Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1480 E. 2023/824 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1480
KARAR NO: 2023/824
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/9 Esas
KARAR NO: 2019/1112
KARAR TARİHİ: 12/11/2019
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket nezdinde işyeri paket sigorta poliçesi sigortalı bulunan … AVM adresindeki sigortalının kullanımındaki iş yerinin asma tavan bölümünde bulunan yangın musluklarından sızan sulardan dolayı hasar meydana geldiğini, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda 5.720,00 TL’lik hasar meydana geldiğinin görüldüğünü, söz konusu hasarın bedelinin müvekkili şirket tarafından sigortalısına 10.10.2011 tarihinde ödendiğini, hasarın ödenmesi ile mukavele şartlarına, ticaret hükümlerine ve temlik hükümlerine göre müvekkili şirketin sigortalının yerine kaim olduğun ve sigortalının zarara sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü hakların şirketlerine intikal ettiğini, davalı tarafın zararın meydana geldiği mağazanın maliki olması sebebiyle meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, davalının yapılan müracaattan sonuç alınamaması nedeniyle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durdurulmasına karar verildiğini, itirazın iptalini, icranın devamını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; itirazın iptali davasının bir yıllık dava açma süresinden sonra açıldığını ve taraflar arasındaki kira sözleşmesinin A bölümünün 4. Maddesine göre kiralanmış olan yerin kiracıya kaba inşaat halinde teslim edildiğini ve her türlü borulama ve asma tavan dahil tüm dekorasyon işlerinin kiracı tarafından yapıldığını, sızdığı belirtilen sulara da kiracının (sigortalının) uygun borulama ve izolasyon işlemi yapmamasının neden olduğunu müvekkili şirketin bu nedenle herhangi bir sorumluluğunun olmadığını beyan ederek davanın görev yönünden reddini, bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından süreden reddini, ayrıca davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “…hasarın meydana geldiği iş yerinin alışveriş merkezi içerisinde bulunduğu, bilirkişi heyetince hasar miktarının hesaplandığı, her ne kadar davacı vekili hasar miktarına yönelik itirazda bulunmuşsa da bilirkişi heyetinde hem kök hem de ek raporda hasar miktarına yönelik yapılan açıklama ve tespitin denetlenebilir ve gerekçeli olması nedeniyle hükme esas alındığı, bu nedenle hasar miktarına yönelik davacı tarafın itirazlarına itibar edilmediği, her ne kadar davalı vekili taraflar arasındaki Kira Sözleşmesinde sorumluluğun kiracıya ait olduğunu ileri sürmüş olsa da taraflar arasındaki Kira Sözleşmesinin 4.1. maddesinde kiralanan yerin standart inşaat şartnamesine göre kaba inşaat halinde teslim edileceği, kaba inşaatın; kum, çakıl, çimento, kireç, demir, tuğla, kalıp, kalıp bağlantı elemanları kullanılarak yapının taşıyıcı betonarme ve dolgu duvarları yapılmış, başka bir anlatımla henüz iç sıvası bitmemiş, çerçeveleri takılmamış, tesisatları döşenmiş ama aydınlanma vs. bitirilmemiş, boyanmamış inşaat demek olduğu, davalı taraf, kiralananın, kira sözleşmesine uygun şekilde kaba inşaat şeklinde kiralandığı, hasara sebep olduğu iddia edilen su tesisatına ilişkin bağlantıların sigortalı kiracı tarafından yapıldığı belirtilmiş ise de dosya kapsamında kiracı tarafından yapılması gerektiği iddia edilen imalatların yapma yükümlülüğüne ilişkin ve kiralamanın ne şekilde teslim edildiğine ilişkin bir evraka rastlanılmadığı, bu halde su tesisatının, boruları dahi döşenmeksin kiracıya teslim edildiğinin kiralayan tarafından belgelenmesi gerekmesine rağmen kiralanan işyerinin, kaba inşaat halinde teslim edildiği belgelenmediği için; tesisatların, (ana şebeke boruları ve tesisatının) kiralayan yani davalı AVM tarafından yapılması gerektiği, imalata ilişkin sorumluluğun ve ayıbın kiralayana ait olduğu kanaatine varıldığı, bu hususta da bilirkişi raporunun denetlenebilir ve gerekçeli olması nedeniyle hükme esas alındığı, davacı tarafın dava dışı sigortalısına 10/10/2011 tarihinde 4.848,00 TL ve ayrıca bu bedelin % 18 KDV’si olan 872,14 TL olmak üzere iki kalemde toplamda 5.720,14 TL ödeme yaptığı, davacı tarafından 26/08/2011 tarihli ihtarname ile ödediklerini belirttikleri 5.723,00 TL’nin rucüen tahsilini talep ettiği, daha sonra 10/11/2011 tarihinde 5,720,54 TL, 43,73 TL işlemiş faiz olmak üzere 5.764,27 TL’nin 7 gün içerisinde ödenmesi için ihtar gönderdiği, ihtarnamenin davalı tarafa 25/11/2011 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafın tebliğinden itibaren 7 gün sonrası 03/12/2011 tarihinde temerrüde düştüğü, her ne kadar davacı vekili aşamalarda dava dışı sigortalısına aynı hasar nedeniyle 2.hasar ödediğini ve bu bedeli de talep ettiklerini beyan etmiş olsa da takip talebinde 2.hasar nedeniyle ödenen bedelin tahsilinin talep edilmediği, zira davacı tarafça icra takibinde 5.720,54 TL asıl alacak talep edildiği, davacı tarafça ödenen 4.848,00 TL ve ayrıca bu bedelin % 18 KDV’si olan 872,14 TL toplamının 5.720,14 TL olduğu ve davacının takip talebinde bu bedeli talep ettiği anlaşıldığı, 2.kez ödediklerini iddia ettikleri bedelin dava konusu olmadığı, bilirkişi raporunda zarar bedelinin 4.444,00 TL olarak hesaplandığı, ancak bu bedelin % 18 KDV’nin eklenmediğinin anlaşıldığı, bu hususta bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına gerek görülmeyerek 4.444,00 TL’nin % 18 oranında KDV eklenmiş halinin 5.334,42 TL olduğu, iş bu bedelin temerrüt tarihi olan 03/12/2011 tarihinden takip tarihi olan 11/01/2012 tarihi arası % 9 oranında yasal faiz üzerinden faiz işletilmesi gerektiği, bu hesaplamanın mahkememizce resen yapıldığı, işlemiş faiz miktarını 90,50 TL olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 5.243,92 TL asıl alacak, 90,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.334,42 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin reddine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Dosyada mevcut kira sözleşmesinde belirtildiği üzere kiralanan yer “kaba inşaat” halinde teslim edildiğini ve bu husus gerek kiracı tarafından sözleşme imzalanarak gerek kiralanan yerin teslim tarihinde tutanak tutularak kiralanan işyerinin sözleşmeye uygun bir biçimde kaba inşaat halinde teslim edildiğini kanıtladığını, bu nedenle gerekçede belirtilen kiralananın, kaba inşaat halinde teslim edildiğinin belgelenmediği hususu gerçeği yansıtmadığını, borulama ve izolasyon işlemini kiracının, müvekkil tarafından verilen teknik şartname ve dekorasyon el kitabına uygun olarak yapmadığını, dolayısıyla hasardan tamamen kiracı sorumlu olup, müvekkile herhangi bir sorumluluk yükletilemeyeceğini, kiracının mağazanın yangın springler tesisatını uygun şekilde yaptıramaması sonucunda uğradığı hasar tamamen kendi sorumluluğunda olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, “ İşyeri Paket Sigorta Poliçesi “ kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. İstanbul Anadolu 20.Sulh Hukuk Mahkemesince, asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, İstanbul Anadolu 28.Asliye Hukuk Mahkemesince, asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesince de, sigorta şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı bu davada, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine İstanbul Anadolu 20.Sulh Hukuk Mahkemesi ile İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın istinafa gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37.Hukuk Dairesi 2018/2190 dosya 2019/402 Karar sayılı kararı ile İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.Dosya kapsamına göre; dava dışı sigortalı … Tic. A.Ş.’ne ait “… AVM” de bulunan iş yerinin, 31/12/2010-2011 döneminde davacı sigorta şirketi nezdinde “İşyeri Paket Sigorta Poliçesi” ile sigortalandığı, sel ve su baskının teminat kapsamına alındığı, 22/07/2011 günü dava dışı sigortalının kiracısı olduğu iş yerinin asma tavan bölümünde bulunan yangın musluklarından sızan sular nedeniyle zararın meydana geldiği iddiası ile davacı sigorta şirketince, sigortalısına 10/10/2011 tarihinde toplam 5.720,54 TL ödeme yapıldığı, oluşan hasardan kiralayan taşınmaz malikinin sorumlu olduğundan bahisle sigortalıya yapılan ödemenin rücuen tazmini amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine 5.720,54 TL asıl alacak, 133,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 5.853,54 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının bu takibe itiraz üzerine takibin iptali amacıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Talimat mahkemesi kanalı ile su sızıntısının sebebi, zarar varsa miktarı ve zarardan kimin ne miktarda sorumlu olduğu hususunda inşaat mühendisi ve hukukçu bilirkişisinden mahallinde inceleme yetkisi verilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup alınan raporda özetle ” Alışveriş merkezi içerisinde yer alan betonarme olarak inşa edilen hali hazırda işyeri oyuncak satış mağazası olarak kullanılan işyerinin tavanının asma tavan olduğu görüldüğü, dosyada bulunan fotoğraflar ve davaya konu yerde yapılan incelemeye göre; hasar, asma tavan üzerinde bulunan borular ve yangın musluklarından sızan su sebebiyle meydana geldiği, kira sözleşmesinin 4.1. maddesinde kiralanan yerin standart inşaat şartnamesine göre kaba inşaat halinde teslim edileceği belirtildiği, kaba inşaat; kum, çakıl, çimento, kireç, demir, tuğla, kalıp, kalıp bağlantı elemanları kullanılarak yapının taşıyıcı betonarme ve dolgu duvarları yapılmış, başka bir anlatımla henüz iç sıvası bitmemiş, çerçeveleri takılmamış, tesisatları döşenmiş ama aydınlanma vs. bitirilmemiş, boyanmamış inşaat denildiği, AVM’ler genel olarak ortak alanların imalatı bitirilip, merdivenler, asansörleri tamamlanıp, ortak alan aydınlatmaları ve tüm tesisatı bitirilip sadece iş yerleri dekore edilmeksizin ( seramik, boya, aydınlatma yapılmaksızın ) kiralandığı, yukarıda izah edilen kaba inşaat tanımına ve AVM’lerin ortak alan imalatlarına ilişkin uygulamalara göre kiralanan iş yerinin kiracıya hangi imalatları yapılmaksızın teslim edildiğinin tespit edilmesi gerektiği, dosya kapsamında kiracı tarafından yapılması gerektiği iddia edilen imalatların yapma yükümlülüğüne ilişkin ve kiralanın ne şekilde teslim edildiğine ilişkin bir evraka rastlanılmadığı, bu halde su tesisatının, boruları dahi döşenmeksizin kiracıya teslim edildiğinin kiralayan tarafından belgelenmesi gerektiği, bu nedenle kiralanan işyerinin, kaba inşaat halinde teslim edildiği belgelenmediği için, tesisatların, (ana şebeke boruları ve tesisatının) kiralayan yani davalı AVM tarafından yapılması gerektiği, imalata ilişkin sorumluluğun ve ayıbın kiralayana ait olduğu sonucuna varıldığı” tespit ve görüşüne yer verilmiştir.Somut olayda; sigortalanan iş yerindeki hasarın, asma tavan üzerinde bulunan borular ve yangın musluklarından sızan sular sebebiyle meydana geldiği anlaşılmıştır. Davacı taraf, hasardan, kiralayan taşınmaz malikinin sorumluğu olduğunu, davalı taraf ise kiralananın, kira sözleşmesine uygun şekilde kaba inşaat şeklinde kiralandığı, hasara sebep olduğu iddia edilen su tesisatına ilişkin bağlantıların sigortalı kiracı tarafından yapıldığını savunarak sigortalı kiracının sorumlu olduğunu savunmuştur. Kiralan taşınmaz maliki ile dava dışı sigortalı arasında imzalanan kira sözleşmesinde, kiralanan yerin kaba inşaat halinde teslim edileceği kararlaştırılmış ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda ifade edildiği, hasarın neden olduğu su tesisatının düzenlemesi de kaba inşaata dahil olup aksi yani, su borularının döşenmeksizin kiracıya teslim edildiği ve su tesisatı borularının sigortalı kiracı tarafından döşendiği davalı tarafça ispatlanması gerekmektedir. Nitekim dosyaya ibraz edilen taraflarca imzalanan Kiracı Yer Teslim Tutanağı’nda, kiralanan yerin işbu tutanak ile teslim alındığı andan itibaren kiralanan yerde kiracı tarafından yapılacak “dekorasyon çalışmaları ve benzeri işlerden” doğacak her türlü sorumluluk kiracıya geçtiği, kiraya verenin, kiralanan yerde kiracı tarafından yapılacak dekorasyon işleri ve benzeri işlerden sorumlu olmadığı kararlaştırılmış olmakla, davalı kiracının, kiralanan taşınmazın dekorasyon işleri ve benzeri işlerden dolayı sorumlu olduğu, hasara neden olan su tesisatının, dekorasyon ve benzeri işlerden olmadığı gibi su tesisatına ilişkin bağlantıların sigortalı kiracı tarafından yaptırıldığı ispatlanamadığından davalı vekilinin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine dair karar vermek gerekmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 14/09/2021 tarihli 2021/10 E. 2021/61 K. sayılı ilamında; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesinde ifade edilen (1) sayılı tarifenin 1/e bendinde belirtilen işin esasının hüküm altına aldığı kararlardan anlaşılması gerekenin, ilk derece mahkemesi yerine geçilerek verilen ve icra kabiliyeti söz konusu olan kararlar olduğu, ilk derece mahkeme kararlarına dair istinaf başvurusunun esastan reddi yönündeki kararların ise icra edilebilir karar niteliğinde olmadığı için maktu harca tabi olduğu ifade edilmiştir. Somut dosya yönünden Dairemizce yapılan inceleme neticesinde verilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararı icra edilebilir bir karar niteliğinde değildir ve ilk derece mahkemesi kararının geçerliliği devam etmektedir. İlk derece mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeni bir karar verilmediği için emsal ilamda açıklanan hususlar Dairemizce de uygun bulunarak, davalı yönünden istinaf karar harcının maktu olarak belirlenmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 91,09 TL’nin mahsubu ile bakiye 88,81 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın taraflara ilk derece mahkemesince iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/05/2023