Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/143 E. 2021/36 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/143
KARAR NO: 2021/36
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/330 Esas
KARAR NO: 2017/1020
KARAR TARİHİ: 22/11/2017
DAVA: ALACAK
KARAR TARİHİ: 20/01/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin ikametinde 29.10.2006 tarihinde hırsızlık vuku bulduğunu, delilleri ile sabit 43.300 TL kıymetinde emtianın çalındığını, davalıya derhal bildirildiği halde davalının sigorta tazminatını ödemediğini, 03.05.2007 tarihli yazı ile davalının ” sigorta poliçesinin hırsızlık sigortasını teminat kapsamına almadığı” şeklinde ödememe sebebini açıkladığı ve müvekkilinin munzam zararlarının olduğunu, eşyalarını kullanamaması sebebi ile de zarar uğradığını bu nedenle TTK m. 1320 ve devamı hükümler uyarınca akdedilen sigorta sözleşmesi ve düzenlenen sigorta poliçesi gereğince 29.10.2006 tarihinde müvekkilinin evinde gerçekleşen hırsızlık sebebiyle 43.300 TL sigorta hasarının, hasar tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tazminini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili olduğu sigorta şirketi ile davacı arasında akdedilen sigorta sözleşmesi ve düzenlenen poliçe 1634097 sayılı Konut Yangın Sigorta Poliçesi hükümlerinin taraflar arası sözleşme ilişkisini teyit ettiğini; ancak yapılan araştırma ve incelemeler neticesinde sigortalının “çelişkili ” beyan ve ifadelerinin tespit edildiğini, ziynet eşyalarının çalındığı mahalde şifonyerin de anahtarının çantada olmasına karşın kanırtılarak içerisini boşaltılmasının cevapsız kaldığını, bir kısım eşyanın sigorta poliçesinde yer almadığını, bir kısım eşyanın ise çalınmadığının anlaşıldığını, evde bulunduğu iddia edilen 2 adet projeksiyon cihazının varlığının çelişkili beyana dayandığı. Davalının talebinin “Hırsızlık Sigortası Genel Şartları’na” ve özellikle B. 6. Maddede düzenlenen “tazminat hakkının eksilmesi ve düşmesi” maddesine aykırı olduğunu, mülga TTK m. 1278 hükmünün dikkate alınması gerektiğini, davacının dava dışı … adlı arkadaşı ile birlikte sigorta şirketlerini dolandırdığını, aynı emtianını farklı sigorta şirketine çalıntı bildirimi ile tazminat ödenmesine sebep olduğunu, düzenlenen … Reklam firması faturalarının sahte olmasının muhtemel olduğunu, ekspertiz raporuna göre hırsızlık olduğu kanaatine ulaşılmadığını, mülga TTK. m. 1283 gereği ancak davacının gerçek zararının tazmin edilebileceğini ve davacı hakkına Kadıköy CBS de 2007/37201 Sor. Sayılı soruşturma dosyası açıldığını ve sigorta şirketi dolandırıcılığı hususlarını araştırdığını, bu nedenle yersiz mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu iddia ettiği davanın reddini talep etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ”….Dava davacının taraflar arasına imzalanan sigorta poliçesi gereğince 29/10/2006 tarihinde davacının evinde gerçekleşen hırsızlık sebebiyle uğramış olduğu hasarın tahsili talebine ilişkindir. Yapılan yargılamada; davacının önce çanta hırsızlığı sebebiyle içinde bulunan anahtarının ev hırsızlığında kullanıldığı gözetilerek, davacının riskin gerçekleşmesini engellemek için üzerine düşen görevi gereği gibi ifa etmediği, davacının bir takım emtia için daha önce sigorta tazminatı almasına karşın yeni sigorta sözleşmesinde de var bildirmesi ve sigorta teminatı sağlamasının geçersiz hükümsüz sigorta teşkil ettiği, bu mükerrer bildirilen emtia için tazminat talep edemeyeceği, kısa sürelerle 2 kez hırsızlık mağduru olan davacının 3. Çanta hırsızlığında anahtarın ev soymakta kullanılabileceğini gözeterek anahtar değiştirmemesinin ve bu kadar hırsızlık ve mükerrer emtia bildirimleri ile somut olaylar silsilesinin hayatın olağan akışına uygun gözükmediği, Ayrıca davacının sigorta poliçesi kapsamında tespit edilen 13.896,00 TL zararıyla ilgili de dosyaya sunduğu faturaların vergi dairesine beyan edilip edilmediği, bu faturaların alındığı firmalara yazılan yazıların tebliğ edilemediği ve bu faturaların bu firmalardan verildiğinin ispatlanamadığı ayrıca davacı hakkında İstanbul Anadolu 3. ACM’nin vermiş olduğu beraat kararının delil yetersizliğinden verildiği ve ceza kararının mahkememiz kararını dosyadaki delil durumuna göre etkilemeyeceği, davacının hırsızlık iddiası ve hırsızlık riskini gerçekleştiğini ve zararının ispatlaması gerektiği, ancak davacının 28/10/2006 günü çantasını ve içinde evin anahtarlarını bulmaya yarar evrakını çaldırdığı ancak bu olaydan sonra ev anahtarlarını değiştirmediği, evin güvenliğini almadığı ve gerekli tedbirleri almadığı, davacının 2 kez hırsızlık riskiyle karşılaştığı ve sigorta tazminatı aldığı, 3. Hırsızlık vakıasını engellemek için gerekli tedbirleri almadığı ve bu nedenle de meydana geldiği iddia edilen hırsızlık olayının sigorta teminatı kapsamında olmadığı, davacının TTK mad. 1293 Gereği zararı engellemek için gerekli tedbirleri almadığı, dosyadaki faturaların kaynağının ispatlanamadığı ve faturalarla ilgili araştırmanın mahkemece de yapıldığı ve tüm toplanan deliller karşısında davanın reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, mahkemece fatura tanzim eden şirketlere müzekkere yazılmak suretiyle faturaların ilgili şirketlerin defterlerine işli olup olmadığının araştırmasının yapılması gerektiği belirtilerek, mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, TTK 1320.maddesi uyarınca taraflar arasında akdedilen 1634097 sayılı ”Konut yangın Sigorta Poliçesi” uyarınca , davacı sigortalının 29.10.2006 tarihinde evinde gerçekleşen hırsızlık sonucu ev eşyalarının çalındığından bahisle uğranıldığı iddia olunan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacının 28.10.2015 tarihinde eşkalini veremediği bir kişi tarafından sokağın başında bulunan aracına binmek üzereyken içinde ev anahtarının da bulunduğu çantasının çalındığını , çalan kişiyi teşhis edemeyeceğini belirterek şikayetçi olduğu, aynı gün saat 22.00 sıralarında evine gittiğini, anahtarının çalınması nedeniyle kapıyı açamadığını, çilingir çağırarak kapıyı açtırmak istediğinde ise kapının kilidinin kesilerek kapının açılabileceğinin belirtildiğini, ev sahibinin bu duruma izin vermemesi nedeniyle kapının yedek anahtarının bulunduğu İzmit’teki annesinin yanına gittiğini, sabah 07.00 gibi anahtarla gelip kapıyı açtığında ise toplam 50.790 YTL değeri bulan ev eşyaları ile ziynet eşyalarının çalınmış olduğunu belirterek olayı gerçekleştiren faili meçhul şahıslardan davacı ve şikayetçi olmuştur. Konut yangın sigorta Poliçe: … numaralı 22.09.2006-2007 dönemleri kapsar şekilde düzenlenen poliçede sigortalı davacının riziko adresi olarak ” … cad. … cad. … Apt. No:… Kadıköy/İst olarak belirtildiği ve konut içerisindeki eşyalar ile değerli eşyaların hırsızlık teminatı kapsamında sigorta ile teminat altına alındığı , 12.10.2006-2007 dönemlerini kapsar şekilde düzenlenen Konut Yangın Sigorta Zeyilnamesi (enflasyon korumalı) ile sigortalı eşya bedeline 12.10.2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 22.09.2007 tarihine kadar 2.085 YTL ilave edilerek sigorta bedelinin 27.000 TL sine poliçenin toplam sigorta bedeli ise 29.085 TL çıkarıldığı, bu sebeple meydan gelen prim farkının 2.085 YTL değerinde altın bilezik eşya teminat eklendiği, değerli eşya toplam bedelinin 29.085 YTL olduğu belirtilmiştir. Ekspertiz raporu: … marka elektrik süpürgesinin davacının annesine verildiğinden başka süpürgenin evde olduğu, Next 7500 uydunun eşyasının fiilen bulunmadığı, …’ın listede bulunduğu ancak çalındığı husunun zabıta kayıtlarında da yer almadığı, Zaur marka ütünün ise riziko adresinde bulunmadığı dava dışı arkadaşının evinde yer aldığı, 2 adet projeksiyon ise aynı salonda kullanılmasının müphem görüldüğü ve riziko adresinde ikinci bir projeksiyon cihazının izlenebileceği yer olmadığının belirtildiği, bazı çalınan ev ve değerli eşyaların faturalarının bulunmadığı, 2005 yılında … Sigortadan dahili ve su hasarları bedeli , 2006 yılında da … sigortadan 10.000,00 YTL’nin hırsızlık nedeniyle alındığı, dava dışı sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemelere ilişkin ekpertiz raporları incelendiğinde davacı ile arkadaşı dava dışı … isminin yer aldığı, … sigorta tarafından da iş bu dava dışı kişiye tazminat ödendiği, … da araştırması devam eden bir dosyası daha bulunduğu, davacı sigortalı yönünden, 01.02.2005-2006 dönemlerinde … sigorta 28.10.2005-2006 dönemlerinde …-… ve 22.09.2006-2007 dönemlerinde davalı … şirketinden poliçe satın aldığı, 29.10.2004 tarihinden sonra sigortalının evine 3 kez hırsız girdiği, ve her 3 olayda da … marka müzik seti ve telsiz telefonu çalınmış olduğu, … marka notebook 2 defa çalınmış olduğu, çalınan eşyalardan 2 adet projektörün tamamının … reklam şirketine ait olduğu, fatura sunulduğu ancak şirketin adresine gidildiğinde faaliyette bulunmayan yer olduğu, çevrede yapılan görüşmede tekstil firmalarına teknik servis veren yer olduğu ancak satış için bir mal bulunmadığı, buranın boşaltılmış olduğu ve dolayısıyla faturaların yanıltıcı olabileceği, her 3 hırsızlık olayında da kapılara herhangi bir darp olmadığı, sigortalının hırsızlık olayından 1 gün önce çalınan çantasında ev ve evde kıymetli eşyaların bulunduğu çekmece anahtarının yer alması ve evin anahtarla açılmasına, çekmecenin de anahtarı bulunmasın rağmen çekmecenin zorlanarak açılmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilerek ziynet eşyalarının kilit altından ve hırsızlık olayının gerçekleştiğine dair kanaat oluşmadığı düzenlenmiştir. Kadıköy 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/5 E 2012/128 K sayılı ilamın incelenmesinde davacı ile dava dışı … hakkında ”sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılık” suçu nedeniyle yapılan yargılamada sanıkların mahkumiyeti için yeterli derecede somut ve inandırıcı kanıt bulunmadığı , olayın şüphede kaldığı , şüphenin sanıklar lehine yorumlanması gerektiği belirtilerek ayrı ayrı beraatına dair verilen kararın katılan sıfatıyla yer alan … tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 06.102016 tarih, 2016/11965 E 2016/8614 K sayılı ilam ile … sigorta A.Ş.’nin kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı ve iş bu nedenle usulsüz olarak verilen katılma kararının temyiz hakkı vermeyeceği belirtilerek temyiz talebinin Reddine karar verilmiş, davacı hakkında verilen beraat kararı 06.10.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Bilirkişi heyet raporu: Sigorta hukukçusu ve bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen heyet raporunda özetle; hırsızlık tarihinin 29.10.2006 olduğu, verilen teminat ve poliçe vadesi kapsamında gerçekleşen riziko, sigorta teminatı kapsamında yer aldığı, iddiaya göre hırsızlık vakasının bir gün önce çalınan el çantası içerisinde yer alan ev anahtarlarının kullanılması sonucu gerçekleştiği, hırsızlık iddiasının oluş şeklinin gerçek kabul edilmesi halinde bu rizikonun sigorta teminatı kapsamında yer aldığı, kilitli dolabın anahtarının da çalınmış olmasına rağmen zorlanmasının dikkat çekici olduğu, rizikonun ilk sigorta sözleşmesinin sona ermesinden 1 gün sonra gerçekleştiği bu nedenle çifte sigorta durumunun olayda gerçekleşmediği, 13 aylık sürede 3 ayrı şirkete 3 farklı hırsızlık ihbarında bulunulduğu, tazminat talep edilen malların da büyük ölçüde aynı olduğu, tüm hırsızlık iddialarının sigorta şirketlerince şüpheli kabul edildiği, riziko tarihinden 3 gün önce 26.10.2006 tarihinde davacı tarafça yapılan zeyilname ile teminat miktarının arttırılmış olmasının da dikkat çekici olduğu, sigorta teminatı kapsamında gerçek zararın 13.896 TL olduğu, talep edilebilecek munzam zarar olmadığı, riziko konusu mallarla yapılan hasar ihbarlarının mükerrerlik içermesi karşısında yapılan riziko ihbarının iyi niyet kurallarına aykırı kabul edilmesi halinde davada ispat yükünün yer değiştireceği belirtilmektedir. Ceza yargılamasında verilen ilamın kesinleşmesinden sonra mahkemece daha önce rapor tanzim eden bilirkişilerden ayrı olarak sigorta bilirkişisi …den de rapor alınmış olup, düzenlenen raporda özetle; davacının hırsızlık riskini engellemek için üzerine düşen görevi gereği gibi ifa etmediği, kısa sürelerle 2 kez hırsızlık mağduru olan davacının 3.çanta hırsızlığında anahtarının değiştirmemiş olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, ancak mahkemece aksi kanaat getirilmesi halinde poliçe kapsamında kabul edilebilir azami zararının 13.896 TL olduğu , ayrıca davacı tarafça sunulan faturaların Vergi Dairelerine beyan edilip edilmediğinin de sorulması gerektiği raporda düzenlenmiş, mahkemece … Şti, … Şti, … müzekkere yazılmış ancak müzekkereye cevap verildiğine dair dosyada bilgi yer almadığı anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda yer alan raporlara ve ceza yargılamasındaki bilgilere göre, 2 kez hırsızlık mağduru olan davacının 3. Çanta hırsızlığında ev anahtarının değiştirememesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının sunduğu faturaların teyit edilmesi için yazılan müzekkerelerin tebliğ edilemediği, ayrıca ceza yargılaması sonucunda verilen beraat kararın delil yetersizliğinden verilmiş olması nazara alınarak davanın reddine dair karar verilmiştir. HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle dosyada yer alan bilgi belgeler ve raporlar birlikte değerlendirilmesi sonucunda, kısa zaman aralıklarıyla hırsızlık mağduru olan davacının 3. Çanta hırsızlığı sonucunda ev anahtarını değiştirmemesinin hayatın olağan durumuna aykırı olduğu, dolayısıyla iş bu hırsızlık olayının gerçekleşmesini engeller mahiyette tedbirlerin davacı tarafça alınmadığı, davacının fatura ibraz etmediği mallardan bazılarının daha önce yapılan poliçeler kapsamında çalındığının iddia edilmiş olması, 3 ayrı şirkete 3 ayrı hırsızlık ihbarında bulunulurken tazminat talep edilen malların büyük ölçüde aynı mallardan oluşması, ceza dosyasında delil yetersizliğinden dolayı davacı hakkında beraat kararı verilmesi birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b1. Maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 85,70 TL’lik başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23 TL’ nin istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/01/2021 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.