Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1243 E. 2023/292 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1243
KARAR NO: 2023/292
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/934 Esas
KARAR NO: 2019/195
KARAR TARİHİ: 20/02/2019
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 22/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı kooperatife 98 nolu üyesi olup üyeliği gerçekleştiği halde kooperatife ait … mevkii … ada … parselde bulunan … Blok … nolu bağımsız bölümün müvekkiline tahsis edildiğini, davalı kooperatifin 08/05/2006 tarihli genel kurulu ferdi mülkiyete geçme kararı alarak tapu işlemleri için gerekli ruhsat ve harçların kararlaştırıldığını, kooperatif genel kurulunda alınan kararlar gereğince müvekkilinin edimini yerine getirdiğini ancak davalının kötüniyetli olarak eşitlik ilkesine aykırı şekilde bir kısım üyelerin tapusunu vermediğini, diğer davalının müvekkiline ait taşınmaz üzerine haciz koyduğunu, haczin kooperatife ait idari para cezaları nedeniyle konulduğunu ileri sürerek, davalı kooperatife ait İstanbul … mevkii … ada … parselde kayıtlı olan … Blok … nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı belediyece tapu üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı kooperatif cevap dilekçesi sunmamıştır. Davalı Belediye Başkanlığı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle davanın idari yargıda görülmesi gerektiği, ayrıca husumet yönünden itirazının bulunduğu, davacının üzerine kayıtlı olmayan yer ile ilgili olarak hacizlerin fekkini talep edemeyeceği, belediye encümen kararı ile imar yasasının aykırılık oluşturan kaçak ve ruhsatsız yapı nedeniyle idari para cezası uygulanmasına karar verildiği ve bu işlemin ancak idari davaya konu edilebileceği belirtilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… dava kooperatif ortağı tarafından ortağı olduğu kooperatife yönelik açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Ortak tarafından tapu iptal ve tescil davasının açılabilmesi için ortağın edimlerini yerine getirmesi, kooperatifin ferdileşmiş olması koşuluna bağlıdır. Mahkememizce taşınmaz değerinin belirlenmesi, davacının edimini yerine getirip getirmediğinin belirlenmesi amacıyla bilirkişi kurulu oluşturularak, yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle tescil koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda rapor alınmıştır. Bilirkişi kurulunca ibraz edilen 06/08/2018 tarihli rapor incelendiğinde davacının kooperatif ortağı olduğu, kooperatifin 2009 yılında tasfiye sürecine girdiği, … Blok … nolu bağımsız bölümün davacıya tahsis edildiği, davacının iskan ve tapu harçlarını da ödediği, taşınmaz üzerinde davalı idarenin haczinin bulunduğu belirlenmiştir. Bilirkişi raporu davalı kooperatif ile tasfiye memurlarına tebliğ edilmiş olup herhangi bir itiraz ileri sürülmemiştir. Davacının edimini yerine getirip getirmediğinin kooperatif kayıtlarınca belirlenecek olması nedeniyle kooperatifçe ticari defter ve belgelerin ibraz edilmemiş olması ve davacı tarafından ibraz edilen ödeme belgeleri ve genel kurul kararlarına göre davacının kooperatife karşı olan aidat ve diğer yükümlülüklerini yerine getirdiği, dava konusu taşınmazın davacıya 2011 yılı olan genel kurulunda tahsis edildiği anlaşılmakla davacının sabit görülen tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verilmiştir.Taşınmaz üzerinden davalı idare tarafından kamu alacağı nedeniyle konulan 2012 tarihli ve dava tarihinden sonra 2018 tarihli iki adet haciz bulunmaktadır. Taşınmazın hacizlerden arındırılarak davacıya teslimi gerekir. Kamu haczinin davalı kooperatif ile yüklenicinin mimari projeye aykırı işlemlerinden kaldırılması nedeniyle davacının sorumluluğunda bulunmadığını, haczin tahsis tarihinden sonra konulduğu anlaşılmakla taşınmaz üzerine davalı belediyece konulan kamu hazcinin kaldırılmasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı Esenyurt Belediye Başkanlığı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davanın öncelikle süre yönünden reddi gerektiği, ayrıca idarenin eylem ve işlemlerinden dolayı menfaati zarara uğrayanların idare mahkemelerinde açılacak dava ile haklarını talep etmeleri gerektiği, davacının söz konusu davada menfaat yokluğunun bulunduğu zira davacının üzerine kayıtlı olmayan yer ile ilgili olarak hacizlerin fekkini talep ettiği, dava konusu yerde ruhsat ve mimari onaylı projeye aykırı yapılaşma olduğunun tespit edildiği belirtilerek mahkemece verilen kararın belediye yönünden kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tapu iptal tescil ve tapu kaydı üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Bilirkişi heyetince düzenlenen raporda özetle; davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu, davalı kooperatifin 14.06.2009 tarihinde yapılan genel kurulunda tasfiyeyle ferdileşmeye geçilmesi yönünde karar alındığı, davacının kooperatife üye kaydının yapıldığı ve kooperatifçe gönderilen yazıda davacı adına … blok … numaralı bağımsız bölümünün tahsis edildiğinin tespit edildiği, davacının davalı kooperatifi 07.09.2016 tarihinde iskan ve tapu harcı için 5.000.00 TL ödediği, davacının davalıya borcunun bulunmaması ve tespit edilen sebepler uyarınca tapu iptal ve tescil talebinde bulunabileceği görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Dosyada mübrez ve davalı kooperatif tarafından düzenlendiği anlaşılan ”ilgili makama” başlıklı belgede, … blok … numaralı dairenin davacı adına kayıtlı olduğu ve olağan genel kurulu toplantısı için yönetim kurulu tarafından hazırlanan ortaklar cetvelinde davacının isim ve soy isminin karşısında … blok D:.. yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, uyuşmazlığa konu edilen 10 numaralı bağımsız bölümle ilgili olarak tapu iptal, tescil ve belediye tarafından konulan haczin fekkine dair isteminin kabulüne karar verilmiş ve davalılardan Esenyurt Belediye Başkanlığı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf sebeplerinin incelenmesi: -Yargı yolu itirazı yönünden inceleme: İstinafa konu edilen uyuşmazlığa konu, dava dışı üçüncü bir kişi tarafından davalılara yönelik açılan tapu iptal ve tescil, taşınmaz üzerindeki hacizlerin fekki talepli Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/485 E. 2015/842 K. sayılı dosyasında Esenyurt Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/5661 E. 2019/3740 K. sayılı ilamda ”… Tapu kayıtlarındaki haciz şerhinin terkinine ilişkin davalarda haczi koyan idare ile borçlu arasındaki hukuki ilişki incelenmeyecek haczin kaldırılmasını isteyen ile borçlu arasındaki ilişki üzerinde durulacaktır. Bu nedenle bu davalar, ayni hak lehdarının kişiliğine bakılmaksızın adli yargıda görülüp sonuçlandırılması gerekir. Haciz belediye tarafından tahakkuk ettirilen cezanın ödenmemesi nedeniyle konmuş olup; talep, verilen cezanın haklı olup olmadığı ile ilgili olmayıp bu ceza nedeniyle konulan haczin kaldırılmasıdır. Bu nedenle davaya bakma görevinin adli yargıya ait olduğuna göre, belediye başkanlığı aleyhine açılan davanın esasına girilerek sonuca gidilmesi gerekirken, davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde belirtilmiştir Davaya konu somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgeler nazara alındığında taşınmaz üzerinde 13.12.2008 tarihinde kat irtifakı kurulduğu ve davalı belediye tarafından 05.04.2012 ile 07.06.2018 tarihlerinde kamu alacaklar nedeniyle taşınmaz üzerinde haciz konulduğu, işbu hacizlerin yapı tatil tutanağından da anlaşılacağı üzere davalı kooperatifin inşaatı ruhsat almaksızın başlaması ve ruhsatsız olarak bitirmesinden kaynaklı olarak kesildiği ve davalı belediye tarafından kesilen idari para ceza tutanağının usulüne uygun olup olmadığı konusunu oluşturmadığı nazara alındığında davacının hacizlerin fekki talebini adli yargıda çözümlenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. İş bu nedenle aksi yöndeki istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Esasa yönelik inceleme: Davaya konu somut olayda, “ilgili makama” başlıklı belgede, … blok … numaralı dairenin davacı adına tahsisi edildiği ve davacının uzun süre kullanımında olduğu anlaşılmaktadır. Aynı zamanda, davacının üyeliği gereği akçeli yükümlülüklerinin tamamını yerine getirdiği anlaşılmaktadır.Dosyada düzenlenen bilirkişi raporunda da kooperatifin 2011 yılı olağan genel kurul toplantısı için Yönetim Kurulunca 1163 sayılı yasanın 26. maddesine göre yönetim kurulunun hazırladığı ortaklar cetvelinde dava konusu dairenin davacıya tahsisi edildiğinin gösterilmesi nazara alındığında davacıya tahsisi işleminin gerçekleştiği belirtilmiştir. Taşınmazın tapu kaydında 13.10.2008 tarihli kat irtifakı tesisi sonrası 10 numaralı bağımsız bölümün davalı kooperatif adına kayıtlı olduğu, 06.04.2012 ve 07.06.2018 tarihli davalı belediye adına haciz kaydı bulunduğu görülmektedir. 2011 yılında konutun davacıya tahsis edildiği ve davalı belediye tarafından haciz şerhinin tahsis tarihinden sonra konulduğu nazara alındığında, mahkemece haciz şerhinin kaldırılması kararının dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır. Nitekim emsal nitelikte yer alan dava dışı Saliha Şimşek ile davalılar arasında tapu iptal ve tescil ile davalı belediye tarafından taşınmaz üzerinde konana haczin kaldırılması talepli Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/245 E. 2020/542 K. sayılı dosyasında mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ”Esenyurt Belediye Başkanlığı’nın 06/04/2012 tarih- … yevmiye nolu haciz şerhinin kaldırılmasına,” dair verilen kararın, davalı Belediye tarafından temyiz edilmesi nedeniyle yapılan inceleme sonucunda Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nce 2021/1808 E. 2021/2168 K. sayılı ilam ile ilk derece mahkemesi kararının onanmasına dair karar verilmiştir. Davalı Esenyurt Belediyle Başkanlığı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine Yargıtay 6.Hukuk Dairesi tarafından 21.03.2022 tarih ve 2022/821 E. 2022/1515 K. sayılı ilam ile karar düzeltme isteğinin reddine dair karar verilmiştir. HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı anlaşılmakla; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınan 121,30 TL’nin başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davalı tarafında yatırılan 3.119,40 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 2.939,50 TL’nin istemi halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/02/2023