Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1352 E. 2020/326 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1352
KARAR NO: 2020/326
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/361 Esas
KARAR NO: 2019/471
KARAR TARİHİ: 13/06/2019
DAVA: İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)
KARAR TARİHİ: 14/12/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin uzun süre … Hastaneler Grubunun bir üyesi olan davalı şirkete ait olan Özel … Hastanesi’nde hekim olarak çalıştıklarını, müvekkillerinin ücretlerinin bir süre düzenli olarak ödendiğini ancak 2012 yılı sonlarında … Hastaneler Grubu’nun ekonomik sıkıntılar yaşamaya başladığını, bu sıkıntıların neticesi olarak müvekkilleri de dahil olmak üzere tüm çalışanların ücretlerinin geciktirildiğini, parça parça ödendiğini, ödemelerin düzensiz ve gecikmeli yapılmasının bir süre devam ettikten sonra 2013 yılının ortalarından itibaren hiç ödeme yapılmamaya başlandığını, 2014 yılında müvekkillerinin çalıştığı hastanenin faaliyetine belirsiz bir süre ile ara verildiğinin bildirilerek iş akitlerine son verildiğini, İstanbul 17. İş Mahkemesi’nin 2016/79-2017/849 E.K. Sayılı ve 26/10/2017 tarihli kararı ile müvekkili Dr. …’ın davalı şirketten yargılama gideri ve faizler hariç olmak üzere 28.699,75-TL kıdem tazminatı, 8.798,43-TL ihbar tazminatı ve 69.475,11-TL ücret alacağı olduğuna hükmedildiğini, mahkeme ilamına rağmen borçlu şirketin ödeme yapmamasından dolayı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin icra emirin tebliğ almasına rağmen henüz ödeme yapmadığını, müvekkilinin 10/04/2018 tarihi itibari ile yapılan dosya hesabı gereğince davalı şirketten 163.457,76-TL alacağı bulunduğunu, İstanbul 12. İş Mahkemesi’nin 2016/134-2017/87 E.K. Sayılı ve 07/03/2017 tarihli kararı ile müvekkili Dr. …’nun davalı şirketten yargılama gideri ve faizler hariç olmak üzere 40.498,33-TL kıdem tazminatı ve 123.926,60-TL ücret alacağı olduğuna hükmedildiğini, mahkeme ilamına rağmen müvekkiline borçlu şirket tarafından ödeme yapılmadığından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra emrinin borçlu şirkete tebliğine rağmen ilama dayalı alacağın henüz ödenmediğini, müvekkilinin 10/04/2018 tarihi itibari ile yapılan dosya hesabına göre davalı şirketten 316.809,28-TL alacağı bulunduğunu, İstanbul 28. İş Mahkemesi’nin 2015/577-2016/240 E.K. Sayılı ve 21/12/2016 tarihli kararı ile müvekkili Dr. …’ın davalı şirketten 17.997,79-tL kıdem tazminatı, 32.837,37-TL ihbar tazminatı, 27.901,30-TL yıllık izin ücreti ve 192.863,20-TL ücret alacağı olduğuna hükmedildiğini, borçlu şirketin mahkeme ilamına rağmen müvekkiline ödeme yapmadığından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra emrinin borçlu şirkete tebliğine rağmen ilama dayalı alacağın henüz ödenmediğini, müvekkilinin 10/04/2018 tarihi itibari ile yapılan dosya hesabına göre davalı şirketten 436.683,15-TL alacağı bulunduğunu, İstanbul 12. İş Mahkemesi’nin 2015/210-859 E.K. Sayılı 01/12/2015 tarihli kararı ile müvekkili Dr. …’in davalı şirketten 9.654,43-TL kıdem tazminatı, 11.005,97-TL ihbar tazminatı ve 128.739,20-TL ücret alacağı olduğuna hükmedildiği, borçlu şirket tarafından mahkeme ilamına rağmen müvekkiline ödeme yapılmadığından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra emrinin borçlu şirkete 11/02/2016 tarihinde tebliğ edildiğini ancak ilama dayalı alacağın henüz ödenmediğini, müvekkilinin 20/04/2018 tarihi itibari ile yapılan dosya hesabına göre davalı şirketten 259.735,71-TL alacağı bulunduğunu, müvekkillerinin ilama dayalı alacaklarını icra emri tebliğine rağmen ödemeyen davalı şirketin mal kaçırabilmek amacıyla sahip olduğu hastane ruhsatını devretmek üzere anlaşma yaptığının duyulduğunu belirterek müvekkillerinin ilama dayalı alacaklarını, icra emriyle istenildiği halde ödemeyen davalı şirket hakkında iflas kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacıların her birinin işçilik alacakları olduğundan bahisle iş mahkemelerinde ayrı alacak davası açtıklarını ve bu davalarda verilen hükümlerin birbirlerinden farklı icra takiplerine konu edildiğini, dört farklı davacı tarafından dört farklı ilamlı icra takibi başlatıldığını ve icra emrinde belirtilen tutarların ödenmediğinden bahisle huzurdaki dava ile davalı müvekkili şirketin iflasının istendiğini ancak davacılar arasında zorunlu ya da ihtiyari dava arkadaşlığının söz konusu olmadığından dosyanın tefrikinin gerektiğini, icra ve iflas kanununun 160 maddesi uyarınca iflas avansı yatırılması için davacı yana kesin süre verilerek bu hususta ihtaratlı davetiye çıkartılmasının gerektiğini, müvekkili şirketin davacılara herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davacılar arasında mecburi ya da ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmadığından aralarında bağlantı bulunmayan davanın tefrikine, dosyanın tefriki halinde davacıların her birinni davası farklı esasa kaydedileceğinden her bir davacının giderleri peşinen ve avans olarak yatırması için her birine ayrı ayrı kesin süre verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemenin 13/06/2019 tarihli ara karar ile davacı …, … ve …’in davasının iş bu davadan tefrikine karar verilerek mahkemenin 2019/365 esas sırasına kayıt edilmiş, yargılamaya davacı …’ın açtığı dava üzerinden devam edilmiştir. Mahkemece, ” Alacaklı … tarafından borçlu … Hizmetleri A.Ş. aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile İstanbul 17. İş Mahkemesi’nin 2016/79-2017/849 E.K. sayılı 26/10/2017 tarihli ilamına dayanarak icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından icra takibine itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği, İİK 177 maddesi uyarınca şirket yetkilisi …’in beyanları alınmış olup, 09/05/2019 tarihli duruşmadaki beyanında icra takibine konu borcu şirketin ödeme imkanı olmadığından ödeyemediklerini belirterek, borcu ödemek için 1 aylık süre verilmesini talep ettiği, davacı vekili 1 aylık süre talebini kabul ettiği ve icra takibine konu alacağın ödenmesi hususunda davalı şirkete 1 aylık süre verilmiş olup bu süre içerisinde ödeme yapılmadığından dolayı İİK 177 maddesi uyarınca davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davacılar dört ayrı ilama dayalı dört ayrı takip başlattığı ve bu tutarların ödenmediğinden bahisle huzurdaki davayı açtıklarını ancak mecburi ve ihtiyari dava arkadaşlığının şartlarının oluşmadığı zira davacıların talepleri arasında tek hüküm verilmesi gereken bir hukuki ilişki bulunmadığını, davanın temelini oluşturan hukuki sebepler arasında da aynı durum söz konusu olup her bir davacının icra takibinin dayanağı farklı ilamlara dayandığından farklı ilamlara dayanan takipler üzerinden tek bir taleple dava açılması ve bu talep üzerinden tek bir hüküm verilmesi kanunun işbu maddelerine açıkça aykırılık teşkil ettiğini bu nedenle son aşamada dosyaların tefrikine karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu, çünkü davaların tefrikine yargılamanın başında karar verilseydi; dört davacının alacak toplamının bir anda birlikte ödenmesi yükümlülüğü ve şirketin iflas etme olasılığı hasıl olmayacağını zira dört davacının talebinin bulunduğu davadaki alacak tutarının doğurduğu yükümlülüğün, bir davacının bulunduğu davadaki yükümlülük ile kıyaslanamayacak derecede fazla olduğu alacak tutarları incelendiğinde açıkça görüleceğini, hatta gerekçeli kararda 09.05.2019 tarihli duruşmada, şirket yetkilisi …’in ödeme için 1 aylık süre talep ettiği, verilen bu süre içinde ödeme yapılmadığı da iflas kararı için bir gerekçe olarak gösterilmiş ise de bu olay, tefrik ve iflas kararının verildiği 13.06.2019 tarihli duruşmadan önce geliştiğini, nitekim bu hukuka aykırı durum; sadece davacı …’ın borcunun ödenmemesi sebebiyle değil, diğer tüm davacıların borcunun da ödenmemesi sebebiyle müvekkil şirketin iflası sonucunu doğurduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İİK’nın 177. maddesi uyarınca ilama dayalı işçilik alacağının icra emri ile istenmesine rağmen ödenmemesi iddiasına dayalı iflas istemine ilişkindir. İİK’nın 177/1.4 bendi uyarınca ilama dayalı alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse, alacaklının talebiyle, iflasa tabi borçlunun iflası istenebilir. Türkiye’de bir yerleşim yeri veya temsilcisi bulunan borçlunun iflas talebi üzerine dinlenmesi gerekir. İİK’nın 178/2 maddesi yollaması ile İİK’nın 166/2 maddesi uyarınca iflas talebi ilan edilmeli, ayrıca İİK’nın 181 maddesi yollaması ile İİK’nın 160 maddesi uyarınca mahkemece, ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesi istenmelidir. Dosya kapsamından, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip sayılı dosyası ile, davacı alacaklı … tarafından borçlu davalı … Hizmeteri A.Ş aleyhine işçilik alacakları ile ilgili İstanbul 17. İş Mahkemesi’nin 2016/79-2017/849 E.K. sayılı 26/10/2017 tarihli ilamına dayanarak 28.699,75-TL kıdem tazminatı, 12.182,81-TL işlemiş faiz, 69.475,11-TL ücret alacağı, 3.631,28-TL işlemiş faiz, 8.798,43-TL ihbar tazminatı, 424,90-TL işlemiş faiz, 1.856,06-TL harç gideri, 19,68-TL işlemiş faiz, 488,35-TL yargılama gideri, 5,18-TL işlemiş faiz, 11.307,86-TL vekalet ücreti, 119,89-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 137.009,30-TL alacağın takibi için icra takibi başlatıldığı, icra emrinin ve dayanak belgelerin borçlu vekiline 14/12/2017 tarihinde usulünce tebliğ edildiği, borçlu tarafından takibe itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. Ayrıca tefrik edilen dosyanın davacıları tarafından davalı aleyhine üç adet mahkeme ilamına dayalı üç ayrı icra takibi başlatıldığı takiplerin kesinleştiği, davacıların dört ayrı ilama dayalı kesinleşmiş takip tutarların ödenmediği iddiasıyla davaların birlikte açıldığı görülmüştür. HMK’nun 57. maddesi “Birden çok kişi, aşağıdaki hâllerde birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. a) Davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması. b) Ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri. c) Davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması.” hükmünü; 58.maddesi ise “(1) İhtiyari dava arkadaşlığında, davalar birbirinden bağımsızdır. Dava arkadaşlarından her biri, diğerinden bağımsız olarak hareket eder” hükmünü içermektedir. HKM’nun 60.maddesi; “mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilir veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu tür dava arkadaşlığında, dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorundadır. Ancak duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşının yapmış oldukları usul işlemleri, usulüne uygun olarak davet edildiği halde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade eder” hükmünü içermektedir. Taraflar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığından davaların tefrikine karar verilmesi yerindedir. Ancak davalı şirketin ilama dayalı alacağı icra emrine rağmen ödemediği, takibin kesinleştiği, davacının iflas avansını ve gerekli masrafları yatırdığı, iflas talebinin İİK’nın 166/2 maddesinde öngörülen usulle ilan edildiği, borçlu şirket temsilcisinin dinlenmesi için davetiye ile tebliğ edildiği, davalı şirket yetkilisi borcu ödemek için süre talep ettiği ancak mahkemece verilen süreye rağmen borcun ödenmediği gerekçesiyle mahkemece, İİK’nın 177/1.4 bendi gereğince borçlu şirketin iflasına karar verilmiş ise de; dosyaların tefrikinden önce davalı şirket yetkilisi duruşmaya çağrıldığı, diğer tüm davacıların alacağının ödenmesi için süre verildiği, diğer davacıların alacaklarıyla birlikte ödenmediğinden iflas kararı verildiği görülmüştür. Yine davacı tarafın, davalının süre talebini kabul etmesi halinde bu süreden sonra ödeme yapılamaması durumunda, yeni bir depo emrinin hazırlanıp, davalı borçluya tebliği ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken daha önceki toplu hazırlanan depo emrine dayalı karar verilmiş olmasında usule uygun olmadığı, dolayısıyla usulüne uygun verilmiş bir depo kararı bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığından davaların ayrı görülmesi gerektiğinden dosyaların tefriki akabinde sadece davacı alacağı depo kararı çıkartılarak davacının alacağı ödenmediği takdirde davalı şirket hakkında iflas kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hukuka uygun bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 bendi gereğince esası incelemeden kararın kaldırılmasına, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun Kabulü İle İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/361 E. 2019/471 K. 13/06/2019 tarihli kararının HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 3-Başvuru tarihinde yürürlükte bulunan harçlar yasası uyarınca alınması gereken 121,30 TL harcın HAZİNEYE irat kaydına, 4-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde İADESİNE, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/12/2020