Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1246 E. 2023/200 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1246
KARAR NO: 2023/200
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/619 Esas
KARAR NO: 2019/325
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ: 08/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin ortakları olduğunu, 02/04/2017 tarihli genel kurulda alınan 9 nolu kararın, kooperatif kanununun 42. maddeye açıkça aykırı olduğunu, söz konusu kararla kooperatifin mülkiyetinde bulunan İstanbul ili, Pendik ilçesi, … mahallesindeki … pafta, … ada, 8-9-10 ve 11 parsellerdeki kooperatife ait binaların yeniden yıkılıp yapılması için müteahhitle görüşme yapılması, müteahhitin seçilmesi, kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalanması konularında, yönetim kurulunun denetim kurulundan en az 3 kişi ile istişare edip, istişare tutanağı düzenlemesi kaydıyla yönetim kuruluna yetki verildiğini, oysa 1163 sayılı kooperatif kanununun 42. maddesinde genel kurulun hangi yetkilerini devir ve terk edemeyeceğinin açıkça belirtildiğini, anılan bu madde hükmünün emredici nitelikte olduğunu, bu maddeye göre, gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulün niteliğinin, yerini ve azami fiyatını, satılacak gayrimenkullerin asgari fiyatını belirlemek / imalat ve inşaat işlerinin yaptırma yöntemini belirlemek / yapı kooperatiflerinde kooperatifin ortak sayısı ile yapılacak işyeri sayısını tespit etmek gibi oldukça önemli yetkilerin bildirildiğini, söz konusu kararın bu nedenle mutlak butlanla batıl olduğunu, kooperatif kanununun 42/7 maddesinde kooperatif sözleşmesinin 23/10 maddesi uyarınca imalat ve inşaat işlerinin yaptırılma yöntemini belirlemek yetkisinin genel kurulun devir ile terk edilemeyecek yetkilerinden olduğunu, iptali istenen madde ile yönetim kuruluna bu hususta da yetki devrinin söz konusu olduğunu, bu nedenle söz konusu kararın mutlak butlan ile batıl olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kooperatif kanununun 53. Maddesinde iptal davası açmak için bir aylık hak düşürücü sürenin bulunduğunu, bu süre geçtikten sonra dava açıldığını, ayrıca genel kurulca verilen kararın, mutlakla butlanla iptali gereken kararlardan olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kooperatif kanununun 42. Maddeye uygun hareket edildiği, bu nedenle kararın mutlak butlanla batıl olmadığı, iptalinin de gerekli bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilince dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava, kooperatif genel kurulca alınan 9 nolu kararın batıl olduğunun tespitine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde, davacılar vekilince davacıların her biri tarafından genel kurul kararının iptali istenildiği halde dava açılırken tek başvuru harcı ile maktu harç yatırıldığı, diğer davacılar için harç yatırıldığına dair dosyada delil ya da belgeye rastlanamadığı anlaşılmıştır. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 19/04/2012 tarih 2011/4841 Esas 2012/2972 Karar, 14/11/2019 tarih 2016/7539 Esas 2019/4737 Karar sayılı ilamlarında belirtildiği gibi genel kurul kararı aleyhine açılan her bir davanın birbirinden bağımsız olduğu, davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığı, her bir davacının dava dilekçesinin ayrı ayrı harçlandırılması gerektiği ifade edilmiştir. Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamayacağı gözetilerek mahkemece; dava konusu edildiği halde harcı yatırılmayan diğer davacılar için de harcı tamamlamak üzere davacılar vekiline Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca süre verilerek, re’sen eksik harcın tamamlatılması, harç tamamlanmadığında harcı yatırılmayan davacılar ile ilgili dava dosyasının tefriki ile işlemden kaldırılması, yenilenmemesi halinde bu talebe yönelik davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, harcın ikmal edilmesi halinde; her bir davacı için oluşacak uygun sonuç dairesinde ihracın iptali istemi hakkında karar verilmesi gerekirken, harcı yatırılmayan diğer davacılar hakkında yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle harç eksikliği konusunda işlem yapmadan davaya devam edip delilleri esastan değerlendiren ilk derece mahkemesi kararı hatalı olduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun sair hususlar incelenmeksizin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 bendi gereğince esası incelemeden kararın kaldırılmasına, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜ ile, HMK’nun 353/1.a.3. maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/03/2019 tarih, 2018/619 esas 2019/325 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince davacılar tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacılara iadesine, 5-Davacıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/02/2023