Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/146 E. 2021/77 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/146
KARAR NO: 2021/77
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/180
KARAR NO: 2017/984
KARAR TARİHİ: 28/11/2017
DAVA: KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ: 27/01/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Bakırköy 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/738 Esas 2013/376 Karar sayılı ilamı ile 09/07/2013 tarihinde iflasına karar verilen müflis … A.Ş’den cari hesaptan iflas tarihi itibarı ile faizi ile birlikte ¨237.479,80 alacaklı bulunduğunu, alacaklarını iflas masasına kayıt ettirdiklerini ancak iflas idaresinin düzenlediği sıra cetvelinde alacağın reddine karar verildiğini, iflas idaresince düzenlenen sıra cetvelinin 09/05/2014 tarihli … gazetesinde ilan edildiğini, müvekkili şirketin müflis şirkete vermiş olduğu çeklerin, müflis şirketçe … Faktoring A.Ş ve … A.Ş’ye ciro edildiğini, ancak müflis şirketin malları göndermemesi üzerine müvekkili şirketin … Factoring A.Ş ve … A.Ş ile protokol düzenleyerek çek bedellerini faizleri ile birlikte ödemek zorunda kaldığını, ödemiş olduğu meblağın 31/12/2012 tarihi itibarı ile ¨221.773.36 olduğunu, iflas idaresinin, 24 alacak sırasında kayıt yaptıran … Ltd. Şti. temsilcileri ile müvekkili şirketin aynı kişiler olması, müflis şirketin ticari faaliyetlerini askıya alması borcun muvazaalı yaratıldığı kuşkusunu ortaya koyduğu gerekçesi ile alacaklarının reddine karar verildiğini, masaya kaydedilen alacağın reddedilmesi üzerine İİK 235. Maddesi gereğince sıra cetveline itiraz davası açmak zorunda kaldıklarını, bu nedenlerle alacaklarının masaya kayıt ve kabul edilmesini, ikinci alacaklılar toplantısına katılmaları hususunda karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2013 tarih ve 2012/738 Esas, 2013/376 Karar sayılı ilamı ile … A.Ş’nin iflasına karar verildiğini, müflis şirketin iflas işlemlerinin Bakırköy …İcra ve İflas Müdürlüğü’nün … Esas sayılı iflas dosyası üzerinden yürütüldüğünü, masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğunu, idarenin, masanın menfaatlerini gözetmek ve tasfiyeyi yapmakla mükellef olduğunu, davacı alacaklının 37 kayıt no ile ¨237.479,80 için alacak kaydında bulunduğunu, iflas idaresinin kararının :”Müflis şirket yetkilileri borcu kabul etmiş iseler de , mübrez vesaik incelendiğinde istemin resen kabulünü gerektirir nitelikte belgeye dayalı olmadığı gibi masa malvarlığının azaltılması yolunda istihkak iddiasında bulanan 24 kayıt nolu alacaklı temsilciyle aynı kişi olup, borçlanma ekseriyetlerinin müflis şirketin tüm çalışanlarının fesih tarihinde yapılması, ticari faaliyetin askıya alındığı bir dönemde borcun muvazaa ile yapıldığı kuşkusunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle yargılamayı gerektirmekle talep edilen ¨237.479,80’sinin reddine karar verildiği” , alacaklarla ilgili kararları iflas idaresinin verdiğini, müflisin beyanlarıyla bağlı olmadığını sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ‘Davacının mal alımı için davalıya toplam ¨215.500,00 bedelli 5 adet avans çeki düzenlediği,davalıya sipariş avansı mahiyetinde verilen ¨215.500,00 bedelli çekler karşılığında herhangi bir mal veya hizmet alınmadığı,davacının alacağına dayanak çek bedellerini dava dışı bankalara ödediği, bu ödemelere ilişkin protokollerin ibraz edildiği ,yine dosya münderecatında protokole konu borçların ödendiğine ilişkin dava dışı bankaların yazılarının mevcut olduğu, davacının asıl alacak dışında faiz talebi olmakla birlikte dava dışı bankalarla yapılan protokollerde çek asılları bedellerinin ödenmesi hususunda anlaşma yapıldığı ve dava dışı bankalara herhangi bir faiz ödemesi yapılmadığı, ayrıca davalının 14/05/2012 tarih … nolu ¨232,00 bedelli fatura içeriğindeki malları davacıya teslim ettiğini ispat edemediği,buna göre davacının müflis şirketten olan alacağının ¨213.178,33 olduğu,alacağın gerçek varlığı yönünde yeterli delillerin bulunduğu anlaşıldığından ” Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile davacının müflis şirketten olan ¨213.178,33’lik alacağının İİK’nın 235. Maddesi uyarınca İflas masasına KAYIT VE KABULÜNE, Davacının, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin temsilcisinin iflas masasına 24 no ile alacak kaydını yaptıran …Şti ile aynı olduğu, muvazaalı bir şekilde alacak oluşturulduğu, davacı şirketin 215.500 TL bedelli 5 adet çek düzenleyerek mal ve hizmet almadan çekleri teslim etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, müflis şirketin 2012 yılma ait ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığı iş bu nedenle hükme esas alınmayacağı, davacının alacağının iflas tarihi itibariyle tespit edilmesi gerekirken 31.12.2013 tarihi itibariyle alacağın tespit edildiğini, İİK 235maddesi uyarınca maktu olarak hesaplanması gereken avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin masaya kaydına dair hüküm kurulması gerekirken hazineye irad kaydına şeklinde hüküm tesisinin de dosya kapsamına, usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK 235 .maddesi uyarınca açılan kayıt kabul davasıdır. Bir iflas alacaklısının , sıra cetveline yazılmasını talep ettiği alacağı iflas idaresi tarafından tamamen ya da kısmen reddedilmesi durumumda iflas idaresi aleyhine kayıt kabul davası açılabilmektedir. İflas masasına iflas tarihi itibariyle mevcut olan alacaklıların kaydı yapılabilir. İflas tarihinden sonra doğan alacaklar için sıra cetveline itiraz davası açılamaz (Yargıtay19.HD 21.2.2008 t 2007/8813;1485 ve 1.11.2007 T. 4590/9366) İİK nun 325.maddesine dayalı olarak açılan kayıt kabul davaları en son ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde açılmalıdır. İş bu süre hak düşürücü niteliktedir. İflas masasına alacak yazdırılırken tebliğe elverişli adres gösterilmesi ve tebligat giderleri de peşin ödenmek suretiyle, iflas idaresince alınacak kararların kendilerine tebliği talep edilmiş olan alacaklılara ise , alacağın kabul veya reddediliği ayrıca tebliğ edilir. Bu halde, sıra cetveline itiraz davası açama süresi, ilan tarihinden itibaren değil, İİK 223/3 maddesi uyarınca tebligatın yapıldığı günden itibaren başlar. İflas sıra cetveli, 13/05/2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesin’de ilan edilmiş ve … Gazetesinde 09/05/2014 tarihinde yayınlatılmıştır. Sıra cetveli ve alacak hakkında verilen karar ise davacı vekiline 14/05/2014 tarihinde tebliğ edilmiş, iş bu dava 26/05/2014 tarihinde açılmıştır. Davaya konu somut olayda, davacı dava dışı müflis şirketten alacağı mallara karşılık verdiği belirtilen çeklerin , müflis şirket tarafından … Factoring A.Ş. Ve … AŞ ‘ne ciro edildiğini , müflis (… A.Ş.) şirketin malları göndermediği, davacının çek bedellerini faiziyle birlikte davacı ile çeklerde cirosu bulunan dava dışı bankalarla düzenlenen protokoller uyarınca ödediği ancak, iflas idaresinin 24.alacak sırasına kayıt yaptıran … Şti ile davacı şirket temsilcilerinin aynı kişiler olması nedeniyle alacak taleplerinin reddine karar verildiği belirtilerek iş bu kayıt kabul davası açılmıştır. Dava dışı … A.Ş. hakkında Bakırköy 10. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2012/738 E 2013/376 K sayılı ve 09.07.2013 tarihli ilam ile borca batık olduğu belirtilerek iflas kararı verilmiş ve Yargıtay 23.Hukuk dairesinin onama kararı ile 10.06.2014 tarihinde karar kesinleşmiştir. Davacı şirket, İİK 223 .maddesi uyarınca kararın tebliği amacıyla avans yatırmamış, davacı şirketin alacağı iflas idaresince (Bakırköy …İcra Dairesi … İflas) müdürlük dosyasının 37.sırasına kaydedildiği, , sıra cetveli düzenlendiği, iflas idaresince ”müflis şirket yetkilileri borcu kabul etmiş iseler de , mübrez vesaik incelenmesinde istemin re’sen kabulünü gerektirir belgeye dayalı olmadığı, masa malvarlığını azaltılması yolunda istihkak iddiasında bulunan (24) kayıt no lu alacaklı temsilcisi ile aynı kişi olup, borçlanma ekseriyetinin müflis şirketin bütün çalışanlarının iş akitlerinin fesih tarihinde yapılmış olması, ticari faaliyetin askıya alındığı bir dönemde borcun muvazaa ile yaratıldığı kuşkusunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle yargılamayı gerektirmekle talep edilen (237.429,80)TL sinin reddine karar verildi” gerekçesi ile talebin reddedildiği , Ticaret Sicil Gazetesinde 13.05.2014 tarihinde ve gazetede 09.05.2014 tarihinde yayımlandığı, ve sıra cetveli ile alacak hakkında verilen kararın davacı vekiline 14.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır… Factoring A.Ş. Tarafından mahkemeye gönderilen yazıda, A- 27.06.2012 tarihli … çek no lu 43.500 TL bedelli B- 21.07.2012 tarih … çek nu lu 44.500 TL bededlli C- 22.09.2012 tarih … çek no lu 32.500 TL bedelli 3 adet çek ile ilgili olarak iş bu 3 adet çekin borcun tasfiyesi için 8 adet çek davacı şirketten alındığı ve çeklerin tamamının … A.Ş.’ne Ödendiği, borcun tamamının tasfiye edildiği ve davacının borcu bulunmadığı belirtilmiştir. … A.Ş. Vekilince mahkemeye sunulan yazıda ise; davacı şirket ile banka arasında tanzim edilen protokol uyarınca müflis şirkete kullandırılan krediler sebebiyle tahsilinde kredi borcuna mahsup edilmek üzere müflis şirket tarafından ciro ve tevdi edilen 2 adet çekin (15.09.2012 ödeme tarihli 48.500 TL bedelli, 12.09.2012 ödeme tarihli 46.500 TL bedelli çekler) ödenmesi konusunda davacı ile 12.09.2012 tarihli protokol düzenlendiği bu çeklerin müflis tarafından ciro ve tevdi edildiği, söz konusu 2 adet çek bedelinin 9 taksit şeklinde vadeye bağlandığı, ilk taksit ödemesinin nakit yapıldığı, sonraki taksitler için ise davacı tarafça taksit miktarlarında 8 adet çek keşide ettiği ve bankaya tevdi ettiği, bu çeklerin de ödendiği ve protokole bağlı borç kalmadığı belirtilmiştir. Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesin sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; 2011-2013 yıllarına ait defter-i kebir, envanter ve yevmiye defterinin açılış onaylarının yapıldığı, ancak 2011 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, ticari defterler üzerinde yapılan incelemede müflis ile davacı şirket arasında mal satımından kaynaklanan ticari ilişkinin olduğu, davacının davalıya düzenlendiği toplam 5 adet çek bulunduğu, buna göre 208.223,99 TL alacağın tespit ediliği, 31.12.2013 tarihi itibariyle ise davacı tarafça davalıya toplam 5.186,36 TL tutarında iade faturası düzenlendiği ve davacının davalıdan 213.410,35 TL alacaklı olduğu, davacının müflise düzenlediği toplam 5 adet çek bedelinin 215.500 TL( …- …- …- …- … nolu) olduğu, bunlardan … -… -… no lu çekler yönünden (toplam bedel 120.500TL ) … Factoring ile protokol düzenlendiği bu protokolde bahsi geçen çeklerin davacı tarafça davalıya düzenlenen çekler olduğu, davalı tarafça factoring şirketine temlik edilen alacakların ödeme vasıtası olarak ciro edilen çeklerin müflis tarafından ödenmeyeceğinin ilan edilmesinden sonra davacı ile protokol düzenlendiği ve protokole göre …ŞTİ tarafından davacı emrine keşide edilen ve YKF ‘ne ciro ve teslime edilecek 2 adet çekle ödemelerin yapılacağının yazılı olduğu ve protokol uyarınca belirlenen borçların davacı tarafça ödendiği, … A.Ş. ile yapılan protokol uyarınca; … ve … no lu toplam 95.000 TL bedeli 2 adet çekle ilgili olarak gelen yazı cevabından protokole konu borcun tamamen ödendiğinin belirtildiği ve sonuç olarak davacı tarafça ödemesi yapılan 215.500 TL çek bedelinden sonra davacının davalıdan toplam 208.223,99 TL alacağının kaldığı, bu tarihten sonra davacının davalıya toplam 5.186,36 TL tutarında iade faturası düzenlendiği ve 31.12.2012 tarihi itibariyle alacağının 213.410,35 TL kaldığı belirtilmiştir. Dava dışı müflis şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; 2013 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdikinin görülemediği, 20.03.201 tarihinde … yev ile müflisin davacıdan toplam 5 adet 215.500 TL bedelli çeklerle ilgili çek girişinin yapıldığı, 2012 yıl sonu kapanış fişinde ve 2013 yıl sonu kapanış fişinde müflisin davacıya 213.178,33 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, factoringlerden gelen yazı cevapları uyarınca davacının toplam 215.500 TL lik çek bedellerinin dava dışı bankalara ödendiğinin tespit ediliği, bankalarla yapılan protokoller uyarınca davacının herhangi bir faiz ödemesi yapmadığı, davacının ticari defterlerine göre 213.410,35 TL davalının ticari defterlerine göre ise 213.178,33 TL davacının alacaklı olduğunun tespit ediliği, 232,02 TL farkın 14.05.2012 tarih … no lu davacı faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, , müflisin ticari defterlerine göre davacıya toplam 213.178,33 TL borçlu olduğu belirtilmiştir. Davacı şirketin alacağının muvazaa ile yaratıldığı yönündeki davalı tarafça ileri sürülen istinaf sebebinin incelenmesi; sıra cetveli davalarında yerleşik Yargıtay uygulamasına göre alacağın muvazaalı olmadığını ispat yükü davalıya aittir. Davalı taraf borçlu ile olan ticari ilişki ve bundan kaynaklanan alacağının gerçek ve hukuka uygun olduğunu kanıtlamak zorundadır. Davalı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayanmadığı ve muvazaalı oluşturulduğu iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu ve davalının bu alacağın varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikteki delillerle ispatlaması gerektiği tartışmasızdır. Ne var ki, davacının iddiası gerçek bir alacağın bulunmadığına değil de, alacağın bulunduğu ve fakat sona erdirildiği noktasında ise, kural olarak ispat külfetinin yer değiştirdiği kabul edilmeli, bir diğer ifade ile ödeme gibi sebeplerin varlığını ispat yükü davacıya yüklenmelidir. (Bkz., Deynekli, A./Kısa, S.: Hacizde ve İflasta Sıra Cetveli, 3.b., Ankara 2005, s.158; aynı yönde 19. HD., 04.07.1995 t. ve 1995/6193-6116 E.K.) Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde iflas idaresince davaya konu alacağı oluşturan borcun sebebinin muvazaa ile oluşturulduğundan şüphe edilmesi nedeniyle alacağın tamamının reddedildiği belirtilmiştir.Ayrıca 03.11.2014 tarihli yazı da müflis şirket yetkililerinin borcu kabul ettiği ancak müflis şirketin bütün çalışanlarının iş akdini feshettiği tarihte borçlanma ekseriyetlerinin yapılması , neredeyse bütün taşınırlarını aynı tarihlere denk gelen süre içinde fatura ile alacak iddiasındaki şirkete muvazaa ile devrettiği, bu halin İİK 311.maddesi gereğince hileli iflas suçunu oluşturduğu ve bu haliyle alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği belirtilmek suretiyle 295.909,20 TL nin REDDİNE, istihkak iddiasının İİK nun 228 .maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir. Dava dışı … Ltd Şti nin müflisten olan 295.909,20 TL alacağının masaya kayıt ve kabulü için 31.10.2013 tarihli dilekçe ile Bakırköy …İcra Dairesine başvuruda bulunulduğu ve alacağın masada 24. Sıraya kaydının yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava dışı şirketin alacağının bedeli ödenen ancak teslimi yapılmayan 271.061,86 TL lastik alım bedeli olduğı, iş bu bedele 24.847,34 TL iflas tarihine kadar işlemiş faizin eklenmesiyle toplam 295.909,20 TL alacağın masaya kayıt ve kabulüne, , ayrıca İcra Müdürlüğünce bir kısım lastiklerin satılarak paraya çevrilmesi nedeniyle oluşan zararlar bakımından haklarını saklı tuttuklarını ve müflis şirketçe faturaları ve sevk irsaliyeleri kesilen lastiklerin İzmir’e gelmesini müteakip, tüm lastikler değişik alacaklılar tarafından haczedildiği, iş bu şirket tarafından Büyükçekmece 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/816 E , 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/386 E ve 2012/387 E sayılı dosyaları ile İİK 97 .maddesi uyarınca istihkak davaları açıldığı ayrıca başka alacaklılar tarafından da İstanbul 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/1411 E sayılı dosyalarında İİK 99. Maddeleri uyarınca açılan istihkak davalarının devam ettiği belirtilmiştir. Dava dilekçesine ekli İzmir … Noterliğince düzenlenen imza sirkülerin fotokopisinin incelenmesinde; 13.07.2010 tarihli 02 sayılı ortaklar kurulu kararına göre davacı şirketin 20 yıl süre ile müdür olarak … belirlenmiştir. Mahkemece dava dışı müflis şirket … A.Ş. Hakkında hileli iflas suçu nedeniyle yargılaması yapılan veya devam eden dava dosyası bulunup bulunmadığı , davacı şirket ile dava dışı … Ltd Şti arasında organik bağ bulunarak davaya konu edilen borcun muvazaalı bir şekilde yaratıldığı iddiasına dayanıldığından davacı ile dava dışı iş bu şirket arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, ticaret sicil kayıtları, imza sirküleri( borcun yaratıldığı tarihteki yetkililerin araştırılmasına yönelik olarak ) ve incelenen ticari kayıtlarla değerlendirilmesi, Büyükçekmece 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/816 E , 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/386 E ve 2012/387 E sayılı dosyaları ile İİK 97 .maddesi uyarınca istihkak davalarının da hangi aşamada olduğu, mahkemece karar verilmiş ise mahkeme ilamlarının dosya arasına alınması gerekmektedir. Davacı şirketin ticari defterlerinin lehine delil olarak kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu iddiasının incelenmesi; Ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için kanuna göre eksiksiz tutulmuş , açılış ve kapanış onayları yaptırılmış, ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. HMK 222/4 maddesi uyarınca açılış ve kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. Bu düzenlemeye göre, ticari defterlerde bulunan kayıtlar açılış veya kapanış onayları bulunmasa ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamasa da sahibi aleyhine delil olarak kabul edilir.Davaya konu uyuşmazlıkta, davacı şirketin 2011 yılına ait yevmiye defterlerinin 6762 sayılı TTK nun 70.maddesi uyarınca envanter defterinin 6762 sayılı TTK nun 72/4 maddesi uyarınca yapılması gereken noter kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, delil vasfına sahip olup olmadığı değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu yönünde heyet raporu düzenlendiği ve mahkemece yapılan yargılamada davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucu 31.12.2013 tarihi itibariyle davacının , davalıdan 213.410,35 TL alacağının mevcut olduğu belirtir bilirkişi raporu ve müflis şirket ticari defterlerinin incelenmesi ile davalının 213.178,33 TL borçlu olduğu belirtir rapor uyarınca hüküm ihdasına gidildiği anlaşılmaktadır. İstinaf dilekçesine karşı davacı tarafça sunulan beyan dilekçesinde 6102 sayılı TTK nun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girdiği , yürürlüğe giren TTK 64/3 maddesi ile ticari defterlerin kapanış tasdiklerinin yaptırılması zorunluluğunun getirildiği, bir anlamda 01.07.2012 tarihinden önceki yıllarda resmi defterlerin kapanış tasdikinin yaptırılma zorunluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre: Kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin içeriği, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır. Şu kadar ki; kanuna uygun olan defterlerde sahibi lehine olan kayıtlar dahi aleyhindeki kayıtlar gibi geçerli olup bunlar birbirlerinden ayrılamaz. (84. md.) 84. maddenin yeni düzenlemelere göre karşılığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222/4. madde olup benzer düzenleme vardır. Buna göre açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. İİK madde 195 uyarınca iflas tarihi itibariyle alacağın tespit edilmesi yönünde istinaf sebebinin incelenmesinde; İİK’nın 195/1. maddesinin “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü uyarınca iflas tarihine kadar doğan iflas alacağı ve fer’ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK’nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. İİK’nın 196/3. maddesi uyarınca asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. (Yargıtay 23.Hukuk dairesi 2014/1686Esas 2016/2556Karar sayılı ilamı) Davaya konu somut olayda davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi heyet raporunda davacı tarafından ödemesi yapılan 215.500,00 TLŞ çek bedelinden sonra davacının davalıdan 208.223,99 TL alacağının kaldığı, bu tarihten sonra davacının davalıya toplamı 5.186,36 TL tutarında iade faturası düzenlediği, 31.12.2013 tarihi itibariyle davacının davalıdan 213.410,35 TL alacağının bulunduğu tespitinde bulunulmuş ve mahkemece iş bu rapora da itibar edilmek suretiyle hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçlar yönünden yapılan istinaf sebeplerinin incelenmesi; Kayıt kabul davaları alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, alacağın iflas masasına kaydına karar vermekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. Yine kayıt kabul davaları, alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın ödenmesine yönelik bulunmadığından, bu tür davalarda vekalet ücreti ve harcın maktu olarak belirlenmesi gerekir (Harçlar Kanunu Genel Tebliği’nin B/II. maddesi, Yargıtay 23. HD. 28.02.2012 gün ve 2012/495 E.-1481 K.). Mahkemece, bakiye 6,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına ,hesaplanan maktu vekalet ücretinin davacı tarafa ödenmesi yönündeki hüküm maddelerinin usul ve yasaya aykırı olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.a.6 bendi gereğince kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine iadesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2014/180 Esas, 2017/984 Karar ve 28/11/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Peşin alınan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına 4-İstinaf karar harcı 35.90 TL nin talep halinde iadesine, 5-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 6-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/01/2021 tarihinde HMK’nın ve 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.