Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1477 E. 2023/883 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1477
KARAR NO: 2023/883
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2019
NUMARASI: 2019/84 2019/705
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ: 31/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı asil dava dilekçesi ile; davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin müteahhit firmalar ile ek anlaşmalar ve gizli anlaşmalar yaparak maddi menfaat elde ettikleri söylentilerinin yapılan uygulamalarla tescillendiğini, yönetim kurulu üyelerinin aldıkları yetkiyi kötüye kullandıklarının aşikar olduğunu, üyelerine yazılı veya sözlü hiçbir bilgi verilmediğini, 20 Ocak 2019 tarihli genel kurul toplantısında da müteahhite 100-150 bağımsız bölüm devredilmesi gerektiği söylenerek yetki istediklerini, bunun üzerine bakanlık komserlerinin üyeleri susturup, buna üyelerin değil yönetim kurulu üyelerinin karar verdiğini söylediklerini, üyelere yönetim kurulu tarafından baskı yapılarak zorla devir yetkisi aldıklarını, birçok kişinin onay için el kaldırmadığını, yalnız davacının itirazının 1 red olarak kayıtlara geçirildiğini, ortakların oy kullanma haklarının gaspedildiğini, kendisinin tapuların şahsileştirilmesi kararı alınmasını istediğini, yönetim kurulu tarafından şahsileştirme kararı alınamayacağının bildirildiğini ve tapuların üyeler adına şahsileştirme kararı alınmadığını, 29 yıldır amacına ulaştırılmayan kooperatifin, kendi çıkarları için rant yeri haline çevirdiklerini, üyelerin zarara uğratıldığını, bir türlü tapu vermediklerini, şahsileştirme işlemini yapmadıklarını, ancak aidat istemeye devam ettiklerini, ayrıca savcılığa şikayette bulunduğunu, 2018 yılında genel kurul kararı iptali davası açtığını, ancak muhalefet şerhi konmadığı belirtilerek usulden red kararı verildiğini, ancak isimsiz red oyunun kendisine ait olduğunu beyanla, davalı kooperatif yönetiminin 20/01/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların (üyelerin zararına olduğu için) iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalı kooperatifin genel kurul toplantısının usulune uygun yapıldığını, alınmış bulunan kararların da genel kurula katılanların iradesini yansıtmakta olup, iptalini gerektirecek üyelerin haklarına zarar verici yahut ortadan kaldırıcı hükümleri içermediğini, davacının genel kurulda alınan kararlarla ilgisi olmayan gerekçelerle öne sürmekte ve açtığı dava ve şikayetlerden bahsetmekte ise de, söz konusu davaların genel kurul kararıyla ilgisi bulunmadığı gibi, şikayetlerinin de haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla, haklı sebebe dayanmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “…davacı tarafça gündemin 2, 3, 4, 5, 7, 8, 9, 10, 11 maddelerine yönelik iptali talep edilmiş ise de, TTK 446.maddesi hükmü gereğince toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten üyelerin genel kurul kararı iptal davası açabileceği, davalı şirketin 20/01/2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağının incelenmesinde davacının ret oyu kullandığı, ancak toplantı tutanağına muhalefet şerhini geçirmediği anlaşılmakla, davacı tarafından gündemin 2,3,4,5,7,8,9,10 ve 11.maddelerine yönelik açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca davacı tarafça gündemin 6. Maddesine yönelik olduğu belirtilerek muhalefet şerhi verilmiş ise de, söz konusu maddenin imar barışı ile ilgili konuları değerlendirmek ve sürece dair yapılacakları görüşüp karara bağlamak olduğu, ancak davacı … tarafından verilen muhalefet şerhinin bu madde ile bağlantılı olmadığı gibi, bu maddenin görüşülmesinden sonra herhangi bir karar da alınmadığı, ayrıca davacı …’nün bu madde ile ilgili talebinin değişen kapı numaralarının ve kooperatifin elinde kaç dairenin olduğunun tespitine yönelik soru sorulduğu ve buna ilişkin muhalefet şerhi koyduğu, söz konusu istemin Kooperatifler Kanunun 24. Maddesi uyarınca bilgi alma hakkıyla bağlı olduğu, bilgi alma hakkına yönelik davacının bilgi almaya ilişkin dava açabileceği halde genel kurulun iptalini talep ettiği, gündemde alınan kararlarda ve 6.Maddede iptali gerektirecek herhangi bir husus bulunmadığı anlaşıldığından davacı tarafından gündemin 6. Maddesine yönelik açılan davanın da reddine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı asil tarafından dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, davalı kooperatif olağan genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. İptali talep edilen genel kurul kararları, davalı kooperatifin 20/01/2019 tarihli olağan genel kurulda toplantısında alınan 2-3-4-5-6-7-8-9-10 ve 11 nolu gündem maddelerine ilişkin kararlar olup uyuşmazlık; iptali talep edilen kararların kanun, ana sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı, iptal şartları gerçekleşip gerçekleşmediği ve iptali talep edilen kararlar butlanla batıl olmayı gerektirir nitelikte kararlar olup olmadığı noktasındadır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53. maddesinde, kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine bir ay içinde iptal davası açılabileceği düzenlenmiştir. Bir aylık süre hak düşürücü süredir.Bu nedenle mahkemece doğrudan dikkate alınması gerekmektedir. Somut dava bu anlamda değerlendirilmiş ve 20/01/2019 tarihli genel kurulda alınan kararların iptali için 18/02/2019 tarihinde, bir aylık hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. Davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığının tespiti üzerine işin esasının incelenmesi uygun görülmüştür. Toplantıya çağrılanları ihtiva eden hazirun cetvelinde 100 ortağın toplantıya çağrıldığı, 42 ortağın asaleten 6 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 48 ortağın toplantıya bizzat veya temsilen katıldığı tespit edildiği, toplantının açılması için gerekli çoğunluğun mevcut olduğu görülmüştür. Genel kurul kararının iptali için aranan koşullar, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53. maddesinde düzenlenmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, geçersiz olması (yokluk) hali, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin red oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir. İstinafa konu iptaline karar verilen gündem maddeleri incelendiğinde; Gündemin 6 nolu maddesi hariç diğer maddelerine davacının her herhangi bir muhalefet şerhini tutanağa geçirmemiş, gündemin 2. Maddesi ile; divan kurulunun oluşturulması, 3 maddesi ile; 2018 yılı yönetim ve denetim kurulu raporların okunması, 4. Maddesi ile; 2018 yılı bilanço ve gelir cetveli ve hesapların görüşülmesi, ibraya sunulması, 5. Maddesi ile; yönetim ve denetim kurulunun ayrı ayrı ibrası görüşülmüş, 7. Maddesi ile; kooperatife ait varlıkların değerlendirilmesi ve bu konuda yapılacak işlemlerin karara bağlanması görüşülmüş ve satış talebinin oy birliği ile reddine karar verilmiş, 8. Maddesi ile; aidat ve şerefiye ödentilerini yerine getirmeyen üyelerin durumu ile bu konuda yapılması gereken kararlar görüşülmüş, 9. Madde ile; 2019 yılı tahmini bütçenin hazırlanması, okunması, aidatların ve huzur hakkının belirlenmesi ve karara bağlanması, 10. Madde ile; yüklenicilerle yapılan anlaşmalar gereği hak ediş olarak devredilen dairelerin bu defa Tapu Sicilinde devralınarak Kooperatif uhdesinde başkaca bağımsız bölümlerin hak ediş olarak yüklenicilere devri için yönetim kuruluna yetki verilmesi, 11. Maddesi ile; imar barışı ve belediye tapu müdürlüklerinde ve diğer kurumlarda tüm işlemleri yürütmek için yönetim kuruluna yetki verilmesi görüşülmüştür. Söz konusu iptali talep edilen kararlar butlanla batıl olmayı gerektirir nitelikte kararlar olmadığı, diğer bir ifade ile kararlarda yoklukla malul olmasını gerektirir bir husus bulunmadığı görülmüştür. O halde, kararların yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek toplantıya katılan üyenin red oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi şartıyla iptali talep edilebileceği ancak davacının gündemin 6. Maddesi hariç diğer maddelere ilişkin muhalefet şerhini tutanağa geçirmediği gibi, muhalefet şerhinin tutanağa geçirilmesi divan kurulunca engellendiği davacı tarafça ispatlanamadığından söz konusu gündem maddelerine ilişkin usulüne uygun muhalefet şerhi bulunmadığından bu maddeler için açılan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Gündemin 6. Maddesi ile; imar barışı ile ilgili konuları değerlendirilmiş ve sürece dair yapılacaklar görüşülmüş olup davacı … tarafından, değişen kapı numaraları ve kooperatifin elinde kaç daire olduğunun üyeler ile paylaşılması önerilmiştir. Mahkeme kararında belirtildiği üzere davacı … tarafından verilen muhalefet şerhinin bu madde ile bağlantılı olmadığı gibi, bu maddenin görüşülmesinden sonra herhangi bir karar da alınmadığı, söz konusu istemin Kooperatifler Kanunun 24. Maddesi uyarınca bilgi alma hakkıyla bağlı olduğu ve bu husus ile birlikte dava dilekçesinde ileri sürülen üyelere tapu devir işlemlerinin gerçekleştirilmemesi ve kooperatifin zarara uğratılması ile ilgili taleplerin ayrı bir dava konusunu oluşturduğundan söz konusu 6. Maddede iptali gerektirecek yasaya, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla davacının bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davacının istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 148,60 TL’lık başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL’nun istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.31/05/2023