Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1256 E. 2023/415 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1256
KARAR NO: 2023/415
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1167
KARAR NO: 2018/1039
KARAR TARİHİ: 19/09/2018
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil – Olmadığı Taktirde Tazminat
KARAR TARİHİ: 15/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının …’nin üyesi olduğunu, kooperatif üyesi olarak davacıya Beylikdüzü ilçesi … köyünde kain … ada … nolu parselde bulunan … Blok … Kat … nolu taşınmazın tahsis edildiğini, söz konusu taşınmazın hangi bağımsız bölüme tekabül ettiğinin tespiti ile davalılar adına olan tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline; bu talebin kabul edilmemesi halinde davacı tarafından ödenen toplam 57.985,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalılar … Konut Yapı Kooperatifler Birliği ve … Konut Yapı Kooperatifi vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının kooperatiflerin üyesi olmadığını, davacının üyesi olduğu … Kooperatifi’nin yüklenici olarak inşaatı yaptığını ancak yüklenici olarak kendi edimlerini yerine getirmediğinden taşınmaz maliki olmadığını, davacının üyesi olduğu kooperatife yönelik şahsi haklarını ileri sürebileceğini, bu nedenlerle müvekkilleri aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… davacının, davalı …YAPI KOOPERATİFİ üyesi olduğu, ancak kendisinin kooperatif üyeliğinden çıkartıldığı, çıkarma işleminin bilirkişinin raporunda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere kesinleştiği, ihraç edilen davacının ihraç öncesinde yapmış olduğu ödemelerden payına düşen genel yönetim giderlerinin mahsubundan sonra talep edebileceği alacak miktarının 56.778-TL olduğu, söz konusu alacağa kooperatif genel kurul kararına göre 36 ay sonra ödeme koşulu bulunduğundan 01/10/2010 tarihi itibariyle yasal faiz uygulanabileceği, söz konusu alacağın ancak davacının üyesi olduğu kooperatiften istenebileceği, davacının diğer davalı kooperatiflerle herhangi bir üyelik ilişkisi bulunmadığından bu davalılar aleyhine açılan davanın reddine, üyesi bulunduğu davalı kooperatife yönelik tapu iptal ve tescil isteminin ise yüklenici konumunda bulunan söz konusu kooperatifin kendi edimlerini yerine getirmemiş olması ve davacının da kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği dikkate alınarak reddedilmesi gerektiği; terditli talep olan alacağın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak1-Davacı tarafından davalılar … YAPI KOOPERATİFİ ile … KOOPERATİFLER BİRLİĞİ aleyhine açmış olduğu davanın REDDİNE, 2-Davacı tarafından davalı … YAPI KOOPERATİFİ aleyhine açmış olduğu asli talep kapsamında tapu iptal ve tescil isteminin REDDİNE, terditli ikinci talep yönünden istemin kısmen kabulü ile 56.778-TL’nin 01/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … YAPI KOOPERATİFİ ‘nden tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar bilirkişi tarafından üyelikten ihraç/çıkarılma işleminin geçerli olduğu belirtilmiş ise de bahse konu işlemlerin hiçbir aşamasında davacı tarafa usulüne uygun bir ihbarda bulunulmadığı, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ihraç işleminin geçersiz olduğu ifade edilirken 2. raporda ihraç işleminin geçerli olduğunu değerlendirmesinin çelişki yarattığı, dava konusu taşınmazın üst birlik olan … Konut Yapı Kooperatifler Birliği adına tescilli olduğu ve bu birlik tarafından diğer davalı … Konut Yapı Kooperatifi ne tahsis edilen bir arsa olduğu dolayısıyla tüm davalıların sorumlu olduğu, bilirkişi raporunda değer ve faiz yönünden eksik hesaplama yapıldığı, 3 dönem nemasız ve faizsiz hesaplanmasının doğru olmadığı zira kooperatif tarafından üyelikten ihraç edilen üyenin 3 dönem sonra alacağının ödenmesi ile ödenecek bedelin 3 dönem nemasız veya faizsiz olmasının farklı olduğu, husumet yokluğu nedeniyle bir kısım davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de bu davalılar yararına nispi olarak vekalet ücretinin hesaplanmasının da usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇEHMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklı olarak tapu iptal ve tescil, işbu talebinin kabul edilmemesi halinde ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.Davacı vekili tarafından 20.06.2017 tarihli uyuşmazlığa konu davada yer alan taleplerin somutlaştırılması amacıyla sunulan beyan dilekçesinde; davanın terditli olarak açıldığı, 70 nolu bağımsız bölümün tapu iptali ve tescil talep edildiğini, bu talebin mümkün olmaması halinde alacak ve tazminat talebinde bulunduklarını ve bunun ikili ayrıma tabi tuttuklarını, alacak tazminat bedelinin geçen süreye istinaden öncelikle taşınmaz rayiç bedeli olarak belirlenmesini talep ettiklerini, bunun mümkün olmaması halinde ise bu defa davacı tarafça kooperatife ödenen bedeller toplamı 57.985 TL ödeme tarihinden itibaren reeskont faizle birlikte tahsilini talep ettiğini beyan etmiştir. Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/611 E. (eski:Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/154 E. sayılı dava dosyası) sayılı dava dosyasının incelenmesinde, davacı tarafça davalılar aleyhine Beylikdüzü ilçesi … köyünde kain … ada … nolu parselde bulunan … Blok … Kat … nolu taşınmazın tahsis edildiğini belirtilerek açılan tapu iptal tescil, olmadığı takdirde ödenen 57.985,00 TL bedeli ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkin açılan davada 26.09.2014 tarih ve 2014/611 E. 2014/241 K. sayılı ilam ile davanın HMK’nin 320/4 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına dair karar verilmiş ve iş bu kararın 31.10.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Harita mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda uyuşmazlığa konu bağımsız bölümü dava tarihi olan 18.12.2015 tarihi itibariyle değerinin 316.000,00 TL, keşif tarihi olan 08.09.2017 tarihi itibariyle değeri ise 380.000,00 TL olduğu belirtilmiştir. Kooperatif uzmanı … tarafından düzenlenen 29.05.2018 tarihli raporda özetle; Davalı … KYK’nin 30. 12.2010 tarihinde yapılan 2009 hesap yılı genel kurulunu 6. No’lu gündem maddesinde tapu alan üyelerin dışında kalan üyelerin tapularının arsa sahibinden kooperatife alınması veya kooperatif yönetimince belirtilecek üyelere arsa sahibi kooperatif tarafından tahsisen verilmesinin görüşüldüğü, tapu tahsisen verilmesinin oybirliğiyle kabul edildiği, davalılardan …. Kooperatifi’nin üst birlik olduğu ve diğer davalı … KYK arasında birlik bağı bulunmayışı, nazara alındığında …. Kooperatifi yönünden ileri sürülen husumet itirazının yerinde olduğu, davalı …… KYK’nin 11.01.2007 tarih ve 01 sayıda yönetim kurulu kararı ile davacıyı üyelikten ihraç ettiği, davacının içinde bulunduğu bir kısım ortaklar hakkındaki ihraç kararının genel kurul gündemine getirilerek görüşüldüğü ve kooperatifin 01.10.2007 tarihli genel kurul kararıyla davacı ve bir kısım üyelerin ihraçlarına yeniden karar verildiği ancak bu kararın tebliğ edildiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı, davacının ihraç kararının iptalini kapsar şekilde Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/154 E. sayılı dosyasında açılmamış sayılmasına dair verilen karar neticesinde davalı kooperatifin davacı hakkında aldığı ihraç kararın kesinleştiği ve davacının kooperatif üyesi olmadığının kabul edilmesi gerektiği, ihraç kararı kesinleşen kooperatif üyesi olmayan davacının çıkma payının tespiti gerektiği ve yapılan inceleme sonucunda ödeme makbuzlarına göre 57.985,51 TL’nin davacının ödediği ancak 2005 hesap yılı genel kurulunda üyelerden toplanmasına karar verilen 10.500,00 TL’lik ödemeyi yapmadığının kabul ve beyan edildiği,” ortaklıktan çıkma durumunda geri iade alacağının 36 ay sonra ödenmesi yönündeki erteleme kararı gereğince (01.10.2007 tarihli olağanüstü genel kurul kararı) alacağın 01.11.2010 tarihinde muaccel olacağı davacının ayrıldığı yıl (2007) kesinleşen genel gider kalemlerinden 70.000,00 TL / 58 üye =1.206,90 TL miktarın davacı alacağından mahsup edilmesi sonucunda 56.778,10 TL tutarındaki geri iade alacağının tahsili gerektiği görüş ve tespitinde bulunulmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ”Davacı tarafından davalılar … Konut Yapı Kooperatifi ile … Yapı Kooperatifler Birliği aleyhine açmış olduğu davanın REDDİNE, -Davacı tarafından davalı … Konut Yapı Kooperatifi aleyhine açmış olduğu asli talep kapsamında tapu iptal ve tescil isteminin Reddine, terditli ikinci talep yönünden istemin kısmen kabulü ile 56.778-TL’nin 01/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Konut Yapı Kooperatifi’nden tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin Reddine”dair karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda mahkemenin gerekçeli kararında davacının kooperatif üyeliğinden çıkarıldığı ve ihraç edilen davacının ihraç öncesine ilişkin yaptığı ödemeler mahsup edilerek alacağı tazminat miktarının hesaplandığı belirtilmiştir.Tapu iptal ve tescil talebinde ihraç işleminin geçersiz olup olmadığı yönündeki itiraz sebeplerinin değerlendirilmesi: davaya konu somut olayda, davacının istinaf sebeplerinin incelenebilmesi ve itirazının karşılanması amacıyla iş bu dava dosyası ve Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/154 E. sayılı dava dosyasında yer alan inceleme raporları ile dava dilekçesindeki taleplerin değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira hükme esas alınan bilirkişi raporunda Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/154 E. sayılı dava dosyasında verilen açılmamış sayılması yönündeki karar neticesinde davacı hakkında alınan ihraç kararının kesinleştiği ve davacının kooperatif üyesi olmadığının kabul edilmesi gerektiği yönünde tespitte bulunulmuştur. Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/154 E. sayılı dava dosyasında davacı vekili tarafından davalılara yönelik 70 numaralı bağımsız bölümle ilgili açılan davada davacının 57.985,00 TL ödemeyi yaptığı, 2006 tarihli bir belgede eski borcu bulunmadığı ve yeni aidat için 10.500,00 TL toplanacağının kendisine bildirildiği ve davacının bu ödemeleri yapmak üzere hareket etmiş ise de üyelikten çıkarıldığı, ödemelerinin kabul edilmeyeceğini beyan edildiği, davacının İstanbul Valiliği Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü’ne müracaat ederek … Konut Yapı Kooperatifi hakkında inceleme yapılmasını talep ettiği, bu talebine karşılık 30.09.2010 tarih ve 61344 sayılı yazı ile cevap verildiği, her ne kadar bağımsız bölümün … Konut Yapı Kooperatifi adına tapuda kaydı bulunmasa da esasen diğer davalılar adına taşınmaz bulunmakla ve kooperatife yaptığı ödemeler nedeniyle her iki davalının da sebepsiz zenginleştiği belirtilerek davalılar adına kayıtlı İstanbul ili Beylikdüzü ilçesi … ada .. pasel … blok 3,15…bağımsız bölümlerin satışlarının önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına, davacıya tahsis edilen taşınmazın tespitine ve davacı adına tesciline, davacıya tahsis edilen taşınmazın tespit edilememesi halinde ise davalılar adına kayıtlı bulunan taşınmazlardan diğer üyelere tahsis edilmemiş 1 adet taşınmazın tespiti ile tapu kaydının iptali ve davacı adına tesciline, tapu iptal için talebi kabul edilmediği takdirde bu defa davacıya tahsis edilen taşınmazın tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bu talebin de kabul edilmemesi halinde … Konut Yapı Kooperatifine ödenen ancak diğer davalarında sebepsiz zenginleşti belirtilen 57.985,00 TL’nin öncelikle ödeme tarihlerinden bu mümkün olmayacaksa dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi talep edilmiştir. İş bu dosyada sunulan cevap dilekçesinde öncelikle davacı davalılardan … Konut Yapı Kooperatifi arasında sözleşme sahibi ilişki bulunduğu, sözleşmelerin şahsiliği prensibi gereğince davanın diğer davalılar yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, … Konut Yapı kooperatifinin diğer davalı … Yapı Koop. Birliği’nin üyesi olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi incelemesine ibraz edilen İstanbul … Noterliği’nin 11.10.2005 tarih … yevmiye numaralı 2005 yılı yönetim kurulu karar defteri üzerinde yapılan incelemede, 11. 01.2007 tarih ve 01 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacı ile birlikte dava dışı üyeler hakkında aidat borçlarını ve gecikme cezalarını ödemeleri konusunda düzenlenen edilen 1. ve 2. ihtarnamenin kendilerine tebliğine rağmen yasal sorumluluklarını yerine getirmedikleri belirtilerek yönetim kurulunca ihraç kararının oy birliğiyle alındığı, 15.01.2007 tarih ve 02 sayılı yönetim kurulu kararı ile davalı kooperatifin 2006 hesaplayayım genel kurulunun toplantıda yeterli çoğunluk sağlanamaması nedeniyle 04.03.2007 tarihine ertelenmesine karar verildiği genel kurulda görüşülecek genel kurul gündeminin 8. maddesinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü’nün talimatlarının görüşülüp karara bağlanması, 9. maddesinde hakkında düşme kararı verilip tebligat yapılması durumunun görüşülmesi, 11. maddede geç ödenen aylıklara uygulanacak aylık %5 faiz oranının tespiti ile hakkında düşme kararı verilen veya istifa eden üyelere yapılacak iade ödemelerinin 1163 sayılı kanuna göre 36 ay sonra yapılmasının görüşülmesi şeklinde belirlenmiştir. Dosyaya ibraz edilen genel kurul tutanakları ve hazirun cetveline göre davacının 17.03.2007 tarihinde yapılan 2006 hesap yılı genel kurulu ile 01.10.2007 tarihinde davacının ihracına tarihine kadar alınan olağanüstü genel kurul toplantısına ve bundan sonra yapılan olağan ve olağanüstü genel kurul toplantılarının davacının çağrılmamış olduğunun hazirun cetveli kayıtlarından tespit edildiği belirtilmiştir. Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/154 E. sayılı dava dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunda aynı zamanda davacının 11.01.2007 tarihli ve 01 yönetim kurulu kararı ile ihracına karar verildikten sonra 01.10.2007 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında gündemin 13 nolu maddesi gereğince haklarında düşme kararı verilen ve yasal süreleri beklenen ve herhangi bir itirazları olmadığından hakkında ortaklıktan çıkma kararı verilen ortakların çıkarılmasına genel kurulunca oybirliğiyle karar verildiği, davacının 01.10.2007 tarihli olağanüstü genel kurulunun bu kararının kendisine tebliğinden itibaren 3 ay içinde ihracın iptali davasının açması gerekeceği ancak genel kurul kararının davacıya tebliğ edildiğine dair tebliğ belgesinin kooperatif tarafından dosya ibraz edilmemiş olması nedeniyle davacı hakkında alınan ihraç kararının kesinleştiğinden bu nedenle bahsedilemeyeceği, davacının davalı kooperatif nezdindeki ihracı kesinleşmediğinden bu üyeliği gereği kendisine tahsis edilen bağımsız bölümün (…blok … Kat … no lu) tapu iptali ancak akçeli yükümlülüklerin tümünü yerine getirmek koşulu ile talep edebileceği, huzurdaki davanın ise ihracın iptali davası olarak görülüp görülmeyeceğini takdirinin mahkemeye ait olduğu, davacının hakkında verilen ihraç kararını kabul edip etmediği yönündeki açık beyanının dosyaya sunulması gerektiği ihracının kesinleştiğinin kabulü halinde ise ödediği bedelin ihracın kesinleştiği tarihe göre tespit edilecek ayrıldığı yıl bilançosundaki genel gider payı düştükten sonra dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte kooperatiften talep edebileceği belirtilmiştir. Davalılar arasında düzenlenen (… Konut Yapı Kooperatifi ile …. …Kooperatifi) düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat yapımı ve gayrimenkul devir vaadi sözleşmesinde, yüklenici … Konut Yapı Kooperatifi, arsa sahibi … Konut yapı Kooperatifi olarak belirtilmiştir.Davacının davalılardan … Konut Yapı Kooperatifi hakkında İstanbul Valiliği Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü’ne sunduğu belirtilen dilekçe neticesinde 61344 sayılı ve 30.09.2010 tarihli cevabi yazıda kooperatif yönetim ve denetim kurullarının kooperatif ortaklarının hak ve vecibelerdeki eşitlik ilkesine aykırı olarak 31.12.2009 tarihi itibarı ile ortaklardan 1.598.586,00 TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından söz konusu tutarın yönetim ve denetim kurulu üyeleri de dahil kooperatife borcu olanlardan tahsil edilerek kooperatifin ve borcu bulunmayan diğer ortaklarının menfaatinin gözetilmesi gerektiği, 01.10.2007 tarihli genel kurul toplantısında kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortaklara geri ödemelerinin 36 ay sonra yapılması karar verildiğinden ortaklıktan çıkarıldığı belirtilen davacıya iadesi gereken 46.230,00 TL’nin bankada bloke edilmediği ve bu nedenle ilgili geri ödeme yapılmadığı anlaşıldığından ilgili kooperatifteki alacaklarının bir an önce ödenmesi ve bundan böyle kooperatiften çıkan/ çıkarılan ortaklarla yapılacak hesaplaşma işlemlerinin genel kurulda belirtilen süre uygun olarak yürütülmesi gerektiği belirtilmiştir. Uyuşmazlığa konu iş bu dava dosyasında sunulan dava dilekçesinde davacının 633 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ferdileşme yapılarak tapu tahsisi gerçekleştirilen kooperatifin üyesi olduğu, ihraç kararının kesinleşmediği belirtilmiştir. Aynı zamanda, istinaf yasa yoluna başvuru dilekçesinde ihraç veya çıkarılma işlemine ilişkin davacıya usulüne uygun bir ihbarda bulunulmadığı, ihraç kararının gerekçesinin bulunmadığı, ilk raporda davacının ihraç işleminin geçersiz olduğu ifade edilirken 2. raporda ihraç işleminin geçerli olduğunu değerlendirmesi yapılmasının raporlar arasında çelişki yarattığı iddia edilmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun, “ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz” başlıklı 16.maddesinde; “Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği,çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde,genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir. Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” düzenlemesi yer almaktadır.Bu haliyle davacının talep ve yazılı beyanlarından davalı Konut Yapı Kooperatifi üyesi olduğu belirtilerek işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılamada çıkarma işleminin bilirkişi raporunda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere kesinleştiği ifade edilmiş ise de buna dair mahkeme gerekçesinin yer almadığı anlaşılmaktadır. Anayasa’nın 141/III hükmüne göre, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” HMK’nin 388. maddesinde de (HMK m.297) mahkeme kararının içeriğinde bulunması gereken ögeler açıklanmıştır. Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür. Bu Anayasal ve yasal zorunluluklara rağmen mahkemece verilen kararda HMK’nin 388 (HMK 297) maddesine aykırı davranılarak çıkarma işleminin kesinleştiği yönündeki tespitin gerekçesiz olarak yazılması usul ve yasaya aykırıdır. -Vekalet ücreti yönünden inceleme: Davalılar … Konut Yapı Kooperatifi İle … Konut Yapı Kooperatifler Birliği aleyhine açmış olduğu davanın reddine dair karar verilmiş olup mahkeme gerekçeli kararında davacının iş bu davalarla herhangi bir üyelik ilişkisi bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı tarafça sunulan istinaf yazı yolu başvuru dilekçesinde davalılar … Konut Yapı Kooperatifi İle … Konut Yapı Kooperatifler Birliği aleyhine açılan davada mahkemenin husumet yokluğu nedeniyle red vekalet ücreti takdir etmesi gerekirken vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu iddia edilmiştir. Bilindiği üzere, davanın husumet yönünden reddedildiği hallerde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7. maddesi uyarınca kendilerini yargılamada vekille temsil ettiren davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekmektedir. Ancak; davaya konu somut olayda ise, mahkemece bir kısım davalılar yönünden davanın reddine dair karar verildiği belirtilmiş ise de husumet yokluğu nedeniyle reddine dair karar verildiği açıkça belirtilmemiştir. Bu haliyle davacı tarafça ileri sürülen bu istinaf sebebinin değerlendirilebilmesi için öncelikle hükümde belirtilen ifadelerin net olması gerekmektedir. Bu yönüyle iş bu davalılar yönünden tekrar bir inceleme ve değerlendirme yapılarak, davacının bu davalılara yönelik husumet yöneltilemeyeceğine kanaat getirilmesi halinde, bu hususun açık ve net olarak belirtilerek hüküm tesisi yoluna gidilmelidir. -Alacak miktarının eksik hesaplandığı itirazını değerlendirilmesi: dava dilekçesinde 57.985 TL’nin faiziyle birlikte davalılardan tahsili talep edilmiş olup mahkemece 56.778 TL’nin faiziyle birlikte … Konut Yapı Kooperatifinden tahsiline karar verilmiştir. Her ne kadar bu miktarı yönelik eksik hesaplama yapıldığı ileri sürülmüş ise de davacının 57.985 TL davalı kooperatife ödeme yaptığı hükme esas alınan bilirkişi raporunda da tespit edilmiştir. Ancak; 2000 7 yılı bilançosunda kesinleşen genel gider kalemlerinden 70.000 TL’nin 58 üyeye bölüştürülmesi sonucunda her bir üye yönünden 1.206,90 TL gider bedeli ödenmesi gerektiği nazara alındığında işbu hesaplanan 1.206,90 TL’nin davacının ödediği 57.985 ,51 TL den mahsup edilmesi sonucunda bakiye 56. 778 (56.778,10 TL) TL miktarı nazara alınarak alacak miktarının tespit edildiği anlaşılmaktadır.Faiz yönünden ise, yapılan incelemede 01.10.2007 tarihli yapılan olağanüstü genel kurulda ortaklıktan çıkarma kararları ortaklıktan çıkan, çıkarılanların geri iade alacağının 36 ay sonra ödenmesi yönündeki erteleme kararının alacağın muacceliyet tarihini etkilemeyeceği nazara alınması gerekmektedir. Emsal nitelikte yer alan Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 23/01/2015 tarihli 2014/10844 E. 2015/430 K. sayılı ilamında; “…Kooperatif üyeliğinden ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17/1. maddesi ve anasözleşmenin 15/1. maddesi gereğince, ayrıldığı yıl sonu bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olup, ayrıldığı yıl sonu bilançosunun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ayın sonunda bu alacak temerrüt ihtarına gerek kalmaksızın muaccel olur ve talep edilebilir. Aynı Kanun’un 17/2. maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle ödemelerin 3 yıla kadar geciktirilmesine ilişkin alınan bir kararın, anılan aynı genel kurulda alınması ve mahkemece, ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğunun bilirkişi raporu ile yargılama sırasında saptanması halinde, erteleme kararındaki süre geçmeden önce açılan dava, ödemeleri geciktirme süresinden önce (erken) açıldığı gerekçesiyle reddedilmelidir. Diğer anlatımla, erteleme kararı, kooperatife sadece yapacağı geri ödemeleri 3 yıla kadar geciktirme hakkı verir ise de, alacağın muacceliyet tarihini etkilemez. Bu erteleme süresinin sonunda ortak, yaptığı ödemelerin iadesini, yine anılan 17/1. maddesi ile anasözleşmenin 15/1. maddesi uyarınca, ayrıldığı yılın bilançosunu kabul ederek kesinleştiren genel kurulu izleyen bir ayın sonundan itibaren faiziyle birlikte geri isteyebilir. Ancak, davacıya yapılacak geri ödeme, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecekse, dolayısıyla erteleme kararı geçerli ise ve dava, erteleme süresi dolmadan açılmışsa, zamanından önce açılan davanın reddi gerekecektir. Öte yandan, kooperatif anasözleşmesinin 15/2. maddesinde “Ortaklığı sona erenlerin yerine ortak alınması halinde eski ortağın 21. madde uyarınca ödediği gider taksitleri derhal ödenir.” hükmü yer almaktadır. Ayrılan ortağın doğrudan üyelik payı yerine yeni ortak alınması halinde eski ortağın yapmış olduğu ödemelerin derhal kendisine iade edilmesi, genel gider payının düşülmemesi gerekmektedir. Bu durumda, ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle erteleme kararı alınmış olsa bile davalı bu karardan yararlanmayacaktır. Davalının payı yerine yeni ortak alınmamış, yani davalının payı dışında boş olan üyelik paylarının biri yerine yeni üye alınmış ise, derhal ödeme yapılması gerekmemektedir. Gerek davalı yerine üye alınması, gerekse alınmaması halinde iade edilecek aidatlar bakımından ifa günü belli olup, kooperatifin temerrüde düşürülmesi için ayrıca ihtar gönderilmesine gerek bulunmamaktadır. İstifadan sonra, kooperatife yeni ortak alınmış ise alınan ortağın, ayrılan ortağın doğrudan ortaklık payı yerine alınıp alınmadığı üzerinde durulması, ayrılan ortaklık payının yerine yeni ortak alınmış ise, ayrılan ortağa anasözleşmenin 15/2. maddesi uyarınca çıkma payının yeni üyeliğin başladığı tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte derhal ödenmesi gerekir.” belirtilmiştir. Yukarıdaki bilgiler ışığında öncelikle davacının kooperatif üyeliğinin devam edip etmediği, dosyada yer alan dava dilekçesi de nazara alınarak incelenmeli ve 70 numaralı bağımsız bölüm yönünden tapu iptal ve tescil davasında haklılık durum oranının araştırılması gerekmektedir. Terditli açılan iş bu davada bu talebin kabul görmemesi halinde ise davacının tazminat talebinin incelenmesine geçilmelidir. Açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nin 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yaptıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1167 Esas, 2018/1039 Karar sayılı ve 19/09/2018 tarihli kararının HMK’nin 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/03/2023