Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1430 E. 2023/813 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1430
KARAR NO: 2023/813
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2013/97
KARAR NO: 2019/332
KARAR TARİHİ: 20/03/2019
DAVA: Kayıt Kabul
BİRLEŞEN DAVA
DAVA: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 17/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili Asıl davada dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında genel kredi sözleşmesi bulunduğunu,bu sözleşme gereğince davalıya kredi kullandırıldığını, davalının kredi borcunu ödememesi nedeniyle hesabın kat edilerek borçluya noter aracılığı ile bildirildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını, limiti aşan borçlarından da İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını, kefil aleyhine de İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını,ipoteğin paraya çevrilmesi sonucu 3.122.474,33 TL’nin icra dosyasından 20/06/2012 tarihinde tahsil edildiğini, davalı hakkında iflas kararı verilmesi üzerine, bakiye alacak kaydı için iflas masasına başvurduklarını, ancak iflas idaresinin alacağın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle taleplerini red ettiğini, ileri sürerek davalıdan olan 9.361.652,57 TL alacağın (88.075,92,00 TL’sinin şarta bağlı alacak olarak) kayıt ve kabulüne karar verilmesini istemiştir, Birleşen davada dava dilekçesinde özetle; davacının müflis …isimli şirketin %90 hisselerine sahip ortağı ve imza yetkilisi olduğu, şirketin iflas ettiği ve tasfiyesinin başladığı, şirketin faal olduğu dönemde davacının müflis şirketin bir kısım kredilerine kefil olduğu, kredilerin bir kısmının ödendiği, bir kısmının da cebri icra yoluyla tahsil edildiği, ancak davalının halen icra takiplerini sürdürmekte olduğu ve müvekkilinin kendilerine 12.000.000,00-TL borçlu olduğu iddiasında bulunduklarını, davacının 65 yaşında fîziken çalışma imkanı olmayan ve bütün mal varlığını şirketi kurtarabilmek adına satıp gelirlerini şirkete aktardıktan sonra iflas ettiği, bankalara olan kefaletleri ve diğer borçları sebebiyle aleyhinde icra takipleri olan biri olduğu, davalının haksız alacak sebebiyle bu davayı açtıkları belirtilerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAPDavalıyı temsilen iflas idaresi vekili, kayıt talebinin reddine ilişkin iflas idaresi kararının yerinde olduğu, davacının alacağının yargılamayı gerektirdiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… iddia ve savunmalarının irdelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişi raporları alınmıştır. Alınan ilk bilirkişi raporlarında davacı bankanın davalı şirketle yaptığı genel kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırdığı, birleşen dava davacısının da bu sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza koyduğu, kredinin ödenmesinde gecikilmesi nedeniyle hesabın kat edilerek müflisin temerrüde düşürüldüğü, bilahare de icra takibine girişildiği, davacı bankanın iflas tarihi itibariyle davalı müflisten 9.246.936,65 TL alacağının bulunduğu ve bu miktar alacağının 88.075,92 TL’sinin gayri nakti alacak olduğu bildirilmiştir. Bu rapora itiraz üzerine yeni bilirkişi kurulundan rapor ve ek rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda davacı bankanın iflas tarihi itibariyle müflis davalıdan 10.928.253,53 TL alacaklı bulunduğu, bunun da 73.360,00 TL’sinin çek sorumluluk bedelinden kaynaklanan gayri nakti alacak olduğu bildirilmiştir. Gerek ilk bilirkişi gerekse ikinci bilirkişi raporları ve ek raporları kapsamına göre ipoteğin paraya çevrilmesinden elde edilen miktar düşüldüğünde davacı bankanın davalıdan kaydı talep edilen asıl alacak miktar kadar alacaklı olduğu açık olduğu, ancak şarta bağlı alacak olarak kaydı talep edilen miktar 88.075,92 TL olarak talep edilmiş ise de çeklerden bir kısmına ilişkin banka sorumluluk miktarı sona erdiğinden son bilirkişi raporundaki hesaplama kabule şayan bulunmuştur. Bu durumda tüm dosya kapsamına göre 9.246.936,65 TL alacağının (73.360,00 TL’sinin şarta bağlı alacak olmak üzere) kayıt kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır. Birleşen dava yönünden ise davacının itirazlarının yerinde bulunmadığı, davacının kefili olduğu müflis davalının borcundan dolayı sorumlu bulunduğundan menfi tespit talebi yerinde bulunmamıştır” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ … San. Tic. Ltd. Şti. İflas İdaresi vekili tarafından 17.12.2019 tarihli istinaf yasa yoluna başvuru dilekçesinde, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf nedenlerini bildirme hakkı saklı kalmak üzere kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, asıl dava yönünden kayıt kabul, birleşen dava yönünden ise, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden ise, davanın reddine dair karar verilmiştir. Davalı Müflis … Şti. vekili Av. …’a yargılamayı yapan mahkemenin 20.03.2019 Tarih ve 2019/332 sayılı kararının önce 03.12.2019 ve sonra 09.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği dosyada yer alan tebligat parçasından anlaşılmaktadır. … San. Tic. Ltd. Şti. İflas İdaresi vekili Av. … tarafından 17.12.2019 tarihli istinaf yasa yoluna başvuru dilekçesinde, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, istinaf nedenlerini bildirme hakkı saklı kalmak üzere kararın kaldırılması talep edilmiş ve 17.12.2019 tarihli sayman mutemedi alındısı sunulmuştur. Davacı … Bankası A.Ş. tarafından sunulan 03.01.2020 havale tarihli dilekçede davalının istinaf talebinin ”istinaf gerekçesi yer almaması” nedeniyle talebin reddine karar verilmesi talep edilmiştir. … San. Tic. Ltd. Şti. İflas İdaresi vekili Av. … tarafından 02.01.2020 havale tarihli istinaf ek dilekçesi ve 24.03.2023 tarihli beyan dilekçesi sunulmuştur. 24.03.2023 tarihli Uyap sisteminde ”beyan dilekçesi” olarak kaydedilen talep dilekçesinde faiz hususunun yanlış değerlendirildiği belirtilerek verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Somut olayda, yukarıda yer alan bilgilerden de anlaşılacağı üzere gerekçeli karar davalı vekiline tebliğ edilmesine rağmen yasal süresinde gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 352/1.c,d maddesi uyarınca istinaf başvurusunun reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-…San. Tic. Ltd. Şti. İflas İdaresi’nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 352/1-c,d maddesi gereğince REDDİNE, 2-…San. Tic. Ltd. Şti. İflas İdaresi tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-…San. Tic. Ltd. Şti. İflas İdaresi tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,4-İstinaf yargılama giderlerinin …San. Tic. Ltd. Şti. İflas İdaresi üzerinde bırakılmasına,5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın …San. Tic. Ltd. Şti. İflas İdaresi’ne ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nin 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17.05.2023