Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1512 E. 2023/961 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1512
KARAR NO: 2023/961
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1314
KARAR NO: 2019/1092
DAVA TARİHİ: 27/12/2018
KARAR TARİHİ: 19/11/2019
DAVA: Sigorta (Yangın Sigortasından Kaynaklanan Rücu)
KARAR TARİHİ: 14/06/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı … Sanayi Ltd. Şti. arasında işyeri paket poliçesi düzenlendiğini, sigortalı şirketin yangının gerçekleştiği tesiste tekstil deri işleme konusunda faaliyet gösterdiğini, 25/04/2018 tarihinde meydana gelen yangında oluşan hasar için sigortalıya 996.759,16 TL tutarında ödeme yapılarak TTK 1472. maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olunduğunu, sigortalı şirkete ait baca borusuna davalı şirketler tarafından izinsiz ve kaçak şekilde baca eklentisi yapıldığını, davalılara bacanın sökülmesi yönünde yangından 4 ay önce ihtar gönderildiğini, ihtarnameye davalıların cevap vermediklerini, yangının meydana gelmesinde davalı şirketlerin sorumluluğunun bulunduğunu belirterek şimdilik 10.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı …’in davanın tarafı olmadığını, işyerinin …’e ait olduğunu, yangın olayında müvekkili şirketin hiçbir kusuru olmadığını, yangının müvekkilinin işyerinde değil, davacının sigortalısının işyerinde gerçekleştiğini, olayın meydana geldiği binada davacının o katı depo olarak kullandığı ve patlamaya sebep verecek bir madde bulunmadığını, davacının iddia ettiği gibi bacaya izinsiz bağlanma durumunun olmadığını, yangının çıktığı havalandırma borusunu müvekkilinin statik boya işlemini yaptığı boru olmadığını, davacının sigortalısının kuvvetli bir yanıcı olan tinerle iş yaptığını, kusurun davacının sigortalısında olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “…davacı sigorta şirketine paket poliçesi ile sigortalı olan dava dışı … Gıda San. Ltd. Şti’nde 25/04/2018 tarihinde meydana gelen yangın olayı ile ilgili yapılan ödemenin davalıların kusurlu olduklarından bahisle rücuen tazmini talep edilmiş ise de; aldırılan bilirkişi heyet raporunda, ortak kullanılan bacanın yangına neden olmadığı, davacı tarafça iddia edildiği gibi davalıların boya ünitesinde kullanılan havalandırma bacasına bağlantı olmadığı, fırınlama bölümünde bağlantı olduğu, sigortalı şirkete ait finisaj bölümünde ürünlerin kullanımı sırasında yangın olayının meydana geldiği, toz patlaması meydana getirecek faktörlerin oluşmadığı, havalandırma baca sisteminde de toz patlamasına dayalı bir deforme oluşmadığı bildirilmekle, meydana gelen yangında davalıların kusurlu bulunmadığı…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinin usulüne uygun olmadığından davalının münkir addedilmesi ve savunmalarına itibar edilmemesi gerektiğini, dosyada keşif yapılmadığını, bilirkişi raporunun yanlı olduğunu, hükme elverişli olmadığını, kendilerinin dosyaya sundukları raporda olayın toz patlaması olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle bilirkişi raporuna sunmuş oldukları itirazların değerlendirilmesi gerekirken itirazları incelenmeden, çelişki giderilmeden karar verildiğini, tanık beyanlarının irdelenmediğini, davalın sigortalıya ait havalandırma sistemine delik açmak suretiyle bağlantı yaptığını, sigortalının kaldırılması için gönderdiği ihtarnameye rağmen gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığını ve yangının gerçekleşmesine sebebiyet verdiğini, bilirkişi raporunda “finisaj bölümünde yanabilen boya, inceltici (tiner), solvent vb. ürünlerin kullanımı sırasında yangın olayının meydana geldiği” ifade edilmiş ise de itfaiye raporundaki sigortalı işyerinde ateş kaynağı olmadığı yönündeki tespit karşısında ateş kaynağı olmaksızın bu şekilde bir yangının meydana gelmeyeceğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.Dava; sigortacının, dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin, hasardan sorumlu olduğunu iddia ettiği davalılardan 6102 Sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı sigortalı … Gıda San. Ltd. Şti.’ne ait işyeri için 28/12/2017-2018 tarihlerini kapsayan İşyerim Paket Sigorta Poliçesi düzenlenmiş, poliçede dekorasyon 1.385.000,00 TL, emtea 1.000.000,00 TL, demirbaş 650.000,00 TL, makine-tesisat 1.100.000,00 TL olarak teminat altına alınmıştır. Dava konusu hasar 25/04/2018 tarihinde meydana gelmiş ve davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 12/06/2018 tarihinde 854.452,66 TL ödeme yapılmıştır. Sigortalıya yapılan ödeme dışında ekspertiz raporuna göre restorasyon hizmeti veren … Tic. A.Ş.’ye 69.455,00 TL (KDV hariç), …A.Ş.’ye 25.720,00 (KDV hariç) ödenmesi gerektiği ifade edilmekle, bu şirketlere ödeme yapıldığına dair dosya kapsamında bir belge bulunmamaktadır.Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi dikkate alındığında, davacının aktif husumetinin bulunduğu anlaşılmıştır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu yangının hangi nedenle çıktığı, davalının kusurunun olup olmadığı, sigortalı işyerinde meydana gelen zararın miktarı ve oluşan zararın nedeniyle davalının sorumluluğunun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.İstanbul İtfaiye Daire Başkanlığı Başakşehir Bölge Grup Amirliği tarafından düzenlenen 04/05/2018 tarihli yangın raporunda;Yangının çıkış sebebi; Yangının söndürülmesine müteakip yapılan araştırma ve incelemede, … Plazanın 1. Katında faaliyet gösteren … Gıda San. Ltd. Şti.’ne ait deri işleme imalathanesi dahilinde, seri baskı koruma ve boyama (finisaj) yapılan bölümdeki hızlı yanıcı malzemeler ile su bazlı kimyasalların bulunduğu kısımda açık ateş kaynağına rastlanılmadığı, bu bilgiler doğrultusunda yangının çıkış sebebinin tespit edilemediği, yanmanın hızlı gelişmesiyle binanın 1. Kat ve 2. Kat ön cephe izolasyon malzemelerine, 1. Kat dahilindeki makinelere, tavandaki plastik aksamlı malzemeler ile klimalara yangının sirayet ettiği belirtilmiş, Yanan şeyin son durumu; 1. Katta faaliyet gösteren … Gıda San. Ltd. Şti.’nin deri baskı koruma ve boyama bölümündeki malzemelerin tamamen yanarak, deri işleme makinalarının, tavanda bulunan klimaların, pencere çerçevelerinin kavrularak, işyeri dahilinin islenerek, camların kırılarak, tavan sıvalarının dökülerek, ön cephe izolasyonunun yanarak zarar gördüğü, 2. Kat … Ticaret Ltd. Şti ön cephe izolasyonlarının yanarak, pencere çerçevelerinin kavrularak, camların kırılarak, kısmen islenerek ve ıslanarak zarar gördüğü, 1. Kattan akan sular nedeniyle zemin katın tavanı ve taban kısmının kısmen ıslanarak zarar gördüğü belirtilmiştir. Hasar dosyası; *Hasar dosyası kapsamında Yangın Uzmanı … tarafından düzenlenen 1705/2018 tarihli raporda; her iki işyerinde baca içerisine emilebilecek ve patlamaya neden olabilecek herhangi bir gaz, sıvı (solvent) gibi yanıcı ve parlayıcı maddeler bulunmadığı, bu nedenle 2.kat tarafından kullanılan statik toz boyanın baca içerisinde belli bir yoğunluğa ulaşması nedeniyle toz patlaması olabileceğinin akla geldiği, … Ticaret Ltd. Şti.’ne ait bacanın laboratuvar/finişaj bölümüne ait bacaya bağlı olması nedeniyle toz boyama makinesi filtrelerinin zamanla her ne sebeple olursa olsun bacaya toz boyaların birikmesi sonucu muhtemelen üst kat bacasının sökülmesi esnasında baca cidarına yapışan toz boyaların aşağıya dökülmesiyle belli bir yoğunluğa ulaşan tozların havalandırma motorunun çalışması esnasında motor elektrik tesisatından aldığı bir kıvılcımlanma yada aşırı ısınan bir yüzeye temasla toz patlamasının meydana geldiği kanaatine varıldığı, çatıda yapılan incelemede baca içindeki toz patlaması sonucunda laboratuvarın haricinde patlama basıncı ile baca ağzından da bir miktar toz boyanın çatı üzerine dağıldığının görüldüğü, burada inceleme yapılarak numune alındığı, toz boyaların suda çözünürlüğünün incelendiği ve çözünmediğinin görüldüğü, Sonuç olarak; yangının iş yerinde çalışma olduğu bir zamanda meydana geldiği, yangının havalandırma bacasından laboratuvarın içerisine alev topu şeklinde gelen patlamayla gerçekleştiği, laboratuvarda ve üst katta doğrudan yangına sebep olabilecek açık ateş kaynağının bulunmadığı, yangının meydana gelmesine alt katta bulunan … Gıda San. Ltd. Şti.’ne ait bacaya izinsiz olarak … Ticaret Ltd. Şti.’nin bacasının bağlanması nedeniyle bacada birikerek belli bir yoğunluğa ulaşan toz boyaların (toz patlaması) patlamasının sebebiyet verdiği yönünde görüş bildirilmiştir. *Ekspertiz raporunda; Dekorasyon; Üretim alanında tavan-duvar boyası, alçıpan duvar, sıvası, elektrik kabloları tavaları, duman dedektörleri, zemin epoksi kaplaması vs. ısıdan, isten ve kurumdan etkilendiği, diğer ofis alanının tamamında yangının merkezinden uzaklaştıkça azalmasına karşın is ve kurumların etkisinin olduğu, Emtia; Yanan odanın (finisaj odası) bitişiğindeki numune odası, makinelerin yanında ve koridorda bulunan mamul ambalajlı deri etiketler, makinelerin yanında kutu içinde bulunan yarı mamül emtia, işlenmiş tabaka derilerin (kanat deriler) is ve kurum etkisine maruz kaldığı, yanan oda içinde bulunan 2 sehpa üzerindeki derilerin yandığı, yanan finisaj odasının önünde boyanmayı bekleyen sehpa (sıpa) üzerindeki tabaka derilerin olduğu depo önüne getirildiği, söz konusu depo, yanan odaya nispeten uzak olmakla beraber, doğrudan doğruya dış ortama açılan penceresi olmadığından (pencereler ve havalandırmalar üretim alanına açıldığından) tüm is ve kurumun depoda biriktiği, Makine tesisat; Yanan odanın önünde kapıya bitişik yerli üretim … marka pozlama makinesinin yanma ve ısı nedeniyle ağır, pres makinesinin orta, … marka laser makinesi kafasının (Alman menşeli) hafif, havalandırma motorunun hasarlandığı, 2 adet İtalyan colmez kesim makinesinin is ve kurum etkisine maruz kaldığı, diğer makinelerde is etkisi olduğu Demirbaş; Finisaj odası (Yanan oda) içindeki paslanmaz boya tezgahı ve raflarları, yangın tüpleri, uyarı levhaları, kameralar, saklama tekeri, telsiz telefon, 2 adet masa, sıpa (sehpa) tamamen hasarlandığı,Bina dış cephe ve ortak alan; Dış cephe kompozit kaplaması, alüminyum doğramalar, dış cephe camı, yağmur suyu oluklarının yandığı, teras zemin seramiklerinin yanan dış cepheden düşen parçalar nedeniyle hasarlandığı, dış cephenin onarımı sırasında teras zemin seramiklerinin kırılarak izolasyonun onarılması gerektiği, Olayın Yangın Uzmanı … tarafından düzenlenen raporda ifade edildiği şekilde gerçekleştiği ve … Ticaret Ltd. Şti.’ne rücu imkanı olduğu, hasarın teminat kapsamında kaldığı, olay nedeniyle restorasyon hizmeti veren …Tic. A.Ş.’ye 69.455,00 TL (KDV hariç), …A.Ş.’ye 25.720,00 TL (KDV hariç) ödenmesi gerektiği, sigortalıya ödenecek bedelin ise 854.452,65 TL (KDV hariç) ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Davalılar vekili tarafından delil listesi ekinde sunulan Akdeniz Üniversitesi TBMYO Siv. Sav. İtfai. Prog. Öğretim Üyesi Dr. … tarafından düzenlenen 12/03/2019 tarihli raporda; -Yangının çıktığı finisaj odasında var olduğu belirtilen hızlı yanıcı nitelikteki kimyasalların yapıları gereği hızlı buharlaşma özelliğine sahip oldukları, oda hacmi içerisinde zamanla birikerek gerekli havalandırma yapılmazsa havanın oksijeni ile karışarak aldıkları bir kıvılcım ile patlama şeklinde yanarak alev topu oluşturup mevcut emtiaları tutuşturarak yangına sebebiyet verecekleri, -Açığa çıkan bu yanıcı gazları tutuşturabilecek etkenin bir tanesinin çalışan makinelerin motorlarında oluşan kıvılcım etkisi olabileceği, Finisaj bölümünde yangın nedeniyle bir kısım camların kırılmış olmasının patlamanın olduğu ve yanma ürünü gazların buradan atmosfere yayıldığını ifade ettiği, -Üst katta bulunan … şirketinde yangına ait ısıl deformasyonların olmadığı, yangın olayının toz patlaması şeklinde meydana geldiği iddia edilmekle toz patlamalarında açığa çıkan gazların bina içerisinde bulunan tüm açıklıklardan boşluklara rahatlıkla dolabileceği, bu nedenle binanın tüm yapı malzemelerinin etkileneceği, oysa toz patlamasının meydana geldiği iddia edilen havalandırma kısmında patlamaya ait herhangi bir tahribatın olmadığı, toz patlaması bu bölgede olsa idi baca bağlantılarında kopmalar ve dış kısma doğru yırtılmalar meydana gelmesi gerektiği, islenme durumu yangının başlangıç bölgelerinin uzağında meydana geleceği için baca bağlantısında kararmalar olmasının bu bölgenin yangının başlangıç noktasından uzakta olduğu anlamına geldiği, toz patlaması olsaydı baca bağlantısının olduğu kesim açılacağından islenme durumunun görülmeyeceği, -… şirketinin kullandığı boya tozunun boya kabini içinde kapalı devre dönüşüm sistemi ile çalıştığı, tozun dış ortama yayılması ve birikmesinin mümkün olmadığı, bu konuda sürekli kontroller yapıldığı, yangın sonrasında yapılan incelemede boyahane bölümünde herhangi bir toz kirliliğinin olmadığının gözlemlendiği, açıklanan nedenlerle olayda toz patlamasının olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Davalılar vekili tarafından delil listesi ekinde sunulan Akdeniz Üniversitesi TBMYO Siv. Sav. İtfai. Prog. Öğretim Üyesi Dr. … tarafından düzenlenen 17/05/2019 tarihli uzman görüşünde; -25/04/2018 tarihinde meydana gelen olayın toz patlaması olmadığına dair daha önce 12/03/2019 tarihli raporun düzenlendiği ve bu raporda görüşün doğruluğunu kanıtlamak için tekrar inceleme ve araştırma yapıldığında; -Kamera görüntüleri incelendiğinde, Finisaj Odası görüntülerinden oda içinin yangın yükünü deriler, boyalar, tutkallar vs. yanıcı maddelerin oluşturduğu, oda içerisinde yanıcı nitelikli malzeme kutu ve kaplarının yaygın halde olduğu, -Kamera görüntülerinde bu odanın arka sol köşesinde 2 kişinin çalıştığı, bu kişilerin bulunduğu bölgede bir alev çıkışına dayalı aydınlanma olduğu, çalışanların hızla o bölgeden uzaklaşarak alevlere müdahale etmek için yangın söndürücü kullanmaya çalışmalarına rağmen başarılı olamayıp odayı terk ettikleri, görüntülerde Finisaj odasında bir parlamanın olduğunun net olarak gözlenlendiği, şiddetli alev çıkışı olmasının o kesimde uçucu bileşenlere bağlı yanıcı gaz birikiminin varlığını ifade ettiği, -Toz patlaması olsaydı çalışanların kaçacak zaman bulamayacakları ayrıca kendilerinin de hızla yayılım gösteren alevlere marız kalacakları,-İddia edildiği gibi toz patlaması gerçekleşseydi saniyeler içerisinde oluşacak primer ve sekonder basınç etkisi ile savrulmalar meydana gelmesi gerektiği oysa görüntülere göre böyle bir durumun olmadığı, rafların bile yıkılmadığı, teneke kutular ve çeşitli emtiaların yerinde kaldığı,-Gözlenen bu durum yanmanın yanıcı bir maddenin herhangi bir tutuşturucu etki ile parlama şeklinde yandığını net olarak kanıtladığı, yanıcı madde miktarının fazla olmasının aşırı duman oluşmasına neden olduğu,-Sonuç olarak; yangının finisaj odası duvar dibinde meydana gelen parlama şeklindeki gerçekleştiği, yanarak kolayca açılan alçıpan duvardan alevlerin diğer odaya yayıldığı, tüm yapıdaki baca bağlantılarının sağlam olmasının toz patlaması olmadığının kanıtı niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Mahkemece Yangın Uzmanı …, Kimya Mühendisi …, Makine Mühendisi … ve İnşaat Mühendisi …’dan oluşan bilirkişi heyetinden alınan 11/10/2019 tarihli raporda; -… Tic. Ltd. Şti. dahilinde bulunan Elektrostatik Boya Kabini, Boyanan Ürünün Pişirildiği Fırın, Havalandırması Ve Kullanılan Toz Boyanın incelendiği, -… Tic. Ltd. Şti. dahilindeki fırınlama işleminin yapıldığı yer ile toz boya atımının yapıldığı yerin bir bağlantısı olmadığından havalandırmanın bağlantılı olduğu, finisaj havalandırma borusunun da bağlı olduğu bacaya toz birikintisinin ulaşmasının fırınlama havalandırması ile mümkün görünmediği, -Toz boya işlemi; Elektrostatik Toz Boya Çalışma Prensipleri Elektrostatik boyama, farklı elektrikle yüklenmiş cisimlerin birbirini çekmesi prensibine dayandığı, bu boyama sistemi solvent kullanılmadan yapılan bir uygulama olup solventlerin kullanılmamasının yangın riskini en aza indirdiği, boya deposundan emilen toz boyanın hortumdan tabancaya taşındığı, kullanılan toz boyanın yanabilmesi için asgari 450 derece olmasının beklendiği, içerisinde herhangi bir karıştırıcı ve çözücü ihtiva etmeyen toz boyanın uygulama öncesi bile yanma ve parlama riskinin düşük olduğu, toz boya ve fırınlama bölümleri içerisinde toz patlamalarının olabileceği yerin toz boya haznesi, toz boya kabini ve toz boya filitreleme alanı olduğunun bilindiği, ortak havalandırma hattının bağlı olduğu baca atmosfere ulaştığı için havanın seyretilmesi sağlandığından toz patlama alanı olarak değerlendirilemediği, -Toz patlamasında yangın oluşması için; tozun patlayıcı olması, havada asılı olması, alev artışıyla dağılabilecek yapıda olması, tozun konsantrasyonunun patlayacak limit değerlerine sahip olması, ateşleyecek bir kaynak olması, atmosferde yeterli seviyede oksijen olması gibi unsurların hepsinin aynı anda gerekli olduğunu, bu nedenle toz patlama şartlarının oluşmadığının anlaşıldığı, kullanılan toz boya ürünün patlama tehlikesinin olmadığı ancak patlama tehlikesinin Toz/Hava karışımlarının oluşması ile mümkün olduğu, fırınlama işlemiyle havalandırma kısmına toz olarak çıkma ihtimali bulunmadığı, ürün üzerinde veya fırında eriyerek mai haline geçmiş olduğu, baca hattında herhangi bir yarılma deforme olmadığı,-Toz patlamasının ani tepkimeler olarak ortaya çıkması gerektiği, patlamanın olduğu alanda basınçla birlikte zararın oluşacağı, kamera kayıtları incelendiğinde ise dava konusu yangın olayının gelişiminin 45 sn. içerisinde yayılım gösterdiği, ilk parlama ile yangın başlangıç olayının meydana geldiği, ikinci parlama ile yangının yayılım gösterdiği, yangını gören kişilerin önce müdahale etmek istedikleri ve yangının yayılımı ile baş edemeyeceklerini anlayınca da uzaklaşacak zamanı bularak ortamdan ayrılmış olduklarının belirtildiği, -Netice itibariyle; havalandırma baca sisteminde toz patlamasına dayalı bir deforme oluşmadığı, yangın başlangıç olayının … San. Ltd. Şti.’ne ait finisaj bölümünde başladığı, … Tic. Ltd. Şti.’nin toz boya ünitesinde havalandırma bacasına bağlantı olmadığı, sadece fırınlama bölümünde bağlantı olduğu (iki bölümün kendi arasında bağımsız çalıştığı), ortak kullanılan bacanın yangına neden olmadığı, … San. Ltd. Şti.’ne ait finisaj bölümünde yanabilen boya, inceltici (tiner), solvent vb. ürünlerin kullanımı sırasında yangın olayının meydana geldiği, toz patlaması meydana getirecek faktörlerin oluşmadığını yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan Kimya Mühendisi … tarafından düzenlenen 25/10/2019 tarihli uzman görüşünde özetle; -Yangının çıkış anını gösteren kamera kayıtları incelendiğinde; havalandırmaya bağlı makine içerisinden alev topu çıktığının göründüğü, -Sigortalının üst katında ticari faaliyet yürüten şirketlerin yaptıkları iş gereği statik toz boya kullanarak alüminyum üzerinde boyama faaliyeti gösterdiği, yangının meydana gelmesinde üst katta kullanılan ve ortak bacaya bağlanan boyama makinesinin havalandırmasında biriken statik toz boyanın baca içerisinde belirli bir yoğunluğa ulaşıp toz patlaması meydana getirerek ve alev topu şeklinde bacadan aşağı makineden dışarı çıkarak sigortalının iç ve dış yüzeylerinde tahribat yaratmasının muhtemel olduğu, -Dosya içeriğinde yer alan evraklar incelendiğinde, … İşletmesi’nin yangından önce sigortalıya ait lazer kesim bölümündeki havalandırma borusuna ekleme (saplama) yaptığı, bu eklemeden sonra sigortalının işyerine geri tepme nedeniyle duman dolduğu, bu durumun ihtarname ile ikaz edildiği, bunun üzerine de üst kattaki eklemenin sökülerek finisaj havalandırma borusuna yapıldığı,-Bulunduğu ortamda yeterli oksijeni bulamayan materyallerin duman halinde sigortalı işyerine dolduğu (lazer kesim bölümüne bağlı iken), yeterli oksijen olduğu anda da (finisaj havalandırma bölümüne bağlı iken) yangın-patlama gerçekleştiği, -Yukarıda bahsedilen patlama üçgeninin aktörlerilerinin; * Patlayıcı madde: statik boya tozları *Ateşleme kaynağı: statik elektrik veya motordaki kıvılcımlar * Oksiyen-Hava: Havalandırma bacası içerisindeki hava şeklinde olduğu, bu üç aktörün havalandırma bacası içerisinde uygun ortamda buluşup kendini alev topu olarak ortaya çıkardığı, -… tarafından bacaya gerekli yasal izinler alınmadan sonradan baca eklemesi yapıldığı, 17/05/2018 tarihli Bilirkişi … tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda da bu hususun tespit edildiği, bacaya sonradan ekleme yapılması havalandırma sistemini doğrudan etkileyeceğinden çeşitli riskler barındırdığı, inceleme konusu yangın olayında da patlamayı oluşturma olasılığının yüksek olduğu, -Toz boyaların, yapıları gereği patlama riski her zaman mevcut olup yangın hasarındaki toz boya hakkında daha doyurucu bilgilere akredite bir laboratuvarda yangın sırasında kullanılan toz boyanın mikron ve yanma derecesi analizleri yapılarak ulaşılabileceği, piyasada mevcut statik toz boyaların MSDS (Malzeme Güvenlik Bilgi Formu) incelendiğinde toz oluşumu sonrası patlama riski olduğu MSDS’lerinde açıkça belirtildiği, zira elektrostatik boya tozları -her ne kadar kapalı sistem olursa olsun- tamir ve bakım durumlarında, püskürtme esnasında, geri dönüşüm filtrelerin iç kısımlarında, kabin içinde havalandırmanın tam olarak yapılmadığı durumlarında, rutin temizliklerin tam yapılmaması ve bacaların etkin temizlenmemesi durumlarında etrafa ve bacalara yayılarak toz patlamalar meydana getirdiği, sigortalı işyerinin üst katında bulunan işyerlerinde mevzuat hükümleri uyarınca gerekli bakımların yapılmadığı, bakım yapılmış olsaydı havalandırma bacası içerisinde patlama üçgeninin oluşmayacağı, bu nedenlerle sigorta işyerinin üst katında yer alan işyerinin olayda asli kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. İstinaf sebepleri incelendiğinde; Davacı vekili, raporlar arasında çelişki giderilmeksizin karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ifade edilmektedir. 6100 sayılı HMK’nın 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. Bilirkişi raporu, kural olarak hakimi bağlamaz. Hakim, raporu serbestçe takdir eder. Hakim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasında çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2019/748 E. 2019/3857 K. sayılı ilamında; “…Bilirkişi raporuna davalı vekili esaslı itirazlarda bulunmuş ve bu itirazlarına 6100 sayılı HMK’nın 293. maddesi gereğince alınan uzman görüşünü dayanak olarak eklemiştir. Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 293. maddesinde düzenlenen uzman görüşü, tarafların uyuşmazlığın aydınlanabilmesi, anlaşılabilmesi ve iddia ve savunmaların ispatı içeren kendisinin belirlediği özel ve teknik bilirkişiden bir konuda bilgi alması olarak düzenlenmiş olup, uygulamada özel bilirkişi adı da verilmektedir. Taraflar kendi menfaatlerini koruyabilmek ve alınan bilirkişi raporundan tatmin olmamaları halinde olayın tam olarak aydınlanmasını sağlamak ve doğru ve adil kararın verilmesi için uzman görüşü alıp mahkemeye ibraz edebilecektir. Mahkeme özellikle özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda, tarafın sunduğu uzman görüşünün dava konusuyla ilgili olması halinde mutlaka dikkate almak ve değerlendirmek zorundadır. Bu anlamda alınan bilirkişi raporuna, taraflardan biri, uzman görüşüne dayanmak suretiyle itiraz etmiş ve bu itirazlar mahkeme tarafından hiç değerlendirmeye alınmamış ve itirazlar gerekçeli bir şekilde karşılanmamış ise uzman görüşüne dayanan tarafın 6100 sayılı HMK’nın 27. Anayasa’nın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenme hakkını ihlal etmiş olabilecektir. Dosyaya ibraz edilen uzman görüşünde bilirkişi raporu ile tespit edilen görüşlerinin aksine tespit ve görüşler ileri sürülmüş olup, bilirkişi raporu ile uzman görüşü ciddi şekilde çelişkiler içermektedir. Alınan bilirkişi raporu ile uzman görüşü arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdii edilmesi yerine yetersiz ve esaslı itiraza uğrayan rapora dayanılarak uzman görüşü kararda gerekçeli olarak değerlendirilip tartışılmadan karar verilmiş olması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/5201 E. 2015/2984 K. sayılı ilamında; “Yargılama sırasında yürürlüğe giren ve somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 293. maddesinde, tarafların, dava konusu olayla ilgili olarak uzmanından bilimsel mütalaa alabilecekleri düzenlenmiş olup hakimin bu delili serbestçe değerlendirebileceği kuşkusuzdur. Bu itibarla, mahkemece alınan bilirkişi raporları ile sunulan uzman görüşü arasındaki çelişki giderilerek ve gerekirse anılan maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen, hakimin rapor alınan uzman kişiyi davet ederek dinleyebileceği imkanı da gözetilerek oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi…” taraflarca sunulan uzman görüşünün değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Yine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/745 E. 2020/7620 K., 2020/3528 E. 2020/6614 K. sayılı ilamlarında da ekspertiz raporu ile bilirkişi raporu arasında çelişki oluştuğu takdirde bu çelişkinin giderilerek hüküm tesis edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bilirkişi raporuna karşı davacı vekili yasal süre içerisinde itiraz dilekçesi sunarak; itfaiye raporunda, yangın uzmanı tarafından sunulan raporda ve ekspertiz raporunda yer alan görüşlerin hangi gerekçeyle yerinde görülmediğinin bilirkişi raporunda izah edilmediğini beyan etmiş ayrıca Kimya Mühendisi … tarafından tanzim edilen uzman görüşünü itiraz dilekçesine ekleyerek yeniden rapor alınmasını talep etmiştir. Yukarıda yer verildiği üzere gerek hasar dosyası kapsamında Yangın Uzmanı … tarafından tanzim edilen rapor gerekse davacı tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde sunulan Kimya Mühendisi … tarafından tanzim edilen rapor ile mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyet raporu arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemece celse ara kararıyla bilirkişi heyet raporunun denetime elverişli olup teknik incelemeyi içerdiği gerekçesiyle davacı vekilinin itirazları reddedilerek raporlar arasındaki çelişki giderilmediği gibi gerekçeli kararda Yangın Uzmanı … ve Kimya Mühendisi … tarafından düzenlenen raporlara yer verilmediği, bilirkişi raporunun hangi gerekçeyle hükme esas alındığının, diğer raporların hangi gerekçeyle nazara alınmadığının açıklanmadığı, bu durumun emsal kararlarda ifade edildiği gibi adil yargılanma hakkının ihlali mahiyetinde olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin açıklanan gerekçelerle kabulü gerekmiştir.Ayrıca yukarıda ifade edildiği gibi dosya kapsamında sigortalıya ödenen 854.452,66 TL dışında sigortalı işyerinde hasarın giderilmesi ile ilgili 3.kişilere ödeme yapılmış ise (ödeme dekontları dosya kapsamında bulunmadığından) ödeme belgeleri davacı tarafça dosyaya sunulmalı, poliçe kapsamında yapılacak ödeme ancak sigortalının gerçek zarar miktarı kadar olacağından, sigortalı işyerinde meydana gelen hasar miktarı tespit ettirilmelidir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde ayrıca cevap dilekçesi usulüne uygun olmadığından davalının münkir addedilmesi gerektiğini ifade etmiş ise de, davalı tarafça cevap dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun olarak sunulduğu tespit edilmekle bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle mahkemece, yangın uzmanı, kimya mühendisi, makine mühendisi, inşaat mühendisi ve sigorta uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetine dosyanın tevdi ile mahkemece alınan bilirkişi heyet raporu, itfaiye raporu, hasar dosyası kapsamında yer alan yangın uzmanının düzenlediği rapor, taraflarca dosyaya sunulan uzman görüşleri, davacı vekilinin rapora karşı itirazları, tanık beyanları değerlendirilerek dava konusu yangının çıkış nedeni ve tarafların sorumlulukları, meydana gelen hasarın miktarına ilişkin ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli kesin kanaat bildirir heyet raporu alınarak karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, Dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1314 E. 2019/1092 K. sayılı 19/11/2019 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/06/2023