Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1357 E. 2023/505 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1357
KARAR NO: 2023/505
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1147
KARAR NO: 2019/987
DAVA TARİHİ: 27/12/2016
KARAR TARİHİ: 14/10/2019
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ: 29/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; işbu dava konusu davacının talep ettiği haklarını Bakırköy … Noterliğinin düzenlediği 25/11/2016 tarih ve … yevmiye numaralı temlikname ile … San. ve Tic. Ltd. Şti.’den devraldığını, devir eden … Ltd Şti’nin iş yerinde 02/12/2014 tarihinden itibaren davalı …tarafından kobi güvenli iş yerim sigortası kapsamında 1 yıllık süre ile sigorta ettirildiğini, sigorta priminin tamamen ödendiğini, sigorta ekinde verilen otomatik ödeme talimatı ile poliçenin otomatikman 01/12/2015 – 02/12/2016 dönemi için aynı numara ile yenilendiğini, sigorta yaptıran şirkete ait iş yerini ilki 22/02/2016 ve diğeri 14/03/2016 tarihinde olmak üzere iki kez davalı … Ltd Şti’nin yaptığı su arıtma sisteminde meydana gelen arıza nedeniyle su bastığını, her iki kazanın süresinde davalılara ihbar edildiğini, ekspertiz raporuna göre ilk kaza için 3.500,00 TL, ikinci kaza için 38.400,00 TL olmak üzere toplam 41.900,00 TL zararın meydana geldiğini, sigorta şirketinin sigorta primi yatırılmadığından dolayı ödeme yapmadığını ancak otomatik ödeme talimatı verilmesi nedeniyle poliçenin yenilendiğini, poliçe kapsamında zararın karşılanması gerektiğini beyan ederek, 3.500,00 TL ve 38.400,00 TL olmak üzere toplam 41.900,00 TL maddi tazminatın, kaza tarihlerinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı … İth. İhr. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tacir olmadığından Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, davacının sahip olduğu ürüne yalnızca yetkili servis olarak bakım ve parça değişimi yapmasına rağmen ürünün kusurlu çalışmasından kaynaklı olarak su baskını meydana geldiği için müvekkilinin kusurlu olmadığını, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu ürünün üreticisi ve satıcısı olmadığını, sadece yetkili servis hizmeti vererek periyodik bakım, filtre değişimi ve gerekiyorsa tamiratını yaptığını, kontrollerde herhangi bir soruna rastlanmadığını, sorunsuz çalıştığının tespit edildiğini, su arıtma kullanma kılavuzunda cihazın kullanılmaması gereken durumlar belirtilmiş olup şebeke basıncının normalin çok üzerinde olacak şekilde 8-9 bar basınca kadar yükselmesi sonucu olayın gerçekleştiğini, su girişinde basınç düşürücünün olması gerektiğini, su basması olayının haftasonu meydana geldiğini, basınç düşürücü kullanılmaması ve herhangi bir olumsuzluğa karşı tedbir almadan çalışır vaziyette ürünün bırakılarak iş yerinin kapatılmasından kaynaklandığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı prim ödeme borcunu yerine getirmediğinden tazminattan sorumlu tutulamayacağını, dava konusu sigorta sözleşmesinin 02/12/2015 tarihinde yenilendiğini ancak sigortalı tarafından primin ilk taksitinin ödenmediğini, 22/02/2016 ve 14/03/2016 tarihlerinde hasarın meydana geldiğini, prim alacağının muaceliyet kazanmasının üzerinden üç ay geçtiği ve bu süre zarfında talep edilmediğinden sigorta sözleşmesinin kendiliğinden ortadan kalktığını, bu hususun sigortalıya bildirildiğini, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Dava konusu haksız fiilin davalılardan … Su Arıtma Şirketinin davacı temlik eden … Tekstil Ltd Şti’nin adresinde su arıtma cihazının montajının yapıldığı ve servis hizmeti verildiği anlaşılmaktadır. Cihazın montajının yapıldığı mahalde su giderinin olup olmadığı tespit edilememiş olup montaj yapan servisçe bu hususa dikkat edilmesi gerektiği, olası basınç dalgalanmalarına karşı sistemin montajının yapıldığı kata basınç düşürücü ve düzenleyici sistemin takılması, bu hususun servisçe uygulanması şayet mevcut değilse montajın yapılmaması ve sistemin işletmeye alınmaması gerekirken davalının olası su baskını ve basınç değişimine karşı gerekli önlemleri almadan ilk montaj işleminin yapıldığı, su sızdıran filtrenin periyodik bakımının yapıldığı hususunda 18/02/2016 tarihli yetkili servis fişi dışında başkaca herhangi bir evraka rastlanmadığı anlaşılmış olup su baskını olayında davalı … Su Arıtma Şirketinin basınç ayarlayıcı sistemi kurmadan montajı yapmış olması davalının basınç düşürücü kullanmamasına rağmen ürünü çalışır vaziyette bırakarak iş yerini kapattığı, elektrik kesilmesi durumunda su baskınına sebebiyet verebileceği ön görmediği, bu nedenle davacının ve davalı … Su Arıtma Şirketinin kusurlu olduğu ½ oranındaki kusur nedeniyle zarardan sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır. Davalı … şirketi yönünden TTK 1421. maddesi gereğince aksine sözleşme yoksa sigortacının sorumluluğu primin veya ilk taksitin ödenmesi ile başlar. Sigorta … Teks. Ltd Şti ile davalı … arasında kobi güvenli iş yerim sigorta poliçesi ile 02/12/2014 – 02/12/2015 tarihleri arasında sigortalandığı, sigortalının talimatı üzerine 02/12/2015 tarihinde otomatik olarak yenilendiği ancak bu tarihte sigortalı tarafından yatırılması gereken peşinatın yatırılmadığı TTK 1434 maddesi gereğince sigorta şirketi tarafından prim alacağının muacel olduğu günden itibaren üç ay içerisinde alacağın dava veya takip yoluyla istenmemiş olması halinde sigorta sözleşmesinden cayılmış sayılacağı göz önüne alındığında sigortalının bankaya verdiği talimata rağmen sigorta priminin ödenmediği anlaşıldığından davalının sigorta sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğunun bulunduğu kabul edilemeyeceği göz önüne alınarak davalılardan …yönünden davanın reddine karar verilmiştir.” gerekçesiyle;”1-Davalılardan … Sigorta yönünden davanın reddine,2-Davacının tazminat talebinin kısmen kabul, kısmen reddine, 3-Davalılardan … Su İnş. Ltd Şti yönünden 1.589,15 TL’nin 22/02/2016, 18.071 TL’nin 14/03/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda davalının tam kusurlu olduğu tespit edilmişken, davacının kusurundan hiç söz edilmemişken verilen kararın hatalı olduğunu, Davalı … Şirketi ile sigorta ettiren firma arasında 02/12/2014 tarih ve … numaralı ve bir yıl süreli Kobi Güvenli İşyarim Sigortası yapılarak bir yıllık primin peşin ödendiğini, sigorta sözleşmesinin … Bankası A.Ş. Bahçelievler Şubesinin Acenteliği ile yapıldığını, bu tarihte davalı …’nin … Bankası A.Ş. kuruluşu olduğunu ve sigorta sözleşmesi kapsamında “Otomatik Yenileme Talimatı” kabul edildiği gibi ayrıca sigorta şirketi acentası olan … Bankası Bahçelievler Şubesi’ne Otomatik Ödeme Talimatı verildiğini, bilirkişi raporunda “Sigorta şirketinin otomatik ödeme talimatına rağmen (kredi kartından) yasa gereği tahsilatını yapamaması dolayısıyla güvencenin ortadan kalktığı hususunda sigortalıya bildirim yapmadığı ve ödenmeyen prim borcunu sigortalıya bildirilmediği, ayrıca sigorta şirketinin talebi üzerine davacı tarafından ödenen 360,00 TL’lik primin davalı … şirketi tarafından 19/04/2016 tarihinde çekildiği ve iade edilmediği, meydana gelen her iki olay sonrası sigorta şirketince ekspertiz raporu aldığı” hususlarına yer verildiğini, bu tespitler karşısında sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, Mahkemece kararda davalı … Sigorta Şirketi lehine tam vekalet ücreti, davalı … Su Arıtma Şirketi lehine ise de ayrıca 1/2 oranında vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğunu, davalılar hakkında “müştereken ve mütselsilen” tahsil istemiyle dava açıldığından tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı …İth. İhr. Ltd. Şti. vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tacir olmadığından tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, alacağın temlik edilebilmesi için öncelikle bir alacağın mevcut olması gerektiğini, davacı dava konusu talep ettiği hasarın yöneltilebilecek bir alacak olduğunu ispatlayamadığını, hasarın talep edenin kendi kusurundan kaynaklandığını veya sebebi her ne ise müvekkilinin kusurundan kaynaklanmadığını, olmayan ve doğmamış bir alacak temlik edilemeyeceğinden aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, Müvekkilinin dava konusu ürünün satıcısı yada üreticisi olmadığını, sadece yetkili servis hizmeti verdiğini, yetkili servis olarak filtre değişimi ve ürün bakımı yaptığını, bu nedenle müvekkili yönünden de husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, Davacının davaya konu ettiği ürünün dava dışı … Şirketi tarafından yine dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye satıldığını, müvekkilinin 18/02/2016 tarihinde periyodik filtre değişimi ve cihaz bakımı yaptığını, cihazda herhangi bir soruna rastlanmadığını, 22/02/2016 tarihinde müvekkili şirkete arıza bildiriminde bulunulduğunu, yapılan kontrolde herhangi bir arızaya rastlanılmadığını ve dava dışı müşterinin konu hakkında bilgilendirildiğini, 16/03/2016 tarihinde tekrar arıza bildiriminde bulunulduğunu ve müşteri memnuniyeti gözetilerek ücret talep edilmeksizin parça değişimi yapıldığını, arıza giderilerek sorunsuz bir şekilde cihazın teslim edildiğini, 06/04/2016 tarihinde ürün kontrol edilmek üzere servis ziyareti yapıldığını ve ürünün sorunsuz çalıştığının tespit edildiğini, dava dışı müşteri 14/03/2016 tarihinde ‘su arıtma cihazından’ kaynaklı olarak işyerini su bastığını iddia etmiş ise de su basmasının sebebinin üründen kaynaklı olup olmadığı, kullanıcı hatasından kaynaklı olup olmadığının tespiti yapılmamışken işbu davanın yöneltilemeyeceğini, cihazın su basma olayından 21 gün önce bakıma alınarak hiçbir soruna rastlanılmaması ve müşteri tarafından itirazsız olarak teslim alınarak kullanılmaya devam edilmesi karşısında müvekkilinin yetkili servis olarak üzerine düşen görevi yerine getirdiğini, su baskının şebeke basıncının normalin çok üzerinde olacak şekilde 8-9 bar basınca kadar yükselmesi sonucu gerçekleşmiş olduğunun 16/03/2016 tarihinde ürün tamirine giden servis çalışanlarınca gözlemlendiğini, ürün kullanım kılavuzu 19. Sayfa garanti şartları 5. Madde de; “Sistem çalışma basıncı 3 ile 6 bar arasıdır. Sistemin düzenli çalışabilmesi için su girişinizde basınç düşürücü olmalıdır. Yoksa azami 6 bara ayarlı basınç düşürücü yerleştiriniz. Basınç düşürücü olmayan yerlerde meydana gelebilecek su kaçağı, çatlak ve oluşabilecek hasarlar garanti kapsamı dışındadır” ihtarı bulunduğunu, davacının iddia ettiği su basması olayının kendisinin olmadığı sırada haftasonu meydana geldiğini, müşterinin garanti şartlarına uygun olarak cihazı kullanmadığını, basınç düşürücü kullanmadığını ve herhangi bir olumsuzluğa karşı tedbir almadan çalışır vaziyette ürünü bırakarak işyerini kapattığını, eğer cihazın elektriği kesilseydi su kaçağının kesinlikle önleneceğini, Bilirkişi raporunda ifade edilen arıza mahallinde su gideri olmaması ve montaj sırasında yapılması gereken basınç düşürücü ve düzenleyici sistemin müvekkili ile ilgili olmadığını, davanın satış ve montajı yapan firmaya yöneltilmesi gerekirken hatalı bir şekilde müvekkili firmaya açıldığını, raporda “ilk montaj sırasında dava konusu cihazın kurulumunun yapıldığı mahalde su giderinin olmaması ve ani basınç değişimlerine karşı sisteme basınç düşürücünün konulmaması…” şeklinde tespit gereği kusurun cihaz sahibi, kurulumunu ve montajı yapan servis ve sigorta şirketinde olduğunu, bu nedenlerle müvekkiline herhangi bir kusur atfedilemeyeceğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, temlik alınan hasar bedeli alacağının, davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Dava dışı … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait su sebilinin sebep olduğu iki ayrı su baskını nedeniyle meydana gelen hasara sonucu, hasar bedelinin davacıya temlik edilmesi nedeniyle, davacı tarafından cihaza bakım ve servis hizmeti veren davalı … İth. İhr. Ltd. Şti. ile dava dışı sigortalı … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin işyeri sigortacısı davalı … AŞ’ye karşı alacağın tahsili için eldeki dava açılmıştır. Bakırköy … Noterliğinde düzenlenen 25/11/2016 tarih ve … yevmiye no.lu devir/temlik eden … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, devir/temlik alan …’nun yer aldığı Alacağın Devri (Temlikname) başlıklı temlik sözleşmesi ile; … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin işyerinde 22/02/2016 ve 14/03/2016 tarihlerinde iki kez su basması sonucu meydana gelen hasar nedeniyle … eksperleri tarafından tanzim edilen … ve … numaralı hasar dosyaları ile toplam 41.900,00 TL olarak belirlenen tazminat hakkını, faizleri, ferileri ve muhtemel artışları ile birlikte …, sigorta şirketi acentesi … Bankası AŞ ve su arıtma sistemini yapan … Su Arıtma İnş. Taşımacılık İth. İhr. Ltd. Şti.’den talep ve dava hakkının tamamını …’na kayıtsız, şartsız ve gayrikabili rücu olarak temlik ettiğini beyan ettiği, …’nun ise temlik aldığını beyan ettiği anlaşılmakla temlikname taraflarca imza altına alınmıştır. Alacağı temlik eden … Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait işyerinin … Bankası A.Ş. acenteliği ile davalı … tarafından 02/12/2014 tarihinden itibaren … poliçe numarası ile Kobi Güvenli İşyerim Sigortası kapsamında 1 yıllık süre ile sigortalandığı ve sigorta priminin ödendiği, poliçe ekinde verilen otomatik yenileme talimatı nedeniyle poliçenin 02/12/2015-2016 tarihleri arasında yenilendiği, yenileme talimatında kredi kartından otomatik tahsil edilmesi talebinin mevcut olduğu, poliçede dahili su teminatının 40.000,00 TL olduğu, toplam 360,00 TL primin peşin olarak ödeneceğinin belirtildiği, dava dışı (temlik eden) sigortalı işyerinde 22/02/2016 ve 14/03/2016 tarihlerinde oluşan iki ayrı hasar nedeniyle davalı …Ş. tarafından eksper görevlendirmesi yapıldığı ve her iki olaya yönelik ekspertiz raporu düzenlendiği ancak sigorta priminin ödenmediğinden bahisle davalı … tarafından hasarın teminat harici olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır. 02/12/2014 tarihli “Kobi güvenli işyerim sigortası poliçesi otomatik yenileme talimat formu” incelendiğinde, … Bahçelievler Şubesi’ne hitaben düzenlenmiş formda; “… numaralı Kobi Muhteviyat (Yangın) Sigorta Poliçemin yenilemelerinin kesintisiz devam etmesi amacıyla, aksi yönde yazılı talebim olmadıkça poliçemin her vade bitiminde tarafınızdan otomatik olarak yenilenmesini, yenileme işleminin Bankanız ile … Sigorta açısından yükümlülük teşkil etmediğini, yenilenen poliçeme ilişkin sigorta priminin bir önceki döneme ait sigorta poliçemde sigorta priminin tahsil edilmesi için talep etmiş olduğum ödeme aracı ile (bankanız nezdindeki hesabım/kredi kartı) otomatik olarak tahsil edilmesini, farklı bir yöntemle ödemeye devam etme talebimi yazılı olarak ayrıca ve açıkça Bankanıza bildirmediğim sürece sigorta yenilemelerinde de prim tahsilatının başkaca bir talimatıma gerek kalmaksızın yine aynı şekilde Bankanız nezdindeki hesabımdan/kredi kartından sigorta primi tahsilatı ile otomatik olarak gerçekleştirilmesini, önceki döneme ait poliçelere ilişkin prim borcumun bulunması halinde söz konusu tahsilatın öncelikle bu borçlarıma mahsup edileceğini, sigortacının prim tarifesinde değişiklik yapma hakkı olduğunu kabul, beyan ve taahhüt ederim” ifadelerine yer verilmiştir. 28/03/2016 tarihli ekspertiz raporunda; 22/02/2016 tarihli hasara yönelik yapılan inceleme ve görüşmede, … marka su sebili içindeki filtrenin patlaması sonucu işyerinde su baskını olduğu, ütülenmek üzere hazırlanmış işyerinde bulunan hazır emteanın (üst giyim) ıslanmak suretiyle zarar gördüğü, ıslanmış olan 3814 adet hazır üst giyim emteası yıkama ile kurtarılabilecek durumda olup sigortalı tarafından yıkanması için tanesi 0,80 Kuruş teklif alındığı ve teklifin makul olduğu, kesim yapılan kumaşlar zayi durumda ise de sigortalının kumaş için tazminat talebi bulunmadığından değerlendirmeye alınmadığı, kesim için kullanılan kesim kartonlarında da yaklaşık 3 balyada (2’si kısmen) hasar olduğu, sigortalının hafif hasarlı olan 2 balya için talebi olmadığından değerlendirmeye alınmadığı, emtia (yıkama) hasarının 3.051,20 TL, milaj kağıdı 127,11 TL olmak üzere toplam hasarın 3.178,31 TL olduğu, hasar iş hanının boş olduğu saatlerde tesisat hattına yüksek basınç gelmesi sonucu oluştuğundan cihaz üretici firmasına rücu imkanı olmadığı, hasarın teminat kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. 22/06/2016 tarihli ekspertiz raporunda; 14/03/2016 tarihli hasara yönelik yapılan incelemede, sigortalı işyerinde 22/02/2016 tarihine benzer hasar oluştuğu ancak sigortalının hasar oluşumundan önce cihaz üretici firma yetkili servisi tarafından tüm bakım ve onarımların yapıldığını, … marka su arıtma cihazının yanlış/eksik onarımı sebebiyle oluştuğunu hasarın cihaz üretici firma tarafından karşılanabileceğini beyan ettiği, sigortalının ayrıca cihaz üretici firma yetkilisinin yapılan onarım ve hasarın üretici firma sorumluluğu kapsamında olduğu yönünde beyanlarını içeren video ve ses kayıtlarını sunduğu, kayıtların incelenmesinde cihazın filtresinden kaynaklanan problemin şirketten kaynaklandığı son cihaz satışlarında sıklıkla rastlandığının ifade edildiği, ses ve video kayıtlarının yeterli olması halinde hasarın … marka su arıtma cihazı firmasına rücu imkanı olabileceği kanaatine varıldığı, Hasar bedelinin; boncuk baskılı keten bluz (1.650 adet) 27.535,00 TL, dijital boya çiçek baskılı bayan tişört (335 adet) 4.958,00 TL, kuru temizleme bedeli 290,00 TL, üç iplik kumaş (90 m) 697,50 TL, penye kumaş (75,50 kg) 1.057,00 TL, pima coton kumaş (20,70 kg) 724,50 TL, tela astarı (400 adet) 880,00 TL olmak üzere toplam 36.142,00 TL olarak tespit edildiği, Sigortalının poliçesi ilk ateş esaslı olup 40.000,00 TL limit ile muhteviyat teminatının bulunduğu, sigortalının daha önceki hasar kapsamında 3.178,31 TL ödeme almış olması nedeniyle kalan limitin 36.821,69 TL olduğu belirtilmiştir. Dava dışı sigortalı … Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin, meydana gelen hasarlara ilişkin .. Sigorta AŞ’ye yaptığı başvuruya karşı verilen cevapta; 22/02/2016 tarihinde meydana geldiği beyan edilen hasara ilişkin 1601636 numaralı hasar dosyasının açıldığı ve eksper görevlendirildiği, yapılan ekspertiz çalışmaları, araştırma ve incelemeler sonucunda poliçe priminin 19/04/2016 tarihinde ödendiğinin anlaşıldığı, Yangın Sigorta Genel Şartları “C.-1 Sigorta Ücretinin Ödenmesi ve Sigortacının Sorumluluğunun Başlaması” maddesinde “Sigorta priminin tamamının prim taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa peşinatın (ilk taksit) akit yapılır yapılmaz ve en geç poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerekir. Aksi kararlaştırılmadıkça prim veya peşinat ödenmediği takdirde poliçe teslim edilmiş olsa dahi sigortacının sorumluluğu başlamaz” şartı gereği hasar ile ilgili talebin teminat harici olarak değerlendirildiği, söz konusu talep ile ilgili olarak mevcut poliçe kapsamında herhangi bir tazminat ödenmeyeceği bildirilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık; su sebilinden kaynaklanan hasar nedeniyle kim yada kimlerin kusurlu olduğu, tarafların kusur oranı, hasar tarihi itibariyle poliçenin yürürlükte olup olmadığı ve sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığı ve görevli mahkemenin tespiti hususlarında toplanmaktadır. Makine mühendisi … tarafından düzenlenen 13/04/2018 tarihli kök raporda;1-Cihazın montajının yapıldığı mahalde bir su giderinin olup olmadığı dosya içerisindeki fotoğrafların incelemesinden anlaşılmadığı, sigorta işlemi yapılırken ayrıca montajı yapan servisçe cihazların montajının yapıldığı mahallerde bu hususa dikkat edilmesi gerektiği, 2-Olası basınç dalgalanmalarına karşı sistemin montajının yapıldığı kata bir basınç düşürücü ve düzenleyici sistemin takılması ve bu hususun satıcı ve/veya monte eden servisçe uygulanması gerektiği, mevcut değilse montajın yapılmaması ve sistemin işletmeye alınmaması gerekirken söz konusu cihaz ile ilgili olarak olası su baskını ve basınç değişimine karşı gerekli önlemler alınmadan ilk montajın yapıldığı, bilahare basınç düşürücü takıldığının beyan edildiği,3-Su sızdıran filtrelerin periyodik bakımının yapıldığı hususunda dosya içerisinde 18/02/2016 tarih … No’lu Yetkili Servis Fişi dışında başkaca her hangi bir evraka rastlanılmadığı, dava konusu sistemdeki filtreleri inceleme imkanı olmadığı için bu hususta da bir değerlendirme yapılamadığı ancak dosya içerisinde sunulan fotoğrafların incelemesinde filtre tüplerinin üst kısmından su akıntısı olduğunun görüldüğü, bu hususun hangi aşamada oluştuğu konusunda filtrelerin incelemesi yapılmadan anlaşılamayacağı, Yetkili Servis Fişindeki bilgilere göre cihaza son yapılan servis işlemi sonrası dava konusu su baskınlarının gerçekleştiği,4-Meydana gelen her iki olay sonrası sigorta şirketinin ekspertiz raporu düzenlediği, meydana gelen hasarın teminat dışı olması halinde ikinci olay için ekspertiz raporu düzenlenmesi hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu şeklinde görüş sunulmuştur. Aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 04/02/2019 tarihli ek raporda; 1-Ekspertiz raporlarında belirtildiği üzere dava konusu olay dahili su baskını olup ilk montaj sırasında dava konusu cihazın kurulumunun yapıldığı mahalde su giderinin olmaması, ani basınç değişimlerine karşı sisteme basınç düşürücünün konulmaması ayrıca sistemin kullanılmadığı dolayısıyla kontrol edilemediği sürede faal halde bırakılmasının, zararın büyümesinde etkili olduğu, ilk kurulum aşamasında bu hususlara dikkat edilerek sistemin devreye alınması gerektiği,2-Su baskının, yetkili servisin dava konusu cihaza servis hizmetini vermesinden sonra gerçekleştiği, servis hizmetinin 18/02/2016 tarihinde verildiği, ilk olayın 22/02/2016 tarihinde meydana geldiği, dosyaya sunulan … No’lu Servis Fişine göre dava konusu üründe bakım ile birlikte parça değişimi yapıldığı, servis hizmeti aşamasında hangi parçaların değiştiği açıkça ifade edilmemekle birlikte davalı … Şu Arıtma İnş. Taşımacılık ve İth. İhr. Ltd. Şti’nin 30/10/2018 tarihli yazısında 18/02/2016 tarihinde dava konusu cihaza periyodik filtre değişimi ve cihaz bakımı yapıldığı ifadesiyle parça değişiminin filtre değişimi olduğunun anlaşıldığı,3-İkinci servis hizmetinin 16/03/2016 tarihinde, ikinci su baskını olayı ise 14/03/2016 tarihinde meydana geldiği, su baskınından sonra yapılan servis hizmeti ile ilgili herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, davalı … İth. İhr. Ltd. Şti vekilinin 30/10/2018 tarihli dilekçesinde 16/03/2016 tarihinde tekrar arıza bildiriminde bulunulması üzerine yapılan servis hizmetinde müşteri memnuniyeti göz önüne alınarak ücret talep edilmeksizin parça değişimi yapıldığının ifade edildiği, iki sefer su baskını olan bir yerde müşteri memnuniyeti gözetildiği ifadesi ile ücret alınmaması ve üstelik parça değişiminin bedelsiz yapılmasının takdirinin Mahkemeye ait olduğu, 4-… Tekstil Sanayi ve Tic. Ltd. Şti ilgili banka şubesine otomatik ödeme talimatı vermesine rağmen, ilgili hesabın müsait olmaması dolayısıyla zamanında poliçe ile ilgili ödeme yapılmadığı için 02/12/2015 bitim tarihli poliçenin teminatsız kaldığı ancak 19/04/2016 tarihinde dosyayı temlik alan …tarafından yatırılan 360,00TL’lik bir bedelin aynı tarihte … Sigorta hesabına gönderildiği, söz konusu ödemenin zamanında yapılamadığı için sigortanın teminatsız kalıp/kalmadığı ve ikinci kez ekspertiz incelemesi yaptırılmasında takdirin Mahkemeye ait olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Tekstil mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen 21/05/2019 tarihli raporda; 1-İlk su basma olayı nedeniyle 28/03/2016 tarihli ekspertiz raporunda belirlenen 3.178,31 TL bedelin piyasa rayicine uygun olduğu, 2-İkinci su basma olayı nedeniyle düzenlenen ekspertiz raporunda her ne kadar 1650+580=2.230 adet dikili mamul ürünün hasar gördüğünden bahsedilmiş ise de dosyada bulunan hasara ait video görüntüleri incelendiğinde; söz konusu hasarın oluşmayacağı, 2.230 adet ürünün yerde 5-10 cm yükselme yapan temiz su ile hasar görmeyeceği, temiz ve yaklaşık 25 derece oda sıcaklığında olan suyun yerden sirayet etmesi sonucu çekme ve baskı dökülmeleri oluşturması, oluşan ayıbın su basması sonucu değil, su basmadan önce de mamul üzerinde bulunması anlamına geldiği, 2.230 adet dikili mamul ürünün işyeri zeminine yayılmış bir halde istiflenmesinin mümkün olmadığı, üst üste bir vaziyette konulsa her sıranın altındaki 20-30 adet olmak üzere en fazla 250-300 adet ürünün etkilenebileceğine, taşıma torbalarında bulunması halinde yaklaşık 25 torba içinde olacağı, bu torbaların altından içine su girse bile en fazla 200-250 adet ürünün etkileneceğine, bu ürünlerin de kuru temizleme ile kurtarılabileceği, 3-Mevcut olaylardaki su basması sonucu oluşabilecek hasar miktarının ikinci hasar için 2.230 adet ürünün ıslandığı varsayılsa bile maksimum 5.143,00 TL, toplam hasar miktarının ise 3.178,31 + 5.143,00 = 8.321,31 TL olabileceği yönünde görüş bildirilmiştir. Makine mühendisi (tekstil teknolojileri danışmanı) … ile Tekstil mühendisi … tarafından düzenlenen 29/08/2019 tarihli raporda özetle; ekspertiz raporları göz önüne alınarak yapılan incelemede;1-Bahse konu 400 m2 alanı olan işletmenin ofisler dahil her yerine 5-10 cm yüksekliğinde su bastığı,2-Söz konusu işletmenin alanına su bastığında işbu zemin üzerinde istif konumunda bulunan 2230 adet pamuk ve keten kumaşlardan üretilmiş dikili mamul ürünün zemine temas eden ve su basma seviyesi olan 5-10 cm yüksekliğinde istifli olan kısmındaki tahmini 200-250 adetini tamamen ıslanarak 5-10 cm yüksekliğin üstünde kalanlarının ise az ıslanarak yada aşırı yoğunlukta nem alarak hasarlandığı, imalatında kullanılan kumaşların içeriği kalitesi, tuşesi, kalıpların ölçüye uygunluğu ve çekmezlik değerleri değişeceğinden dolayı tamir ve onarım için yıkama işlemi yapılamayacağı, yapılsa dahi ipeksi apreyi alacağından kullanılmış hissi oluşacağı, işbu kumaşlar üretilirken kumaşa silikon ve apre işlemi yapılarak tuşesinin ayarlanabileceği, piyasadaki işleyişe göre, bu ürünler yükleme yani müşteriye teslim edilirken müşterinin verdiği asontiye göre istenilen bedenlerin her birinden ayrıca tek bir torbaya Lot yapılarak paketlenmesi gerektiği, örneğin müşteri siparişi S beden/1, M beden/2, L beden/2, XL beden/1 olarak verilmiş ise her mal önce tek tek paketlenerek sonra verdiği asorti toplamına göre 6′ lı veya 8’li olarak tek bir poşete konulması gerektiği, bu durumda altta kalan ve ıslanarak zarar gören her bir beden birlikte pakete gireceği malları da etkileyeceği, beden eksik olarak ya da beden fazla olarak yüklenemeyeceği, müşterinin verdiği asortiye uyulmak zorunda olunduğu ve ayrıca aynı askıda sergilenip satılacağından dolayı her asorti poşetinden çıkan ürün tuşerinin aynı olması gerektiği,3-Delil konusu 585 adet hasar gören boncuk baskılı keten bluzdan 245 adedi kuru temizleme ile kurtarılarak 2.el ürün konumuna getirildiği,4-Dava dosyası kapsamı üzerinden saptanarak yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen delil konusu hususlar göz önünde bulunduğunda ve ayrıca olay tarihleri güncel serbest piyasa rayiç bedel araştırmaları ile işletmenin konumu dikkate alındığında 28/03/2016 tarihli ekspertiz raporunda belirlenen 3.178,31 TL ile 22/06/2016 tarihli ekspertiz raporunda belirlenen 36.142,00 TL’den oluşan toplam 39.320,31 TL tutarın serbest piyasa rayiç ederlerine göre uygun olduğu belirtilmiştir. Görevli mahkeme; Dava, temlik alınan alacağa istinaden, servis hizmeti veren davalı … İth. İhr. Ltd. Şti. ile işyeri sigortacısı davalı … AŞ hakkında açılmıştır. Davacının tacir olduğuna dair dosya kapsamında herhangi bir kayıt mevcut değil ise de davanın, dava dışı … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden temlik alanın hasar bedelinin tahsili talebiyle açıldığı, dava dışı temlik eden şirketin ve davalıların tacir olduğu ayrıca TTK 4.maddesinde yer alan hüküm dikkate alındığında görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu anlaşılmakla, davalı … Su Arıtma İnş. Taşımacılık İth. İhr. Ltd. Şti. vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Aktif husumet; 6098 sayılı TBK’nın 183.maddesine göre kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir, TBK’nın 184.maddesine göre alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Somut dosyada, davacı ile dava dışı sigortalı … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında Bakırköy … Noterliğinde düzenlenen 25/11/2016 tarih ve … yevmiye no.lu Alacağın Devri (Temlikname) başlıklı sözleşme ile dava konusu hasar bedelleri davacıya devredilmiştir. Alacağın temliki; bir alacağın alacaklı tarafından bir başka kimseye devredilmesidir. Bu suretle borç münasebetinde alacaklının şahsında bir değişiklik vuku bulmakta, eski alacaklının (temlik edenin) yerini yeni alacaklı (temellük eden) almaktadır. Aynı zamanda, temlik edilen alacak eski alacaklının malvarlığından çıkarak yeni alacaklının mamelekine dâhil olmakta, alacağı talep etmek hakkı da yeni alacaklıya intikal etmektedir… Alacağın temlikin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece hâlen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da; keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir. Alacağın hukukî muameleden, haksız fiilden, sebepsiz zenginleşmeden veya doğrudan doğruya kanundan doğmuş olmasının da bir önemi yoktur… (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 21/03/2019 tarih 2017/11-2630 E. 2019/328 K.) Devir konusu alacak olağan bir alacak olabileceği gibi, şarta veya süreye bağlı, çekişmeli ya da gelecekteki bir alacak da olabilir… Devredilen alacağın doğduğu borç kaynağı önemli değildir. Hukuki işlemlerden doğan alacak devredilebileceği gibi, haksız fiil veya sebepsiz zenginleşmeden yada vekaletsiz işgörmeden doğan alacaklar da devredilebilir. Çekişmeli (ihtilaflı) alacakların devri de mümkündür (Fikret Eren, Ünsal Dönmez, Eren Borçlar Hukuku Şerhi, Cilt III, s. 2902). Somut olayda, davacı ile dava dışı sigortalı arasında yapılan yazılı devir sözleşmesinin geçerli olduğu, alacağın devri neticesinde talep hakkının davacıya geçtiği ve davacının taraf sıfatının (aktif husumet) mevcut olduğu anlaşılmakla, davalı … Su Arıtma İnş. Taşımacılık İth. İhr. Ltd. Şti. vekilinin aktif husumete yönelik itirazları yerinde görülmemiştir. Kusur tespiti; Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporları yukarıda özetlenmiştir. Mahkemece “davalı … Su Arıtma Şirketinin basınç ayarlayıcı sistemi kurmadan montajı yapmış olması davalının basınç düşürücü kullanmamasına rağmen ürünü çalışır vaziyette bırakarak iş yerini kapattığı, elektrik kesilmesi durumunda su baskınına sebebiyet verebileceği ön görmediği, bu nedenle davacının ve davalı … Su Arıtma Şirketinin kusurlu olduğu ½ oranındaki kusur nedeniyle zarardan sorumlu oldukları” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı … İth. İhr. Ltd. Şti. hasara konu cihazın montajını yapmadığını sadece servis hizmeti verdiğini ileri sürmektedir. Mahkemece anılan husus araştırılmadan davalının montajı yaptığı gerekçesiyle kusurlu olduğu yönündeki tespiti dosya kapsamına uygun değildir. Ayrıca kusur tespiti yönünden alınan rapor hükme elverişli görülmemiştir. Zira her iki olayın ayrı ayrı değerlendirilmesi, cihazın montajının kim tarafından yapıldığının tespit edilmesi, cihazın montaj aşamasında dikkat edilmesi gereken hususlara yönelik kusur durumunun net olarak belirlenmesi, ikinci hasarın ilk hasarla bağlantısının tartışılması, davalının sadece servis hizmeti vermesi halinde meydana gelen hasarlardan sorumlu olup olmadığının tartışılması, yine davacının kusur ve sorumluluğunun tespit edilmesi gerekirken, mahkemece tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle verilen karar hatalıdır. Açıklanan nedenlerle konusunda uzman bir bilirkişiden her iki hasarın ve tarafların kusur oranlarının ayrı ayrı değerlendirilerek tespit edildiği, hükme elverişli rapor alınmalıdır. Sigorta şirketi yönünden inceleme; 6102 sayılı TTK’nın 1421.maddesinde; “(1) Aksine sözleşme yoksa, sigortacının sorumluluğu primin veya ilk taksidinin ödenmesi ile başlar; kara ve denizde eşya taşıma işlerine ilişkin sigortalarda, sigortacı, sözleşmenin yapılmasıyla sorumlu olur. (2) 1430 uncu madde hükmü saklıdır.” 1430/1 maddesinde; “Sigorta ettiren, sözleşmeyle kararlaştırılan primi ödemekle yükümlüdür. Aksine sözleşme yoksa sigorta primi peşin ödenir. Özel kanunlardaki hükümler saklıdır…” 1431/1 maddesinde; “Sigorta priminin tamamının, taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa ilk taksidin, sözleşme yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerekir…”1434. maddesinde; “(1)1431 inci maddeye uygun olarak istenilen sigorta primini ödemeyen sigorta ettiren mütemerrit olur. (2)İlk taksidi veya tamamı bir defada ödenmesi gereken prim, zamanında ödenmemişse, sigortacı, ödeme yapılmadığı sürece, sözleşmeden üç ay içinde cayabilir. Bu süre, vadeden başlar. Prim alacağının, muacceliyet gününden itibaren üç ay içinde dava veya takip yoluyla istenmemiş olması hâlinde, sözleşmeden cayılmış olunur” hükümleri yer almaktadır. Yangın Sigortası Genel Şartları “C.l-Sigorta Ücretinin Ödenmesi ve Sigortacının Sorumluluğunun Başlaması” başlıklı maddesine göre; “Sigorta priminin tamamının, prim taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa peşinatın (ilk taksit) akit yapılır yapılmaz ve en geç poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerekir. Aksi kararlaştırılmadıkça, prim veya peşinat ödenmediği takdirde poliçe teslim edilmiş olsa dahi sigortacının sorumluluğu başlamaz ve bu husus poliçenin yüzüne yazılır. “Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 02/05/2016 tarihli 2015/17067 E. 2016/5268 K. sayılı ilamında; “…davacı poliçelerinden doğan primlerin, üzerinde mutabık kalınan ve davalı sigortacıya bildirilen kredi kartından tahsili mümkün olduğu halde, davalı sigortacının basiretli tacir sıfatının da gereği olan tahsilat takibini yapma konusundaki eksikliği nedeniyle davalı sigortacının kusurlu olduğu açıktır. Davalı sigortacı ile uzun yıllardır süregelen birçok sigorta sözleşmesi ve fiili ödeme şekline duyulan güvenle davacının tahsilat yapılıp yapılmadığını takip etmeyişinde davacıya atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı, davalı sigortacının poliçe tanziminden 3 ay 10 gün sonra gerçekleşen riziko ve davacının hasar ihbarına kadar geçen sürede prim tahsilat takibi yapmadığı gibi primlerin ödenmemesi nedeniyle TTK’nun 1434/2 maddesine göre sözleşmeden cayma yoluna da gitmediği, bu konuda davacıya herhangi bir bildirimde bulunmadığı, kararı temyiz etmeyerekte poliçenin ayakta olduğunu kabul ettiği hususları gözetilerek; davacının talep edebileceği tazminat miktarından kusur indirimi yapılmaksızın tazminata hükmolunması gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir…” Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 06/03/2014 tarihli 2013/16863 E. 2014/3128 K. sayılı ilamında; “…Sigorta hukukunda kural olarak sigorta sözleşmesinin meydana gelmiş olması, sigortacının sorumluluğunun başlamış olmasını gerektirmez. Sigortacının sorumluluğunun başlayabilmesi için TTK’nun 1282 ve 1295/3 maddeleri hükümleri gereğince primin veya ilk taksitinin ödenmiş olması zorunludur. Ancak prim peşinatının rizikodan önce yatırılmaması sebebiyle sigortacının sorumluluğunun başlamadığı hallerde sigortacının olaydan ve ihbardan diğer anlatımla rizikoyu öğrendikten sonra primleri tahsil etmesi, sonrasında geri vermemesi ve bir ihtarla da sözleşmeyi feshetmemesi hallerinde sigortacının sözleşmeyi ayakta tutması karşısında tahsil öncesi gerçekleşen rizikodan sorumludur. Somut olayda, davacı taraf dava dışı … bank Çorum şubesinden kullandığı taşıt kredisi ile sigortalı aracı satın almış ve taşıt kredisi kullandığı banka şubesince, acente sıfatıyla 7.1.2005 tarihinde geriye dönük olarak 30.12.2004/30.12.2005 vadeli kasko poliçesi düzenlenmiştir. Aynı banka şubesi poliçede rehin hakkı sahibi olarak yer almıştır. Poliçede toplam 720,88 TL sigorta priminin 195,88 TL’sının peşin olarak kalan kısmın 28.2.2005 ila 28.6.2005 tarihleri arasında 105 TL’lık 5 eşit taksitte ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı vekili karşılıklı rıza ile sigorta primleri için taksit yapıldığını, taksitlerin kredi kartından otomatik ödeme talimatı ile ödenmesi hususunda sigorta şirketi ile anlaşıldığını, otomatik ödeme talimatının … bank Çorum Şubesine (acenteye) verildiğini, bankanın kaşesi ve görevli memurun imzasını taşıyan … bank Poliçeleri Kredi Kartlı Ödeme Formunun düzenlendiğini ve bunun davalıya fakslandığını, kart bilgilerinin doğru olduğunu limitin yeterli bulunduğunu, prim peşinatı ve taksitlerinin, davalı tarafından kredi kartından çekilmediğini, bu konuda müvekkilinin kusurlu olmadığını, sigortalı aracın 4.3.2005 tarihinde tamamen yanarak kullanılmaz hale geldiğini, rizikonun teminat kapsamında bulunduğunu bildirmiştir. Davalı vekili sigorta prim peşinatı ve taksitlerinin ödenmediğini, sorumluluklarının başlamadığını, rizikonun ve hasarın teminat dışında kaldığını savunmuştur. Bilirkişi kurulunca davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda; prim peşinatının ödenmediği, kredi kartı ile ödeme talimatı verilmediği, kredi kartından tahsilat yapılmadığı, poliçenin prim ödenmediğinden 30.05.2005 tarihinde iptal edildiği belirtilmiştir. Ancak davalının acentesi olan bu sıfatla kasko poliçesini düzenleyen, … bank poliçeleri Kredi kartlı ödeme formunda “aslının aynıdır” kaşesi ve imzaları bulunan, … bank Çorum Şubesi’nin defter belge ve kayıtlarında inceleme yapılmamıştır. Acentenin kredi kartı ile prim peşinatı ve taksitlerinin tahsil etmemesinde kusur ya da ihmalinin bulunduğunun tespiti halinde davalı sigortacının hukuki sorumluluğuna gidilmesi gerekir. Dosyanın Dairece geri çevrilmesi üzerine … bank Çorum Şubesince verilen 25.9.2013 tarihli cevapta kredi kartlı ödeme formuna şube kayıtlarında rastlanmadığı, poliçenin kayıtlarda görüldüğü ancak poliçe üzerinde tahsilat bulunmadığı kredi kartı bilgilerinin doğru ve kart limitinin 5.000 TL olduğu bildirilmiş ise de davacı tarafça ibraz edilen ilgili bankanın kaşesinin bulunduğu kredi kartlı ödeme formuna kayıtlarda rastlanılmaması sebebi anlaşılamamıştır. Acente olarak ihmalinin bulunması halinde davalı … şirketine karşı aralarındaki iç ilişkiye göre hukuki sorumluluğu da alacağından ilgili banka şubesinin cevabı yeterli görülmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece 15.3.2012 tarihli önceki raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan poliçeyi düzenleyen acente … bank Çorum Şubesinin ticari defter, belge ve kayıtları ve dosyada mevcut … bank Poliçeleri Kredi Kartları ödeme formu başlıklı belge üzerinde inceleme yaptırılarak sigorta primi borcunun ödenmesi hususunda kredi kartı ile ödeme talimatı verilip verilmediği, kredi kartı bilgilerinin (ilgili bankaya ait) doğru bildirilip bildirilmediği, kredi kartı limitinin prim peşinatının ve taksitlerinin poliçede belirtilen ödeme tarihlerinde yeterli olup olmadığı, bu poliçeye istinaden sigorta primi peşinatı ve taksitlerinin ödenip ödenmediği, prim peşinatı ve taksitlerinin ödenmemesi veya geçerli bir kredi kartı ödeme talimatı varsa kredi kartından çekilmemesinin kimin kusurundan kaynaklandığı hususlarında öncelikle irdelenmesi gerektiğinde davalı şirket kayıtlarında da yeniden inceleme yapılarak ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; yazılı olduğu biçimde acente kayıtlarında inceleme yaptırılmadan yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” Poliçe tanzim tarihi 02/12/2015 olup, dava konusu hasarlar 22/02/2016 ve 14/03/2016 tarihlerinde meydana gelmiştir. Dava konusu poliçe ve yenileme talebine yönelik açıklamalar yukarıda yapılmıştır. Dava dışı sigortalının poliçe yenileme talebinde, primin bildirdiği hesabından/kredi kartından tahsil edilmesine yönelik talebi mevcuttur. Nitekim, poliçe yenilenmiş ancak prim tahsil edilmemiştir. Mahkemece, sigortalının hesabının/kredi kartının prim tahsiline uygun olup olmadığı yönünde bankacı bir bilirkişi vasıtasıyla kayıtlar üzerinde inceleme yaptırılması gerekirken, banka kayıtlarının celbi ile yetinilmesi yerinde görülmemiştir. Mahkemece açıklanan hususta inceleme yaptırılması, ayrıca davalı … şirketinin TTK’nın 1434/2 hükmü gereği sözleşmeden caymadığı, her iki hasara yönelik ekspertiz incelemesi yaptırdığı hususları da nazara alınarak, sigorta şirketinin sorumluluğunun tartışılması gerekmektedir. Anılan hususlar incelenmeksizin, prim ödenmediği gerekçesiyle sigorta şirketinin sorumlu olmadığı yönünde tespit ve davanın reddi yönündeki karar verilmesi hatalıdır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece bankacı, sigorta uzmanı ve makine mühendisi yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin ve davalı … Su Arıtma İnş. Taşımacılık İth. İhr. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin ve davalı … Su Arıtma İnş. Taşımacılık İth. İhr. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1147 E. 2019/987 K. sayılı 14/10/2019 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,3-Taraflarca yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına, istinaf karar harçlarının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,4-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/03/2023