Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1511 E. 2023/811 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1511
KARAR NO: 2023/811
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2019
ESAS NO: 2014/1019
KARAR NO: 2019/1129
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/09/2014
KARAR TARİHİ: 17/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketler ile birlikte kimi araştırma şirketlerine, kendilerine teslim edilen matbu anket formları üzerinden talep edilen anketleri yapmak suretiyle faaliyet gösterdiğini, davalı şirketler için uzun süredir talep üzerine belirlenen sahalarda anket yaptığını, davalı şirketlerin akraba olan …, …, … ve diğer şahıslar tarafından kurulup yönetilmekte ve aynı adreste faaliyet göstermekte olduklarını, müvekkilinin sahibi bulunduğu işyerinden davalı … adına anketler yapılmasının talep edildiğini, buna ilişkin mailleşmeler olduğunu, fakat iş bitiminde faturaların diğer davalı adına düzenlenmesinin talep edildiğini, bu nedenle de cari hesap ilişkisinin davalı … Şirketi adına kurulduğunu, davalılar arasında organik bağ olduğunu ve haklarında cari hesap bakiyesi nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların süresi içerisinde borca itiraz ettiklerini, alacağın sabit olduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemelerine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … Şirketinin müşterilerinden gelen talepler doğrultusunda istenen konularda araştırma yaparak anket oluşturduğunu ve bu bilgileri müşterilerine teslim ettiğini, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının diğer davalı ile müvekkili arasında organik bağ kurmaya çalışarak müvekkilini de sorumlu tutmaya çalıştığını, var ise alacağın kesin deliller ile ispatının gerektiğini, diğer müvekkili … Şirketi için hangi işin yapıldığının, hangi anketlerin teslim edilip bedelinin ödenmediğinin açıklanmadığını, müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişki neticesinde gerekli ödemelerin yapıldığını ve borç bulunmadığını beyanla her iki müvekkili yönünden davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Dava, cari hesaba dayalı icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir. Davalı şirketlerin ticari sicil kayıtları celp edilmiş, tarafların ticari defterleri ile sunulan deliller üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiştir. Talimat mahkemesi aracılığıyla alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığını, davacının defterlerinde davalı … Şirketinden herhangi bir alacak kaydı olmadığını, aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, diğer davalı … Şirketi ile aralarında ticari ilişki olduğunu, bu şirket adına düzenlenen faturaların defterlerde kayıtlı ve takip tarihi itibariyle alacağın 26.739,32 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Mahkememizce atanan mali müşavir bilirkişi raporunda özetle; davalı … Şirketinin incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığını, incelenen ticari defterlerde davacı adına kayıtlı fatura olmadığını tespit ve beyan etmiştir. Diğer davalı … Şirketinin ticari defterlerinin incelenmesi için İstanbul CBS Emanet Memurluğuna müzekkere yazılmış, gönderilen ticari defterler içerisinde 2013 yılı defterleri bulunmadığından inceleme yapılamamıştır. Tüm dosya kapsamı değerlendirilmesi neticesinde; davacının davalılardan cari hesap nedeniyle alacaklı olduğu iddiasında bulunarak ilamsız icra takibi başlattığı, bu alacağına dayanak olarak hesap hareketleri, faturalar ve irsaliyeler sunduğu, faturaların davalı … Şirketi adına düzenlendiği, davalı … Şirketi adına düzenlenmiş fatura olmadığı gibi davacının ve davalı şirketin ticari defterlerinde de herhangi alacak ve fatura kaydı bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafından, davalı şirketler arasında organik bağ olduğu, davalı … Şirketinin talebi nedeniyle faturaların diğer davalı adına düzenlendiği ve her iki şirketin de borçlu olduğu iddia edilmiş ise de, incelenen ticaret sicil kayıtlarına göre davalı … Şirketinin tasfiye halinde ve tasfiye memurunun … olduğu, davalı … Şirketinin ortaklarının ise farklı kişiler olduğu, davacı tarafından davalılar arasında organik bağ bulunduğuna dair bir delil sunulmadığı ve bu husus ispatlanamadığından davalı … Şirketi yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı … Anketörlük Şirketi yönünden yapılan değerlendirmede ise; düzenlenen faturaların tek başına alacağı ispat etmeyeceği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şartı ile ticari defterlerin, ticari davalarda sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, her ne kadar davacının kendi ticari defterlerinde faturalar ve takipte talep edilen alacak kayıtlı ise de, davalının ticari defterleri incelenemediğinden bu kayıtların davacı lehine kesin delil teşkil etmeyeceği, alacağın miktarı itibariyle senetle ispat sınırının üzerinde olduğu ve fatura konusu hizmetlerin verildiğine dair bir delil sunulmamış olup alacağın varlığı ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, davalıların kötü niyet tazminatı talepleri, davacının takipte kötü niyetli olmadığı ancak alacağın varlığını ispatlayamadığı kanaati ile reddedilerek karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; anketler diğerlerinde olduğu gibi dava dışı … için yapılmış ve dava dışı şirket tarafından davalılara bedelleri ödenmiş, davalılar da fatura kesmişlerdir. Davalılar ile dava dışı …’nın ticari defterleri incelenmediğinden Sayın Yerel Mahkeme eksik inceleme ile davanın reddine karar vermiştir. Müvekkilimize yapılan bir kısım ödemelerin davalı … yetkilileri tarafından yapılmış olması da davalıların birlikte hareket ettiklerini göstermektedir. Ayrıca müvekkilimiz ile anket işlerinin yapımı ve bedelinin faturalandırılıp ödenmesine dair yapılan mailleşmeler davalı …’nın çalışanları ile yapılmıştır. Delil listesinde ismi bildirilen tanıklardan bir kaçı bu mailleşmeleri yapanlardır. Eğer Sayın Mahkeme delil listesimde bildirilen tanıkları dinlemiş olsa idi müvekkilimiz yönünden alacak doğuran anket işlerinin esasında davalı … Araştırma için yapıldığı iddiasının doğruluğu anlaşılacaktı. İzah edilen bu gerekçe ile davalı şirletşer arasında organik bağ bulunduğu ve davalı şirketlerin müvekkilimize karşı birlikte borçlu oldukları kabul edilmelidir. Davalı … Araştırma aracılığı ile yapılan anketlerin içeriğine ilişkin verilerin dava dışı …’ya teslim edildiğine dair tutanak dosyaya delil olarak sunulmuştur. Tutanak içeriğine bakıldığında davalı … Araştırma’nın işi dava dışı … Araştırma adına yaptıran şirket olduğu görülmektedir. Dosyaya delil olarak sunulan 2012 ve 2013 yılı faturaları, 2013 yılı cari hesap özeti, 2013 yılında davalı … Anketörlük için kesilen faturalar ile bu faturaların davalılara kargo yoluyla teslim edildiğini gösterir kargo fişleri müvekkilimizin davalılardan alacağının var olduğunun ispatı için yeterlidir. Alacağın dayanağı olan faturalarda, her bir anket çalışması için bir proje adı ve kodu verildiği görülmektedir. Yine tanık olarak bildirilen kimi tanıklar, müvekkilimiz tarafından yürütülen bu anket çalışmalarının dava dışı … Araştırma ve davalı … Araştırma tarafından görevlendirilmiş proje sorumlularıdır. Eğer Sayın Yerel Mahkeme bildirilen tanıkları dinlemiş olsaydı iddiaların doğruluğu anlaşılacaktı. Davalı … Araştırma aracılığı ile yapılan anketlerin içeriğine ilişkin verilerin dava dışı … Araştırma’ya teslim edildiğine dair tutanak dosyaya delil olarak sunulmuştur. Tutanak içeriğine bakıldığında davalı … Araştırma’nın işi dava dışı … Araştırma adına yaptıran şirket olduğu görülmektedir. Bu tutanak fatura konusu hizmetlerin müvekkil tarafından davalılara verildiğine dair yazılı bir delildir. Sayın Yerel Mahkeme’nin ‘fatura konusu hizmetlerin verildiğine dair bir delil sunulmamış’ olduğu yönündeki gerekçesi dosya kapsamındaki deliller ile çelişmektedir. Davalı HMK 220. Maddesinin son fıkrası uyarınca kendisine yapılan ihtarlı tebligata rağmen ticari defterlerini sunmamış olması sebebi ile davacının ticari defterleri yasalara uygun tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yapılmış, alacağa dayanak fatura yada belge ticari defterde kayıtlı olduğundan HMK 220/son maddesinin “duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir”şeklindeki düzenlemesi karşısında davacının ticari defterlerinde ki kayıtlar lehine değerlendirilmelidir. Sayın Yerel Mahkeme davanın reddi ile birlikte davalılar vekili yararına 3.222,19 TL nispi vekâlet ücretine hükmetmiştir. Özellikle davalı … Araştırma yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş olduğundan maktu vekâlet ücretine (2.725,00 TL) hükmedilmesi gerekirken nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir. Sayın Yerel Mahkeme’nin nispi vekâlet ücreti takdiri yönündeki kararı doğru kabul edilecek olsa bile hesaplama hatası sonucu nispi vekalet ücreti fazla takdir edilmiştir.” şeklinde beyanda bulunarak kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, 28/11/2020 tarihli beyan dilekçesinde HMK 145 uyarınca sonradan varlığı öğrenilen lehe delilin celbi talebinde bulunduğu, davalı … Araştırma ile dava dışı … Araştırma arasında süren İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinde derdest 2014/411 E sayılı dosyanın celbi ve incelenmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak yönünden davalı aleyhine başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 26.739,30 TL asıl alacak, 112,09 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.851,39 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağının 01/02/2013 tarihli … numaralı 12.835 TL bedelli, 30/01/2013 tarihli, … numaralı, 5.526TL bedelli, 28/01/2013 tarihli … numaralı 8.377 bedelli faturalar olduğu, ödeme emrinin davalılara 07/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların 08/03/2013 tarihli dilekçeleri ile borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, takibin durduğu ve işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davacı taraf, aralarında organik bağ olduğunu iddia ettiği davalılardan … Ltd.şti adına anketler yaptıklarını, talep üzerine diğer davalı adına faturalar düzenlendiğini, bir kısım ödemelerin davalı … Ltd.şti tarafından yapıldığını, davalıların birlikte hareket ettiklerini beyan ederek cari hesaptan kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan takibe yapılan itirazın iptalini talep etmektedir. Davalılar vekili ise, müvekkilleri arasında organik bağ bulunmadığını, davalı … Ltd.şti ile davacı arasında ticari ilişki bulunmadığını, tasfiye halindeki … Ltd.şti ile davacı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu ancak ödemelerin yapıldığını, bu hususun ticari defterler ile sabit olduğunu, dava konusu faturaların taraflarına teslim edilmediğini, faturalara konu hizmetin verilmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir. Mahkemece, davanın davalı … Ltd.şti yönünden husumetten reddine, diğer davalı yönünden alacak ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir. Davacı taraf, delil olarak takibe dayanak olan davalı … Anketörlük Ltd.şti adına düzenlenen 2013 tarihli faturaları sunmuştur. Faturaların içeriğinde proje numaraları ve açıklamalar mevcut olup teslim alındığına dair davalının imzası bulunmamaktadır. Delil olarak sunulan tutanaktan, … A.ş için yapılan perakende araştırmasına yönelik cihazların davalı … Ltd.şti’nin ofisinde teslim edildiği anlaşılmaktır. Tutanakta davalı temsilcisi … ve …’nun imzası mevcuttur. Tutanak içeriğinde davacı ile ilgili bir husus bulunmamaktadır. Davacı tarafın sunduğu hesap özetleri 2010,2011,2012 yıllarına ait olup, davalı … Anketörlük Ltd.şti ve dava dışı … Araştırma A.ş’nin ödemeleri ve davalı … Ltd.şti 2011 yılında bir adet ödemesi mevcuttur. Dava konusu faturaların düzenlendiği 2013 yılına ilişkin hesap özeti sunulmamıştır. Davacı taraf, davalılar ile hizmete ilişkin mailllerin olduğunu iddia etmiş ise de söz konusu mailleri sunmamıştır. Ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; davalı … Anketörlük Şirketinin tasfiye halinde olduğu ve tasfiye memurunun … olduğu, davalı … Araştırma Şirketinin ortaklarının ise farklı kişiler olduğu, adreslerinin farklı olduğu görülmüştür. Mahkemece davacının ticari defterlerinin incelenmesi için mali müşavir bilirkişisinden rapor alınmış, raporda; davacı …’in 2013 yılı defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde davalılardan …’ne ait her hangi bir hesaba rastlanılmamıştır. Bu itibarla bu firma ile defter kayıtlarına göre herhangi bir ticari ilişkisi bulunmamaktadır. Davacı …’in’in 2013 yılı defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde davalılardan … anketör araştırma danışmanlık ticaret limited şirketi ile ticari alış verişi olduğu bu alışverişlerini davacının davalıya düzenlemiş olduğu 28.01.2013 tarih … nolu 8.377.44 TL, 30.01.2013 tarih … nolu 5.526.26 TL ve 01.02.2013 tarih … nolu 12.835.62 TL. lık üç adet faturanın düzenlendiği ve bu faturaların 2013 yılı yevmiye defterine kayıtlı oldukları tarafımdan görülerek tespit edilmiştir.” şeklinde mütalaa olunmuştur. Mahkemece davalıların defterlerinin incelenmesi için mali müşavir bilirkişisinden alınan raporda; davalı … Araştırma Ltd. Şti. tarafından ibraz edilen 2013 yılı ticari defterlerinin incelenmesinde; davacı şirket adına kayıtlı fatura olmadığı gibi davacı şirketin ismine rastlanılmadığı tespit edilmiştir. Davalılar vekili, Tasfiye Halinde … Tic. Ltd. Şti.’nin defter ve kayıtlarının bulunduğu savcılık emanet numarasını bildirmiş, gerekli yazışmalar yapılmıştır ancak ilgili emanet dosyasında davalının 2013 yılına ait defterleri bulunmadığından davalının defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamamıştır. Davalılar vekili, 13/11/2019 tarihli duruşmada defterlerin İstanbul 52. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/336 esas sayılı dosyasından sorulmasını talep etmiş, mahkemece talep reddedilerek sözlü yargılama aşamasına geçilmesine karar verilmiş, davalı … Araştırma Şirketi yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, davalı … Anketörlük Şirketi yönünden ise kanıtlanamadığından reddine karar verilmiştir. Somut olayda davalı … Anketörlük Şirketi, taraflar arasında ticari ilişki olduğunu ancak borcun olmadığını, dava konusu faturaların teslim edilmediğini, faturaya konu hizmetin verilmediğini ileri sürmektedir. Davacı taraf, faturaların davalıya tebliğ edildiğini kanıtlamak için davalıya gönderilen bir gönderiye ilişkin kargo şirketince düzenlenen faturayı ibraz etmiştir. Davalının defterlerinin incelenmesi taraf iddialarının değerlendirilmesi açısından önem arz etmektedir. Mahkemece, davalılar vekilinin, 13/11/2019 tarihli duruşmada defterlerin İstanbul 52. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/336 esas sayılı dosyasından sorulması talebi reddedilerek, ”davalı defterleri incelenemediğinden davacı kayıtlarının tek başına davacı lehine kesin delil teşkil etmeyeceği, hizmetin verildiğinin kanıtlamadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece ilgili mahkemeden, davalıya ait 2013 yılına ilişkin ticari defterler sorularak, temin edildiği takdirde bilirkişi incelemesinin neticesine göre karar verilmesi gerekirmektedir. Açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, kaldırma sebebine göre sair itirazlar incelenmeksizin kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun, kaldırma sebebine göre, sair itirazlar incelenmeksizin KABULÜ ile İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1019 E. 2019/1129 K. Sayılı 11/12/2019 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,3-Davacı tarafça yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,4-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/05/2023