Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1475 E. 2020/98 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1475
KARAR NO: 2020/98
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/896 Esas
KARAR NO: 2019/919
KARAR TARİHİ: 06/11/2019
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/10/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin işletmesi altında bulunan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Çevre Otoyolu’nu kullanan davalının, kullanım ücretini ödemediğini, bedeli ödenmeyen geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait yasal cezaların tahsili amacıyla davalı aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup davalı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmaya da katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, yetkili icra daireleri, genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yerinde bulunan icra daireleri ile sözleşmenin ifa edileceği yerde bulunan icra daireleri olduğu, takip talebinden, borçlunun yerleşim yerinin İstanbul Anadolu İcra Daireleri’nin yetki alanında bulunan Ataşehir/İstanbul olduğu; sözleşmenin ifa yerinin 6098 sk m 89 gereği alacaklının yerleşim yeri olduğu, takip talebinde belirtildiği ve davacının ticaret sicil kaydından anlaşıldığı üzere davacının takip tarihindeki yerleşim yerinin Çankaya/Ankara olduğu ve bu sebeple da Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla, takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliği sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; müvekkilin şirketin işletmecisi olduğu köprü ve bağlantılı otoyolunun kullanılmasıyla sözleşme kurulduğunu, sözleşmenin yapıldığı yer Sarıyer / İstanbul olduğunu, zira müvekkilin işlettiği 3. Boğaz köprüsünden davalı borçlunun 68 adet ihlalli geçişi söz konusu olduğunu, bu geçişlere dair kayıtları dava dosyasında hali hazırda sunduklarını, bununla beraber Eyüpsultan / … Mevkiinde yer alan gişelerden de yapılan ihlalli geçişlerin, davanın konusuna dahil olmasıyla, yine İstanbul Adliyesi yargı çevresindeki bir alanın, mahkemenin yetkili alanına haiz olmasıyla, İstanbul 18. Asliye Ticaret mahkemesinin verdiği yetkisizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ayrıca müvekkil şirketin yerleşim merkezinin Sarıyer/İstanbul’da bulunduğunu, borçlunun icra dosyasına sunmuş olduğu borca itiraz dilekçesinde, ilk itirazlar açısından, herhangi bir yetki itirazı bulunmadığını, Yargıtay’ın yerleşik uyulaması ve mer’i kararları uyarınca, yerel mahkeme, yetkisizlik kararı vermesiyle, aleyhimize vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi hukuken yerinde olmadığını, ayrıca davalı kendisini vekil ile temsil ettirmemesine rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, işletmesi davacıya ait otoyol ve köprülerin kullanılmasından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde davacı tarafından davalı aleyhine, ihlalli geçişe dayalı, 58.798,15 TL asıl alacak, 2.499,43 TL faiz, 449,91 TL KDV olmak üzere toplam 61.747,49 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlattığı, davalı borçlu şirket vekili, yasal süre içerisinde, ayrı ayrı icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, davacının ise, İİK 67. madde gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, icra dairesinin yetkili olup olmadığı, icra dairesinin yetkili olmaması halinde, borçluların icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazının hangi aşamada ve ne şekilde değerlendirilmesi gerekeceği, dava şartlarının inceleme süresinin olup olmadığına ilişkindir. 2004 sayılı İİK.nun 50.maddesinde yetki düzenlenmiştir. Düzenlemede, para ve teminat borcu için takip hususunda usul kanununun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik olunacağı belirtilmiştir.Takip ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 6. maddesinde genel yetkili mahkeme düzenlenmiş ve genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu ifade edilmiştir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89. maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla takip, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemelerin bulunduğu icra dairesinde başlatılabilir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak ve takip başlatmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Öncelikle, davacı vekili istinaf dilekçesinde müvekkil şirketin yerleşim merkezinin İstanbul/Sarıyer olduğunu iddia etmiş ise de dosyaya ibraz edilen Ticaret Sicil Gazetesi suretinde görüldüğü üzere, takip tarihi itibariyle davacı şirketin merkezin Çankaya/Ankara’ da olduğu, takipten sonra 25/01/2019 tarihli Genel Kurul Kararına istinaden şirketin merkezi Sarıyer/İstanbul’a nakledildiği anlaşılmıştır. Davalının ticari merkezinin ise Sultanbeyli/İstanbul adresinde olduğu görülmüştür. Somut olayda, işletmesi davacıya ait otoyol ve köprülerin kullanılmasından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takipte; yetkili icra dairesi İİK’nın 50. maddesinin yollamasıyla HMK’nun 6 maddesi uyarınca davalının yerleşim yerinin bulunduğu İstanbul Anadolu İcra Daireleri, TBK’nın 89. Maddesi uyarınca davacının yerleşim yerinin bulunduğu Ankara İcra Daireleri ile taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulduğu gözetilerek HMK 10. Madesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin bulunduğu icra dairesidir. Mahkemece, sözleşmenin ifa yerinin alacaklının yerleşim yeri olarak kabul edilmiştir. Ancak, taraflar arasında sözleşme (hizmet); davacının işlettiği, 3. Köprü ve bağlantılı otoyoldan geçilmesine ilişkindir. O halde sözleşmenin ifa yeri davacının hizmet aldığı köprü ve otoyol gişelerin bulunduğu yargı çevresidir. İhlalli geçişlere ilişkin kayıtlar incelendiğinde akdin ifa yeri hizmetin yapıldığı yer İstanbul yargı içerisinde olduğundan, davalının takipte yetkiye itirazı yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, mahkemenin işin esasına girerek bir karar vermesi gerekirken yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine kararı verilmesi hatalı olduğundan HMK’nın 353/1.a.4 bendi uyarınca sair itirazlar incelenmeksizin davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ 2-İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/896 E. 2019/919 K. 06/11/2019 tarihli kararının HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 4-Başvuru tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 83,50 TL başvurun harcının 148,60 TL mahsubu ile Hazineye İrat kaydına, 5-Harçlar Kanunu uyarınca karar tarihi dikkate alınarak alınması gereken 148,60 TL harcın peşin yatırılan 54,40 TL harç ile başvuru harcı olarak belirtilen 148,60 TL den mahsup edilen 83,50 TL düşürüldükten sonra bakiye kalan 65,10 TL harç ile birlikte toplam 119,50 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 29,10 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE irat kaydına, 6-Davacı tarafça yatırılan 83,50 TL başvuru, 119,50 TL karar harcı ve 57,00 TL posta gideri masrafı toplam 260,00 TL istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yargılamada dikkate alınmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.4 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/10/2020