Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1285 E. 2023/559 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1285
KARAR NO: 2023/559
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1145
KARAR NO: 2019/575
KARAR TARİHİ: 15/05/2019
DAVA: Tapu İptali ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 05/04/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Beylikdüzü ilçesi … Ada, .. Parselde kayıtlı taşınmaz Beylikdüzü Belediyesi tarafından … Konut Yapı Kooperatifi Birliğine tahsis edildiğini, birlik bu arsayı birliğe üye olan … Konut Yapı Kooperatifine tahsis ettiğini, … Konut Yapı Kooperatifi bu arsa üzerinde konut yapmak, kooperatife üye bulmak ve kooperatife ve hissesine düşecek daireleri satmak üzere … Pazarlama Ltd. Şti. ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca kendilerine düşecek dairelerin satılması konusunda … Pazarlama Ltd. Şti.’ye yetki verildiğini, … Pazarlama Ltd. Şti. sözleşme uyarınca inşaatı tamamladığını, daireleri kendisi adına asaleten, kooperatife ait olanları ise aldığı yetkiye dayanarak satmış olup davaya konu … Blok … nolu daire …’dan 01/09/1999 tarihli … Ortaklık Sözleşmesi ile satın alındığını, davalı … Konut Yapı Kooperatifince 07/04/2002 tarihli genel kurulun yönetim kuruluna verdiği yetki ile B Blok 26-18 Kapı nolu daireler için tahsis belgesi verildiğini, ayrıca her iki daire için de üyelik senedi düzenlendiğini, davacının kooperatif üyelik tarihi olarak 01/05/2003 tarihi gösterildiğini, davacının tüm ödemeleri yapmasına rağmen … nedeniyle yaşanılan sıkıntılar sebebiyle davacıya borç çıkartıldığını, bu hususta kooperatifçe 28/08/2005 tarihli belge verildiğini, bu belgeye göre müvekkili için yeniden 20.400,00 Euro borç çıkartıldığını, 7.400 Euro’nun yönetim kurulu başkanınca tahsil edildiğini, bu paranın 2.400 Eurosunun 08/05/2006 tarihinde kooperatif yönetim kurulu başkanına, 5.000,00 Euronun da kooperatifin talimatı ile davalı … Kule hesabına ödendiğini, satıcı …’nın davacıya dairesini teslim ettiğini, fiilen kendisine teslim edilen taşınmazın tapuda ferdileştirme işlemlerinin gerçek sahiplerine devir ve tescil edilmek üzere iken …’nın sahibi … adına kara para aklanması suçuyla açılan davalar nedeniyle taşınmazın Beylikdüzü Belediyesinin adına kayıtlı olmasına rağmen ihtiyati tedbir konulduğunu, taşınmazın tapuda gerçek malik olmayan … adına kayıtlı olduğunu, … Konut Yapı Kooperatifi Birliği adına kayıtlı iken … adına devir yapıldıktan sonra muvazaalı olarak şu anki malik adına tescil yapıldığı belirtilerek Beylikdüzü ilçesi … Ada, … Parselde kayıtlı … Blok … Kat … nolu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacıya adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP 1-Davalılardan … Konut Yapı Kooperatif tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; birliğin … konutluk yeri bedelini ödeyerek Gürpınar Belediye Başkanlığından tahsisen devraldığını, Belediyeden devir alınarak birlik ortaklıklarına tahsis edilen arsalar üzerinde konut ve iş yeri inşa edildiğini, mesken olarak yapılacak inşaatlarla ilgili alt yapı hizmetlerinin ifası ile ilgili iş ve işlemlerin tamamının birlik tarafından gerçekleştirildiğini, … Konut Yapı Kooperatifi kendisine tahsis edilen arsa üzerine sözleşmede yazılı şartlar ile kat karşılığı inşaat yapılmak üzere 3. şahıs … Ltd. Şti. ile sözleşme düzenlendiğini, birlik ortağı kooperatif arsa satış şartnamesi ve taahhütnamede birliğe karşı üstlenilen yükümlülüklerini kendi yüklenicisi şirkete devretmiş olup ancak arsa tahsis işleminin yapıldığı günden itibaren … Konut Yapı Kooperatifi ve yüklenici … Ltd. Şti. birliğe karşı olan alt yapı katılım borçlarını düzenli bir şekilde ödememiş olup 04/04/2012 tarihli genel kurul kararı ile dava konusu yapılan taşınmazın alanı esas alınarak yapılan hesaplamaya göre bu daireye isabet eden borç tutarı 26.094,20 TL olmasına rağmen dava konusu 18 nolu dairenin numarası tapu kaydındaki resmi numara ile örtüşmediğini, resmi kayda göre 50 numaralı daire olduğunu, davanın açılmasına davacının sebebiyet vermediğini, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olamayacağını, davanın kabulüne karar verilmesi durumunda davacının sorumluluğunun bulunmadığına karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … Konut Yapı Kooperatifi tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin hali hazırdaki yönetiminin elinde bulunan belgeler arasında davacı tarafından dosyaya sunulan belgelerin mevcut olmadığını, davacı tarafından sunulan ve imzaların dahi kime ait olduğu belli olmayan belgelerin davacıya herhangi bir hak sağlamayacağını, .. Blok .. nolu dairenin müvekkili kooperatif tarafından ortağı olan … Konut Yapı Kooperatifine tahsis edildiğini, bu doğrultuda davacının dairede herhangi bir hak sahipliğinin bulunmadığını, davacının kooperatife üye olarak gözükmesine rağmen kendisine verilmiş herhangi bir daire tahsis belgesinin olmadığını, kooperatife hiçbir para ödemediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”Tapu Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında dava konusu olan Beylikdüzü … Mahallesi, … parselde kayıtlı … Blok … nolu bağımsız bölümün … Konut Yapı Kooperatifi Birliğine tescilli olduğu anlaşılmaktadır. Davacının tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğu taşınmaza ilişkin kooperatif üyeliğinin bulunduğu iddia edilmiş ise de mevcut belgelere göre davacının kooperatif ortağı olup olmadığı, ibraz edilen belgelere göre üyeliğinin bulunup bulunmadığının tespitine ilişkin genel kurul toplantıları, hazirun cetvelleri, ve yapılan ödemelere ilişkin belgeler değerlendirildiğinde davacının 2006-2007-2008-2009-2010-2011-2012 ve 2013 yılı genel kurul toplantılarına çağrılmış olmasına rağmen hiçbir genel kurul toplantısına iştirak etmediği, davacı tarafından ibraz edilen tahsis belgesinde B2 blok 18 numaralı dairenin yapılan değişiklikle 50 numaralı daire olduğu, davacı tarafından ibraz edilen tahsis belgesi üyelik senedi ve taahhütname başlıklı belgeleri B.çekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/73 Esas sayılı dosyasından kooperatif kaşesi altındaki imzanın yapılan imza incelemesinde Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda imzanın … eli ürünü olmadığı, dava konusu dairenin davalı … Yönetim Kurulunun 03/04/2009 tarih, 20 sayılı kararı ile 46 daire arasında kooperatif ortağı sıfatı ile dava ihbar olunan … Konut Yapı Kooperatifine tahsis edildiği, … ve … kule tarafından davalılar … Sınai Ürünler Ltd Şti ve Gürpınar Belediyesi hazine aleyhine B.çekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/181-71 sayılı kararı ile … Ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binalardan B2 bloktaki tüm dairelerin bulunduğu bir kısım bağımsız bölümün tapu kayıtlarının iptali ile … Kule adına tapuya tesciline karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının tapu tescil talebinde bulunması için … Yapı Kooperatifine üyeliğinin bulunması ve üyeliğe ilişkin tüm yükümlülüklerine yerine getirmiş olması gerekir. Davacı tarafından ibraz edilen üyelik senedi, taahhütname ve tahsis belgesi altındaki imzaların kooperatif yöneticisi … eli ürünü olmadığı tespit edilmiş olup, her ne kadar hazirun cetvelinde ismi bulunmakta ise de bu durum kooperatife üyeliği göstermemektedir. Ayrıca davacı tarafından yatırılan ödemelerin kooperatife yapılmadığı, davacının ortaklık sözleşmesini yurt dışındaki … firması ile imzalamış olduğu, bu firmaya yaptığı ödemelerin kooperatif adına yapılmış bir ödeme olmadığı, bu firmanın da bu parayı kooperatife aktardığına dair delil olmadığı göz önüne alınarak davacının üyeliği ispatlanamadığından davanın reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacının edimlerini yerine getirmediğini dair hiçbir belge ve kaydın dosyaya sunulmadığı, mahkemece talep edilen tüm defter ve belgelerin davalı tarafça dosyaya ibraz edilmediği, davacının kooperatife karşı mali yükümlülüğünün bulunmadığı, taşınmazın değerinin dava tarihine göre yüksek hesaplandığı, davacının kooperatif üyesi olarak kaydının yapıldığı genel kurul toplantılarına çağrıldığının bilirkişi heyetince de tespit edildiği, taşınmazın uzun zamandan beri davacı tarafça malik sıfatıyla kullanıldığı, davacının ödediği 5.000,00 Euro’nun dikkate alındıktan sonra kalan bedeli mahkeme depo etmeye hazır olduğu, davacının kooperatif üyesi olarak taşınmazın kendisine teslim edildiği, Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 2013/73 sayılı dosyasındaki Adli Tıp Kurumunca düzenlenen 17.02.2015 tarihli raporun davacının kooperatif üyesi olduğunu ortaya koyduğu, aynı zamanda Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1145 E. sayılı dava dosyasında davalı kooperatif yetkililerine isticvap davetiyesi çıkarıldığı ve alınan beyanlarında davacının kooperatif üyesi olduğunu kabul ettikleri, davalılarının kötü niyetli olduğu, son malik …ve diğer 2 davalının kötü niyetli olduğu zira taşınmazı davacının kullandığını bile bile satın aldığını belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklı tapu iptal ve tescil davasıdır. Davacı tarafça kooperatif üyeliği ile satın alındığı belirtilen İstanbul ili Beylikdüzü ilçesi 639 ada 1 parselde (müfez 639 ada 2 parsel) kayıtlı 18 numaralı (eski no) bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil istemiyle dava açılmıştır. Arsa Satış Şartnamesi İstanbul İli, Büyükçekmece … Kebirhavra mevkii imar planında …Ada .. parselde .. konut+ .. Ada .. parselde .. ve .. no lu toplam … konut … ada .. parselde .. ve .. konut, toplam … konutluk arsalar ile ilgili olarak ”satılacak arsayı da kapsayan ana arterlere ait stabilize yol atık su( kanal) yağmur suyu, elektrik şebekesi, … ve doğal gaz gibi yatırımların birlik tarafından yaptırılacağı, okul, cami, spor alanları gibi ortak kullanım alanları ve kültürel alan ve kapalı sahaya da sanat binaları gibi ortak kullanım alanlarına ait arsaların birlik tarafından ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bedelsiz terk edileceği, burada belirtilen inşaat yatırımların ait masraflar, yapılacak konut sayısına oranlanarak arsayı satın alan tarafından karşılanacağı ve birliğe ödeneceği” Arsa Satış Şartnamesi’nde belirtilmektedir. Taahhütname: 20.06.1995 karar tarihli Taahhütname başlıklı belgenin incelenmesinde ise; sınırlı sorumlu … … Kooperatifi’nin 16.03.1995 tarihli Genel Kurulunda kabul edilen kararı gereğince kooperatif adına taahhütname verilerek sınırlı sorumlu … Kule … Kooperatifleri Birliğine ortak olmayı kabul ettikleri oy birliği ile bu yönde karar alındığı belirtilmektedir. Buna göre, “- birlik ana sözleşmesini bütün hak ve vecibeleri ile kabul ediyoruz. – Ana sözleşme gereği birliğin yapacağı altyapı hizmetlerinin (proje, sosyal tesisler, alt yapı, okul, cami, kreş, spor alanları, parklar, kültürel faaliyetler v.b.) finansmanına iştirakımız konusunda birlik yönetim kurulunca alınacak kararlara zamanında uyacağımızı -Gürpınar belediyesi konut üretim alanlarında inşaa edilecek konutların bütünlük arz etmesi sebebiyle iş bu kooperatifimize ait inşaat projenin de birlik tarafından yaptırılarak giderlerinin kooperatifimiz tarafından ödenmesini, sağlıklı bir yerleşim sağlanabilmesi için temel ve subasman inşaatlarımızın Birlik tarafından yaptırılarak giderlerinin kooperatifimizce ödenmesini” kabul edilmiş ve 16.03.1995 tarihli Genel kurulda oybirliği ile kabul edilen bu taahhütname S.S. … … Koop. Tarafından notere onaylatılarak davalı … Birliği’ne teslim edilmiştir. Tahsis Belgesi: Arsa satış Şartnamesi kabul edilip yukarıda belirtilen taahhütname noterden onaylatılarak birliğe teslim edildikten sonra birliğe ait 730 konut yeri, yönetim kurulu tarafından 25.12.1995 tarih ve 24 sayılı karar ile diğer davalı S.S……. Koop. tahsis edildiğine dair tahsis belgesi düzenlenmiştir.üzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi;Davalı …… Koop. İle dava dışı … Sınai Üürnler ve Pazarlama Ltd. Şti. adına … arasında Büyükçekmece Noterliği vasıtasıyla 31.03.1995 tarihli ve … yevmiye numaralı sözleşme yapılmıştır. Buna göre, 2. No lu maddede; arsa sahibinin maliki ve mutasarrufu bulunduğu İstanbul ili Büyükçekmece ilçesi Gürpınar belediyesi Kebirhavra mevkii kain tapuda … Ada … parsel de kayıtlı arazi üzerinde tasdikli yerleşim planına göre … No lu 94 konutluk ve 2,3,4,5,6,7,9,10 no lu 64 konutluk 10 bloktan oluşan toplam 730 konutun …. hissesine tekabül eden 438 adet dairesini yüklenici ve önce satış vaadi bu sözleşmelerdeki aşamalarda bağımsız bölümlerin satılıp devredilmesi karşılığında yüklenici tarafından söz konusu taşınmazın üzerine iş bu sözleşme ve ekli projede belirtilen evsafta 730 adet daire inşa edilip bunlardan 292/730 hisseye tekabül eden 292 adet dairesinin arsa sahibine geri kalan … hisseye isabet eden 438 adet dairesinin de yükleniciye tahsisinden ibaret olduğu, 10. maddesinde ise birlik tarafından hazırlanıp arsa sahibince kabul edilmiş olan sözleşmenin eki niteliğindeki taahhütname ve arsa satış sözleşmesinin getirilen müeyyideler (arsa bedeli ile ilgili olanlar hariç) yüklenici tarafından kabul edilmiş sayılacağı belirtilmiş ve bu sözleşme uyarınca kooperatife düşecek dairelerin satımı konusunda … … Şti.’ne yetki verilmiştir. … … Şti. bu sözleşme uyarınca inşaata başlamış ve kooperatife üye olmuştur. Davalılardan … birlik tarafından sunulan cevap dilekçesinde arsa tahsis işlemi yapıldıktan sonra geçen süre boyunca birlik ortağı olan … Koop. İle yüklenici … Ltd. Şti.’nin birliğe karşı arsa katılım payı borçlarını ödemediği ve 04.04.2012 tarihli genel kurul toplantısına kadar bu borçların 11.084.454,00 TL ye ulaştığı ve uyuşmazlık konusu dairenin B2 Blok (eski no: 18) 50 olduğu ileri sürülmüştür.Tapu kaydı: Uyuşmazlığa konu davanın 20.10.2014 tarihinde açıldığı, 29.06.2017 tarihli müzekkere ekinde gönderilen tapu kaydında 18 numaralı bağımsız bölümün dava dışı … adına ferdileşme sonucu 27.03.2015 tarihinde tescil edildiği belirtilmektedir. Ortaklık Sözleşmesi Davacı ile … arasında Düzenlenen Ortaklık Sözleşmesi’nde davacının 6126 sözleşme numarası, 139.929,00 DM katılım miktarı ile 01.09.1999 tarihinde davacının, ortak olduğu anlaşılmaktadır. Üyelik Senedi: Fotokopi şeklinde sunulan iş bu belgeye göre davacının 02.08.2002 tarihinde 185 m2’lik B2 blok 18 ve 26 numaralı 2 daireye ortak olduğu belirtilmiş olup, iş bu belgede … … Koop. Köşesi üzerinde bulunan imzaların ATK tarafından incelenmesi sonucunda o zamanki kooperatif yöneticilerinden … ‘ün el ürünü olduğu, diğer imzanın ise diğer kooperatif yöneticisi …’a ait olmadığı tespit edilmiştir. Daire Tahsis Belgesi: Kooperatif antetli iş bu belgeye göre, B2 blok 18 ve 26 Numaralı daireler 07.04.2002 tarihli genel kurulun yönetim kurulunun verdiği yetkiye dayanılarak davacıya tahsis edildiği belirtilmiş ve iş bu belgenin alt kısmında davacının isim ve soy ismin altında üye olduğu yazılmıştır. Davacı tarafça yapılan ödemeler: 28.08.2005 tarihli kooperatif antet ve kaşesini taşıyan fotokopi şeklindeki belgeye göre, davacının 18 ve 26 numaralı dairelere tekamül eden 13.000 Euro’nun kooperatif başkanı …’e teslim edildiği ve kalan 7.400,00 Euro bakiye miktarı davacı tarafından kooperatife bilahare ödeneceği belirtilmiştir. Taahhütname: Davalılardan … Koop. ile Davacı arasında düzenlenen taahhütname başlıklı belgede B2 blok 12. Kat 26 numaralı dairenin kooperatif üyesi olarak belirtilen davacıya 01.05.2003 tarihinde tahsis edildiği belirtilmiş ve davacı tarafça 26 numaralı bağımsız bölüme ilişkin davacının kira veren dava dışı …’ın ise kiracı olarak belirtildiği 01.09.2005 tarihli kira kontratı örneği sunulmuştur. Davacının davalılara yönelik B2 blok 18 ve 26 numaralı dairelerin tapu kaydının iptali ile kendi adına için karar verilmesi istemli Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde (2009/760 E) görülen davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının … Koop. Üyesi olduğu, üst birliğe olan yükümlülükleri yerine getirilmesinden sonra birliğe karşı tapu iptali ve tescil davası açıp bağımsız bölümlerin adına tescilini sağladıktan sonra davacının davalı S.S. … Konut Yapı Koop.’e karşı şahsi hakkına dayanarak tapu iptal ve tescil isteminde bulunabileceği, bu aşamada henüz … Konut Yapı Koop. tarafından üyesi olduğu üst birliğe karşı yükümlülüklerini yerine getirmediği ve davacının dava konusu yaptığı dairenin tapu kaydına adına oluşturmadığı, dava konusu bağımsız bölümlerin davacı ile akdi ilişkiye giren davalı … Konut Yapı Koop. Adına olmadığından davacının tapu iptal ve tescil talebinin bu aşamada yerinde olmadığı belirtilerek davanın reddine dair karar verilmiş olup, iş bu kararın Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2013/1106 Esas 2013/3080 karar sayılı ilamla onanmasına dair karar verildiği anlaşılmıştır. Dava dilekçesine ekli ve fotokopi şeklinde sunulan tapu senedinin incelenmesinde, B2 blok 12. kat ve 74 numaralı bağımsız bölümün dava dışı … adına ferdileşme işleminden kaydedildiği belirtilmiştir. …Konut Yapı Kooperatifleri Birliği yetkilisi … duurşmada alınana beyanında “bana isticvap davetiyesinde sorulan daire ve tesis ile üyelik senedi ile teslim tutanağı ile ilgili tüm hususlar biz birlik olarak üst kooperatifler birliği olduğumuz için bilgimiz ve ilgi alanımız dışındadır, sözü geçen işlemleri birliğe üye olan diğer davalı … kooperatif tarafından yapılmaktadır,biz tam olarak … kooperatifin ortaklık yapısını hiç bir zaman sağlıklı olarak bilemedik, 2012 yılından itibaren bizim üst birlik olarak açtığımız banka hesabına … kooperatif üyeleri 920 daire ve 3 işyeri olduğu için hangisi adına ödeme yaptıklarını daire numaraları ile açıklama yazarak banka makbuzları ile hesabımıza yatırdılar ve para borcunu bitirenlerin daireleri … devredildi,… de üyesine teslim edebildi, bunu yerine getirmeyenlerin ise tapu devirleri bizim tarafımızdan … yapılmadı ve borçluluk durumları devam etmektedir, biz söz konusu kooperatife tahsis edilen tüm taşınmazı bir bütün halinde hiç bir zaman … Kooperatifine devretmedik, daire daire ve sadece borcu bitenlere teslimat yapıldı,davaya konu 50 nolu bağımsız bölüm borcu ödenmediği için … kooperatifine devredilmedi, bana sorulan davacı … ile ilgili olarak birlik kayıtlarımızda hiç bir şekilde mali olarak da ve sorulan banka üye makbuzları açısında da bir bilgi bulunmamaktadır, takip yükümlülüğümüz yoktur, sadece … Kooperatifin borcu yoktur, yazısı üzerine kendilerine devir yani kooperatife devir yapıyoruz, bu taşınmazda ise taşınmaza ilişkin borç yani 50 nolu daire için olan borç hiç bir şeklide ödenmediği için ve … kooperatif tarafından bize böyle bir yazı gelmediği için devir yapılmadı, birlik kooperatifimiz tasfiye halindedir, biz de üst kooperatifimizin tasfiyesini sağlamak için uhdemizdeki taşınmazları da devretmemiz gerektiğinden bir an önce bu işleri yapmak için bağımsız bölüm başına borçların ödenip ödenmediği takibi yönünde bir yöntem geliştirip uyguluyoruz”… Konut Yapı Kooperatifleri Birliği yetkilisi … duruşmada alınan beyanında , ”ben kooperatif birlik başkanı ile beyanım aynı şekildedir, ekleyecek bir hususum yoktur” … Konut Yapı kooperatifleri Birliği yetkilisi … duruşmada alınan beyanında “ben kooperatif birlik başkanı ile beyanım aynı şekildedir, ekleyecek bir hususum yoktur,” Davalı … Kooperatif yetkilisi … duruşmada alınan beyanında, “Ben 2011 yılında göreve geldim, sonra başkan oldum, davaya konu olan 50 nolu bağımsız bölüm bizim … kooperatifin bir alt üyesi olan Büyük Jet Kent kooperatifine tahsis edilmişti, çünkü satışları … Kent kooperatifi yapıyordu, inşaatı ise … Sınai A.Ş. yapıyordu, 50 nolu bağımsız bölüm şu anda tapudaki numaradır, yoksa daha evvelki numarası 18 idi, işlemler sırasında numaralar bu şekilde değişmektedir, ancak hangi taşınmazın dava konusu olduğunu kesin olarak biliyorum, 2009 dan 2012 yılına kadar evraklar muhasebecide diye bize teslim edilmedi, 2012 yılında bir kısım yani 2 adet karar defteri teslim edildi, başka evrak defter verilmedi, biz de sadece hazurun defterinden yola çıktık, hazurun kayıtlarında 2011 ve 2012 yıllarında davacı …’in ismini gördük, ancak hangi daire ile ilgili olduğunu bilmiyoruz, birden fazla daire üyeliği olup olmadığını da bilemem, ben sadece ismini gördüğümü söylüyorum, … bizden önce yani bizim yönetimimizden önceki üye olsa gerektir, kooperatifte 1993 veya 1994 te kurulmuştur, …’in bizim kooperatifte olan üyelik ilişkisi söz konusu hazurun cetvelinden çıkarabiliyoruz, ancak detayını bilmiyorum, muhasebe olarak kime, ne ödendiğini neyle ilgili ödendiğini bilmiyoruz, … kent alt kooperatifimizdi, bu daire … kent kooperatifine tarafımızdan yani bizden önceki zamanlarda 2009 gibi yıllarda satış için tahsis edilmişti,çünkü tüm dairelerin satış yetkilisi … Kent kooperatifindeydi, benim dönemimde sorduğunuz davacı …’in bu dairede hak sahibi olduğuna dair bir talebi olmadı, ben benim yönetimimden öncesini bilmem” Davalı … Kooperatif yetkilisi … duruşmada alınan beyanında, “sorduğunuz sorulara aynen yukarıdaki başkan … Beyin ifadesi gibi cevap veririm, tamamen doğrudur, ekleyecek ya da farklı bir husus yoktur,” Davalı … Kooperatif yetkilisi … duruşmada alınan beyanında, “sorduğunuz sorulara aynen yukarıdaki başkan … Beyin ifadesi gibi cevap veririm, tamamen doğrudur, ekleyecek ya da farklı bir husus yoktur, ben zaten sadece 6 ay önce yönetime geldim, bu bakımdan sadece sorduğumda yukarıdaki bilgileri öğrendim, bu sebeple yönetici olarak şimdilik bilebildiklerimi beyan ediyorum,” belirtmişlerdir. 09.05.2016 tarihli Bilirkişi raporunda: (mali müşavir …, Emekli Tic. Mah. … ve İ.Ü Hukuk Fakültesi Prof. Dr. …) Davalı … yönetim kurulunun 03.04.2009 tarihli 209 sayılı kararı ile ihbar olunan … Yapı Koop.’ne tahsis edilen B2 blok 18 numaralı (tapu sicilinde 50 numaralı daire olarak kayıtlı) dairenin tahsisten önce davacı ortağa tahsis edilerek 02.08.2002 tarihli üyelik senedi düzenlendiği, tahsis belgesi ve üyelik senedinde kooperatif tüzel kişiliği kaşesi altında atılan imzalardan birisinin kooperatif temsilcisi …’a ait olmadığının Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi, Adli Belge İnceleme Şubesi’nin 17.02.2015 tarih ve 306 sayılı raporunda belirtilmiş ise de, davacının 2006 yılından bu yana genel kurul toplantılarına çağrılmış olması itibariyle, tahsis işleminin davalı kooperatif tarafından benimsendiği ve dava konusu dairenin 02.08.2002 tarihinde davacıya tahsis edilmiş olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacının 04.04.2012 tarihli Genel Kurul kararı ile belirlenen alt yapı katılım bedelleri ve fer’ilerini ödemediği, bu şekilde borç yükümlülüklerini tümüyle yerine getirmemiş olması durumunda olması sebebiyle tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacağı görüş ve tespitinde bulunulmuştur. Beylikdüzü Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğü tarafından mahkemeye gönderilen tapu kaydının incelenmesinde, 639 ada 2 parsel de kayıtlı B2 blok 8. Kat 50 numaralı bağımsız bölümü tam hisse ile 29.06.2016 tarihinde satış ve ipotek edinme sebebine dayalı olarak dava dışı … adına, 18 numaralı bağımsız bölümünde ferdileşme edilmesi sebebine dayalı olarak 27.03.2015 tarihinde dava dışı … adına tescil edildiği belirtilmiştir. Mahkemece 19.06.2017 tarihli celsede ”Davacı vekiline yeni malik olduğunu belirttiği dava dışı …’e karşı başka mahkemede birleştirme talepli dava açması için mehil verilmesine ” dair karar verilmiştir. İnşaat mühendisi … tarafından düzenlenen 13.09.2018 tarihli raporda, B2 blok 8. Kat 50 numaralı (eski no 18) bağımsız bölümün dava tarihi olan 20.10.2014 tarihi itibariyle piyasa rayiç değerinin 300.000,00 TL kadar olabileceği görüş ve tespitine varılmıştır. 01.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda: (mali müşavir …, Emekli Tic. Mah. Başkanı …, İ.Ü Hukuk Fakültesi Prof. Dr. … ve inşaat mühendisi …) Birliğin 2013 ve 2014 yılına ait yasal defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmış olduğu, davacı ile dava dışı … arasında Liectenstein hukukuna tabi olmak ve Vaduz Mahkemeleri yetkili kabul edilmek suretiyle 01.09.1999 tarihli sözleşmenin düzenlendiği ve bu sözleşme uyarınca davacının yabancı uyruklu şirkete 139.929,00 DM ödediği, ancak davalının ticari defter kayıtlarında hiçbir yabancı firmayla hukuki bir bağ olmadığından yapılan incelemede herhangi bir ödemeye ve adı geçen firma arasında herhangi bir konu ile ilgili sözleşmeye rastlanılmadığı, bu nedenle davacı tarafça yurt dışındaki … firmasına yapılan ödemenin kooperatife yapılmış bir ödeme olarak kabul edilmesinin ancak belgelerle ispat edilmesi şartı ile kabul edilebileceği, iş bu paranın daire satışının veya kooperatif ortaklığına dair olduğunun da belirtilmediği, bu sebeple yapılan ödemenin dava konusu daire ile ilgili olduğu konusunda o dönem defter ve kayıtlarına ulaşılamadığından sağlıklı bir değerlendirme yapılamadığı, geçmiş dönem kooperatif kayıtlarına ulaşılamaması sebebiyle de herhangi bir tespitin yapılamadığı, iş bu nedenle dava dışı diğer kooperatif üyeleri yönünden nasıl bir işlem yapıldığı hususunun o tarihteki ticari defter kayıtları ibraz edilemediğinden ve mevcut delillerle tespitin mümkün olmadığı, davacının yaptığı ödemelerin kooperatif kayıtlarına intikal ettirilip ettirilmediği hususunun da aynı sebeplerle tespitin mümkün olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair karar verilmiş olup davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. HMK nun 355. maddesi uyarınca inceleme: -Taraf Ehliyeti: Taraf ehliyeti davada taraf olabilme yeteneğidir. Taraf ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki hak ehliyetinin, medeni usul hukukunda büründüğü şeklidir. Gerçekten, kimlerin taraf ehliyetine sahip bulundukları Medeni Kanuna göre belirlenir. (HMK m.50; MK m.8, m.48) buna göre hak ehliyetine sahip olan her gerçek (MK m.8) ve tüzel (MK m.48) kişi davada taraf (olabilme) ehliyetine de sahiptir (m.50) (Prof.Dr Baki kuru, Medeni Usul Hukuku El Kitabı, Yetkin Yayınları Cilt I, s:296) Her gerçek kişi yaşadığı sürece taraf ehliyetine sahiptir. Dava açıldıktan sonra yani yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde ölen kişinin taraf ehliyeti MK 28 maddesi uyarınca son bulur. Bu nedenle onun adına da davaya devam edilebilmesine imkan yoktur. Yalnız mirasçıları ilgilendiren mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar mirasbırakanın ölümüyle konusuz kalmaz, bu davalara mirasçılar tarafından devam edilir. Taraflardan birinin ölümü üzerine miraçların mirası kabul veya reddetmemiş ise bu hususta kanunda belirlenen süreler (MK m. 605 vd) geçinceye kadar davanın ertelenmesi gerekmektedir. Mirasın reddi süresinin MK m. 606-607 uyarınca geçmesinden sonra ölen tarafın bütün mirasçıları duruşmaya çağrılmalı, miraçların duruşmaya gelmesi veya yeni bir vekili göndermesi halinde davaya devam edilmeli, ölen tarafın mirasçılarının bazısının duruşmaya gelmemesi durumunda ise gelmeyen mirasçı/mirasçılar davaya katılması, olmazsa MK 640/3 maddesi uyarınca miras ortaklığına temsilci atanmasını sağlamak üzere gelen mirasçıları mahkemece bir süre verilmesi gerekmektedir. Miras ortaklığına bir temsilci atanınca, miras ortaklığında, miras ortaklığı temsilcisi davaya devam eder. Bu haliyle ölen tarafın miraçları, davayı mecburi dava arkadaşlığı olarak hep birlikte takip ederler. Davaya konu uyuşmazlıkta ise; UYAP sisteminden alınan nüfus kayıt örneğinde, davacının 15.10.2020 tarihli ölüm kaydı bulunduğu anlaşıldığından, davacının yargılama aşamasında vefatı nedeniyle yukarıda belirtilen bilgiler ışığında taraf teşkilinin sağlanması gerekmektedir. -Mahkemece 19.06.2017 tarihli celsede dava dışı …’e karşı başka mahkemede birleştirme talepli dava açması için mehil verilmesine ilişkin ara karar: Dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi mümkündür. Zorunlu taraf değişikliği durumu halinde, yani dava devam ederken, taraflardan birinin müddeabihi (dava konusu olan mal veya hakkı) bir başkasına temlik etmesi halinde davaya kim tarafından veya kime karşı nasıl devam edileceği, Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 186. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan madde; “Dava ikame edildikten sonra iki taraftan biri müddeabihi ahara temlik ederse diğer taraf muhayyerdir. Dilerse temlik eden taraf ile olan davasından sarfınazar ederek müddeabihe temlik eden kimseye karşı dava eder. Bu suretle davayı kazanırsa mahkumunaleyh, müddeabihi kendisine temlik eden kimse ile beraber masarifi muhakemeyi kefaleti müteselsile ile vermeğe mahkum olur. Dilerse davasını müddeabihi ahara temlik eden taraf hakkında zarar ve ziyan davasına tebdil eder” şeklinde düzenleme içermektedir. Aynı yönde düzenleme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 125. maddesinde de yer almaktadır. Dava açıldıktan sonra iki taraftan biri müddeabihi bir başkasına temlik ederse, diğer taraf, dilerse temlik eden ile olan davasından vazgeçerek, davayı müddeabihi devralmış olan üçüncü kişiye teşmil eder; dilerse müddeabihi başkasına temlik etmiş olan tarafla arasındaki davayı, zarar ve ziyan (tazminat) davasına çevirebilir. Davada taraflardan birinin müddeabihi bir başkasına temlik ettiğini öğrenen mahkemenin bu hali kendiliğinden gözeterek, seçimlik hakkına binaen davacıdan talebini sorması ve davacının vereceği cevaba göre muamele yapması gerekmektedir. Davacının bu konudaki isteği tespit edildikten sonra, davaya ya yeni malike karşı ayın davası olarak devam edilecek ya da eski malik olan davalı hakkındaki davaya zarar ve ziyan (tazminat) davası olarak devam olunacaktır. Bu seçimlik hakkının hatırlatılması kuralı, kamu düzenine ilişkindir ve kanun yolu dahil yargılamanın her aşamasında yapılır (Yılmaz, a.g.e., s.819). Davalının, dava sırasında müddeabihi bir başkasına devretmesi üzerine, aynı davaya müddeabihi devralan üçüncü kişiye karşı devam edilmesini isteyen davacının, bu isteğini mahkemeye açıkça bildirmesi, başka bir deyimle davayı üçüncü kişiye teşmil etmesi gerekir. Bu talep üzerine, üçüncü kişi davada taraf (davalı) durumuna girer (eski davalının yerini alır). Bu halde davanın tarafları; davacı ile müddeabihi dava sırasında devralmış olan üçüncü kişidir. Eski davalı, artık davada taraf değildir; zira eski davalının davada taraf sıfatı kalmamıştır. Davacı ile yeni davalı arasında görülen bu dava, yeni bir dava olmayıp, davacı ile müddeabihi temlik etmiş olan eski davalı arasındaki davanın bir devamıdır (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, s.3802-3836). Diğer taraftan, davacı diğer seçimlik hakkını kullanarak davasını, müddeabihi temlik etmiş olan davalıya karşı zarar ziyan (tazminat) davasına çevirmişse bu halde davaya aynı taraflar arasında devam olunur ve davacının zarar ziyan talebi hakkında bir karar verilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 31/05/2013 tarih 2012/1853 Esas, 2013/803 Karar sayılı ilamı) Yukarıda da belirtmiş olduğu üzere ilk derece mahkemesince davacı tarafa, 50 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğu anlaşılan dava dışı …’e tapu iptal ve tescil davasının yöneltilmesi amacıyla birleştirme talepli dava açmak üzere süre verildiği anlaşıldığından, öncelikle iş bu davanın açılıp açılmadığı konusunun açıklığa kavuşturulması amacıyla davacı vekilinin beyanına başvurulmalı ve dava açılmış olması halinde ilgili dava dosyasının incelenmek üzere mahkemesinden istenilmesi gerekmektedir. Sunulan istinaf sebeplerinin incelenmesi: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının üyeliği ispatlanamadığı, yapılan ödemelerin kooperatife adına yapılmış bir ödeme olduğunu ve yurtdışındaki … firmasının ödenen bedeli kooperatife aktardığına dair bir delil olmadığı belirtilerek davanın bu reddine karar verilmiştir. Hükme esas alınan 01.10.2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda da davacının, dava konusu daire ile ilgili olduğu o dönem defter ve kayıtlarına ulaşılamadığında sağlıklı bir değerlendirme yapılamadığı belirtilmiştir. Mahkemece 19.06.2017 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile davacı tarafça yapılan ödemelerin kooperatifin mali kayıtlarında yer alıp almadığı hususlarında ve mahkemenin tespit ettiği diğer konularda tespitin yapılabilmesi için dosyanın bilirkişi heyetine tevdine dair karar verilmiştir. Bilirkişi heyetince 01.10.2018 tarihli raporda sonuç kısmında ”1-dava dışı diğer kooperatif üyeleri yönünden nasıl işlem yapıldığı hususunun, o tarihteki ticari defter kayıtları ibraz edilmediğinden ve mevcut delillerle tespitini mümkün olmadığı;2)Davacının yaptığı ödemelerin kooperatif kayıtlarına intikal ettirilip ettirilmediği hususunun da aynı sebeplerle tespitinin mümkün olmadığı; 3)Kök raporda varılan sonucu değiştirecek bir bulgu veya belge rastlanılmadığı” belirtilmiştir. Bu haliyle bilirkişi heyetince taraflarca ibraz edilen bilgi ve belgeler ışığında davacının iddia ettiği konularla ilgili olarak sağlıklı bir değerlendirmenin yapılamadığı, zira davalı kooperatif kayıtlarının ibraz edilmediği belirtildiğinden, mahkemece bilirkişi heyetine yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle davacının yaptığı ödemelerin kooperatif kayıtlarında intikalinin sağlanıp sağlanmadığı, diğer dava dışı kooperatif üyeleri yönünden kooperatifin yaptığı işlemlerin ticari defter ve kayıtlarla incelenerek nasıl bir işleme tabi tutulduğunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Bu yönüyle raporun hükme esas alınamayacağı açıktır. Açıklığa kavuşturulması gereken diğer bir husus da mahkemenin, davacının kooperatif üyeliğinin ispatlanamadığı yönündeki tespitidir. Kooperatifler Kanunun 8/1 maddesinde ”Kooperatif ortaklığına girmek için gerçek kişilerin medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmaları gerekir. Ortak olmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler kooperatif ana sözleşmesi hükümlerinin bütün hak ve ödevleri ile birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvururlar, kooperatif ortaklığına kendi varlığı dışında şahsi bir sorumluluk veya ek ödemeler yüklüyor ise ortak olmak isteyen, bu hükümlerin yazılı olarak kabul edilmesi halinde değer taşır.” hükmü yer almaktadır. Ancak, uygulamada yazılı ortaklık başvurusu ile ilgili bir karar alınmamakta ya da alınan karar ilgiliye tebliğ edilmemektedir. Bu durumda başvurudan sonra kooperatif ile ortak arasında seyreden ilişkiye göre bir sonuca varmak gerekir. Şöyle ki; eğer başvurudan sonra başvuranla kooperatif arasında diğer ortaklar gibi bir hukuki ilişki başlamış ise ortaklığın zımmen benimsendiği kabul edilmelidir. Örneğin başvuran kişi peşinat yatırmış, normal aidatları yatırmaya devam etmiş, genel kurul toplantılarına davet edilmiş ve bu toplantılara kabul edilmiş, kooperatif üye sıfatıyla yazışmalar yapılmış, konut tahsis edilmiş veya tamirat ve tadilat yapmasına izin verilmişse bu kişi hakkında yönetim kurulunun ortaklığa kabul kararı olmasa bile kişinin eylemli olarak ortak olduğunun kabulü zorunludur. (Coşkun Mahmut, Kooperatifler Hukuku, sayfa:125,126) Davaya konu somut olayda, davacının malik sıfatıyla kullandığı bağımsız bölüm ile ilgili düzenlenen kira sözleşmesi, ilgili kurumlara yapılan ödemeler, davacı tarafça farklı bağımsız bölüme ilişkin açılan davalarda davacının üyeliği ile ilgili yapılan tespitler ve kesinleşen mahkeme ilamları incelenerek ve hazırun cetvelinde davacının isminin yer alıp almadığı, davacının üyelikten kaynaklı aidat ödemeleri yapıp yapmadığı gibi hususlar dosya kapsamındaki eksiklikler ikmal edilerek varılacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmelidir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nin 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2014/1145 Esas, 2019/575 Karar sayılı ve 15/05/2019tarihli kararının HMK’nin 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine iadesine, 4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/04/2023