Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/124 E. 2021/140 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/124
KARAR NO : 2021/140
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/11/2017
NUMARASI : 2015/578 Esas – 2017/1170 Karar
DAVA KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/02/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 12/06/2009 ve 12/06/2010 tarihli finansal danışmanlık hizmet sözleşmeleri imzalandığını, 12/06/2009 tarihli hizmet sözleşmesi uyarınca davalının bankalara olan kredi borçlarının yapılandırılması, yenilenmesi, vadelerinin ötelenmesi veya bir başka bankadan uzun vadeli kredi temin edilerek mevcut kredinin kapatılması gibi konularda müvekkili tarafından davalı şirkete finansal danışmanlık hizmeti verilmesi konusunda mutabık kalındığını, sözleşmenin ifasına yönelik olarak davalı şirket tarafından müvekkili şirket yetkilisi … adına yetki belgesi düzenlenerek imzalandığını, düzenlenen yetki belgesi içeriğinde müvekkilinin şirketin finansal yönetim danışmanı olduğu ve danışmanlık hizmetinin ifası için bankalar ve finans kuruluşlarıyla şirketler nezdinde davalı şirketi temsil etmeye yetkili kılındığının açıkça belirtildiğini, 12/06/2010 tarihli sözleşmenin de ilk sözleşme ile benzer özelliklerde olup, bu sözleşmeyle Denizbank’tan alınan ve yapılandırılmamış uzun vadeli yatırım kredisinin 3,4 ve 5.taksitlerinin ötelendirilmesi veya bu kredinin bir başka kredi kurumundan temin edilecek uzun vadeli krediyle kapatılmasının kararlaştırıldığını, bu sözleşmeler kapsamında davalıya hizmetin tam ve eksiksiz olarak verildiğini, davalının … olan kredilerinin 1 ve 2.taksitlerinin vadeleri ötelenerek yapılandırıldığını ve davalının karşılığında danışmanlık ücretini ödediğini, kalan 3.000.000,00 Euro’nun yapılandırılmasının da davalının talebi üzerine ötelemenin taksitler halinde yapılması şeklinde yapılandırıldığını, bu hizmet karşılığı 60.000 Euro’nun ödenmediğini, bunun dışında davalının diğer bütün bankalarla ilgili kredi görüşmelerinin yapılarak kriz ortamında bulunulmasına ve grubun bankası olan … Türkiye’deki … kredilerini kapatma baskısına rağmen bu kredilerin kapattırılmayıp, vadelerinin ötelenmesinin sağlandığını, 12/06/2009 tarihli sözleşme kapsamında … AŞ tarafından davalı şirkete 07/01/2010 tarihinde 2.000.000 Euro işletme kredisi sağlandığını, ancak davalı şirket ortağının şahsi kefaletinin istenmesi nedeniyle kullanılmadığını, davalı tarafından fabrikanın ipotek verilmesiyle 8.000.000 Euroluk kredinin çıkması halinde kullanılacağının bildirildiğini, verilen finansal danışmanlık hizmeti sonucunda davacının talep ettiği şekilde 8.000.000 Euro’luk kredi sağlanıp … AŞ. yetkilileri tarafından imzalanmış kredi tahsis yazısının bizzat banka tarafından davalıya bildirildiğini, buna rağmen davalının hakedilen 160.000 Euro ücreti de ödemediğini, bu tutarın ödenmesi yönünden davalıya gönderilen noter ihtarının sonuçsuz kaldığını, söz konusu tutarın ödenmesi için davalı şirket aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında başlattıkları takibe davalının itirazı üzerine İstanbul 48. ATM’nin 2013/85 E. sayılı dosyasında dava açtıklarını, ancak mahkemenin davalı tarafın icra dairesinin yetkisine itirazını kabul ile davanın usulden reddine karar verdiğini, iş bu kararın kesinleştiğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu 3 ATM 2014/1277 E. sayılı dosyada kısmi alacak davası açtıklarını, bu davanın da kısmi alacak davası açılamayacağından bahisle reddedildiğini, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiğini belirterek 220.000 Euro alacağın 60.000 Euro sunun dava tarihinden, 160.000 Euro’nun ise 18/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ödeme tarihindeki TL karşılığı olarak davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında imzalanan sözleşmeleri ve bu kapsamda yapılandırmaya konu … ait 5.000.000 Euro’luk kredinin 2.000.000 Euroluk kısmına ilişkin ödemeyi ve işlemleri kabul ettiklerini ancak bakiye 3.000.000 Euro’nun yapılandırılması hususunda davacının sözleşmeye uygun hareket etmediğini, hem 12/06/2009 tarihli sözleşmenin 3.maddesinin 5.fıkrasından hem de 12/06/2010 tarihli sözleşmenin 3.maddesinden açıkça anlaşılacağı üzere davacı tarafından sağlanan hizmetlerin son şeklinin müvekkili şirket tarafından onaylanması koşulunun arandığını, 12/06/2010 tarihli sözleşmenin 3.maddesi uyarınca 3.000.000 Euroluk kısmın yapılandırılması için müvekkili tarafından yapılacak ödemelerin en az 1 yıl daha fazla süre ile ötelenmesinin şart koşulduğunu, davacı şirketin yapılandırma iddiasına dayandırdığı ödeme planı incelendiğinde taraflar arasındaki sözleşme şartlarına uygun olmadığının görüleceğini, bu nedenle müvekkili tarafından onaylanmadığını, davacının talep ettiği … kredisinin yapılandırılmasından kaynaklanan prim alacağının kabulünün mümkün olmadığını, bunun dışında davacı şirketin … Bankası Gebze Organize San.şubesinden müvekkiline 2 yıl ödemesiz 5 yıl vadeli 8.000.000 Euro tutarlı kredinin sağlandığına dair dosyaya sunulmuş bir belge bulunmadığını, … kredi tahsisine ilişkin olarak müvekkiline hitaben yazılmış bir yazı bulunmakla birlikte bu yazıda bankaya ait bir imza bulunmadığından geçerliliği ve bağlayıcı bir tarafı olmadığını, öte yandan banka yazısına göre tahsis edilen kredinin orta ve uzun vadeli teminatlı ihracat kredisi olduğunun belirtilmiş olup, bu kredinin kullanım biçimi itibariyle Denizbank kredisinin kapatılması ve müvekkili şirketin yatırım ve işletme sermayesi ihtiyacında kullanılması amacına da uygun olmadığını, söz konusu kredi teklifinin müvekkili tarafından onaylandığına dair bir belge bulunmadığını, bu durumda davacının prim alacağı talebinin soyut iddialara dayandığını, her iki sözleşmede de davacının sağladığı hizmetlerin son şeklinin davalının onayı koşuluna bağlandığını, dolayısıyla davacının bu işlem nedeniyle ücret talep edemeyeceğini, 3 milyon Euro’nun taksitler halinde yapılandırılması yönünde herhangi bir talepleri olmadığını, bu hususta davacının dayandığı belgede davalı şirket yetkilisine ait imza olmadığını, tahsis edilen kredilerin elektronik yazışmalarla onaylandığı iddiasını da kabul etmediklerini, davacı tarafın sunduğu, e-mailde adı geçen … ‘nın müvekkili şirket yetkilisi olmayıp e-mailde iddia edildiği gibi kredi tahsisine müvekkili şirket yetkilisi tarafından onay verilmesi söz konusu olmadığı gibi onay verildiğine dair herhangi bir beyanda bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/578 E. 2017/1170 K. sayılı 01/11/2017 tarihli kararı ile; “…Taraflar arasında 12/06/2009 ve 12/06/2010 tarihli iki adet hizmet sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeler uyarınca davacının davalıya danışmanlık hizmeti vermeyi taahhüt ettiği, davalı şirket tarafından davacı şirket yönetim kurulu başkanı … 22/06/2009 tarihli yazı ile danışmanlık hizmetlerinin ifası için davalı şirketi bankalar ve diğer finans kuruluşları nezdinde temsil etme konusunda yetki verildiği hususları uyuşmazlık konusu olmadığı gibi dava dışı … AŞ tarafından davalıya 5 yıl vadeli ve 5 eşit taksitte ödemeli 5.000.000 Euro tutarlı kredi tahsis edildiği, bu kredinin 14/01/2010 vadeli 1.000.000 Euro tutarlı taksidiyle 14/01/2011 vadeli 1.000.000 Euro tutarlı taksidinin yapılandırıldığı, bu yapılandırma ile ilgili 03/01/2011 tarihli onay yazısının mevcut olduğu ve bu yapılandırmaya ilişkin olarak davacıya danışmanlık hizmet bedelinin ödendiği de uyuşmazlık konusu değildir. … kullanılan 5.000.000 Euro bedelli kredinin kalan 3.000.000 Euro tutarlı taksitleri yönünden davacı taraf edimlerini yerine getirdiğini, bu nedenle doğan danışmanlık ücretinin ödenmediğini ileri sürmektedir. Davalı ise davacının 3.000.000 Euro tutarındaki kısmın yapılandırmasını sözleşmedeki şartlara uygun olarak sağlamadığından onaylamadıklarını, bu nedenle davacının prim alacağına hak kazanmadığını savunmaktadır. Bilirkişi heyetince düzenlenen raporda söz konusu 3 taksidin yapılandırılması konusunda yapılan değerlendirme neticesinde davalı şirket tarafından onay verildiğine dair bir ifadeye rastlanmadığı belirtilmiş, davacının dayandığı dava dışı …bank tarafından gönderilen CD içeriği ek raporda değerlendirilerek söz konusu CD içeriği yazışmalarda ve dosyaya ibraz edilen diğer yazışmalarda … kullanılan ve dava konusu edilen 3.000.000 Euroluk kredinin yapılandırılmasına ilişkin herhangi bir onay belgesinin bulunmadığı raporda belirtilmiştir…. alınan kredinin 3,4 ve 5.taksitlerinin ödeme tarihlerinin en az 1 yıl veya daha fazla süre ile ötelenmesi veya bu kredinin başka bir kredi kurumundan sağlanacak yeni bir uzun vadeli kredi ile yenilenerek mevcut ipotek teminatının da bu yeni kuruma aktarılması ve …’ın uzun vadeli kredisinin kapatılması 12/06/2010 tarihli sözleşmenin konusu olup, sözleşmenin 3.maddesinde sözleşmenin kapsamı belirlenmiş, davacı danışmanın belirtilen bu hizmetle ilgili çalışmaları yapıp hazırladığı teklifleri … yönetiminin incelemesine ve onayına sunacağı, … yönetiminin uygun bulmadığı ve onaylamadığı projelerin danışman tarafından geri alınacağı kabul edilmiştir. Davacı taraf, davalının istemi ile ötelemenin taksitler halinde yapılması şeklinde sözleşmeyi yapılandırdığını davalı taraf ise, bu tutarın taksitlendirilmesi yönünde bir talebi olmadığını, onay vermediğini ileri sürmektedir. Bilirkişi heyeti … ait kredinin 3,4 ve 5.taksitlerin yapılandırmasına ilişkin olarak davalının onay verdiğine dair hiçbir belge bulunmadığını raporunda açıklamış, davacı taraf ise sözleşmedeki onayın bilirkişi heyetince yanlış anlaşıldığını, danışman olarak çalışmayı yapıp davalı tarafa sunduklarını, …. inceleyip onay vermesi durumunda bankaya müracaat edildiğini, aksi takdirde bankaya müracaat edilemeyeceğini, davalı taraf onay verdiği için bankaya müracaat ile bankanın sunulan teklifi uygun görmesi halinde kabul ettiğini, bankanın kabulünden sonra da davalının onayı gerekmediğini beyan etmiştir. Dosyaya sunulan belgeler itibariyle bilirkişi raporu ile yapılan tespit mahkememizce de yerinde görülmüş, … kullanılan kredinin kalan 3 taksidinin davacı tarafça belirtildiği şekilde yapılandırılmasına davalının onay verdiğine dair herhangi bir delil ibraz edilmediğinden davacının ücrete hak kazanmadığı kabul edilmiştir. Davacının ücret talebine konu ettiği bir diğer husus ise …. kredi teminine ilişkindir. Davacı taraf yaptığı çalışma ve danışmanlık hizmeti sonucunda davalı için 8.000.000 Euro tutarında kredi tahsisi sağladığını ileri sürmüş, davalı ise bu kredinin ihracat kredisi olup, kendisinin yatırım ve işletme sermayesi ihtiyacını karşılama amacına uygun olmadığını, bu nedenle onaylamadığını savunmuştur. Davacı, davalı şirketin yönetim kurulu başkanının isteğiyle ihracat kredisi temin edildiğini, müşteri talebi olmadan bankanın kredi tahsisine onay vermeyeceğini beyan etmiştir. Dosyada mevcut davalı şirkete hitaben Vakıfbank tarafından gönderilen 05/11/2010 tarihli yazı ile firma lehine 8.000.000 Euro tutarında orta ve uzun vadeli teminatlı ihracat kredisi limiti tahsis edildiği, söz konusu kredi limitinin asgari kredi seviyesinde genel kredi sözleşmesinin düzenlenmesi, fabrika binası ve arsası için 1.derecede ipotek alınması suretiyle kullandırılabileceği, kredi limitinin kullandırım şeklinin karşılıklı görüşmeler ve mutabakat doğrultusunda bilahare tespit edileceği bildirilmiştir. Söz konusu kredinin davalı şirket tarafından onaylandığına dair dosyaya herhangi bir belge sunulmadığı gibi davacı tarafından ibraz edilen ve davalı şirket yetkilisine gönderildiği anlaşılan, davacı şirket yönetim kurulu başkanının imzasının bulunduğu 10/06/2011 tarihli yazıdan söz konusu kredinin kullanılmadığı ve … Bankasından kredi kullanıldığı da bilirkişi raporuyla belirlenmiş, bu kredi için de davalı tarafça onay verilmediği gözetilerek davacının ücrete hak kazanamayacağı belirtilmiştir. Yapılan yargılama, toplanan deliller ve dosya kapsamıyla uyumlu nitelikteki bilirkişi raporuyla taraflar arasında düzenlenen her iki sözleşme uyarınca dava konusu krediler yönünden davacının sözleşme koşullarına uygun şekilde edimlerini yerine getirmediği, bu nedenle ücret talep edemeyeceği mahkememizce kabul edilmiş, bilirkişi kök ve ek raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 12/06/2009 ve 12/06/2010 tarihli iki adet finansal danışmanlık hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkil şirket yetkilisi … adına yetki belgesi düzenlenerek danışmanlık hizmetinin ifası için bankalar ve finans kuruluşları ile şirketler nezdinde davalı şirketi temsil etmeye yetkili kılındığını, sözleşmeler kapsamında edimlerin yerine getirildiğini, davalı tarafça ihtilaf konusu olmayan bir kısım hizmetlere ilişkin ödemelerin yapıldığını, dava konusu ihtilafın “… olan toplam 5 milyon Euro’luk kredinin her yıl ödenmesi gereken 1 milyon Euro’luk taksitlerin her birinin 1’er yıl ötelenmesi ve 1 milyon Euro’nun da en az 5 taksite bölünmesi” ile “Herhangi bir bankadan 8 milyon Euro kredi çıkartılması ve 5 milyon Euro ile … olan borçların kapatılması ve kalan 3 milyon Euro’nun da işletme sermayesi olarak kullanılması” konularında yapılan görüşmelere ilişkin olduğunu, mahkemece davalının onayı olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de taraflar arasındaki sözleşmede inceleme ve onaylama safhasının, davalının talepleri çerçevesinde davacı danışman tarafından yapılan çalışma ve hazırlıklarının onaylanmasına ilişkin olduğunu, davacının kredi ile ilgili gerekli çalışmaları yaparak davalının onayına sunduğunu ve davalının onay vermesinin ardından kredi için bankaya başvurduğunu, banka tarafından kabul edilmesi safhasından sonra davalının onay vermesi gibi bir sürecin bulunmadığını, her iki sözleşmenin 3.maddesinin bilirkişilerce “davacı tarafından verilecek olan danışmanlık hizmeti sonucunda sağlanan kredi yapılandırma veya yeni kredi bulunması imkânı, davalının bunu onaylaması halinde fiilen uygulanacaktır.” şeklinde lafza açık olarak yorumlanmasının kabulünün mümkün olmadığını, TBK 175/1 maddesi gereğince de davacının ücrete hak kazandığını, ayrıca davalının onayı olmaksızın bankalara başvurmasının da mümkün olmadığını, yine TBK’nın icap ve kabule ilişkin hükümlerine göre icapta bulunanın davalı şirket olup bankanın kabul etmesi ile karşılıklı iradeler uyuştuğundan, davalının talebinden dönmüş ise bunu ispat etmekle mükellef olduğunu, hiçbir bankanın kredi tahsis edilecek şirketin talebi olmadan, şirketle ilgili bilanço ve istihbarat yapmadan kredi tahsis etmeyeceğini, … kullanılan 5 milyon Euro kredinin yapılandırılması yönünde ilk iki 1 milyon Euro’luk ödemenin, yıllık 1 milyon Euro ve her biri 6 eşit taksit halinde yapılandırılarak davalı tarafından ödendiğini, kalan 3 milyon Euro’nun da her yıl 1 milyon Euro olarak ve her biri 6 eşit taksit halinde ödenmesi için yapılandırıldığını, davalı şirketin bu yapılandırmaya onayı olmadığı yönündeki iddiasının yersiz olduğunu, işlemin davalının talep ve onayı ile yapıldığını, davalı şirketin mail ortamında müvekkilini de bilgiye (cc) ye koyarak talebini bankaya ilettiğini, müvekkili şirketin ilgili banka ile görüşmeleri sonucu davalının taleplerinin kabul gördüğünü ve davalıya taksitlendirmenin tablo olarak iletildiğini, 8 milyon Euroluk kredi tesisi için ise; müvekkili şirketin … ve diğer bankalara müracaat ederek davalının kredi için gerekli olan bilanço ve mali verilerini sunduğunu, müvekkili tarafından yapılan çalışma ve danışmanlık hizmeti sonucunda, 12/06/2009 tarihli Hizmet Sözleşmesi kapsamında … A.Ş. tarafından davalı şirkete 07/01/2010 tarihinde 2 Milyon Euro işletme kredisi sağlandığını ancak davalı şirket ortağı …’nın şahsi kefaletinin istenmesi nedeniyle bu kredinin kullanılamayacağı ancak firmanın şahsi kefaleti ve fabrika ipoteği ile tahsis edilmesi halinde kredinin kullanılacağı yönünde davalı tarafından bankaya yazılı olarak talepte bulunulduğunu, davalının bu talebinin işleme onayı olduğunu kanıtladığını, davalının bu talebi üzerine müvekkili şirket tarafından çalışmalar yapılarak davalının talep ettiği ve onayladığı şekilde 8 milyon Euro’luk kredi sağlandığını ve …bank yetkilileri tarafından imzalanmış kredi tahsis yazısının yine bizzat … tarafından davalı şirkete bildirildiğini, bu kredinin çıkmasına ve davalı şirkete banka tarafından tebliğ edilmesine rağmen, davalının bu hizmete ait %2 oranındaki danışmanlık ücreti ödemesini yapmadığını, davalının … kredi tahsis yazısına önce imzası yok diyerek itiraz ettiğini ancak dosyaya imzalı yazı konulduğunda da krediyi biz onaylamadık diye itiraz ettiğini, davalının onayını müteakip, Bankaya yazılı talebi varken ve Bankanın krediye onayı varken, bu kredi talebinden vazgeçilmesi haklı bir nedene dayalı olmayacağından, müvekkili davacının finansal danışmanlık hizmet bedeline TBK 175/1 maddesi gereğince de hak kazanacağı belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır.Dava; taraflar arasında imzalanan finansal danışmanlık hizmet sözleşmesi nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Davacı tarafından sözleşme konusu edimlerin ifa edildiği iddiası ile sözleşmede kararlaştırılan başarı primlerinin ödenmesi talebine karşılık, davalı tarafından hizmetin ifa edilmediği, davacı tarafından yerinde getirildiği iddia edilen edimlere davalının onay vermediği bu nedenle davacının prime hak kazanmadığı savunulmaktadır.Taraflar arasında 12/06/2009 ve 12/06/2010 tarihli iki adet finansal danışmanlık hizmet sözleşmesi akdedilmiştir. 12/06/2009 tarihli sözleşmenin konusu 2.maddede, davalının çalışmakta olduğu bankalara tüm kısa ve uzun vadeli kredi borçları ve bunlar için verilmiş teminatların, davalının finansal maliyetini azaltmak, nakit akışına verimlilik kazandırmak için yeniden yapılandırılmasının sağlanması için davacı tarafından danışmanlık hizmeti verilmesi olarak belirtilmiştir. Sözleşmenin kapsamı başlıklı 3.maddede; … kullandığı kısa vadeli krediler çok yüksek maliyetli olduğundan bunların kısa zamanda makul düzeye indirilmesi, kısa vadeli yeni yabancı kaynak bulunması, uzun vadeli yatırım kredisinin ilk ana para taksitinin ödenme tarihi olan 05/01/2010 olup, bu tarihin en az 1 yıl veya daha fazla süre ile ötelenmesi, uzun vadeli yatırım kredisinin yurt dışından sağlanan 2 milyon Euro’luk kısmının, yurt içinden sağlanan 5 milyon Euro’luk kısım ile birleştirilmesi ve/veya yenilenmesi, yeni bir uzun vadeli kredinin tesisi, yeni tesis edilecek uzun vadeli krediye, kısa vadeli kredilerin 2 veya 3 milyon Euro tutarındaki kısmın ilavesi ile nakit akışında verimlilik yaratılması, böylelikle mevcut kısa vadeli kredi toplamının azaltılarak işletme sermayesi ihtiyacı için yeni kaynak oluşturulması, bu aşama kapsamında uzun vadeli kredinin altı ay vadeli, ilk iki yıl geri ödemesiz olarak yapılandırılmasının hedef alındığı, yukarıda bulunan kredilerin yeniden yapılandırılması uygulamasında Danışan’ın, … ile görüşerek … taleplerinin detaylarını belirleyeceği ve çalışmalarını yapacağı, yeniden yapılandırmanın son şeklini ise … onaylaması halinde uygulamaya geçireceği, hizmet bedeli ve ödeme koşulları başlıklı 4.maddesinde; danışmana aylık sabit ücret ödeneceği belirlenmiş ayrıca sözleşmenin 3.maddesinde belirtilen uzun vadeli yatırım kredisinin yurt dışından sağlanan 2 milyon Euro’luk kısmının, yurt içinden sağlanan 5 milyon Euro’luk kısım ile birleştiriilmesi ve/veya ayrı ayrı kredinin yeni bir vade ve ödeme planı ile yeniden yapılandırılması, mevcut kısa vadeli kredilerin 2 veya 3 milyon Euro tutarındaki bir kısmında uzun vadeli krediye ilave edilmesi halinde yeniden yapılandırılan toplam tutarın %2’sinin başarı primi olarak ödeneceği belirtilmiştir. 12/06/2010 tarihli sözleşmenin 3.maddesinde sözleşmenin kapsamının, … alınmış olan uzun vadeli yatırım kredisinin yapılandırılmayan 3., 4., 5. taksitlerinin ödeme tarihlerinin en az bir yıl veya daha fazla süre ile ötelenmesi veya bu kredinin başka bir kredi kurumundan sağlanacak yeni bir uzun vadeli kredi ile yenilenerek mevcut ipotek teminatının da bu yeni kuruma aktarılması ve … uzun vadeli kredisinin kapatılmasını kapsayacağı, danışmanın hizmetlerle ilgili çalışmalarını yapıp hazırladığı teklifleri … yönetiminin incelemesine ve onayına sunacağı, … yönetiminin uygun bulmadığı ve onaylamadığı projelerin danışman tarafından geri alınacağı belirtilmiştir. Hizmet bedeli ve ödeme koşulları başlıklı 4.maddesinde; 3.maddede yazılı hizmet kapsamında temin edilen uzun vadeli kredi toplamı üzerinden danışmana %2 prim ödeneceği düzenlenmiştir. Ayrıca sözleşme kapsamında hizmetin ifası için davacı şirket yetkilisi …, bankalar ve finans kuruluşları ile şirketler nezdinde davalı şirketi temsil etmeye yetkili kılınmıştır. Somut olayda uyuşmazlık; yapılan işlemler yönünden davalı tarafça hangi aşamada onay verileceği, … kullanılan 5.000.000,00 Euro bedelli kredinin iki taksiti (2.000.000,00 Euro) ödenmiş olup kalan 3.000.000,00 Euro tutarlı taksitleri yönünden davacının edimini sözleşmeye uygun olarak ifa edip etmediği, yapılan işlemlere ilişkin davalının onayı olup olmadığı, bu işlem yönünden davacının 3.000.000,00 Euro’nun % 2’si olan 60.000,00 Euro başarı primine hak kazanıp kazanmadığı, yine … tahsis edildiği belirtilen 8.000.000,00 Euro tutarında krediye ilişkin davalının onay verip vermediği, bu işlem yönünden davacının 8.000.000,00 Euro’nun % 2’si olan 160.000,00 Euro başarı primine hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplanmaktadır. İlk Derece Mahkemesince hukukçu, bankacı ve mali müşavir bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporda; … kullanılan 5 yıl vadeli 5 eşit taksit ile ödenmesi kararlaştırılan 5.000.000,00 Euro tutarlı krediye ilişkin 14/01/2010 vadeli 1.000.000,00 Euro tutarlı ilk taksitin, 15/07/2010-15/02/2011 tarihleri arasında her ayın 15’inde olmak üzere 7 taksit olarak yapılandırıldığı ve ilk 6 taksitin 50.000,00 Euro, 7. taksitin 700.000,00 Euro olarak ödendiği, 14/01/2011 vadeli 1.000.000,00 Euro tutarlı ikinci taksitin, 15/02/2011-15/02/2012 tarihleri arasında her ayın 15’inde olmak üzere 7 taksit olarak yapılandırıldığı ve ilk 6 taksitin 150.000,00 Euro, 7. taksitin 100.000,00 Euro olarak ödendiği, davalının 03/01/2011 tarihli onay yazısında ilk iki taksite ilişkin yapılandırmanın onaylandığının belirtilerek devamında ise 2012-2013-2014 yıllarında ödenecek olan 3.000.000,00 Euro tutarlı anapara için yapılandırma planının görüşüldüğü, hazırlanan plan ve tüm krediler için geçerli olacak %5,5 faiz oranını bankaca onaylandığı ancak şirketlerinin bağlı bulunduğu … Grubu Belçika Yönetim Merkezinde ortaya çıkan idari değişiklikler nedeniyle 3.000.000,00 Euro’luk kısım için tam bir onayın henüz alınmadığı, şirket yönetimi olarak bu konunun Ocak 2011 içinde sonuçlandırılacağı ifadelerine yer verildiği, yine 14/01/2012, 14/01/2013, 14/01/2014 vadeli taksitlerin yapılandırılmasına ilişkin ödeme planında ilk iki taksitin karşısında “onay alındı” ibaresi yer almasına rağmen 3, 4, 5. taksitlerin karşısında onay alındığına dair bir ibarenin bulunmadığı, dosya kapsamında bu taksitler yönünden davalının onay verdiğine ilişkin bir kaydın yer almadığı, … tahsis edildiği belirtilen 8.000.000,00 Euro tutarında krediye ilişkin … 05/11/2010 tarih ve 46 sayılı yazısında firma lehine 8.000.000,00 Euro tutarında orta ve uzun vadeli ihracat kredisi tahsis edildiği, söz konusu kredi limitinin asgari kredi seviyesinde kredi genel sözleşmesinin düzenlenmesi, fabrika binası arsası için 1. derecede ipotek alınması suretiyle kullandırılabileceği, kredi limitinin kullandırım şeklinin karşılıklı görüşmeler ve mutabakat doğrultusunda bilahare tespit edileceğinin ifade edildiği, bu yazıda kredi kullandırım koşulları, vadesi, faiz oranı belli olmadığından bunun bir kredi limiti tahsisi olduğu, söz konusu kredinin davalı tarafça onaylandığına dair herhangi bir kaydın yer almadığı ayrıca davacı şirket tarafından davalı şirket yetkilisine gönderilen 10/06/2011 tarihli yazıda söz konusu kredinin kullandırılmadığının başka bir bankanın (… Bankası) tercih edildiğinin belirtildiği ve bu yazıda davacı şirket yönetim kurulu başkanının imzasının olduğu, sözleşme hükümleri gereğince davacının her iki talebi yönünden başarı primine hak kazanamadığı yönünde görüş ve kanaat sunulmuştur. Taraflar arasında imzalanan 12/06/2010 tarihli sözleşme gereğince davacının edimi, davalının … kullandığı 5.000.000,00 Euro bedelli kredinin kalan 3.000.000,00 Euro tutarlı yapılandırılmayan 3., 4., 5. taksitlerinin ödeme tarihlerinin en az bir yıl veya daha fazla süre ile ötelenmesi veya bu kredinin başka bir kredi kurumundan sağlanacak yeni bir uzun vadeli kredi ile kapatılması için hizmet sağlamaktır. İlk iki taksite ilişkin son ödeme 15/02/2012 tarihinde yapılmıştır. Sözleşmeye göre ödemenin az bir yıl veya daha fazla süre ile ötelenmesi sağlanacak olup, ödeme planında ise 3. yıla ilişkin ilk taksit 15/04/2012 tarihlidir. Yine ödeme planında ilk iki yıl ödemeleri ve taksitlendirme yönünden onay alındığı bilgisi mevcut iken 3, 4, 5. yıl ödemeleri ve taksitlendirme için onay bilgisi bulunmamaktadır. Sözleşmede danışmanın hizmetlerle ilgili çalışmalarını yapıp hazırladığı teklifleri … yönetiminin incelemesine ve onayına sunacağı, Bosal yönetiminin uygun bulmadığı ve onaylamadığı projelerin danışman tarafından geri alınacağı belirtilmiştir. Sözleşme gereğince proje davalının onayı halinde kesinlik kazanacaktır. Davalının ödeme planını onayladığına dair bir kayıt bulunmadığından davacının bu kredi yönünden talebi yerinde değildir. … tahsis edildiği belirtilen 8.000.000,00 Euro tutarında kredinin, limit tahsisine ilişkin olup, kredi faiz oranı, ödeme tablosu, vade gibi kredinin kullanılmasına temel teşkil eden hususlar belli değildir. Davalının krediyi onayladığına dair bir kayıt bulunmamakta olup ayrıca bu kredi yerine … Bankasından kredi kullanıldığı sabittir. Davalı tarafından hizmetin sözleşme koşullarına uygun olarak verilmesine rağmen davalı tarafça kredinin kullanılmadığı ve ödeme planının kabul edilmediği ispatlanamadığından 6098 sayılı TBK’nın 175/1 maddesinde “Taraflardan biri, koşulun gerçekleşmesine dürüstlük kurallarına aykırı olarak engel olursa, koşul gerçekleşmiş sayılır.” hükmünün somut olayda uygulanması ise mümkün değildir. Her iki talep yönünden, davalının onay verdiği davacı tarafça ispatlanamadığından, davacının başarı primine hak kazanamayacağı açık olup İlk Derece Mahkemesince davanın reddi kararı yerindedir. Açıklanan nedenlerle, dosya kapsamına göre İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygun olup, resen yapılan incelemede kamu düzenine aykırı herhangi bir husus da tespit edilemediğinden, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde olmayıp 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.l bendi gereğince REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan 98,10 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan, davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,4-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361/1.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/02/2021