Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1395 E. 2020/244 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1395
KARAR NO: 2020/244
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/78
KARAR NO: 2019/1185
KARAR TARİHİ: 06/11/2019
DAVA: İFLAS (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178))
KARAR TARİHİ: 11/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … siciline kayıtlı davacı şirketin ambalaj ve özellikle Türkiye’nin en tanınmış ayakkabı satıcılarına ayakkabı kutusu imal ederek faaliyetini sürdüren bir şirket olduğunu, ayakkabı sektöründe yaşanan ve peşi sıra gelen iflas ve konkordato başvurulan sonucu, davacı şirketin üretip tanınmış ayakkabı marklarının sahibi satıcı şirketlere teslim ettiği ürün bedellerini mahkemelerin tedbir kararlan nedeniyle tahsil edemeyince işletme darlığı içini düştüğünü, kendi tedarikçilerine verdiği açıklanan tanınmış firmalara ait müşteri çeklerinden kaynaklanan bankalara ve faktöring şirketine olan borçlarını ödeyemez ve de buna bağlı olarak da ana sermayesini yitiren borca batık bir şirket haline geldiğini beyanla İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … siciline kayıtlı davacı şirketin borca batıklık nedeniyle doğrudan iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” ‘…Dava konusu somut olayda davacı şirketin 2004 sayılı İİK 178 ve 179.maddeleri ile TTK’nun 376.maddesi uyarınca bilançosu aktif ve pasiflerin ve mahkememizce resen tespit olunan tüm varlıklarının rayiç değerlerine ve güncel olarak yapılan denetime elverişli olan ehil bilirkişi heyetinden alınan ve karar vermeye elverişli olan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına, davacı şirketin açıkça güncel başvuru tarihindeki durumuna göre borca batık halde bulunduğu, borçlarını ödemekten aciz içine düştüğü İİK 178.ve TTK 376.maddeleri uyarınca mevcut haline göre iflas isteme ve iflas şartlarının oluştuğu müdahil tarafından ileri sürülen hususların sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile davacı şirketin iflasına karar verilerek….’ gerekçesi ile; Açılan Davanın Kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …Sicil Numarasında kayıtlı … Limited Şirketi’nin İflasına, İflasın 06/11/2019 günü saat 10:38 itibariyle açılmasına, İflasla ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflas Müdürlüğü ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirimde bulunulmasına” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ 1-Fer i Müdahil … A.Ş. yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; 09.09.2019 tarihli ek bilirkişi raporunun hazırlanmasında bilirkişiler tarafından icra edilen keşfin usul ve yasaya aykırı olduğu, 6100 Sayılı HMK uyarınca keşfin sadece hakim kararıyla gerçekleşebileceği, keşif için mahkemece gün belirlenmediği, yasanın açık hükmüne aykırı olarak incelemenin yapıldığı, davacının, yegane amacının hakkındaki icra takiplerini ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek olduğu, kendilerinin henüz dava konusu edilmeyen yüklü alacağının mevcut olduğu, ticari defterlerin (2018 yılı) sahibi lehine bilirkişilerce rapor bulunduğunu ve bu durumun dahi açıklığa kavuşturulmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir. 2-Feri Müdahil T.C. … Bankası vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi ve TSM nın emredici hükümlerine göre düzenlemediği, davaya konu iddialarını ispatlayacak somut belgelerin mevcut olmadığı, davacının en büyük tedarikçisi olan … ayakkabı firmasının konkordato ilan etmesine rağmen ödemeler yaptığı ve davacının da bu şirketten alacağı bulunmasına rağmen bilirkişilerce alacağının tahsil kabiliyeti bulunmadığı belirtilerek varsayımlar üzerinden rapor düzenlendiği belirtilerek mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. 3-Feri Müdahil … Şti tarafından sunulan istinaf dilekçesinde özetle; Davacınınn en büyük ayakkabı tedarikçisi olan … ayakkabı konkordato ilan ettiğini ancak bu aşamada ödemelerini de yerine getirdiğini ve davacının iş bu şirketten alacaklı olduğunu ancak bilirkişilerin bu alacakla ilgili tahsil kabiliyeti bulunmadığı belirtilerek rapor düzenlediği, davacı şirketin danışıklı işlemler yaptığı, davacı şirket …’ten alacaklı olmasına rağmen alacak bildiriminde bulunmadığını, herhangi bir icra takibi yapmadığını ve alacaklılara zarar verme kastı ile hareket edildiğini, şirketin yetkilisinin kendi özoğlu ile yoğun ticari ilişki içerisinde bulunduğunu ancak bilirkişilerce bu yönde de araştırma yapılmadığını, ek bilirkişi raporu kendilerine tebliğ edilmediği ve itirazlarını sunma hakkının ellerinden alındığı belirtilerek mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK 178 maddesinde anlam bulan borçlunun talebi ile doğrudan doğruya iflas davasıdır. İKK 178 maddesi uyarınca borçlunun, kendi iflasını isteyebilmesi için iflasa tabi kişilerden olması gerekmektedir. Borçlunun aciz halinde bulunduğunu belirterek kendi iflasını istemesi kural olarak ihtiyari iken bazı durumlarda kendi iflasını istemek zorunludur. İİK 178/III maddesi uyarınca iflasa tabi her borçlu, alacaklılarından biri veya birkaçı borçluya karşı haciz yoluyla takip yapar, bu takipte konulan haciz borçlunun yarı mevcudunun elinden çıkmasına sebep olur veya borçlunun kalan mevcudu da muaccel veya vadesi bir sene içinde gelecek olan diğer borçlarını ödemeye yetişmez ise, borçlu derhal aciz halinde bulunduğunu bildirerek ticaret mahkemesinden iflasını istemek zorundadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan, 6102 sayılı TTK ‘nun 376. maddesinin 3. fıkrasında, şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulunun, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hemde muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartılacağı, bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması halinde, yönetim kurulunun bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine bildireceği ve şirketin iflasını isteyeceğine yer verilmiştir. Davaya konu somut uyuşmazlıkta, davacı ayakkabı sektöründe yaşanan iflas ve konkordato başvuruları sonucu işletme sermayesi darlığına, bankalara ve factoring şirketlerine olan borçlarını ödeyemez ve borca batık duruma düştüğünü belirterek ”borca batıklık nedeniyle” tek ortaklı limited şirketi olan davacının, doğrudan iflasını talep ettiği anlaşılmaktadır. İİK 154. maddesi uyarınca borçlu, kendi iflasına karar verilmesini muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinden istemelidir. Davacının , ticaret sicilinde kayıtlı muamele merkezinin ”… Mah. …. Sok. No … Esenyurt / İst ” olduğu ve bu haliyle davanın görevli ve yetkili mahkemede açıldığı, davacı vekilinin sunduğu vekaletnamede iflas konusunda yetkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun “Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflası ve iflasın ertelenmesi “ üst başlığı ile, 179. maddede, sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket yada kooperatifin tasfiye halinde olması halinde tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan veya mahkemece tespit edilirse, önceden takibe gerek kalmaksızın bunların iflasına karar verileceği düzenlenmiştir. Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin İİK 179. maddesi uyarınca iflasına karar verilebilmesinin ön şartı borca batık durumda olmalarıdır. Borca batıklık sermaye şirketi ve kooperatifin mal varlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamamasıdır. Sermaye şirketi ve Kooperatif borca batık durumda ise bunların iflasını idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kişiler, şirket veya kooperatif tasfiye halinde ise tasfiye memuru veya bir alacaklı isteyebilir. Sermaye şirketi veya kooperatifin İİK ‘nun 179. maddesine dayanarak iflası istenmişse, mahkeme, iflası istenen sermaye şirketi veya kooperatifinin borca batık durumda olup olmadığını saptamalıdır. Borca batıklığın tespiti, teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır.
Bilirkişi raporları: SMMM … ve makina mühendisi … tarafından sunulan kök raporda; davacı vekiline feri müdahil vekilinin itirazlarına konu … firmasından olan alacaklarını ve bu alacakların tahsili için başlatılmış icra dosyası ya da hukuk davası bulunmakta ise dosya numaraları ile alacaklı olduğu belirtilen … firmasının konkordato dosyasına yapılmış alacaklı bildirimlerine ilişkin evrakı mahkememize ibraz etmek için sür verilmiş, süre dolduğunda dosyanın ayakkabı sektöründe uzman bilirkişi de dahil edilmek suretiyle heyete tevdii ile feri müdahil vekilinin itirazlarının irdelenmesi, davacının bildirilmemiş alacak kaydının olup olmadığının, itiraza konu alacak miktarının borca batıklık bilançosunda değişikliğe sebebiyet verip vermeyeceği hususlarının, iflas koşullarının oluşup oluşmadığının, şirketin faaliyetine devam edip etmediğinin mahallinde de inceleme yapılmak suretiyle tespiti ile ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Aynı heyete ayakkabı sektöründe uzman …’ün dahil edilmesiyle alınan ek raporda; Davacı … Limited Şirketi tarafından davalı hasımsız aleyhine açılan İflas davası olduğu, davacı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K, hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacı … Limited Şirketi’nin ; 30.06.2019 tarihi itibariyle kaydi değerlerine göre -1.760.908.33 TL Öz varlık tutarı ile borca batık olduğu, davacı … Limited Şirketinin; 30.06.2019 tarihi itibariyle “Aktiflerin Muhtemel Satış Fiyatı esasına göre rayiç değerler yönünden “Öz Varlık Tutarı ” -1.979.186.14 TL olarak hesap edildiği, buna göre davacı … Limited Şirketi’nin borca batik durumda olduğu, kök raporda şirketin aktifinde 1 adet … Makinesinin bulunduğu tespit edilmiş ise de … Faktöring firması taralından şirketin aktifinde kayıtlı … Makinelerinin haczedilmesi ve keşif esnasında gösterilen … Makinesinin de şirketin faaliyetlerinin devamı ödünç alınması nedeniyle kök raporda hesaplamaya dahil edilen 6,500,00 TL tutarlı … Makinesinin yapılan hesaplamada çıkartıldığı, davacı şirketin sunmuş olduğu ara karara beyan dilekçesinden; itiraza konu … firmalarına ilişkin alacaklar için herhangi bir alacak kaydı veya takibin başlatılmadığının anlaşıldığı, sunulan detay mizanlara göre davacı şirketin … firmalarından 31.12.Z018 tarihi itibariyle 525.822,80 TL alacaklı olduğu, 2019 yılından bu alacağın 347,855,55 TL tutarlı kısmını tahsil ettiği ve 30.06.2019 tarihi itibariyle bu firmalardan 177.967,25 TL tutarında alacaklı durumda olduğunun tespit edildiği, itiraza konu alacak miktarlarının borca batıklık bilançolarında mevcut olduğu, bu borçlara ilişkin davacı şirket tarafından herhangi bir karşılığın ayrılmadığı, söz konusu alacaklara ilişkin karşılık ayrılması yani alacakların tahsil kabiliyetlerinin bulunmaması halinde alacak tutarı kadar davacı şirketin borca batıklığının daha da arttıracağının değerlendirildiği, bu nedenle itiraza konu alacak miktarının bu aşamada borca batıklık bilançosunda değişikliğe sebebiyet vermediği, sunulmuş olan Yargıtay Kararı çerçevesinde değerlendirildiğinde de, davacı … Limited Şirketi’nin en son olarak sunulmuş bulunan 2019 yılı Mali Tablolarına göre, hem kaydı ve hem de rayiç değerler üzerinden davacı şirketin borca batık halde bulunduğu ve doğrudan iflas halinin mevcut olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporuna itiraz: Feri müdahil vekillerince ayrı ayrı sunulan itiraz dilekçelerinde özetle, dava dışı … ayakkabıcılığın konkordato talep ettiği davacının da iş bu şirketten alacaklı olduğu, … ayakkabıcılığın bu süreçte borçlarını ödemeye devam ettiği, davacının kendi öz oğlu ile yoğun şekilde ticari ilişki içerisinde bulunduğu, bilirkişilerin makine aksamını incelemeye ehil olmadığı, şirketin ticari faaliyetlerini devam ettirdiği belirtilmiştir. Davacı vekilince iş bu itiraz dilekçelerine yönelik sunulan beyan dilekçesinde ise, davacı firmanın … firmasından olan alacaklarının tahsil kabiliyeti olmadığı düşünüldüğünden alacak bildiriminde bulunulmadığı ve icraya konu edilmediği belirtilmiş ve … firmasına ilişkin alacak- borç kayıtları detay nizam belgeleri sunulmuştur. Bilirkişi heyetince düzenlenen ek raporda davacının, … şirketinden … numaralı cari hesap kodu ile 31.12.2018 tarihi itibariyle 466.270,55 TL, 30.06.2018 tarihi itibariyle 177.966,65 TL, 31.12.2018 tarihi itibariyle … numaralı cari hesap kodu ile 59.552,25 TL ve 30.06.2018 tarihi itibariyle 0,60 TL alacaklı olduğu ancak tahsil kabiliyeti olmadığı düşünüldüğünden borca batıklık bilançosunda değişikliğe neden olmayacağı kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Fer müdahiller tarafından gerek bilirkişi raporuna yönelik itiraz dilekçelerinde ve gerekse istinaf sebeplerinde davacının, dava dışı kişi/şirketlerle danışıklı eylem birliği içerisinde bulunduğu, yoğun bir şekilde ticari münasebet içerisinde yer aldığı iddia olunmuştur. Bilirkişilerce düzenlen kök ve ek raporda bu iddiaları karşılayacak şekilde denetime elverişli rapor tanzim edilmediği anlaşılmaktadır. Sektör Bilirkişisi …’ün katılımıyla düzenlenen 09.09.2019 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda; davacı şirketin iş yerinde yapılan incelemede ayakkabı emtiası için kullanılabilecek ilk madde, malzeme, mamul ve ticari mal ürünlerine rastlanılmadığı, bu sebeple ayakkabı sektörüyle ilgili bir değerlendirilme yapılamayacağı belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece dava dışı … firması hakkında devam eden konkordato dosyasının safahatı, mahkemece herhangi bir karar verilip verilmediği, iş bu dava dışı şirket tarafından alacaklılarına ödeme yapılıp yapılmadığı, davacıya herhangi bir ödeme başvurusunda bulunulup bulunulmadığı araştırılarak, davacı şirketin dava dışı kişi /şirketlerle yoğun ticari ilişkide bulunduğu iddiası da araştırılarak, aktif ve pasiflerinin güncel rayiç bedelleri ile borca batıklık durumunun tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, feri müdahil vekillerinin sunduğu itiraz dilekçelerinde iddialarının titizlikle araştırılarak, davacının ticari defterleri lehine değerlendirilmeyeceği yönündeki raporunda açıklığa kavuşturularak, teknik, denetime açık, ayrıntılı inceleme için dosyanın bilirkişi heyetlerine veya yeni bir bilirkişi heyetine tevdi ile bilirkişi incelemesi yaptırılarak bir karar verilmesi gerekirken, hüküm kurmaya yeterli kabul edilemeyecek verilerle hazırlanan rapor sonuçlarına göre hüküm tesisi yerinde görülmemiştir. Açıklanan tüm nedenlerle ve özelikle, şirketin borca batık olup olmadığının yukarıda belirtilen eksikliler tamamlanarak hüküm kurmaya yeterli nitelikte bilirkişi raporu alınmaksızın kurulan hüküm usul ve yasaya uygun bulunmadığından, istinaf eden müdahil vekillerinin istinaf başvurusunun HMK 3531/a 6 maddesi uyarınca kabulüne dair karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/0411/2019 tarihli 2019/78 Esas – 2019/1185 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dava dosyasının mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraflarca ayrı ayrı (121, 30 TL ) yatırılan toplam 363,90 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, her bir istinaf eden feri müdahil tarafından ayrı ayrı yatırılan 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde istinaf eden taraflara iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-g maddesi uyarınca Kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/11/2020