Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1278 E. 2020/420 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1278
KARAR NO: 2020/420
KARAR TARİHİ: 29/12/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/429 Esas
KARAR NO: 2019/384
KARAR TARİHİ: 02/04/2019
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ:29/12/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/429 Esas, 2019/384 Karar ve 02/04/2019 tarihli kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile dava dışı … A.Ş. reklamının Fenerbahçe Stadyumu led panosunda her bir maç için 1 dk olmak üzere toplam 17×1=17 dk yayınlanması hususunda anlaşıldığını, bu hususta davalıya 117.914,94 TL ödeme yapıldığını, reklamın öngörülen süreden eksik yayınlandığının tespit edildiğini, bu nedenle dava dışı … A.Ş. ye 73.750,00 TL iade edilmek durumunda kalındığını, bu bedelin tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yapılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirdiğini, reklamın yayınlandığı süreleri gösteren listenin eksik ve hatalı olduğunu, eksik yayınlanmanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/429 Esas, 2019/384 Karar ve 02/04/2019 tarihli kararı ile; ”Dava niteliği itibari ile sözleşmeye aykırılık sebebi ile yapılan fazla ödememenin iadesine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası getirtilip dosyamız içine alınmıştır. Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafındın davalı aleyhine 25/08/2012 tarihli sözleşme gereği yayınlanması gereken reklamların eksik yayınlanması nedeni ile … A.Ş. ‘ye iade edilen bedelden dolayı 73.750,00 TL asıl alacak, 4.074,69 TL işlemiş faiz toplamı 77.824,69 TL alacak için başlatılan takip olduğu, itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Ödeme emrinin davalı borçluya 15.04.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 17.04.2017 tarihinde borca itiraz ettiği davacının 03.05.2013 tarihinde itirazın iptali davasını açtığı görülmüş olup gerek itirazlar gerekse davanın yasal sürelere uygun olduğu anlaşılmıştır. Dava hakkında mahkememizce 03.11.2015 tarihinde kısmen kabul kararı verilmiş ancak mahkememiz kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/12333 E 2017/1187 K 16.02.2017 tarihli kararı ile ‘ …bu durumda mahkemece davalının savunmalarında ve rapora itiraz dilekçesinde belirtilen itirazların değerlendirilmesi ve reklam panolarının bağlı olduğu bilgisayar sistemi , lig tv kayıtları, ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Spor Büro Amirliği kayıtları üzerinde konusunda uzman kişilerden oluşturulacak 3. Kişilik bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak , ayrıntılı ve yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken…’ şeklindeki gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma üzerine bozma gerekçesi doğrultusunda belirtilen kurumlardan görüntüler istenmiş Türkiye Futbol Federasyonu cevabi yazısında görüntülerin kendinde olmadığını, yayıncı kuruluştan temin edilmesi gerektiğini belirtmiş, İstanbul emniyet müdürlüğü ve yayıncı kuruluş görüntüleri göndermiş ve görüntüler üzerinde ve panoların bağlı olduğu bilgisayar üzerinde inceleme yapılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme örneği davacının reklam sözleşmesi yaptığı … A.Ş:’nin reklamlarına ilişkin CD’ler, faturalar, reklam yayın çizelgeleri, iade faturası, icra dosyası, karşılıklı e-mailler, dosyamız içine alınmış ve incelenmiştir. Bilirkişiler yargıtay bozma kararı çerçevesinde gerek maç görüntüleri gerekse reklam panolarının bağlı olduğu sistem üzerinde yaptıkları inceleme neticesinde sonuç olarak özetle ‘ …saha kenarı reklam panolarının ayarlandığı / kontrol edildiği yazılıma ait 2012-2013 yıllarına ait log kayıtlarının bilgisayar üzerinde ve yedeklerinde mevcut olmadığı, mevcut olan log kayıtlarının txt uzantılı ( üzerinde sonradan değişiklik yapılabilir şifrelenmeyen veri ) olduğu ve dosyaya konu veri içermediği Yayıncı kuruluşun saha içerisine -kenarına dönük kamera ses ve görüntü sistemlerine izin vermemesi nedeniyle , stadyum içerisinde reklam panolarını sürekli gören herhangi bir sabit / hareketli kameranın mevcut olmadığı, Maçın oynanması esnasında kameranın saha içerisine odaklanması ve maçta yaşanan pozisyonların tekrar ekrana gösterilmesi nedeniyle reklam panolarının sık sık kameranın görüş açısının dışarısında kaldığı, Fenerbahçe stadyumunda reklam panolarını kontrol eden mevcut yazılım üzerindeki tasarım ile maçların yayıncı kuruluş tarafından ekranda yayınlanması arasında reklamların tasarımı ve süresi yönünden benzerlik ve bütünlük olduğu sonucuna varıldığı ‘ mütalaa edilmiştir. Rapor taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş taraflar rapora beyan ve itiraz dilekçeleri vermişler ise de itiraz ve beyan dilekçeleri incelendiğinde raporun içeriğine bir itiraz olmadığı dava dilekçesi ve savunma dilekçelerinin tekrarı olduğu anlaşılmıştır. Bilindiği ve Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesinde düzenlendiği üzere “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olayların varlığını ispatla yükümlüdür.” Yine 6100 Sayılı HMK’nun 190/1.maddesi gereğince “ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu hükümler çerçevesinde reklam sözleşmesi gereğince reklamın eksik sürede yayınlandığı iddiasında bulunan davacının bu eksikliği ispat etmesi gerekmektedir. Davacının iddiasını ispat için dayandığı delillerin hepsi toplanmış ve uzman bilirkişiler aracılığı ile de incelemiştir. Reklam sürelerinin tam olarak ne kadar yayınlandığı hususu bilirkişilerin raporunda da belirttiği üzere; gerek panoları gösteren sabit bir kameranın olmaması gerekse maç içinde görüntülerin sürekli olarak değişkenlik göstermesi nedeniyle maç görüntülerinden tespit edilmesinin olanaksız olduğu anlaşılmıştır. Panaoların bağlı olduğu bilgisayar sisteminin 2012-2013 yıllarına ait verilerin depolanmaması ve txt formatında olup içeriğine müdahale edilebilecek formatta olması nedeniyle reklam süreleri bu sistemden alınamamıştır. Davalının takip yapmakta kötü niyetli olduğu hususunda mahkememizde kanaat oluşmadığından kötü niyet tazminatının reddi gerekmiştir. Toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda davacının davasını ispat edemediğinden davanın reddi” karar verilmiştir. İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/317 E. 2015/958 K. sayılı 03/11/2015 tarihli davanın kabulüne ilişkin kararının, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 16/02/2017 tarih, 2016/12333 E. ve 2017/1187 K. sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiş, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozma ilamına uyarak 2017/429 Esas 2019/384 K. sayılı ve 02/04/2019 tarihli karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinde; “(1) Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. (2) Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez. (3) Bu Kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Aynı Yasanın 373/4. fıkrası ise “…Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir…” şeklindedir. İlk Derece Mahkemesi kararı her ne kadar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarih olan 20/07/2016 tarihinden sonra ise de; dosyanın daha önce Yargıtay incelemesinden geçtiği gözetildiğinde, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca karara karşı ancak temyiz yoluna başvurulabileceği, dolayısıyla kanun yolu incelemesinin temyiz mahkemesi olan Yargıtay’ın ilgili dairesince yapılacağı açıktır. Bu nedenle dosyanın yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay’a gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/429 Esas, 2019/384 Karar ve 02/04/2019 tarihli kararına karşı Temyiz yasa yolu açık olduğundan gerekli işlemlerin yapılması ve dosyanın Yargıtay Dairesine gönderilmesi için mahal Mahkemesine İADESİNE, 2-Dairemiz esasının bu şekilde kapatılmasına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.29/12/2020