Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/139 E. 2020/365 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/139
KARAR NO: 2020/365
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/12/2017
NUMARASI: 2017/462 Esas – 2017/1276 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/12/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olduğu şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait … ve …, … plakalı araçların ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının 01/03/2017 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine 08/03/2017 tarihinde itirazda bulunduğunu, yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğunu, müvekkil şirketin bazı yatırım ve hizmetlerin yap-işlet-devlet modeli çerçevesinde özel yetkili bir anonim şirketi olarak kurulduğunu, müvekkil şirketi tarafından işletilen otoyolda yer alan tüm gişelerden nakit, kredi kartı/banka kartı tahsilatı yapılabilmesi mümkün olduğunu, ücret toplama sisteminin süresi içerisinde OGS bankasından/HGS’den provizyon alınamaması ve bu nedenle OGS ve HGS’den geçiş ücreti tahsilatı yapılamaması halinde geçiş esnasında gişede yer alan bariyerler açılmadığından, gişe memuru tarafından geçiş ücretinin gişede nakit, kredi kartı/banka kartı ile ödenmesinin talep edildiğini, nakit, kredi kartı/banka kartı ile de ödeme gerçekleşmez ise oluşan ihlalli geçiş kaydına ilişkin ihlalli geçiş bildiriminin yasal bir yükümlülük olmasa da sadece bilgilendirme amaçlı olarak düzenlenerek ihlalli geçiş anında, araç sürücüsüne teslim edildiğini, bildirimde 6001 sayılı kanun uyarınca geçiş tarihini izleyen 15 (on beş) gün içinde geçiş ücretinin cezasız ödenebileceği aksi halde geçiş ücretinin (10) katı tutarındaki ceza ve oluşacak tebligat, yargılama ve takip masrafları, avukatlık ücreti, işleyecek yasal faiz ve diğer her türlü yasal giderler de takip ve tahsil edilecektir.” ifadesinin yer aldığını, kullanıcıların bu süre içerisinde sadece geçiş ücretini ödemekle yükümlü olduğunu, 15 (on beş) günlük cezasız sürenin dolmasına müteakip müvekkili şirket tarafından Karayolları Genel Müdürlüğü’nden, otoyoldan ihlalli geçiş yapan araçların sahiplik bilgilerinin talep edildiğini, bu nedenle müvekkil şirket yasal olarak araç sahiplik bilgilerine ceza tahakkuk ettirilmeden erişemediğini ve dolayısıyla bu süre içerisinde borçlulara herhangi bir bildirim yapamadığını, bu aşamadan sonra geçiş ücreti ve cezaların genel hükümlere göre tahsil edildiğini belirterek davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına ve % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait … ve …, … plakalı araçların ihlalli geçişi nedeni ile talepte bulunulmasına rağmen geçiş tutarının takip öncesi ödendiğini ancak davacı tarafça kötü niyetli takip yapıldığını, müvekkilinin araçlarında OGS cihazların bulunduğunu, banka ile yapılan sözleşmede otomotik ödeme talimatının bulunduğunu, geçiş sırasında yeterli bakiye bulunmasa dahi banka hesabında bu miktarın ödendiğini, ihlalin yetersiz bakiyeden kaynaklanmadığını, ancak otoyoldaki cihazların OGS’yi okuyamadığından kaynaklanmış olabileceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/462 E. 2017/1276 K. sayılı 29/12/2017 tarihli kararı ile; “…Davacı vekili son oturumdaki beyanında geçiş ücretinin ödendiğini bildirmiştir. Dava Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30.maddesine istinaden geçiş ücreti ve tahakkuk ettirilen ceza tutarının tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30/1 maddesinde Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin on katı tutarında para cezası verileceği, 5.fıkrasında 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin 10 katı tutarındaki cezanın genel hükümlere göre tahsil edileceği, 7.fıkrasında ise geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin 1.ve 5. fıkrasında belirtilen cezaların uygulanmayacağı düzenleme altına alınmıştır. Dava konusu ihlalli geçişler, sonrası ceza tahakkuk ettirilmeden önce davalı tarafça ihlalli geçiş ücretinin ödenmesi yönünde davalı tarafa yapılmış bir bildirim ve tebligat bulunmamaktadır. Dosyaya sunulan tebligatlar, geçiş ücreti ile birlikte tahakkuk ettirilmiş ceza miktarını kapsamakta olup, muhatabına ceza tahakkuk ettirilmemiş şekilde geçiş ücreti ödeme imkanı tanımamaktadır. Bu husus davacı tarafça da kabul edilmiş olup, ceza miktarı dahil edilmeden önce tebligat yapılamamış olmasının sebebi, araç sahiplik bilgilerine ceza tahakkuk ettirilmeden erişilememesi olarak açıklanmaktadır. Dosya kapsamındaki delillerden geçiş ücretinin takip öncesi ödenmiş olması nedeni ile asıl alacağa yönelik davanın konusuz kaldığı, ancak tahsil edilen bir alacak yönünden takip başlatılmasının kötü niyetli olduğu anlaşılmakla asıl alacağa ilişkin davanın konusuz kalması nedeni ile esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl alacak üzerinden davacı yararına kötü niyet tazminatı takdirine karar verilmiştir. Ceza yönünden yapılan değerlendirmede ise gerek asıl alacağın ödenmiş olması ve gerekse cezanın yukarıda açıklandığı şekli ile usulüne uygun şekilde düzenlenmemiş olması nedeni ile davacının bu istek kalemi yönünden davasının reddine karar verilmiştir…” gerekçesiyle; “1-Davacının 521,00-TL geçiş ücretinin ödenmesi nedeni ile dava konusuz kaldığından esası ile ilgili karar vermeye yer olmadığına, 2-Davacının cezaya yönelik davasının reddine, 3-Takip tarihinden önce asıl borç ödenmesine rağmen takip yapıldığından %20 oranındaki 104,20-TL kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ İlk Derece Mahkemesince gerekçeli kararın davacı vekiline 10/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili 23/01/2018 tarihinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe ihlalli geçişlere ilişkin 15 günlük ödeme süresi tanınmakla birlikte ihlalli geçişin tebliği zorunluluğunun olmadığını, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda, Karayolları Genel Müdürlüğünün işletiminde olan yollar için ayrı, 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen yollara ilişkin ayrı hukuki rejim ve usuller düzenlendiğini, müvekkili şirket tarafından ihlalli geçiş halinde 6001 sayılı kanunun 30/5 maddesi uygulanmakta iken Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından ihlalli geçiş hallerinde 30/1 vd fıkralarının uygulandığını ve 30/3 maddesinde yer alan tebliğ zorunluluğu ve önel şartlarının, 30/5 maddesine teşmil edilemeyeceğini, yasal düzenlemenin müvekkili şirkete geçiş bedeli ile geçiş bedelinin 10 katı tutarında cezayı genel hükümlere göre tahsil yetkisi verdiğini, ödemesiz geçiş hallerinde 15 günlük süre içerisinde ödeme yapılması durumunda cezanın tahsil edilmediğini, 15 günlük sürenin tahakkuk değil muacceliyet süresi olduğunu ve alacak muaccel hale gelmeden müvekkilinin araç sahiplik bilgilerine ulaşmasının mümkün olmadığını, 15 günlük süre içerisinde ödeme yapılmaması halinde araç sahiplik bilgilerinin Karayolları Genel Müdürlüğünden talep edildiğini, yasanın 30/7 fıkrasında da 15 günlük sürenin geçiş tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı belirtilerek müvekkili şirkete tebliğ zorunluluğu getirilmediğini, tüm gişelerde personel olması sebebiyle ücretin OGS/HGS’den tahsil edilememesi halinde bariyerin açılmadığını ve nakit/kartla ödeme yapılamaması halinde ise gişede görevli personel tarafından ihlalli geçiş bildiriminin araç sürücüsüne teslim edildiğini, bu nedenlerle sürücülerin ihlalli geçişten haberdar oldukları ve geçiş ücreti ödemeyen araçların geçişinin engellenmesinin ise mümkün olmadığını, mahkemece 521,00 TL’nin geçiş bedeli olduğu ve takipten önce ödendiği belirtilmiş ise de bu bedelin takibe konu edilmediğini, icra takibinin geçiş ücretinin 10 katı olan cezaya ilişkin olduğunu, bu nedenle mahkemece geçiş ücretinin ödendiğinden bahisle kötüniyet tazminatına hükmetmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu takibin geçiş ücretinin 10 katı olan cezaya ilişkin olduğunu, bu nedenle mahkemenin geçiş ücreti ödendiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar vererek kötüniyet tazminatına hükmetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/462 E. 2017/1276 K. sayılı 29/12/2017 tarihli kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 24/02/2017 tarihinde 521,00 TL geçiş ücreti, 4.689,00 TL ceza tutarı olmak üzere 5.210,00 TL’nin tahsili amacı ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin 01/03/2017 tarihinde tebliği üzerine davalının süresi içerisinde 08/03/2017 tarihinde geçiş ücretinin ödendiğinden bahisle itirazı üzerine icra takibinin durduğu, davanın İİK 67. maddesi uyarınca yasal 1 yıllık sürede açıldığı anlaşılmıştır. Davalı şirkete 01/02/2017 tarihinde tebliğ edilen, ihlalli geçiş ihtarnameleri incelendiğinde; geçiş tarihini takip eden 15 gün içerisinde geçiş ücretinin ödenmemiş olması sebebiyle; … plakalı aracın, davacı şirketin işlettiği otoyoldan 24/12/2016 tarihinde ihlalli geçiş yaptığından bahisle 24,60 TL geçiş ücreti ile geçiş ücretinin 10 katı tutarında 246,00 TL ceza olmak üzere toplam 270,60 TL’nin, … plakalı aracın, davacı şirketin işlettiği Osmangazi Köprüsünden 24/12/2016 tarihinde ihlalli geçiş yaptığından bahisle 223,60 TL geçiş ücreti ile geçiş ücretinin 10 katı tutarında 2.236,00 TL ceza olmak üzere toplam 2.459,60 TL’nin, … plakalı aracın, davacı şirketin işlettiği otoyoldan 25/12/2016 tarihinde ihlalli geçiş yaptığından bahisle 24,60 TL geçiş ücreti ile geçiş ücretinin 10 katı tutarında 246,00 TL ceza olmak üzere toplam 270,60 TL’nin, … plakalı aracın, davacı şirketin işlettiği otoyoldan 29/12/2016 tarihinde ihlalli geçiş yaptığından bahisle 248,20 TL geçiş ücreti ile geçiş ücretinin 10 katı tutarında 2.482,00 TL ceza olmak üzere toplam 2.730,20 TL’nin 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun uyarınca tahsil edileceği ve ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde geçiş ücretleri ile cezanın ödenmemesi halinde icra takibi başlatılacağı ihtar edilmiştir. İhtara karşı davalı tarafından verilen cevapta, geçiş ücretlerinin ihtarın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödeneceği ancak cezaların kabul edilmediği belirtilmiş, davacı tarafa 10/02/2017 tarihinde iletilmiştir. Davalı tarafından 10/02/2017 tarihinde 24,60 TL, 223,60 TL, 24,60 TL ve 248,20 TL geçiş ücretinin ödendiği sunulan kayıtlar ile sabittir. Dava konusu ihtilaf, davacı tarafından işletilen otoyol ve köprülerden geçen davalı araçlarının geçiş ücretlerini ödeyip ödemediği, geçiş ücretlerinin geçiş tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde ödenmemesi halinde geçiş ücretleri ile birlikte geçiş ücretinin 10 katı tutarında ceza bedelinin de ödenmesi talebinin yerinde olup olmadığı, geçiş ücreti ve cezanın muaccel hale gelmesi için tebliğ zorunluluğu olup olmadığı, geçiş tarihinden itibaren 15 günlük süreden sonra ancak icra takibinden önce geçiş ücretinin ödenmesi halinde ceza tutarlarının tahsil edilip edilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır. İcra takibi 24/02/2017 tarihinde başlatılmış ve takip talebinde 521,00 TL geçiş ücreti, 4.689,00 TL ceza tutarı olmak üzere toplam 5.210,00 TL talep edilmiştir. Geçiş ücretinin davalı tarafından takip tarihinden önce 10/02/2017 tarihinde ödendiği sabittir. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça “davalıya ait … ve …, … plakalı araçların ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını” beyan etmiştir. İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. Takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. Yargıtay HGK 14/12/2011 tarih, 2011/19-617 Esas, 2011/749 Karar, 03/05/2006 tarih 2006/19-260 Esas, 2006/251 Karar sayılı kararlarında bu husus “İtirazın iptali davası, itiraz üzerine duran ilamsız icra takibinin devamını amaçlayan ve dayanağı olan icra takibine sıkı sıkıya bağlı olan bir dava türüdür.” şeklinde ifade edilmiş olup, bu nedenle davacı vekilinin istinaf dilekçesinde yer alan “mahkemece 521,00 TL’nin geçiş bedeli olduğu ve takipten önce ödendiği belirtilmiş ise de bu bedelin takibe konu edilmediği, icra takibinin geçiş ücretinin 10 katı olan cezaya ilişkin olduğu, bu nedenle mahkemenin geçiş ücreti ödendiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair kararının ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu” yönündeki istinaf talepleri yerinde değildir. Ancak bu bedel takip ve dava tarihinden önce ödendiği ve geçiş ücreti yönünden takibe konu edilecek bakiye alacak olmadığı için davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekmekte olup mahkemece 521,00 TL geçiş ücretinin ödendiği gerekçesiyle davanın konusuz kaldığı yönündeki kararı yerinde değildir. İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, geçiş ücretinin ödenmiş olmasına rağmen, bu bedel yönünden başlatılan icra takibinin haksız ve kötüniyetli olması sebebiyle mahkemece kötüniyet tazminatına hükmedilmesinde ise bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30. maddesinde geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali hali düzenmiş, 1. fıkrasında “Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin on katı tutarında idarî para cezası verilir.” (25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile “on” ibaresi “dört” şeklinde değiştirilmiştir.) 3. fıkrasında “Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu sürede ödenmeyen geçiş ücretleri ve idarî para cezaları 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi dairesi tarafından takip ve tahsil edilir. Vergi daireleri tarafından tahsil edilen geçiş ücretleri, tahsilatın yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar Genel Müdürlük hesaplarına aktarılır.”, 5. fıkrasında “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. Ücretin on katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, işletici şirket tarafından Hazine payı olarak, yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirimle ödenir. İşletici şirket tarafından Hazine payının eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, Hazine payının ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.” (25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile “on” ibaresi “dört” şeklinde değiştirilmiş, ikinci ve üçüncü cümleler yürürlükten kaldırılmıştır.) 6. fıkrasında “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir.” 7. fıkrasında “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.” 25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile 25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesine eklenen 9. fıkrada “Bu maddenin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, yedinci ve sekizinci fıkraları Bakanlık tarafından işletilen otoyolları ve erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için; beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları ise Bakanlık tarafından 3996 sayılı Kanun ve diğer ilgili kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için de uygulanır.”, 25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 19. maddesi ile 25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesine eklenen Geçici 3. maddesinde “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır. Davacı şirket tarafından geçiş ücretlerinin ve ceza bedellerinin tahsili noktasında uygulanması gereken yasal düzenleme, yasanın 30. maddesinin 5, 6 ve 7. fıkralarıdır. Zira 3. fıkrada düzenlenen tebliğ hükmünün, maddenin birinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idari para cezaları yönünden geçerli olduğu açıkça düzenlenmiş olup, idari para cezalarının ise Genel Müdürlükçe yetkilendirilen personel veya trafik polisi, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde jandarma personeli tarafından verileceği belirtilmiştir. Davacı şirket tarafından tahsil edilen geçiş ücretleri ve cezalar ise bu kapsamda olmadığından yasal düzenleme ile tebliğ zorunluluğunun olmadığı ve geçiş tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde ödenmesi gerektiği açıktır. Ancak bu hükmün uygulanabilmesi için ihlalli geçişin, geçiş anında muhataba bildirilmesi gerekmektedir. Davacı tarafından dava dilekçesinde ve aşamalarda “otoyolda yer alan tüm gişelerden nakit, kredi kartı/banka kartı tahsilatı yapılabilmesi mümkün olduğu, ücret toplama sisteminin süresi içerisinde OGS bankasından/HGS’den provizyon alınamaması ve bu nedenle OGS ve HGS’den geçiş ücreti tahsilatı yapılamaması halinde geçiş esnasında gişede yer alan bariyerler açılmadığından, gişe memuru tarafından geçiş ücretinin gişede nakit, kredi kartı/banka kartı ile ödenmesinin talep edildiği, nakit, kredi kartı/banka kartı ile de ödeme gerçekleşmez ise oluşan ihlalli geçiş kaydına ilişkin ihlalli geçiş bildiriminin yasal bir yükümlülük olmasa da sadece bilgilendirme amaçlı olarak düzenlenerek ihlalli geçiş anında, araç sürücüsüne teslim edildiği, bildirimde 6001 sayılı kanun uyarınca geçiş tarihini izleyen 15 (on beş) gün içinde geçiş ücretinin cezasız ödenebileceği aksi halde geçiş ücretinin (10) katı tutarındaki ceza ve oluşacak tebligat, yargılama ve takip masrafları, avukatlık ücreti, işleyecek yasal faiz ve diğer her türlü yasal giderler de takip ve tahsil edileceğinin bildirildiği” belirtilmiş, gişe operatörü tarafından düzenlenen ve araç sürücüsüne verildiği belirtilen ihlalli geçiş bildiriminin örneği dosyaya sunulmuştur. Bu bildirimlerde “bildirim basım tarihi” 14/04/2017 tarihi olup, davacı tarafından ihlalli geçiş esnasında bu bildirimlerin basılarak davalıya ait araç sürücülerine teslim edildiğinin ispatlanması gerekmektedir. OSG cihazı/ HGS etiketi bulunduğu sabit olan davalı araçlarının, gişelerden geçiş yaptığı esnada geçiş ücretlerinin bakiye olmaması yada başka bir nedenle tahsil edilemediğinin, nakit/kart ile ödeme yapılmadığının ve ödeme yapmaksızın geçiş yapılması sebebiyle 15 gün içerisinde cezasız ödeme yapma imkanına sahip olduklarının, davalı tarafça bilindiği ancak ödeme yapılmadığı yönündeki davacı iddiası ile geçiş ücretleri ve cezaların muaccel olduğu tarihin bu şekilde belirlenmesi mümkündür. Yine geçiş anında tahsilat yapılmamış ise bu durumun bankadan mı yoksa davacının kullandığı HGS/OGS sisteminden mi kaynaklandığı, bakiyenin belli bir limit altına düşmesi halinde otomatik yükleme yapılıp yapılmadığı, geçiş anında bakiye yetersiz kalırsa sonradan yapılan yükleme ile geçişten itibaren 15 gün içerisinde tahsilat yapılıp yapılmadığı/tahsilatın mümkün olup olmadığı, sonradan yükleme yapılmış ise geçiş bedellerinin tahsil edilememesinin sebebinin ne olduğunun da belirlenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle öncelikle ihlalli geçiş bildirimlerin davalıya ait araç sürücülerine teslim edildiğine ilişkin kayıtların davacı tarafça ibraz edilmesi, gerekirse bu yönde kayıtlarda inceleme yapılması, ayrıca konusunda uzman bankacı ve bilgisayar mühendisi bilirkişi heyetinden davacıya ait sistem ile davalı OGS/HGS kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, her bir geçiş yönünden, geçiş anında yeterli bakiyenin olup olmadığı, bakiye yeterli değilse otomatik yükleme yapılıp yapılmadığı, otomatik yükleme yapmış ise geçişten itibaren 15 gün içerisinde davacı tarafça tahsilat yapılmasının mümkün olup olmadığı hususlarında bilirkişi raporu alınarak karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/462 E. 2017/1276 K. sayılı 29/12/2017 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken ve davacı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf yoluna başvuru harcının Hazineye irad kaydına, 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından, davacı tarafça yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına, 6-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.6 ve 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/12/2020