Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1230 E. 2023/199 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1230
KARAR NO: 2023/199
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1051
KARAR NO: 2019/848
KARAR TARİHİ: 02/07/2019
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı şirketin, davalıya ait ”… Mah … ada … ve … parseldeki hafriyat işlerini ” yaptığını bundan dolayı davacı şirketin 30/12/2015 tarih ve 118.000 TL bedelli fatura düzenlediğini, ancak iş bu faturaların ödenmemesi nedeniyle takip başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini belirtilerek itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; … Mah … ada … ve … parsellerdeki hafriyat işlerinin davalı şirket tarafından yapılmadığını, taraflar arasında hiç bir ticari ilişkinin bulunmadığının belirtilerek , davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” …Davacı tarafça davalı aleyhine … Mah … ada … parsele ilişkin hafriyat işlerinden kaynaklı 118.000 TL bedelli faturaya dayalı olarak takip başlatıldığı, davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde, davalının borçlu bulunduğunun görüldüğü, davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesindeyse , takibe konu … seri numaralı 118.000 TL bedelli faturanın kayıtlı olmadığı, Çekmeköy Belediye Başkanlığının 16/09/2015 tarih ve … seri numaralı belgesinde de hafriyat işlerinin dava dışı … Şirketi tarafından yapılmasın dair izin verildiğinin görüldüğü, nitekim davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde de davacı ile aralarında ticari ilişkinin bulunmadığının belirtildiği, dava dışı Baltacıoğlu şirketi tarafından da davalı taraf adına hafriyat işi sebebiyle dava konusu olmayan 16/12/2016 tarih ve … seri numaralı 17.700 TL bedelli faturanın düzenlendiği, Sarıgazi Vergi Dairesinden gelen yazı cevabında da davacı taraftan davalıya mal alışının olmadığının anlaşıldığı ve herhangi bir düzeltme bilgisine de rastlanılmadığı” gerekçesiyle davanın ve davalı lehine kötü niyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının, davasını ispat edemediğinden verilen red kararının yasaya uygun olduğunu, davacı alacağını faturaya dayandırdığını, Yargıtay yerleşik içtihatları ile fatura alacağından dolayı açılan itirazın iptali davalarında taraflar yönünden kötü niyet tazminatının şartlarının oluştuğunu belirterek müvekkil yararına kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, harfiyat hizmetinden kaynaklanan faturaya dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 1 adet faturaya istinaden 118.000,00 TL asıl alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, davacı tarafça, faturaya konu hizmetin verildiği ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş olup davalı vekilince, davalı lehine kötüniyet tazminat şartları gerçekleştiğinden bahisle reddedilen kötüniyet tazminat talebi yönünden hüküm istinaf edilmiştir. İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Davalı tarafça kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesi’nde düzenlenen ve uygulamada “kötüniyet tazminatı” olarak adlandırılagelen tazminat türü, sadece ve ancak, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Uyuşmazlık, takibe dayanak yapılan faturaya konu hizmetin verilip verilmediğine ilişkin olup alacağının varlığına maddi hukuk kuralları çerçevesinde inanarak icra takibine girişen, ancak bunu usul hukuku kurallarına uygun şekilde kanıtlayamadığı için itirazın iptali istemi reddedilen bir alacaklı, İİK’nın 67. Maddesi anlamında “haksız” ise de, kötüniyetli olarak kabul edilebilmesine ve dolayısıyla, bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesini açıkça şart koşan söz konusu hüküm çerçevesinde tazminatla sorumlu tutulmasına hukuken olanak yoktur. Tersinin kabulü, hak arama özgürlüğünü düzenleyen Anayasa’nın 36. Maddesi hükmüne de aykırı düşer. Hal böyle olunca, sadece takibin haksızlığını ortaya koyan olgulara dayanılarak, bunların aynı zamanda davacının kötüniyetini de gösterdiği gerekçesiyle davacı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi talebi hukuken kabul edilemez niteliktedir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvuruların esastan reddine karar verilmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 14/09/2021 tarihli 2021/10 E. 2021/61 K. sayılı ilamında; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesinde ifade edilen (1) sayılı tarifenin 1/e bendinde belirtilen işin esasının hüküm altına aldığı kararlardan anlaşılması gerekenin, ilk derece mahkemesi yerine geçilerek verilen ve icra kabiliyeti söz konusu olan kararlar olduğu, ilk derece mahkeme kararlarına dair istinaf başvurusunun esastan reddi yönündeki kararların ise icra edilebilir karar niteliğinde olmadığı için maktu harca tabi olduğu ifade edilmiştir. Somut dosya yönünden Dairemizce yapılan inceleme neticesinde verilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararı icra edilebilir bir karar niteliğinde değildir ve ilk derece mahkemesi kararının geçerliliği devam etmektedir. İlk derece mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeni bir karar verilmediği için emsal ilamda açıklanan hususlar Dairemizce de uygun bulunarak, davalı yönünden istinaf karar harcının maktu olarak belirlenmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın taraflara ilk derece mahkemesince iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/02/2023