Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1254 E. 2020/134 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1254
KARAR NO : 2020/134
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İSTANBUL17. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ (DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
ESAS NO : 2018/432 Esas
KARAR NO : 2019/221
KARAR TARİHİ: 08/05/2019
DAVANIN KONUSU: Sıra Cetvelindeki Sıraya İtiraz
KARAR TARİHİ: 21/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZET GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu … Tic. A.Ş. adına kayıtlı … (IMO:…) isimli geminin İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 1.419.208,61 TL bedel karşılığı ihale edildiğini, satış bedelinin sıra cetveli yapılmak üzere İstanbul …. İcra Müdürlüğüne gönderildiğini ve müdürlükçe 20/03/2012 tarihli sıra cetveli düzenlendiğini, alacaklılar tarafından açılan ve İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi sıra cetvelinin iptaline karar verildiğini, Yargıtay tarafından ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verildiğini, ancak karar düzeltme başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararı onandığını, sıra cetvelinin iptali üzerine İstanbul …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası tahtında 06/11/2018 tarihinde ikinci bir sıra cetveli düzenlendiğini, icra müdürlüğü tarafından başlatılan takiplerin türüne dikkat edilmeksizin ve tcdd tarafından başlatılan takiplerin ilamsız takip olması, rehin hakkına dayanmaması ve en önemlisi takiplerin kesinleşmemiş olması, diğer alacaklılar tarafından geçerli takip yolu ile başlatılmamış, dayanaksız şekilde talep edilen alacağın varlığı hususunda araştırma yapılmadan alacağın doğduğuna ve davalıların rüçhanlı alacaklı olduğuna karar verildiğini, mezkûr alacakların davalılara kanuni rehin hakkı verip vermediği ve davalılara ait takip dosyalarındaki hacizlerin devam edip etmediğinin detaylı şekilde araştırılmadan ve buna ilişkin belge, bilgi ve delil toplanmadan sıra cetveli düzenlendiğini, iptali talep edilen sıra cetveline konu “…” isimli geminin üzerinde bulunan ipotek hakkı dolayısıyla davacı alacağının rüçhanlı alacak olduğunu ve bu nedenle davacının sıra cetvelinde birinci sırada yer alması gerektiğini, davacı lehine, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından 02/12/2011 tarihinde satışı gerçekleştirilen “…” isimli gemi üzerinde 1.750.000,00-USD bedelli ipotek mevcut olduğunu, mezkur ipoteğe bağlı olarak, geminin donatanından alacağı tahsil etmek amacıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası tahtında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 148. maddesinde açıklanan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu takip başlatıldığını ve söz konusu takibın kesinleştiğini, davalı … tarafından İzmir …. İcra Müdürlüğünün … E., … E., … E., … E., … E., … E. sayılı dosyalarında başlatılan takipler incelendiğinde işbu takiplerin ilamsız takip olduğunu ve borçlu … Tic. A.Ş. tarafından işbu takiplere itiraz edilmek suretiyle takiplerin durdurulduğunu, bu hususun TCDD’nin İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesi ile açıkça ikrar edildiğini, yine bu hususun İzmir … İcra Müdürlüğü’nün .. esas sayılı dosyası tahtında celp edilen 100 madde bilgilerinde de açıkça belirtildiğini, 04/02/2012 tarihine ait olan 100 madde bilgileri ışığında, satışın 02/12/2011 tarihinde gerçekleştirilmiş olduğunu, zira söz konusu tarihte durdurulmasına karar verilen bu takipler bakımından TCDD’nin hacze iştirak etmesinin mümkün olmadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının tanzim edilen derece kararında bu hususun göz önüne alındığını ve “İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyalarından ihtiyati haciz konulduğu, ihtiyati haczin henüz kesinleşmediği, borçlunun itirazı neticesinde icra takiplerinin durduğu belirtilmiştir.” denilmek suretiyle İcra Müdürü tarafından TCDD’nin rüçhanlı alacaklı olmadığı ve kesinleşmiş bir takibi olmadığından bahisle sıraya dahil edilmediğini, diğer davalılar tarafından … Tic. A.Ş. aleyhin başlatılan icra takiplerinin tamamının taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipler olduğunu, ancak davaya konu “…” isimli geminin türk uluslar arası gemi sicili’nin 137 sicil numarasına kayıtlı bir gemi olduğunu, sicile kayıtlı bir gemi olan “…” gemisinin bir Türk gemisi ve işbu geminin de gerek 6762 sayılı eTTK hükümleri gerekse satış tarihi itibariyle yürürlükte olan İİK m. 23/IV hükmü gereğince taşınmaz hükmünde olduğunu, gemiye karşı taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile değil, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılması gerektiğini, ancak diğer davalılar tarafından başlatılan takiplerin taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipler olduğunu ve işbu takiplerin geçerli olamayacağını, belirterek davanın kabulü ile İstanbul …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası tahtında düzenlenen sıra cetvelinin iptali ile tekrar tanzimine, davacının alacak miktarının satış tarihi itibariyle yapılacak kapak hesabına göre saptanarak sıra cetvelinde bu şekilde yer almasına, itiraz olunan davalı alacaklarının sıra cetvelinden çıkarılarak kendilerine ayrılan paranın davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili ile davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, …, … vekilleri cevap dilekçelerinde öncelikle iş bu davada deniz ticaretine ilişkin bir ihtilaf olmadığı ve Asliye Hukuk Mahkemeleri görev alanına girdiğinden bahisle öncelikle görevsizlik kararı verilmesini , aynı zamanda davacının rüçhanlı alacaklardan olmadığını İstanbul ….İcra Dairesinin … sayılı dosyasında yapılan 20.03.2012 tarihli sıra cetvelinin iptali istemli açılan davanın yargıtay temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği , yargıtayca onanarak kesinleşen hükümlerin yeniden yargılama konusu yapılamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece “İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında … IMO nolu … isimli geminin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinin İİK’nun 142.maddesine göre iptali istemine ilişkin olup, davacı tarafça sıra cetvelinde yer alan bir kısım alacakların sırasına, bir kısım alacakların ise esasına itiraz edilmektedir.Dava konusu uyuşmazlıkta, sıra cetveline itiraz eden davacı ile davalılar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmayıp, hukuki ihtilafın sıra cetvelinde yer verilen bir kısım davalılara ait alacağın gerçek bir alacak olup olmadığı ile diğer davalılara ait alacağın yasada öngörülen öncelik sırasına uygun şekilde sıra cetvelinde yer alıp almadığı hususlarında toplanmaktadır.HMK’nun 114.maddesine göre mahkemenin görevi dava şartlarından olduğundan HMK’nun 115.maddesine göre görev hususunun davanın her aşamasında resen değerlendirilmesi gerekmektedir. Davanın dayandığı İİK’nun 142.maddesinde, cetvel suretinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alacaklılar aleyhine dava ikame etmek suretiyle cetvel münderacatına itiraz edebileceği, itirazın alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip, yalnız sıraya ilişkin olması halinde itirazın icra mahkemesinde arzolunacağı hükmü sevkedilmiştir. Belirtilen yasa maddesinde “mahal mahkemesinin” hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte gerek İstinaf Mahkemesinin kararlarında gerekse Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında İİK’nun 142.maddesinde belirtilen mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, sıra cetveline itiraz alacağın sadece esas ve miktarına yada hem esasına hem miktarına, hem de sıraya yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede, itiraz sadece sıraya yönelik ise şikayet yoluyla icra mahkemesinde görüleceği kabul edilmiştir. (Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 15/05/2015 tarihli 2014/4622 esas ve 2015/3802 karar, 04/06/2013 tarihli 2013/3440 esas ve 3763 karar, 31/10/2018 tarihli 2017/1660 esas ve 2018/5047 karar sayılı ilamları, İstanbul BAM 17.Hukuk Dairesi 2018/201 – 1586 esas ve karar, İstanbul BAM 17.Hukuk Dairesinin 2018/2440 – 1903 esas ve karar, İstanbul BAM 17.Hukuk Dairesinin 26/03/2018 tarihli 2018/560 – 346 esas ve karar sayılı kararları) Bu durumda eldeki dosyada, sıra cetvelinde yer alan bir kısım alacakların sırasına, bir kısım alacağın ise esasına yönelik olarak sıra cetveline itiraz davası açılmış olduğundan İİK’nun 142.maddesi ile HMK’nun 2/1.maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmakla, bu kanaat ışığında dava konusu uyuşmazlık yönünden mahkememizin görevsizliği yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.” gerekçesi ile; “Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli bulunduğuna, karar kesinleştiğinde, süresinde ve talep halinde dosyanın görevli bulunan İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, ” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalılar tarafından işbölümü itirazında bulunulmadığı ve iş bu nedenle görevsizlik kararı verilemeyeceği Yargıtay 20 Hukuk Dairesinin 2016/4294 E. Sayılı dosyasında Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunun belirtildiği ve iş bu nedenle görevsizlik kararının kaldırılması gerektiği belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava , İstanbul ….İcra Dairesinin … sayılı dosyasında 7014488 IMO nolu … isimli geminin satışı nedeniyle düzenlenen sıra cetvelinin İİK 142. Madde uyarınca iptali istemine ilişkindir.Davaya konu uyuşmazlıkta, davacı lehine, İzmir ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından 02.12.2011 tarihinde satışı gerçekleştirilen … isimli gemi üzerinde 1.750.000,00 USD bedelli ipotek bulunduğu, ipoteğe bağlı olarak anılan geminin donatanından alacağın tahsil edilmesi amacıyla İstanbul ….İcra Dairesinin … sayılı dosyasında İİK 148. Madde uyarınca takip başlatıldığı, … Tic A.Ş. adına kayıtlı … (IMO …) isimli geminin İzmir ….İcra Müdürlüğünün .. E. Sayılı dosyasında 1.419.208,61 TL bedel karşılığında ihale edildiği, yapılan satış sonrasında İstanbul ….İcra Müdürlüğünce 20.03.2012 tarihinde sıra cetveli düzenlendiği, ancak iş bu sıra cetveline yönelik alacaklılar tarafınca açılan iptal davasının İstanbul 16.İcra Hukuk Mahkemesince yargılamasının yapıldığı ve sıra cetvelinin iptaline karar verildiği, , Yargıtay temyiz incelemesinden geçerek iş bu kararın onandığı ve sıra cetvelinin iptali üzerine İstanbul ….İcra Dairesinin …E. sayılı dosyasında 06.11.2018 tarihinde tekrar sıra cetveli düzenlendiği ve iş bu sıra cetveli düzenlenirken mezkur alacaklıların davalılara kanuni rehin hakkı verip vermediği, davalılara ait takip dosyasında hacizlerin devam edip etmediğinin araştırılmadığı, davacının sıra cetvelinde 1.sırada olması gerektiği, davacının alacağı rüçhanlı alacak olduğu, TCDD alacağının muvazaalı olduğu, bu nedenle alacağının varlığına da itiraz edildiği, diğer davalıların alacaklılar tarafından borçlu aleyhine başlatılan takiplerin ise geçerli olmadığı belirtilerek , İstanbul ….İcra Dairesinin … E.sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinin iptaline , davacının alacak miktarının satış tarihi itibariyle yapılacak kapak hesabına göre saptanarak sıra cetvelinde bu şekilde yer almasına , itiraz olunan davalı alacaklıların sıra cetvelinden çıkartılarak kendilerine ayrılan payın davacıya ödenmesine dair karar verilmesi talep edilmiş Mahkemece yapılan yargılama sonucunda İİK 142. Madde ve HMK ‘nun 2/1 maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir.Sıra cetveline itiraz davasında, davacı sıra cetvelinde yer alan bir diğer takip alacaklısına yönelik olarak sıra cetvelinin iptali ve ya değiştirilmesini talep eder.Sıra cetveline itiraz davası, …m. 2 uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülür.İİK’nın 142/1 maddesinde ‘….mahal makkemesinde alakadarlar aleyhine dava devam etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edilebilir.” hükmündeki mahal mahkemesinin hangi mahkemem olduğu konusunda tam bir açıklık yoktur. Ancak, İİK’ nın 235/1 maddesinde belirtilen kayıt kabul davalarında ve 154/3 maddesindeki gibi iflas davaları için ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu belirtir şekilde açık bir düzenleme olmadığından bu mahkenin asliye hukuk mahkemesi olduğunun kabulü gerekir Davaya konu uyuşmazlıkta, davacı lehine, İzmir ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından 02.12.2011 tarihinde satışı gerçekleştirilen … isimli gemi üzerinde 1.750.000,00 USD bedelli ipotek bulunduğu, ipoteğe bağlı olarak anılan geminin donatanından alacağın tahsil edilmesi amacıyla İstanbul …İcra Dairesinin … sayılı dosyasında İİK 148. Madde uyarınca takip başlatıldığı anlaşılmaktadır.İş bu ipoteğe konu, 2007 tarihli ”gemi İpotek sözleşmesi’nin incelenmesinde, tarafların banka veya ipotek alan olarak anılan davacı Credit….Banka N.V , borçlunun ise ….A.Ş. Olduğu, iş bu gemi ipoteği ile borçlu 13/16 …. Malta adresinde yerleşik …Ltd. Firmesının kredi borçlusu sıfatıyla (borç alan) Banka ile akdettiği 26/07/2005 tarihli kredi sözleşmesi ve bundan böyle banka veya bankanın özellikle Malta Şubesi ile diğer tüm şubeleri ile akdedeceği genel kredi sözleşmeleri ve Loan Agremeents’ler uyarınca bankadan veya bankanın diğer şubelerinden kullandığı ve/veya bundan böye kullanacğı nakdi veya gayri nakdi kısa, orta ve uzun vadeli her türlü kredilerinden Bankaya veya bankanın diğer şubelerine karşı doğmuş veya doğacak bütün kredi borçlarının ve bunların faiz, komisyon, ücret, vergi, resim, harç, fon ve bunlara terettüp her türlü ceza , bu arada gecikme cezaları ve sair teferruatına şamil olmak ferilerin teminatını teşmil etmk üzere maliki bulunduğu ve tamamın sahip olduğu İstanbul Limanının Türk Uluslararası Gemi sicilinin 137.sırasına 21.11.2000 tarihinde tescil edilmiş olan … IMO no lu ”…” kuru yük gemisi üzerinde fekki bankaca bildirilinceye kadar süresiz olarak , Banka lehine 1.derece ve 1.sırada 1.750.000USD bedelle ve bu meblağa ilaveten ve ayrıca söz konusu kredi ve krediler borcu ile ilgili olarak, iş bu sözleşmenin imzalanması sırasında %35 olan faiz oranı ile söz konusu borçlar kapatılıncaya kadar doğacak olan akdi ve temerrüt faizlerinin sigorta ücretleri, icra takip ve yargılama giderleri yasal vekalet ücreti ve krediler ile ilgili sair her türlü komisyon ve masrafların ayrıca talep edilebileceğini gemi ipoteğini tesis edilmesinin kabul ve taahüt edildiği belirtilmiştir.HMK 114.maddesi gereğince “görev” dava şartı olarak düzenlenmiş olup, aynı yasanın 115.maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözönüne alınması gerekmektedir.Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun görev hususunu düzenleyen 4. maddesine 20/04/2004 tarih 5136 sayılı kanun ile eklenen son fıkrası ile mülga 6762 sayılı Türk Ticaret kanununun 4. kitabında yer alan deniz hukukuna ilişkin ihtilaflara bakmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulmuştur. 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesi uyarınca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesinin 10/07/2012 tarih 1888 sayılı kararıyla kurulan mahkemeler Türk Ticaret Kanunundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilmiştir.Sıra cetveline itiraz davası HMK m 2 uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın asliye hukuk mahkemelerinde görülür. İİK 142/1 fıkrasında “cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericiyatına itiraz edebilir” hükmü gereğince davanın genel mahkemede açılması gerekir (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 06/06/2000 tarih, 3005/4445 sayılı kararı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 11/11/2013 tarih, 2013/7806-6966 sayılı kararı).Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki 26/06/2012 tarihli 6335 sayılı yasanın 2.maddesi ile 6102 sayılı TTK nun 5.maddesine eklenen 3.fıkrası uyarınca iş bölümü ilişkisi olmayıp, görev ilişkisi olduğu açıkca belirtilmiş olduğundan, davacı tarafın, davalıların iş bölümü itirazında bulunmadıkları şeklindeki istinaf sebebi bu nedenle dikkate alınmamıştır. Eldeki dosyaya konu olan davanın 01/07/2012 tarihinden sonra açıldığı anlaşılmaktadır. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden davacının davalılar ile doğrudan bir ilişkisinin bulunmadığı ve bu nedenle davanın TTK’nun 4. Ve 5. maddesindeki koşulları taşıyan ticari bir dava niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim; Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2014/6596 Esas 2015/5219 Karar sayılı ilamında ”…Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davanın 01.07.2012 tarihinden sonra açıldığı, davacının davalılar ile doğrudan bir ilişkisinin bulunmadığı, bu nedenle davanın TTK’nın 4. maddesindeki koşulları taşıyan ticari bir dava niteliğinde olmadığı gerekçesiyle, görev yönünde davanın reddine karar verilmiştir.” belirtilmek suretiyle mahkemece görev yönünden verilen red kararının Onanmasına dair karar verilmiştir. Yargıtay temyiz incelemesine konu olan mahkeme ilamının, davaya konu edilen geminin ihale bedeli nemasıyla birlikte ilk haczi koyan takip dosyasında düzenlenen sıra cetvelinin iptali davacı alacaklın 1.sırada yer almasına karar verilmesi istemli olduğu ve davanın Denizcilik İhtisas Mahkemesinde (İstanbul(Kapatılan) 52. Asliye Ticaret Mahkemesinde) açıldığı anlaşılmaktadır.Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ışığında; görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek görev yönünden davanın usulden reddine yönelik verilen karar dosya kapsamına,usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.( 23.Hukuk Dairesinin 2014/6596 Esas 2015/5219 Karar sayılı içtihadı benzer mahiyettedir.) Sonuç olarak; dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40. TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00. TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/10/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.