Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1252 E. 2023/186 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1252
KARAR NO: 2023/186
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/06/2019
ESAS NO: 2017/1117
KARAR NO: 2019/619
DAVA: İtirazın İptali ( Sigortadan Kaynaklanan Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 20/12/2017
KARAR TARİHİ: 08/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile aleyhine yürütülen 71.656,99 TL tutarındaki icra takibi nedeni ile ödeme emrine davalının itiraz ettiği, … Sigorta A.Ş. tarafından … Sigorta Poliçesi ile sigortası yapılan sigortalı işyerinde tarihinde … Marka elektrikli su ısıtıcısında oluşan ark sonucu yangın çıkması nedeni ile söz konusu işyeri ve işyerinde bulunan malzemelerin zarar gördüğü, gerek Antalya Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığının 28.08.2016 tarihli “Yangın Raporu”nda ve gerekse 19.09.2016 tarihli Expertiz raporunda, yangının çıkış nedeni bölümüne göre yangının çıkış nedeninin, yangının İşyerinde bulunan King Marka elektrikli su ısıtıcısında oluşan ark sonucu başladığının tahmin edildiği, bu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; “Huzurdaki davanın öncelikle pasif husumet yokluğu nedeni ile reddedilmesi gerektiği, resmi belge niteliğinde olan iş bu belgelerde yer alan tespitlerde dava dışı sigortalının beyanlarında ve diğer resmi belgelerde müvekkil şirkete dair herhangi bir bilgi ve belgenin yer almamasına rağmen huzurdaki davanın davalı şirkete yöneltilmesinin usul, yasa, iyi niyete aykırılık teşkil ettiği, taraflarınca kabulü hiç bir şekilde mümkün olmadığı, Antalya Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığının 28.08.2016 tarihli “Yangın Raporu”nun yangın çıkış nedeni bölümü incelendiğinde “yangının işyeri içerisinde bulunan elektrikli su ısıtıcıda oluşan ark sonucu başladığı tahmin edilmekte ise de bilirkişi tespiti uygundur.” ifadenin yer aldığı, belgede yer alan ifadede herhangi bir markanın belirtilmediği ve dolayısı ile davalı şirket tarafından üretilen ürüne dair bir tespitin yer almadığı, Ekspertiz raporu incelendiğinde dava dışı sigortalıya ait hasar icmali başlıklı belgede yangının yaşandığı işyerinde tavan ışıklandırması, güvenlik sistemi, hava perdesi, klima, sebil, ventilatör, bilgisayar gibi elektrikli aletler yer almasına rağmen yangının kattle arkından çıktığı, nasıl tespit edildiği, kattle’in hangi model olduğu, yanık/yanmış olan kattlenin mevcut olup olmadığı, yangın olayının yaşandığı, işyerinde topraklama olup olmadığı, işyerinde zorunlu olarak kullanılması gereken yangın önleyici 300mA kaçak akım rölesinin kullanılıp kullanılmadığı ve benzeri soruların cevapsız kaldığı açık ve net bir şekilde anlaşılmaktadır” şeklinde beyanda bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”Davacının … Sigorta A.Ş. tarafından … Sigorta Poliçesi ile sigortası yapılan sigortalı işyerinde … Marka elektrikli su ısıtıcısında oluşan ark sonucu yangın çıkması nedeni ile söz konusu işyeri ve işyerinde bulunan malzemelerin zarar görmesi sonucu davacının hasarının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlattığı icra takibine, davalının icra dosyasına itiraz etmesi neticesinde İİK. 67. Maddeye göre açılan itirazın iptali davasıdır. Dava konusu yangının …’a ait olan … Mahallesi … sokak No:… adresinde bulunan … isimli işyerinde, 28.08.2016 tarihinde Saat 23:30 sularında meydana geldiği, Dosya içerisinde bulanan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde, Yangının muhtemel nedeni olabileceği belirtilen elektrikli ısıtıcıya ait herhangi bir bilgi belge ve fotoğraf da bulunmadığı, itfaiye ekiplerince yangının çıkış nedeni ile ilgili ayrıntılı ve somut bir inceleme yapılmadığı, yangının işyeri içerisinde, bulunan elektrikli ısıtıcıdan başladığı tahmini ile, itfaiye raporunda muhtemel bir olasılığa atıf yapıldığı ancak, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler ışığında, yangının elektrikli ısıtıcıdan çıkmış olabileceğini somut olarak söylemek teknik açıdan mümkün olmadığı, kaldı ki, söylendiği gibi elektrikli ısıtıcıdan kaynaklı ark sonucu oluştuğu varsayılsa dahi, bunun elektrikli ısıtıcı üreticisinin imalat hatasından kaynaklı olabileceğini söylemek mümkün olmayacağı, dosyada mevcut belge ve bilgilere dayalı olarak yapılan ve yukarıda sunulan inceleme sonucunda; … isimli işyerinde meydana gelen yangının dosyadaki tüm mevcut bilgi belgeler ile bunun nedeninin elektrikli ısıtıcıdan kaynaklı arklar olduğu sonucunu doğurmayacağı, dava konusu olayda, yapılan inceleme ve değerlendirmelerde yangının nedeninin ve nasıl oluştuğunun somut olarak tespit edilemediği, somut bir tespit olmaksızın, davalıya yangın olayından dolayı kusur izafe edilemeyeceği bilirkişi tarafından raporla tespit edildiğinden, davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, sigortalı işyerinin bir konfeksiyon mağazası olduğunu, olay yeri yangın raporunda mazağa içerisinde yangına sebebiyet verecek başka bir elektrikli cihaza rastlanmadığının tespit edildiğini, yangın sonrası çekilen olay yeri fotoğraflarında king marka elektrikli su ısıtıcısını fiş öbeği ve kablosunda elektrik arkını ve yangına sebep olduğunu kanıtlar nitelikte iz ve emarelere rastlandığını belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nun 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, işyeri sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödeme yapan davacının, ödediği bedeli zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsiline ilişkindir. Davacı dışı sigortalı … ile davacı sigorta şirketi arasında 20/06/2016-2017 dönemine ilişkin … … no:… Muratpaşa/Antalya adresinde bulunan işyerinin İşyerim sigorta poliçesi ile sigortalandığı, 29/08/2016 tarihinde iş yerinde yangın çıktığı ve hasar meydana geldiği, davacı sigorta şirketinin sigortalısına 30/09/2016 tarihinde 70.000,00 TL hasar bedelini ödediği, yangının davalı üreticiye ait ısıtıcıdan kaynaklandığı iddiası ile icra takibi başlatıldığı ve davalının itirazı üzerine işbu itirazın iptali davasının açıldığı sabittir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yangının nedeninin ve nasıl oluştuğunun somut olarak tespit edilemediği, somut bir tespit olmaksızın, davalıya yangın olayından dolayı kusur izafe edilemeyeceği bilirkişi tarafından raporla tespit edildiğinden, davanın reddine karar verilmiştir. TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.Dosya kapsamında mevcut 19/09/2016 tarihli ekspertiz raporunda; hasarın yakın sebebinin alevli yangın olarak belirlendiği, gerçekleşen rizikonun teminat dahilinde değerlendirildiği, tazminat tutarının 70.000,00TL olduğu belirtilmiştir.Antalya Belediye İtfaiye Daire Başkanlığının 28/08/2016 tarihli Yangın Raporunda özetle; yangının çıkış nedeni olarak işyerinde bulunan elektrikli ısıtıcıdan başladığı tahmin edilmekte ise de bilirkişi tespiti uygundur şeklinde ifade mevcuttur.Mahkemece elektrik mühendisi, makine mühendisi ve sigorta uzmanı bilirkişiden oluşan heyetten alınan raporda; ”Yangının işyeri içerisinde, bulunan elektrikli ısıtıcıdan başladığı tahmini ile, itfaiye raporunda muhtemel bir olasılığa atıf yapılmıştır. Ancak, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler ışığında, yangının elektrikli ısıtıcıdan çıkmış olabileceğini somut olarak söylemek teknik açıdan mümkün değildir. Kaldı ki, söylendiği gibi elektrikli ısıtıcıdan kaynaklı ark sonucu oluştuğu varsayılsa dahi, bunun elektrikli ısıtıcı üreticisinin imalat hatasından kaynaklı olabileceğini söylemek mümkün olamaz. Dava konusu olayda, yapılan inceleme ve değerlendirmelerde yangının nedeninin ve nasıl oluştuğunun somut olarak tespit edilemediği, somut bir tespit olmaksızın, davalıya yangın olayından dolayı kusur izafe edilemeyeceği” mütalaa olunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu yangının hangi sebepden kaynaklandığı, oluşan zarardan davalının kusur sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.Davaya konu somut olayda denetimine elverişli bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi; yangının ısıtıcıdan kaynaklı bir yangın olduğunun tespiti mümkün olmamıştır. Bu bağlamda davalıya kusur yüklenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi doğrudur.HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici sebeplere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, hükme esas alınan bilirkişi raporunun ve diğer delillerin dosya kapsamına uygun olması, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/02/2023