Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1429 E. 2023/449 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1429
KARAR NO: 2023/449
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/12/2019
ESAS NO: 2017/425
KARAR NO: 2019/1185
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ: 11/04/2017
KARAR TARİHİ: 22/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin müflis şirketten 211.200,00 TL alacağı bulunduğunu, iflasın açılması ile birlikte alacağın iflas masasına bildirildiğini ve 422 kayıt numarası aldığını, iflas idaresinin yeterli belge bulunmadığından alacağın reddine karar verdiğini, 211.200,00 TL alacağın sıra cetveline geçirilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, davayı kabul etmediklerini, davacının iflas erteleme kararından önce 81.000,00 TL, iflas erteleme kararından sonra ise 4625 fatura nolu 26.000,00 USD ve 4623 fatura nolu 41.322,00 USD olan fatura bedellerinin ödenmediğini beyan ettiğini, davacımn müflis şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığını ileri sürerek süresinde açılmayan davanın usulden reddine, zamanaşımı definin kabulü ile davanın zamanaşımından reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın tümden reddine, tüm yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin karşı yan davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece Dava, sıra cetveline itiraz ve neticelerini düzenleyen İİK’nun 235.maddesi hükmüne dayalı kayıt kabul davasıdır.Müflis hakkında İstanbul Anadolu 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.07.2013 tarih ve 2013/21 esas sayılı dosyası ile iflas kararı verildiği, iflas kararının kesinleştiği, tasfiyenin İstanbul Anadolu … İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasından yürütüldüğü, davacının alacağın sıra cetveline yazılması bakımından iflas idaresine başvurduğu ve alacağı red edildiği, sıra cetvelinin 29/03/2017 tarihinde davacı vekili Av. …’ye tebliğ edildiği, dosyadan anlaşılmıştır. Davanın, İİK’nun 223/3 ve 235 maddesi hükümlerine göre süresinde açıldığının belirlenmesiyle davacının alacağıyla ilgili deliller toplanıp müflis defterleri de incelenmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen bilirkişi raporu ile; davacının, lehe delil vasfını haiz olan defterlerine göre iflas tarihi olan 16/07/2013 tarihi itibari ile 210.730,29 TL alacaklı olduğu, davalı … şirketin ticari kayıtlarına göre iflas tarihi itibari ile 213.708,09 TL borçlu olduğu belirtilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı 211.200,00 TL alacağın müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulünü talep ettiği, davalı vekilinin zamanaşımı itirazında bulunduğu, fatura içeriği malların teslim edilmediğini bildirerek davanın reddini talep ettiği görülmüştür. Öncelikli olarak davalının zamanaşımı itirazı değerlendirildiğinde; davacı alacağının 01.03.2013 tarihli iki adet faturaya dayandığı, faturaya dayalı alacakların 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, eldeki davanın ise 11.04.2017 tarihinde açıldığı görülmekle davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir. Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu tarafların iddia ve savunmaları hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının kendi kayıtlarına göre müflis şirketten 210.730,29 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Müflis şirketin ticari defterlerine göre iflas tarihi itibari ile 213.708,09 TL borçlu olduğu tespit edilmiş ise de davacının lehine ve aleyhine delil olan ticari defter kayıtlarına göre 210.730,29 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile 210.730,29 TL alacağın müflisin iflas masasına İİK’nun 235. maddesi gereğince kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; ” İlgili dava süresinde açılmamıştır. İş bu sebeple davanın reddedilmesi gerekirken yerel mahkeme tarafından kısmen kabul kararı verilmesi doğru değildir. Davacı yanın müflis şirketten herhangi bir alacağı bulunmamaktadır. Müvekkile mal teslim edilmediği bunların teslimi ile ilgili delil sunulamadığı gibi davacının, müvekkilin hizmet aldığı (konteyner aktarma ve lojistik) ve bu hizmetin yerine getirildiği/verildiği iddiasının da davacı tarafından şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispat edilmesi gerekir. Davacı yan dosyaya bu yönde bir delil sunamamıştır. Müvekkil iddia edilen malları teslim almadığı gibi hizmetleri de almamıştır.” şeklinde beyanda bulunarak kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün 24/04/2017 tarihli cevabı yazısında; Müflis … A.ş Şti. hakkında, İstanbul Anadolu 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/21 esas sayılı dosyasında 16/07/2013 tarihinde iflas kararı verildiği, kararın 13/07/2015 tarihinde kesinleşip, ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığı, davacı tarafından … kayıt numarası ile 211.200 TL alacak için alacak kaydı yaptırıldığı ve tebliğ gideri için avans verildiği, iflas idaresince talep edilen alacağın reddine karar verildiği, tanzim edilen sıra cetvelinin … Gazetesinde 25/03/2017 tarihinde, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 04/04/2017 tarihinde yayınlandığı, sıra cetveli ilanı ve masa kararının davacı vekiline 29/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği bildirilmiş olup davanın, 11/04/2017 tarihinde süresinde açıldığının anlaşılması üzerine işin esasının incelenmesine geçilmiştir. Davacı taraf, iflas erteleme kararından önce 81.000TL alacakları olduğunu, iflas erteleme kararından sonra ise ödenmeyen iki faturadan ötürü 130.200TL olmak üzere toplam 211.200TL alacaklı olduklarını, kayyımlar ve yönetim kurulu başkanı tarafından imzalanan 5 adet talimat ile banka şubesine ilgili transferlerin yapılarak ilgili gümrük müdürlüğüne hitaben transfer yazısının Fındıklı şubesine teslimi ile banka nezdindeki usd hesabından ithalat transferlerinin yapılmasının istendiğini, talimatların üçünün yerine getirildiğini ancak … numaralı 41.322USD ve … numaralı 26.000USD bedelli iki faturanın ödenmediğini, faturaya konu malların tesliminin yapıldığını, iflas masanın alacak kayıt taleplerini reddettiğini beyan ederek 211.200TL alacağın kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Delil olarak ilgili faturalar ve davalı tarafından banka şubesine yazılan talimatlar sunulmuştur. Mahkemece tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda; ”davacı şirket ile davalı şirket arasındaki borç alacak ilişkisinin 01/01/2013 tarihinden önceki bir tarihte başlamış olduğu, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenmiş faturaların davalı şirkete borç kayıt edildiği, davalı şirket ödemelerinin davalı şirkete alacak kayıt edildiği, bu işlemler neticesinde, davacı şirketin müflis şirketin iflas tarihi olan 16/07/2013 tarihi itibariyle davalı … şirketten 210.730,29 TL alacaklı durumda bulunduğu görünmektedir. Davalı … şirket ticari defter kayıtlarına göre, davalı … şirketin iflas tarihi olan 06/07/2013 tarihi itibariyle davacı şirkete 213.708,09 TL borçlu durumda bulunduğu görünmektedir. Dava konusu faturalar davalının ticari defterlerinde kayıtlıdır.” şeklinde tespit yapılmıştır. Mahkemece hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulü ile 210.730,29 TL alacağın müflisin iflas masasına İİK’nun 235. maddesi gereğince kayıt ve kabulüne karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK’nin 21/2 maddesinde “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 08/02/2016 tarihli 2015/4521 E. 2016/549 K. sayılı ilamı; “… Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27/062003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. (Faturalar ve dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nin m. 21/2.) Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır… borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının HMK’nin 222. (6762 sayılı TTK’nin 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir..” şeklindedir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 10/02/2016 tarihli 2015/4576 E. 2016/621 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 08/02/2016 tarihli 2015/5485 E. 2016/550 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 09/12/2015 tarihli 2015/2467 E. 2015/7975 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 11/01/2016 tarihli 2015/4473 E. 2016/19 K. sayılı ilamları da aynı mahiyettedir. Davaya konu somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, takibe konu faturaların davalıya teslim edildiği, defterlerine kaydedildiği, itiraz ve iade edilmediği, davalı ticari defterlerine göre davalının davacıya 213.708,09 TL borçlu olduğu, borcun ödendiğine dair belge ibraz edilmediği, davacının sunduğu delillerle hizmetin verildiğinin tespit edildiği, bu bağlamda; Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere alacaklının HMK’nin 222. (6762 sayılı TTK’nin 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılarak mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmaktadır. HMK md. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1.b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.22/03/2023