Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1304 E. 2023/294 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1304
KARAR NO: 2023/294
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1318 Esas
KARAR NO: 2019/245
KARAR TARİHİ: 20/02/2019
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 22/02/2023
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirkete geniş kapsamlı işyeri yangın sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan …un “ …” adı altında işlettiği iş yerinde 09/05/2014 tarihinde yangın çıktığını ve sigortalıya ait muhtelif tekstil emtiası ve dekorasyonun hasar gördüğünü, iş yerinde meydana gelen yangının çıkış nedeninin davalı … maliki bulunduğu binanın giriş katındaki duvara diğer davalı … tarafından monte edilen elektrik panosundan meydana gelen arıza sonucunda oluşan şartellerin kablo izolelerinin tutuşması sonucu kablo erimelerinin ambalaj içerisindeki ev tekstili ürünlerinin üzerine düşerek bu ürünleri tutuşturduğu ve mağaza geneline yayıldığı ve hasarın da bu şekilde meydana geldiğinin tespit edildiğini, hasar neticesinde yapılan ekspertiz sonucunda sigortalı şirketin toplam hasarının 133.726,00 TL olduğunun tespit edildiğini ve tespit edilen tutarın 06/06/2014 tarihinde sigortalıya ödendiğini, hasarın meydana gelmesinde davalıların sorumluluğunun olduğunu bu nedenle 133.726,00 TL nin ödeme tarihi olan 06/06/2014 Tarihinden itibaren işleyecek davalı şirket için reeskont, davalı şahıs için ise yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesi ile; Ekspertiz raporunda panonun müvekkili şirket tarafından tesis edildiğinin beyan edildiğini, ancak iddia edilenin aksine panonun müvekkili şirket tarafından tesis edilmediğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sayaçlarda dahil olmak üzere kofra kutusuna kadar olduğunu, tesisatın kullanıcının kendi mülkiyetinde olduğunu, yangına neden olan panonun diğer davalı … mülkiyetindeki bina içinde olduğunu bina iç aydınlatma tesisi panosu olduğunu, tesisatın kusuru nedeniyle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesi ile; dava konusu olan adresteki gayrimenkul ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle kusur ve sorumluğunun bulunmadığını, taşınmazın yaklaşık 7 yıl önce tamamlanarak sahiplerine teslim edildiğini, yangının meydana geldiği bloğun elektriğinin direkt olarak bağlandığını, bu güne kadar hiçbir sorun meydana gelmediğini, yangın öncesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kaldırımların yenildiğini ve kotlarının düşürüldüğünü akabinde yangın çıkmasından önce elektrik sorunu yaşandığını bunun bildirildiğini ancak arıza tespit edilmediğinden tekrar elektrik verildiğini, verilen elektrikten dolayı 4 adet elektrik saatinin patladığını, zarar gören dükkanda kiracının bizzat elektrik tesisatına müdahaleleri olduğunu, kiracının çimen halının yangın bölgesine kendi inisiyatifi ile mutfak ve sekretarya yaptırdığını, bölgede olmayan bir elektrik tesisatı çekildiğini, yangının meydana gelmesinde hiçbir kusurunun bulunmadığını, sorumluğunun …’ta olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” …alınan 24/10/2017 tarihli Bilirkişi Raporu, 09/02/2018 tarihli keşif ve 29/05/2018 tarihli Bilirkişi Raporu dikkate alındığında; yangının çıkmasında davalı … A.Ş. nin tam kusurlu bulunduğu, diğer davalı mülkiyet sahibinin ise kusursuz olduğu ve yangın sırasında yapı maliki olmadığı, bu nedenle davalı … yönünden husumet yokluğunun bulunduğu, ödenen tazminat miktarının oluşa uygun olduğu kanaatine varıldığından, oluşa uygun, denetime açık ve karar vermeye elverişli bilirkişi raporlarına itibar olunarak ” davalı … A.Ş. aleyhine açılan davanın kabulüne, 133.726,00 TL nin ödeme tarihi olan 06/06/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birikte tahsili ile davalı … A.Ş.’den tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; dava konusu yangın olayında müvekkil şirketin herhangi bir dahli söz konusu olmadığı gibi, yerel mahkemece dosyaya intikal eden denetime elverişsiz raporlar ve yanlı evraklar göz önüne alınarak davanın kabulü yönünde hüküm tesis edildiğini, dosya içerisinde yer alan dilekçelerimiz ile de detaylı olarak ifade etmeye çalıştığımız üzere, davaya konu yangın olayına sebebiyet veren elektrik panosunda meydana gelen arıza, “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği” gereğince müşterinin dağıtım sistemine bağlandığı bağlantı noktasına kadar, mülkiyeti ve sorumluluğu müşteride olan irtibat hattı ve bina iç tesisatı arızasından kaynaklanmakta olduğunu, aynı zamanda, yangının çıkmasına sebebiyet verdiği iddia edilen panonun dükkân içinde olduğunu, dükkân içi aydınlatma tesisi panosu olduğunu beyanla mülkiyet ve sorumluluğu müşteriye ait yapı bağlantı hattı ve iç tesisattaki kusurlar nedeniyle meydana gelen arıza sonucu çıkan yangın ve yangından dolayı oluşan hasarlardan mevzuat gereği müvekkil şirkete yükletilebilecek kusur bulunmadığını, dosya kapsamına intikal eden bilirkişi raporları incelendiğinde, hiçbir somut veri gösterilmeksizin yangının kaynağının ana kolon kablosundan kaynaklandığı belirtildiğini, hiçbir objektif ve somut değerlendirme yapılmaksızın yangının kaynağı noktasında bu surette kesin bir şekilde kanaate ulaşılarak müvekkil şirkete %100 oranında kusur atfedilebilmesi hiçbir şekilde anlaşılamadığını, dava konusu olayın yaşandığı dönemde mevcut itfaiye yetkilileri tarafından düzenlenen yangın raporunda dahi yangının neden kaynaklandığına dair kesin kaynak belirlenememiş olup hâlihazırda dosya kapsamında yer alan evraklardan da zararın doğduğu olay ile müvekkil şirketin eylemi arasında illiyet bağı olduğuna yönelik herhangi bir tespit saptanamadığı ve işbu durumun davacı tarafından da ispatlanamadığını, dava konusu yangın olayında dava dışı sigortalının kusurunun bulunup bulunmadığı dahi araştırma konusu yapılmamış olup söz konusu yangın olayında illiyet bağının kesilip kesilmediği de saptanamadığını, ayrıca ana koldan elektrik alan başka hiçbir müşteride yangın çıkmadığı ve hasar oluşmadığını, oysa iddia edildiği şekilde ana kolondan kaynaklı bir arıza yaşanmış olsa idi, bu durumunda, söz konusu hattan elektrik alan başkaca müşterilerinde durumdan olumsuz etkilenmesi gerekmekte olup bu durum da iddia edildiği gibi müvekkil şirketten kaynaklanan bir kusurun bulunmadığı gösterdiğini, tüm bu gerçekler sorumluluğun doğması için, zarar ile kusur arasında bulunması zorunlu illiyet bağının kesilmesi sonucunu doğurduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İşyeri Yangın Sigorta Poliçesi kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindirb Dosya kapsamından, davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı …. A.Ş. arasında, Geniş Kapsamlı İş yeri Yangın Sigorta Poliçesi düzenlendiği, sigortalı işyerinde çıkan yangın sonucunda uğranılan hasar nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına, 02/06/2014 tarihinde toplam 133.726,00 TL ödeme yapıldığı, ödenen hasar bedelinin, yangına sebebiyet verdiği iddiası ile davalı … ile yapı maliki sorumluluğuna dayalı davalı …’den müştereken ve mütesilsilen tahsili amacıyla iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığınca düzenlenen 12/05/2014 tarihli Yangın Raporunda, olayın çıkış sebebi ” Yangın söndürme çalışmaları ve söndürülmesine müteakip yapılan inceleme ve araştırmamızda; Bodrum üzeri 4 katlı betonarme binanın giriş katındaki takriban 500 m2 ‘lik ev tekstili ürünlerinin toptan satışının yapıldığı mağazaya girişe göre sol tarafta kullanımı … nolu binaya ait olan asansör kovasının mağazaya bakan duvarına monte edilmiş elektrik panasunda meydana gelen arıza sonucu oluşan şerarelerin kablo izolelerini tutuşturması ile yangın -başlangıcının meydana- geldiği yanar vaziyetteki kablo eriyiklerinin altında bulunan ambalaj içerisindeki ev tekstil ürünlerinin üzerine düşerek bu ürünleri tutuşturduğu gelişerek mağaza dahiline yayıldığı kanaatine varılmış olup, yangının tamamen söndürülmesine müteakip soğutma çalışmalarının devam ettiği sırada … nolu binaya elektrik verilmesi sonucu etektrik sayaçlarında herhangi bir nedenle meydana gelen arıza sonucu yanma meydana gelmiş, tarafımızdan müdahale edilerek söndürülmüştür.” şeklinde düzenlenmiştir. Hasar dosyasında hazırlanan 27/05/2014 tarihli tarihli ekspertiz raporunda; ” Yapılan ekspertiz çalışmasında, sigortalı yetkilileri, sigortalı işyerinin bulunduğu binada ikamet edenler ve sigortalı işyerinin faaliyette bulunduğu … ve … nolu bölümün ve yangının başladığı yer olan … – … numaralı mahallin mülk sahibi …, hasarın meydana geldiği iş yerinin bulunduğu bloklarda sık aralıklarla elektrik kesintileri olduğunu, 09.05.2014 tarihinde hasar meydana gelmeden önce de akşam saaterinde yine elektrik kesintisinin olduğunu, ekspertiz çalışmamızın yapıldığı 10.05.2014 tarihinde yolun karşı cephesinde yaklaşık 100- 150 m ileride kaldırım üzerinde … tarafından elektrik tesisatı onarım işinin yapıldığını beyan edildiğini, yapılan beyanlar üzerine kaldırımda kazının yapıldığı yere gidilerek, iş yapan taşeron fırma çalışanlarıyla görüşüldüğü, yangın hasar sonrasında kaldırımda kazılan bölümde bulunan elekirik tesisatı kablolarının birbiine kaynamış ve patlamış olduğunu tespit ederek onarım işini yaptıklarını, hasarlanan kabloların yangının meydana geldiği mahalin olduğu bloklara enerji verdiği, onarım bitiğinden çukuru kapatmaya başladıklar öğrenidiğini, yapılan kazı alanı ve hasarlı çıkartılan kablolar tarafımızca fotoğraflandığı, Yetkilier ile yapılan görüşme ve yapmış olduğumuz incelemelerden; sigortalı işyerine bitişik konumda bulunan … isimli işyerine girişte sol tarafta bulunan elektrik panosuna bağlantılı kablolarda meydana gelen kısa devre sonucu oluşan şerarelerin kablo izolasyonlarını eriterek, panoya yakın kısımda bulunan ambalajlı emteaya sirayet etmesi sonucu alev almasına sebebiyet verip çevresine yayılarak söz konusu hasarların meydana gelmiş olabileceği görüş ve kanaatine varıldığı, yangının çıkışıyla ilgili olarak gün boyu yangının meydana geldiği bloklarda elektrik kesintisinin meydana gelmiş olması ve yangın sonrası tarafından yapılan çalışmada yangının meydana geldiği mahallin önünde geçen yolun karşı cephesinde yaklaşık 100-150 m. Mesafede olayın teknik boyutu bulunması nedeniyle mahkemece mahalinde keşif yapılmış refakata alınan yangın uzmanı, sigorta hukukçusu ve elektrik mühendisinden oluşan üçlü bilirkişi heyetinden alınan 03/10/2016 tarihli raporda kaldırım altında bulunan ve yangının meydana gekliği bloklara enerji verdiği beyan edilen kabloların birbirne kaynamış, patlamış olarak bulunması ise tarafımızca dikkat çekici bulunduğu ” tespitine yer verilmiştir. Mahkemece, elektrik mühendisi ve sigorta uzmanı bilirkişinden alınan 24/10/2017 tarihli müşterek raporda; ” Davalı taraf beyanları, …’a ait yer altı kablosundaki arızanın varlığını doğrular nitelikte olduğu, İtfaiye Yangın Raporunda, olayın çıkış sebebi bölümündeki ifadeler ile zarar ve ziyanı doğuran olayın kaldırım altına monte edilen ana kolon kablosundaki arıza nedeni ile yangının vuku bulduğu, … nolu binaya ait olan asansör kovasının mağazaya bakan duvarına monte edilmiş elektrik panosunda arıza meydana getirmiş olduğuna kanaat getirildiği, İtfaiye raporunda, söndürme çalışmaları sırasında binaya elektrik verildiği esnada sokak ortasındaki kablodaki arızanın giderilememesi nedeniyle yangının tekrar başladığı hususu açıkça ifade edildiği ve durum itfaiye tarafından gözlemlendiği, Her ne kadar davalı … vekili müvekkili kurumun sayaçlara kadar sorumlu olduğunu belirtmiş, yangın raporunda ise yangının kaynağı olarak elektrik panosu gösterilmişse de olay günü itibariyle arızası giderilmediği halde enerjili bırakılan sokak kaldırımında bulunan pano ve binayı besleyen elekirik kablosunda taz ucunun nötr hattına teması ile meydana gelen kısa devre – gerilim yükselmelerinin hat üzerindeki zayıf izolasyon bölgelerinde oluşturduğu aşırı ısı ile yangının binaya ait sayaç panosunda başladığına kanaat getirildiği, kaldırım üzerindeki kablo arızasına neden olarak, montaj işleri esnasındaki hatalar (kablodaki dar açılı kıvrılmalar, montaj esnasında oluşan darbelere bağlı kablonun zamanla su alması ve o bölgede hasara sebep olması vb.) sebepler gösterilebileceği, kaldırım üzerindeki kablonun montaj işleri esnasındaki denetimi, gözetimi, geçici ve kesin kabul sorumluluğu …’a ait olduğundan …’ın tam kusurlu olduğu” görüş ve kanaatine varılmıştır. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için olayın vuku bulduğu mahalde keşfen inceleme yapılmasına, bilirkişi heyetine inşaat mühendisi ve tekstil mühendisi dahil edilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 29/05/2018 tarihli ek raporda ” Mahallinde yapılan incelemelerde, Ekspertiz raporundaki tespitler ile uyumlu olarak, kablo arızasının olay mahallinden yaklaşık 100 metre uzaklıkta kaldırım üzerinde trafo ile bina arasındaki ana kolon kablosunda meydana gelmiş olduğu açıkça tespit edildiği, yani kök raporumuzda kusur durumuna ilişkin yapılan değerlendirmeler keşif mahallindeki mevcut durum ile uyumlu olduğu, bu nedenle ekspertiz raporunun dikkate alınması teknik anlamda uygun bulunduğu, kök raporumuzda da belirttiğimiz üzere davalı taraf beyanları, …’ a ait yer altı kablosundaki arızanın varlığını doğrular nitelikte olduğu, İtfaiye raporundaki tespitlerin olay ile illiyet bağı gerek kök raporumuzda gerekse yukarıda davacı vekilinin itirazına verilen cevapta detaylandırıldığı, her ne kadar davalı … vekili müvekkili kurumun sayaçlara kadar sorumlu olduğunu belirtmiş, yangın raporunda ise yangının kaynağı olarak elektrik panosu gösterilmişse de olay günü itibariyle arızası giderilmediği halde enerjili bırakılan sokak kaldırımında bulunan pano ve binayı besleyen elektrik kablosunda faz ucunun nötr hattına teması ile meydana gelen kısa devre – gerilim yükselmelerinin hat üzerindeki zayıf izolasyen bölgelerinde oluşturduğu aşırı ısı ile yangının binaya ait sayaç panosunda başladığına kanaat getirildiği, Yangına sebebiyet verdiğine kanaat getirilen yer altı kablosunun sebep olacağı arızanın herhangi bir elektrik devre kesici donanımı ile önüne geçilemeyeceği kanaatine varıldığı, kaçak akım koruma röleleri üzerinde değerlendirme yapılacak olur ise, arıza binadaki abonelerin kofra ve sayaçlarından önce cadde üzerinde bulunan kaldırım altındaki yer altı kablosunda meydana geldiği, kaçak akım koruma röleleri kendilerinden sonraki hat üzerinde meydana gelen hata akımlarını algılayarak devreyi açmak suretiyle elektriği kesme görevini üstlendiği, halbuki huzurdaki davada arıza yeri kaçak akım koruma rölelerinden önce cadde üzerinde bulunan ver altı kablo üzerinde olduğu, Keşif mahallinde yapılan incelemelerde binaya ait pano içerisinde Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği hükümleri gereği konumlandırılması gereken kaçak akım koruma rölelerinin tesis edildiği tespit edildiği, söz konusu binanın yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden bahsedilemeyeceği” kanaatine varıldığı bildirilmiştir Somut olayda; yangının çıkış nedeninin tespiti bakımından dosyaya sunulan yangın raporu, ekspertiz raporu, alınan bilirkişi kök ve ek raporu, hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu, itfaiye yangın raporu ile ekspertiz raporundaki tespitlerin, yangın çıkış sebebi ile uyumlu olduğu, hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporuna göre, arızanın binadaki abonelerin kofra ve sayaçlarından önce davalı …’a ait cadde üzerindeki kaldırım altında bulunan pano ve binayı besleyen elektrik kablosunda meydana gelen kısa devre-gerilim nedeniyle aşırı ısı ile kablonun bağlı bulunduğu dairelere ait sayaç panosunda hasara sebebiyet vermesi nedeniyle yangının başladığı, binaya ait dağıtım pano içerisinde kaçak akım rölesi bulunmasına rağmen, kaçak akım koruma röleleri kendilerinden sonraki hat üzerinde meydana gelen hata akımlarını algılayarak devreyi açmak suretiyle elektriği kesme görevini üstlendiğinden yangının engellenmesi mümkün gözükmediği, dolayısıyla söz konusu binanın yapındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden bahsedilemeyeceğinden üçüncü kişilere atfedilecek müterafik kusur bulunmadığı kanaatine varılmakla davalı yapı maliki …’ın söz konusu yangının çıkmasında kusursuz sorumluluğu bulunduğundan davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine dair karar vermek gerekmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 14/09/2021 tarihli 2021/10 E. 2021/61 K. sayılı ilamında; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesinde ifade edilen (1) sayılı tarifenin 1/e bendinde belirtilen işin esasının hüküm altına aldığı kararlardan anlaşılması gerekenin, ilk derece mahkemesi yerine geçilerek verilen ve icra kabiliyeti söz konusu olan kararlar olduğu, ilk derece mahkeme kararlarına dair istinaf başvurusunun esastan reddi yönündeki kararların ise icra edilebilir karar niteliğinde olmadığı için maktu harca tabi olduğu ifade edilmiştir. Somut dosya yönünden Dairemizce yapılan inceleme neticesinde verilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararı icra edilebilir bir karar niteliğinde değildir ve ilk derece mahkemesi kararının geçerliliği devam etmektedir. İlk derece mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeni bir karar verilmediği için emsal ilamda açıklanan hususlar Dairemizce de uygun bulunarak, davalı yönünden istinaf karar harcının maktu olarak belirlenmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının, davalı tarafından yatırılan 2.283,70 TL den mahsubu ile arta kalan 2.103,80 TL harcın davalının istemi halinde iadesine,4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın taraflara ilk derece mahkemesince iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy çokluğu (harç yönünden) ile karar verildi.22/02/2023
MUHALEFET ŞERHİ 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 2. maddesinde “Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tabi olduğu” belirtilmiştir. Harçlar Kanunu Genel Tebliği, (1) Sayılı Tarife Yargı Harçlarının III- karar ve ilam harcı başlıklı 1/a maddesinde “Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68.31 oranında nisbi harç alınacağı”, 1/e maddesinde “(değişik:5235/m. 52) yukarıdaki nisbetlerin Bölge Adliye Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, Danıştay ve Yargıtay’ın tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları içinde aynen uygulanacağı” belirtilmektedir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 27.12.2021 tarih ve 2021/9035 E. 2021/7367 K. sayılı ilamında da ”… Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen karara yönelik olarak yapılan temyiz başvurusu üzerine HMK’nın 344 maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilen muhtıra kapsamında 1 haftalık kesin süre içerisinde gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi’nce HMK’nin 366/1 maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 344/1 maddesi uyarınca davacının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen 05/11/2021 tarihli ek kararda hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nin 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi 05/11/2021 tarihli ek kararının onanmasına” dair karar verildiği nazara alındığında; nisbi değere tabi bulunan davalarda, davanın kabulüne/kısmen kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı aleyhine davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulması halinde Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddi ile nisbi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerektiği düşüncesiyle, sayın çoğunluğun bu konuya ilişkin görüşüne katılmamaktayım.