Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1449 E. 2023/700 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1449
KARAR NO: 2023/700
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/717
KARAR NO: 2019/949
DAVA TARİHİ: 09/12/2015
KARAR TARİHİ: 22/10/2019
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu gereğince İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bağlı iştirak şirketi olup bir kamu şirketi olarak faaliyet gösterdiğini ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden ihale yoluyla aldığı işleri yapmak için İş Kanunu hükümleri çerçevesinde personel istihdam ettiğini, müvekkili şirket bünyesinde 01/01/2014-31/07/2015 arasında çalışmış olan …’nun yasal şartları yerine getirdiğinden malullük, yaşlılık sigortasından aylık bağlanması için 03/08/2015 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na müracaat ettiğini ve şirkete müracaat ederek kıdem tazminatının ödenmesini talep ettiğini, …’nun müvekkili şirket nezdinde 19 ay çalıştığını, çalışma süresinin geri kalanını ise davalı şirketlerde geçirdiğini ancak müvekkili şirketin …’nun son çalıştığı iş yeri olması hasebiyle çalıştığı tüm yıllara ait kıdem tazminatını ödediğini belirterek fazla ödenen 12.071,47 TL kıdem tazminatı tutarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama masrafı ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalılar … Org. Tur. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet yokluğu nedeni ile davanın reddini talep ettiklerini beyan etmişlerdir. Davalı … Taş. İnş. San. Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; iş kanununun emredici maddesine aykırı olarak açılan bu rücu davasının reddini talep ve beyan etmiştir. Davalı … Turz. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davanın tarafları açısından reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “…dava dışı …’nun davacı şirkette son olarak çalışıp emekli olduğu ve tüm çalışma dönemine ait kıdem tazminatını istediği, davacı kurumca tüm çalışma dönemine ait kıdem tazminatının 07/08/2015 tarihinde dava dışı …’ya ödendiği, dava dışı …’nun ödenen kıdem tazminatı için daha önce çalıştığı davalı şirketlere rücu davası açıldığı, bilirkişi incelemesi yaptırılarak her bir davalı şirketin sorumlu olduğu kıdem tazminatı miktarının tespit edildiği, dava dışı …’nun davalı şirketlerde de çalıştığı anlaşıldığından her bir davalı şirkette çalıştığı döneme ilişkin kıdem tazminatından bahsi geçen davalı şirketlerde sorumlu olduğundan taleple bağlı kalınarak bilirkişi tarafından tespit olunan rakamlar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle,”1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 941,06 TL’nin ödeme tarihi olan 07/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacı tarafa verilmesine,5.532,76 TL’nin ödeme tarihi olan 07/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacı tarafa verilmesine,243,38 TL’nin ödeme tarihi olan 07/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Dan. Ve İnş. Tic. Ltd. Şti’den alınarak davacı tarafa verilmesine, 2.677,14 TL’nin ödeme tarihi olan 07/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacı tarafa verilmesine,Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı işçinin 01/12/2012-31/12/2012 tarihleri arasında dava dışı … Ltd. Şti.’de çalıştığının tespit edildiğini, müvekkil şirkete personel temin eden şirketler arasında olmasına karşılık … Ltd. Şti.’nin huzurdaki davaya dahil edilmediğini, bilirkişi raporunda da … Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu miktarların hesaplandığını, mahkemece süre verilerek … Ltd. Şti.’nin davaya dahil edilmesinin sağlanmadığını, taraf teşkilinin re’sen nazara alınması ve şirketin davaya dahil edilmesi gerektiğini, HMK’nın 357.maddesinde istinaf aşamasında yapılamayacak işlemler arasında dahili davalı yapılamayacağına yönelik bir düzenleme yer almadığından … Ltd. Şti.’nin davaya dahil edilmesi suretiyle sorumlu olduğu tutara ilişkin hakkında hüküm kurulması gerektiğinden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davlı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Dava dışı işçi …’ya yapılan davaya konu ödemelerde tasarruf yetkisinin davacıya ait olduğunu, dava dışı işçinin müvekkili şirket bünyesinde çalışmadığını, dava dışı işçinin çalıştığı dönem boyunca emir ve talimatları davacıdan aldığını, dava dışı işçiye yapılan ödemelere ilişkin davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir ihtar veya bildirimde bulunulmadığını, davacının kendi inisiyatifi sonucu ödeme yapması akabinde faiziyle birlikte müvekkilinin sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi bulunmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Hiz. Ltd. Şti. vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı işçinin çalıştığı dönem boyunca emir ve talimatları davacıdan aldığını, kıdem tazminatından müvekkilinin sorumlu olmadığını, kıdem tazminatının maliyet hesabına dahil edilmediğini, İş Kanununa eklenen hüküm gereğince kıdem tazminatından yalnızca asıl işverenin sorumlu olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … Tur. ve Tic. Ltd. Şti. vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı işçinin çalıştığı dönem boyunca emir ve talimatları davacıdan aldığını, kıdem tazminatından müvekkilinin sorumlu olmadığını, kıdem tazminatının maliyet hesabına dahil edilmediğini, İş Kanununa eklenen hüküm gereğince kıdem tazminatından yalnızca asıl işverenin sorumlu olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri gereğince, dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatının davalılardan tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece mali müşavir … ve hukukçu …’tan alınan 19/03/2019 tarihli bilirkişi kök raporu ve 31/07/2019 tarihli ek rapor özetle; dava dışı işçi …’nun 31/07/2015 tarihi itibariyle son brüt ücretinin 2.921,00 TL, brüt kıdem tazminatının ise 12.073,88 TL olduğu, -06/06/2009-30/09/2009 tarihleri arasında 116 gün süreyle davalı … İnş. San. Tic. A.Ş.’de çalıştığı ve davalı şirketin 941,06 TL’den sorumlu olduğu, -01/03/2010-31/03/2010 tarihleri arasında 30 gün, 01/04/2010-31/12/2010 tarihleri arasında 270 gün, 10/01/2011-31/01/2011 tarihleri arasında 22 gün, 01/02/2011-31/12/2011 tarihleri arasında 330 gün, 01/01/2012-31/01/2012 tarihleri arasında 30 gün olmak üzere toplam 682 gün davalı … Ticaret Limited Şirketi’nde çalıştığı ve davalı şirketin 5.532,76 TL’den sorumlu olduğu, -01/02/2012-31/12/2012 tarihleri arasında 330 gün süreyle davalı dışı … Ltd. Şti.’de çalıştığı ve dava dışı şirketin 2.677,14 TL’den sorumlu olduğu, -01/01/2013-31/01/2013 tarihleri arasında 30 gün süreyle davalı … Tur. ve Tic. Ltd. Şti.’nde çalıştığı ve davalı şirketin 243,38 TL’den sorumlu olduğu, -01/02/2013-30/04/2013 tarihleri arasında 90 gün, 01/05/2013-31/05/2013 tarihleri arasında 30 gün, 01/06/2013-31/12/2013 tarihleri arasında 210 gün olmak üzere toplam 330 gün davalı … Destek Hiz. Ltd. Şti.’nde çalıştığı ve davalı şirketin 2.677,14 TL’den sorumlu olduğu, -21/02/2019 tarihli 7166 sayılı yasa ile 4857 sayılı İş K.nun 112.maddesine eklenen ek maddeyle yapılan yasa değişikliğinin dava konusu somut olaya uygulanamayacağı” yönünde rapor görüş bildirilmiştir. Davalı …Turz. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin istinaf talebi değerlendirildiğinde; Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. 4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde; “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır. Dava konusu olayda davacı ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeriyle ilgili olarak İş Kanunundan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusudur ve işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla getirilmiş olan sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir. Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim 818 sayılı Borçlar Kanunun 146.maddesinde “Borcun mahiyetinden hilafı istidlal olunmadıkça, müteselsil borçlulardan her biri alacaklıya yapılan tediyeden birbirine müsavi birer hisseyi üzerlerine almağa mecburdur. Ve hissesinden fazla tediyede bulunan, fazla ile diğerlerine rücu hakkını haizdir. Birinden tahsili mümkün olmayan miktar, diğerleri arasında mütesaviyen taksim olunur.”, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 167. maddesi “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir. Bu durumda, uyuşmazlığın çözümü için taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi, teknik şartname ve genel şartnamelerinin sorumluluğa yönelik hükümleri ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmesi gerekmektedir. Taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi ile sözleşmenin eki niteliğinde bulunan idari ve teknik şartnamede, çalışan işçilerin hak ve alacaklarından hangi tarafın sorumlu olacağının açıkça düzenlenmiş olması halinde tarafların serbest iradeleri ile imzalamış oldukları sözleşme ve şartname hükümleri, tacir sıfatına haiz her iki tarafı da bağlayacağından, dava dışı işçiye ödenen bedellerden hangi tarafın sorumlu olduğunun tespiti için öncelikle dava dışı işçinin tabi olduğu tüm hizmet alım sözleşmeleri ve genel, idari, teknik şartnameler getirtilerek incelenmesi gerekmektedir. Hizmet sözleşmelerinde, ihale evraklarında teknik ve idari şartnamelerde ve taraflar arasında karşılıklı düzenlenen diğer belgelerde yüklenici şirketin sorumluluğuna ilişkin açık hüküm olan hallerde, her bir alt işveren kendi dönemi ile sınırlı olacak şekilde hesaplanacak olan bedelden tam olarak sorumludur. Eğer sözleşmede ve şartnamelerde bir hüküm yer almıyorsa bu durumda her bir alt işverenin sorumlu olduğu hesaplanan bedelden, davacı alt işverenlerle birlikte yarı oranında sorumludur. Dosya kapsamında hizmet alım sözleşmeleri, genel, idari ve teknik şartnamelerin bulunmadığı, gerek mahkemece gerekse bilirkişi heyeti tarafından bu belgeler incelenmeksizin davalının sorumluluğuna gidildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, dava dışı işçi …’nun davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nde çalıştığı dönemlere ilişkin (01/03/2010-31/03/2010 tarihleri arasında 01/04/2010-31/12/2010 tarihleri arasında, 10/01/2011-31/01/2011 tarihleri arasında, 01/02/2011-31/12/2011 tarihleri arasında, 01/01/2012-31/01/2012 tarihleri arasında) hizmet alım sözleşmeleri, genel, idari ve teknik şartnameler getirtilerek, söz konusu belgelerde işçilere yapılacak kıdem tazminatı ödemelerinden davalının sorumlu olduğuna dair hüküm bulunması halinde davalının, işçiyi çalıştırdığı süreyle sınırlı olarak belirlenen kıdem tazminatından sorumlu olacağı, bu yönde bir hüküm yok ise tarafların (davacı ve davalı şirketin) yarı oranında sorumlu olacakları nazara alınarak karar verilmesi gerekirken, ilgili belge ve kayıtlar getirtikmeksizin eksik inceleme netice hüküm tesis edildiği anlaşılmakla, davalı … Turz. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı … Anonim Şirketi, Davalı … Destek Hiz. Ltd. Şti. Ve Davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin istinaf talebi değerlendirildiğinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2. maddesinde “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.”, aynı yasanın “Parasal sınırların artırılması” üst başlığı ile Ek Madde 1’de, “(1) 200 üncü, 201 inci, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz. (2) 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” hükümleri yer almaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 346. maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak aynı yasanın 352/1.b maddesi gereğince, istinaf mahkemesince karar verilir. Dava değeri 12.071,47 TL olup toplam 9.394,34 TL [941,06 TL (davalı …) + 5.532,76 TL (davalı …) + 243,38 TL (davalı …) + 2.677,14 TL (davalı …)] yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği için davacı yönünden reddedilen kısım 12.071,47 TL – 9.394,34 TL = 2.677,13 TL’dir. Mahkemece davalı … Tur. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden 243,38 TL’nin, davalı … Destek Hiz. Ltd. Şti. yönünden 2.677,14 TL’nin tahsiline karar verilmiştir. İstinaf incelemesine konu kararın verildiği tarih 22/10/2019 olup kararın verildiği tarih itibariyle istinaf kanun yoluna başvuru için parasal sınır 4.400,00 TL olarak belirlenmiştir. Yani bu miktarın altında kalan kararlar kesin olup, davalılar … Tur. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden kabul edilen, davacı yönünden ise reddedilen miktarların, kararın verildiği tarih itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle, istinafı kabil olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalılar … Hiz. Ltd. Şti. Ve … Tic. Ltd. Şti vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 352/1.b maddesi uyarınca usulden reddine, davalı …Turz. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, Dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekili ile davalılar … Org. Tur. ve Tic. Ltd. Şti vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 352/1.b maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Davalı … Ticaret Limited Şirketinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/717 E. 2019/949 K. sayılı 22/10/2019 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,4-Taraflarca yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına,5-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,6-Davalı … Ticaret Limited Şirketi’nin yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 7-Davacı ile davalılar … Destek Hiz. Ltd. Şti. Ve … Tic. Ltd. Şti’nin yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,8-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,9-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/05/2023