Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1384 E. 2023/751 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1384
KARAR NO: 2023/751
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/846
KARAR NO: 2019/824
DAVA TARİHİ: 10/07/2018
KARAR TARİHİ: 18/09/2019
DAVA: Tazminat (Sigorta Poliçesinden Kaynaklı Rücu)
KARAR TARİHİ: 10/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin nezdinde … numaralı Konfeksiyon Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı sigortalı …Tic. Ltd. Şti.’ne ait … bayii olan işyerinde 23/10/2016 tarihinde davalı tarafından sigortalı işyerine konsept proje kapsamında yapılan mobilyaların led aydınlatmalarından çıkan yangın neticesinde hasar meydana geldiğini hasarın müvekkil şirkete ihbarı üzerine gerekli tahkikat başlatıldığını, dava dışı sigortalı işyerinde meydana gelen hasar sonrası ekspertiz tarafından tespit edilen hasar bedeli olan 128.857,51 TL’nin müvekkili şirket tarafından 31/01/2017 tarihinde sigortalıya ödendiğini, taç bayisi olarak faaliyet gösteren sigortalı işyerinde davalı tarafından konsept proje olarak yapılan LED aydınlatmalardan kaynaklı çıkan yangın neticesinde hasar meydana geldiğinden sigortalıya ödenen bedelin rücu şartlarının oluştuğunu belirterek, 128.857,51 TL hasar tazminatının 31/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu led aydınlatmaların dava dışı üçüncü kişi olan … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından kurulduğunu, bu kapsamda davanın … firmasına ihbar edilmesi gerektiğini, dava konusu olay müvekkili şirkete ait bir üründen kaynaklanmadığı gibi olayla ürün arasında nedensellik bağının ortaya konulmadığını, üründe imalat hatası olduğu yada ürünün ayıplı olduğununa dair somut bir delil bulunmadığı, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “…Dava konusu yangının 23.10.2016 tarihinde saat 02.20 sıralarında … Mah. … Sultan Bulvarı, … No: … Beylikdüzü İstanbul adresinde faaliyet gösteren … unvanlı işyerinde meydana geldiği, yangının hasara neden olduğu, dosya kapsamındaki belgeler ışığında davalı yana ait … unvanlı işyerinde satışın daha cazibeli ve etkin olabilmesinin sağlanabilmesi için LED aydınlatmalardan yararlanılmasının düşünüldüğü ve bu nedenle söz konusu işyerinde kullanılan aydınlatmanın dava dışı … Mühendislik şirketine verildiği, dosya kapsamındaki D.iş. dosyasından alınan bilirkişi tespit raporunun, eksper raporunun ve İBB İtfahiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen yangın raporunun birbiriyle uyumlu olduğu, yangının dava konusu işyerinde kullanılmış olan LED aydınlatma cihazlarının sahip olduğu kablolarda meydana gelen kısa devre sonucunda kablo izolelerinin yanma ve erime sıcaklığına erişip yere düşmesi ile yerdeki yangın yükü olan tekstil malzemesini tutuşturması sonucu başladığı, dosyaya sunulan CD kaydındaki video görüntüleri ve bu görüntülere ait fotoğrafların incelenmesi neticesinde yangının aydınlatma sisteminden kaynaklandığı, kurulmuş olan aydınlatma sisteminde kullanılan cihazların ve sistemin kurulması aşamasında kullanılan kabloların cinsleri ve montaj teknikleri yönünden hataların bulunduğu, CD kaydındaki video görüntülerindeki ark olayının bu nedenle meydana geldiği, işyerindeki aydınlatma tesisatını revize ederek LED aydınlatmalı sisteme dönüştüren dava dışı şirketin sorumluluğunu yüklendiği işin ifasında kullanılan kabloların cinsleri ve montaj ağırlıklı hatalarının olduğu, hükme elverişli teknik bilirkişi raporundan anlaşılmış olmakla, davalı ile dava dışı şirket arasındaki hususların ayrı bir davada kendi iç ilişkileri kapsamındaki sorumlulukla ilgili olduğu, davalının tedarikte bulunduğu işle ilgili olarak kusurunun bulunduğu anlaşılmakla dava dışı sigortalı şirket tarafından mevcut zarar gören eşya listesi ve bunların miktarına ilişkin dosyadaki mevcut bilirkişi raporundaki tespitin 236.542,65 TL olduğu, ancak davacı tarafça yapılan ödemenin 128.857,51 TL olduğu anlaşılmakla bu miktar ödemenin davacının sigortalısının verdiği temlik beyanı içeren ödeme belgesi ve dosya kapsamındaki delillerle birlikte değerlendirildiğinde davacının TTK.’nın 1472. Maddesi gereğince sigortalısına halef olduğu ve rücu hakkının bulunduğu olayın yangın nedeniyle meydana geldiği, yangının davalı işletmesindeki elektrik tesisatından kaynaklandığı, tesisatı yapan veya değiştiren kişilerin eylem ve ihmallerinden davalının sorumlu olacağı kanaati ile davacı sigorta şirketi tarafından bu miktar bedele ödenmesi için davalı şirkete 07/02/2018 tarihinde çekilen ihtarname ile tebliğden itibaren 7 gün içerisinde 128.857,51 TL hasar tazminatının ödenmesinin talep edildiği, dosya kapsamında tebliğe ilişkin başkaca bilgi bulunmadığından davacı sigorta şirketinin davalı şirketin ihtarnameye cevabını içeren beyan dilekçesini kabul tarihi olan 19/04/2018 tarihine 7 günün eklenmesi neticesinde davalı şirketin 27/04/2018 tarihinde temerrüte düştüğü…” gerekçesiyle, davanın kabulü ile 128.857,51 TL tazminatın 27/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece 128.857,51 TL’ye ödeme tarihi olan 31/01/2017 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmesine rağmen davalı şirketin 27/04/2018 tarihinde temerrüde düştüğü tespiti hatalı olduğundan, faiz başlangıç tarihi yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde ileri sürdüğü savunmalarını tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.Dava; sigortacının, dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin, hasardan sorumlu olduğunu iddia ettiği davalıdan 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı sigortalı … Tic. Ltd. Şti.’ne ait işyeri için … poliçe no.lu, 10/09/2016-2017 tarihlerini kapsayan Konfeksiyon Paket Sigorta Poliçesi düzenlenmiş, demirbaş yönünden 79.350,00 TL, emtia yönünden 198.375,00 TL sigorta bedeli belirlenmiştir. Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. İstanbul İtfaiye Daire Başkanlığı Mimarsinan Bölge Grup Amirliği tarafından düzenlenen 23/10/2016 tarihli yangın raporunda; reyon aydınlatma kablolarında herhangi bir arızadan dolayı meydana gelen kısa devre sonucu, kablo izolelerinin kızışarak tutuşmasıyla yangının başladığı belirtilmiştir. Hasar dosyası kapsamında yer alan ekspertiz raporunda; yangının … (…) firması tarafından, işyerine konsept proje kapsamında yapılan mobilyaların LED aydınlatmalarından çıktığı, fırın etkisiyle içerideki emtianın tamamında kavrulma ve islenme meydana geldiği, işyerindeki demirbaş ve dekorasyonun tamamının zarar gördüğü, alçıpan tavanın demirbaşların üzerine düştüğü, plastik ambalajda bulunan emtianın ambalajlarının ısının etkisiyle eridiği ve emtianın kullanılamaz hale geldiği, ambalajsız olan teşhirdeki tüm emtianın kullanılamayacak durumda olduğu, karton kuru içerisinde bulunan emtianın ise kısmen islendiği ve yoğun şekilde koktuğu, mobilyaların renk değiştirdiği, islendiği, kaplama ve cilası olmayan mobilyaların yenilenmesi gerektiği, yüksek ısıya maruz kalan elektronik cihazlardan klima hariç diğer cihazların yenilenmesi, demirbaşların yenilenmesi, dekorasyonunu yeniden yapılması gerektiği, emtia hasarının 104.797,51 TL olup sovtaj için tespit edilen 14.000,00 TL tenzil edildiğinde bakiye 90.797,51 TL zarar oluştuğu, demirbaş ve dekorasyon hasarının 30.560,00 TL olduğu, iş durması nedeniyle 7.500,00 TL poliçe teminatı bulunduğu, toplam hasarın 128.857,51 TL hesap edildiği, demirbaş niteliğinde olan raf tefrişat ve tabela hasarının 37.750,98 TL olduğu ancak bunlar poliçede yer almadığından hesaplamaya dahil edilmediği belirtilmiştir. Rücu yönünden ise; sigortalı ile yapılan görüşmeler, kamera görüntüleri ve itfaiye raporuna istinaden yangının giriş kapısının karşısında girişe göre sol köşede bulunan LED aydınlatmadan çıktığı, işyerindeki tüm LED aydınlatmaların ve tesisatının … (…) firması tarafından konsept proje kapsamında yapıldığı, sadece tavandaki aydınlatma armatürlerinin ve tesisatının sigortalı tarafından yaptırıldığı, … firması tarafından sigortalı adına tanzim edilen … ve … no.lu faturalar kontrol edildiğinde, faturaların Taç konsept mağazası dekorasyon kira bedeli (5 yıl) olarak tanzim edildiği, yangına sebebiyet veren tesisat … firması tarafından yapıldığından, bu şirkete rücu edilebileceği belirtilmiştir. Büyükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/143 D.İş. Sayılı dosyasında yangın/patlayıcı madde uzmanı Şahin İplikçi ve kadastro memuru …’dan oluşan bilirkişi heyetinden alınan 20/12/2016 tarihli tespit raporunda özetle; iş yeri içerisindeki sol arka duvar orta alanında reyon aydınlatma lambalarının bulunduğu kablo bağlantılarında aşırı ısınmaya bağlı kablo izolelerinin erimesiyle kısa devre meydana geldiği, kablolarda oluşan şerarenin kablo izolelerini tutuşturması ve yere dökülen kor halindeki alevlerin zeminde bulunan tekstil ürünlerine sirayet etmesiyle yangının büyüdüğü, yangın sebebiyle zarar bedelinin 236.542,65 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Mahkemece bilirkişiler elektrik mühendisi … ile sigorta uzmanı …’den alınan 08/05/2019 tarihli raporunda özetle; yangının işyerinde kullanılmış olan LED aydınlatma cihazlarının sahip olduğu kablolarda meydana gelmiş olan bir kısa devre sonucunda kablo izolelerinin yanma ve erime sıcaklığına erişip yere düşmesi ile yerdeki yangın yükü olan tekstil malzemesini tutuşturması sonucu başladığı, söz konusu tesisatın davalı tarafından, ihbar olunan … San. Tic. Ltd. Şti.’ne yaptırıldığı, tesisatı yapan veya değiştiren kişilerin eylem veya ihmallerinden davalının sorumlu olduğu, dosyada mevcut raporlara göre oluşan zararın 236.542,65TL olduğu ancak davacı tarafından sigortalısına 128.857,51 TL ödeme yapıldığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Yangının, … ürünlerinin satıldığı sigortalıya ait işyerine, davalı … tarafından yaptırılan LED aydınlatma cihazlarının kablo bağlantılarında meydana gelen kısa devre sonucunda kablo izolelerini tutuşturması neticesinde meydana geldiği dosya kapsamında yer alan raporlarla sabit olup, davalının meydana gelen hasar nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğu ve sigortalıya ödenen bedelin rücu şartlarının oluştuğu yönündeki yerel mahkeme tespit ve kararı yerinde olduğundan, davalı vekilinin istinaf talebinin açıklanan gerekçelerle yerinde değildir. 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi gereğince sigorta ettirenin dava hakkı tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle faizden sorumluluğun başlangıcı, halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihidir. Ancak somut olayda, davacı tarafından dava tarihinden önce davalıya gönderilen talep yazısı ile 7 günlük süre verildiğinden yani sigortalıya yapılan ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödenmesi talep edilmediğinden, mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebi de yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin istinaf taleplerinin 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarında ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 14/09/2021 tarihli 2021/10 E. 2021/61 K. sayılı ilamında; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesinde ifade edilen (1) sayılı tarifenin 1/e bendinde belirtilen işin esasının hüküm altına aldığı kararlardan anlaşılması gerekenin, ilk derece mahkemesi yerine geçilerek verilen ve icra kabiliyeti söz konusu olan kararlar olduğu, ilk derece mahkeme kararlarına dair istinaf başvurusunun esastan reddi yönündeki kararların ise icra edilebilir karar niteliğinde olmadığı için maktu harca tabi olduğu ifade edilmiştir. Somut dosya yönünden Dairemizce yapılan inceleme neticesinde verilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararı icra edilebilir bir karar niteliğinde değildir ve ilk derece mahkemesi kararının geçerliliği devam etmektedir. İlk derece mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeni bir karar verilmediği için emsal ilamda açıklanan hususlar Dairemizce de uygun bulunarak, davalı yönünden istinaf karar harcının maktu olarak belirlenmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.l bendi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-Taraflarca ayrı ayrı yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının, davalı tarafından yatırılan 2.200,60 TL’den mahsubu ile bakiye 2.020,70 TL’nin istemi halinde davalı tarafa iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, 6-Yatırılan gider avansından kalan kısmın taraflara ilk derece mahkemesince iadesine, 7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/05/2023