Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1210 E. 2023/339 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1210
KARAR NO: 2023/339
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/941
KARAR NO: 2019/689
KARAR TARİHİ: 04/07/2019
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı … Hiz Ltd. Şirketi ve diğer davalı … Ltd. Şirketi arasında, Libya Sivil Havacılık Kurumu (…) ile uydu haberleşme sistemi temini, kurulumu, işletmeye alınması ve sistem eğitimi konularım kapsayan anlaşmalara aracılık edilmesi ve davalılara danışmanlık hizmeti sağlanması amacıyla 24.072010 tarihli Danışmanlık Hizmet Ve Provizyon Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 3. maddesinde, sözleşmenin konusu ve kapsamının belirtildiğini, söz konusu sözleşmenin 5. maddesinde ise danışmanlık hizmet bedelinin ne şekilde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalılar tarafından sözleşmede kararlaştırılan ödemelerin gerçekleştirilmediğini, taraflar arasındaki sözleşmede ödemelerin yapılmaması halinde söz konusu senetlerin takibe konulabileceği hususunun yer aldığını, sözleşme gereği davalılar tarafından ödemelerin yapılmaması nedeniyle müvekkili tarafından, davalı şirketlere noterlik kanalıyla ihtarname gönderildiğini, ancak sözleşme konusu ödemelerin yapılmadığını, bunun üzerine, davalılar aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 436.500 USD bedelli senetlerden birisinin takibe konulduğunu, ancak davalıların söz konusu icra takibine itiraz ettiklerini, İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/381 E. ve 2015/511 K. sayılı kararı ile taraflar arasındaki sözleşme edimlerinin yerine getirilip getirilmediğinin taraflar arasında doğduğu bildirilen alacak miktarının yargılamayı gerektirdiği yönünde karar verildiğini, taraflar arasında karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin mevcut olduğu halde, davalıların haksız olarak edimlerini yerine getirmediğini, dolayısıyla müvekkilinin maddi zarara uğradığını, açıklanan nedenlerle; haklı davalarının kabulü ile, fazlaya dair haklan saklı kalmak kaydı ile 436.500 USD (1.328.269.50-TL)danışmanlık hizmet ve provizyon bedelinin müvekkiline ödenmesine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; yabancıların teminat yatırmalarına dair dava şartı yerine getirilmediğinden davanın öncelikle usul yönünden reddini veya bu noksanlığın acilen giderilmesinin gerektiğini, dava dilekçesinde bu davanın hangi maddi vaka veya hukuki iddia ile açılmış bulunduğunun belirtilmediğini, davacı tarafın ücrete hak kazanmasını gerektirecek tek bir hizmet ve faaliyetinden söz etmediğini, bunun nedeninin ise 2009 yılında Libya Sivil Havacılık ile imzalanan sözleşmenin hiç uygulanamamış olduğunu, buna göre davacının alacak iddiasına dayanak oluşturabilecek tek bir hizmet ve faaliyetinin olmadığını, zira, bu faaliyetin konusunun oluşturan sözleşmenin ortadan kalktığını, mahkeme huzurunda dava ikame eden tarafın hukuki korunmaya değer bir yararının bulunması, bu çerçevede bir takım iddialarda bulunması ve bu iddialarını ispat etmesi zorunlu olup, bu itibarla davanın hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu,davacı tarafın davaya konu ettiği alacak kapsamında her hangi bir hizmet ve faaliyeti bulunmadığını, nitekim huzurdaki davada tek bir vakaya dahi dayanmadığını, davaya dayanak tutulan sözleşmeye tekaddüm eden 2009 tarihli sözleşmenin hiç uygulanmadan ortadan kalktığını, hükümsüzolan bu sözleşme kapsamında dahi davacının müvekkilleri için gerçekleştirmiş bulunduğu herhangi bir koordinasyon, destek, hizmet veya danışmanlık faaliyetinin olmadığını, açıklanan nedenlerle; öncelikle yabancıların teminat yatırmalarına dair dava şartı yerine getirilmediğinden davanın öncelikle usul yönünden reddine veya bu noksanlığın giderilmesine, davanın esası yönünden ise, haksız maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “… Her ne kadar davalı taraf 2009 tarihli sözleşme uygulanmadan yürürlükten kalktığı iddia etmiş ise de 05.12.2012 târihinde Anlaşma Tutanağı (ön Protokol) başlıklı belge ile 2009 tarihinde imzalanmış olan, ancak her iki tarafın elde olmayan sebeplerden ötürü uygulamaya konulmamış sözleşmelerle ilgili olarak bu sözleşmelerin bazı maddelerinin tadil edilerek yürürlüğe konulmuş olup, davalı tarafın bu iddiası doğru değildir. Yine bu nedenlerle sözleşmenin 8. Maddesi gereğince 2 ihale sözleşmesi iptal edilir ise sözleşme konusuz kalmış kabul edilir koşulu dava konusu uyuşmazlıkta gerçekleşmediği gibi tadil edilen sözleşme ilişkisi nedeniyle destek talebi olmaksızın davalı … yaptığı sözleşmelerden danışmanlık ücreti istenemez görüşü de yerinde değildir. Davalı taraf 2009 tarihli ihale ile tek kuruş ödeme alınmadığı iddia edilse de 05.12.2012 târihinde Anlaşma Tutanağı (ön Protokol) yukarıda açıklandığı üzere sadece bir tadil sözleşmesi olup tadil edilen sözleşme uyarınca akredif yoluyla ödeme yapıldığı da sabittir. Tüm bu sonuçlara göre geriye kalan tek ihtilaf davalı tarafın “Tek bir hizmet ve faaliyeti olmamıştır” iddiası olup, davalı … ile davacı arasında 2010-2012-2013 ve 2014 tarihli arasında gönderilmiş mailler, tadil edilen ihaleye ilişkin akredetif ödemelerinin 2014-2015 arası yapılmış olması ve de Davalı … yetkilisi tarafından davacıya verilmiş, bu davalı şirketi Libya’da her türlü resmi dairelerde teslim etmeye yetki veren 2012 ve 2013 tarihli yetki belgeleri ile birlikte sözleşmede “düşen edimlerin yerine getirmesi hususunda koordinasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerinine” ilişkin somut bir eylem tanımlanmamış olması, ihale gereğinin ve ödemelerin yerine getirilmiş olması da dikkate alındığında hangi somut koordinasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerini talep ettiklerini ortaya koymamaları ve bu nedenle davacı üzerine düşen başkaca bir karşı ispatı yükünün doğmaması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde sözleşmedeki yükümlülüklerin yerine getirildiği anlaşılmıştır. İhale bedelinin tadil sözleşmesi ile azaltılması ve 3. Bir şirketin ihaleye taraf olarak katılması davalı tarafça borcun doğumuna engel bir gerekçe olarak ileri sürülmüş ise de ihale bedelinin indirilmesi hususu olsa olsa sözleşmenin uyarlanması davasına konu olabilecek bir iddia olup, alacağın doğumuna engel bir durum değildir. ” gerekçesi ile davanın kabulü ile 436.500 USD’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalılar vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Libya’da 2011 yılında meydana gelen iç savaş nedeniyle mevcut tüm anlaşmaların ortadan kalktığını, davalılardan … örnekleri dosyaya sunulu belgelerden görüleceği üzere T.C Dışişleri Bakanlığı, Libya Büyükelçiliği ve sözleşmenin diğer tarafı …’ya ayrı ayrı defalarca müracaatta bulunarak, zararlarının giderilmesini veya yeni sözleşme koşullarının sağlanmasını talcp etmesi üzerine 05.12.2012 tarihinde davalı … ile Libya Sivil Havacılık Kurumu arasında yeni bir sözleşme imzalandığını, bu sözleşmenin önsözünde “2009 yılında iki sözleşme imzalandığı ancak tarafların iradeleri dışında birçok sebeplerden dolayı sözleşme maddelerinin uygulanmadığı” belirtilerek, sözleşmenin 2.ve 3. maddesinde “sözleşmeye konu malzeme , yedek parçaların ve eğitim hizmetinin değiştirildiği ” madde 4 de ise “ödeme şartlarının tadil edilmesi hususunda anlaşmaya varıldığı” belirtildiğini ayrıca 2009 tarihli önceki sözleşmelerde yer almayan … ünvanlı Alman firmasının 2012 tarihli sözleşmenin garantörü, kefili ve yüklenicisi sıfatıyla sözleşmeye katılması şartı getirildiğini, 2009 tarihli önceki sözleşmelerde tek yüklenici davalı … olup sözleşme bedeli 8.732.313 USD olduğunu ancak 2012 yılında değiştirilen ödeme şartları gereğince davalı …’un alacağı %60 nispetinde azaltıldığını ve banka resmi kayıtlarıyla sabit olduğu üzere davalıya 3.599,088 USD ödeme yapıldığını, davalı …’a 2009 tarihli sözleşmelerle hemen ödenmesi gereken 1.309.847 USD tutarındaki %15 lik ön ödeme değiştirilen 5 Aralık 2012 tarihli sözleşme ile 172.651 USD olarak 06.03.2014 tarihinde yapıldığını, sözleşmenin değişen tarafları, değişen bedelleri, ifa ve ödeme koşulları gereğince, davalı … davaya konu projede bir alt yükleniciyle çalışma, işlerin ve karın bir kısmını üçüncü firmalara aktarma potansiyelini kaybettiğini, bu nedenlerle 2012 sonunda değiştirilmiş bulunan sözleşmelerde ve hayata geçirilen projelerde herhangi bir alt yüklenici veya üçüncü bir şirket yer almadığını, davacının 2012 tarihinden sonraki bu yeni dönemde hiç bir faaliyeti ve fonksiyonun bulunmadığını, kendisini davalının danışmanı ve koordinatörü olarak tanımlayan davacının üç yıl süresince bütün bu iş ve işlemlerin hiç bir noktasında yer almadığını, davacı sözleşmeyle somut edim yükümlülüğünü üstlenmiş olup, ispat külfeti kendi üzerinde olduğunu, davalı şirket yetkilisi, “swiff işlemleriyle ilgili” sunulan maillerin kendisine ait olmadığını açıkça beyan ettiğini, davalı ayrıca 6 yıl öncesine ait başka bir takım maillerin aidiyetinden de şüphe duyduğunu belirttiğini, dosyaya sunulan 2013 yılına ait vekaletnamede ise davalı … Aralık 2012 tarihinde değiştirilerek yeniden imzalanan sözleşme kapsamında, Alman … ünvanlı firma ile projeyi birlikte takip ettiğini, Alman firma tarafından vekalet verilen Libya vatandaşı aynı kişilere vekalet vermekten kaçınmak amacıyla, kendilerinin önceden tanıdığı davacıya vekaletname düzenlenmesini daha uygun gördüğünü, ancak verilen vekaletnameye ilişkin davacının herhangi bir işlem yapmadığını, Libya’ daki iç savaştan sonra Aralık 2012 tarihinde imzalanan sözleşme ile davanın tarafları arasındaki 2009 tarihli sözleşmelerin tarafları, bedeli, ifa ve ödeme şartları değiştirilmesi nedeniyle taraflar arasındaki 2010 tarihli sözleşmenin de sona erdiğini, bu değişikliklerin basit bir tadilat olmadığı muhakkak olup, bilirkişi raporundaki tanımlama gereğince ” davacının danışmanlık görevi kapsamında müdahil olduğunu ileri sürdüğü sözleşmelerin süreç içerisinde değiştiği ve sonuçları itibariyle başka bir sözleşmeye dönüştüğü anlaşılmaktadır” denildiğini, bu nedenle 2009 tarihli sözleşmelerin başka bir sözleşmeye dönüştüğü, davacının yeni sözleşme ve süreçle ilgisinin kalmamış olduğunu, Ayrıca 2009 tarihli sözleşmeyi alt yüklenici olarak imzalayan diğer davalı … Telekomun’un 2009 tarihli sözleşmenin sona ermesiyle birlikte 2012 yılında imzalanan sözleşmede hiç bir şekilde yer almadığını, sözleşmenin konusu ve taraflarıyla bağı ve ilişkisi kalmadığını, Trio firmasının bu sözleşme kapsamında tek bir edimi veya faaliyeti bulunmadığı gibi kendisine yapılan bir ödeme olmadığını, bu nedenle sözleşmeyle hiçbir bağı kalmamış olan, üstlendiği bir yükümlülük, yerine getirdiği bir iş bulunmayan, kendisine herhangi bir ödeme de yapılmamış bulunan diğer davalı … istinafa konu hükümle beraber 436.000 USD ödemeye mahkum edilmesi hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, danışmanlık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan hizmet bedeli alacağı istemine ilişkindir. Somut olayda; davalılardan iş sahibi … Uydu İletişim şirketi ( diğer davalı … şirketinin alt yüklenici olduğu) ile Libya Sivil Havacılık Kurumu (…) arasında imzalanan, uydu haberleşme sistemi temini, kurulumu, işletmeye alınması ve sistem eğitimi konularını kapsayan anlaşmaların ifa ve icrası sırasında davalılara danışmanlık hizmeti verilmesi konusunda taraflar arasında 24/07/2010 tarihli sözleşme imzalanmış olup sözleşmenin konusu, kapsamı ve tarafların yükümlülükleri başlıklı 3. Ve 4. Maddesinde, davalılardan … Uydu İletişim Hiz. Ltd. Şirketi, Libya Sivil Havacılık Kurumu (…) ile arasında uydu haberleşme sistemi, temini, kurulumu, işletmeye alınması ve sistem eğitimi konularını kapsayan iki adet sözleşme imzalandığı, bu sözleşmelerden birinin 07.10.2009 tarihinde 8499 kayıt numarası ile resmiyet kazanmış cihaz temin ve sevkiyatı konulu, diğerinin 20.10.2009 tarihinde 8945 tarihinde … kayıt numarasında resmiyet kazanmış servis ve kurulum konulu sözleşmeler olduğu, gerek iş sahibi davalının (… Uydu İletişim Hiz. Ltd. Şirketi) gerekse alt yüklenici davalının (… Hizmetleri Ltd. Şirketi) iş sahibi Libya Sivil Havacılık Otoritesi ile imzalamış olduğu her iki sözleşmenin de ifa ve icrası sırasında danışman Waled Mah. Emhemed Ashrshary’in koordinasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerini yerine getireceği, Danışmanlık Hizmet Bedeli, Ödeme Yeri ve Zamanı başlıklı 5. Maddesinde, danışmanlık hizmet ve provizyon bedeli 873.000 USD olup hizmet ve provizyon bedelinin ilk bölümü olan 436500 USD’nin Libya Sivil Havacılık Kurumu ile iş sahibi arasında imzalanan sözleşmelerin l0.maddenin I.nolu bendinde belirtilen %15’lik ödemelerin Libya Sivil Havacılık Kurumunca iş sahibine yapılmasını müteakip 15 gün içerisinde, ikinci bölümü olan 436.500 USD’nin 2.nolu bendinde belirtilen tüm ödemelerin Libya Sivil Havacılık Kurumunca iş sahibine yapılmasını ve aynı maddede belirtilen avans teminat mektubunun maddede belirtildiği şekilde düşürülmesini müteakip 15 gün içerisinde alt yüklenici tarafından danışmanın hesabına ödeneceği, Teminatlar başlıklı 6. Maddesinde, alt yüklenici danışmanlık ücretinin teminatı olarak danışmana 436.500 USD bedelli 2 adet kambiyo senedi (bono) düzenleyerek vereceği, senetler iş sahibi tarafından müşterek ve müteselsil kefil olarak imzalanacağı, senetler, danışman tarafından devir ve ciro edilmeyeceği, tahsil için bankaya ibraz edilmeyeceği, yüklenici tarafından 5.maddeye uygun olarak ödemenin yapılmasını müteakip senetler alt yükleniciye iade edileceği, Sözleşmenin sona ermesi başlıklı 8. Maddesinde, tarafların, sözleşme çerçevesinde belirtilmiş olan edimleri yerine getirmeleri ile sözleşme sona ereceği, tarafların karşılıklı mutabakatı ile sözleşme kendiliğinden fesholunacağı, iş bu sözleşmenin madde 3’de belirtilen sözleşmelerin geçerliliğine bağlı olup, madde 3’de belirtilen her iki sözleşmenin her ne sebeple olursa olsun sona ermesi durumunda sözleşme konusuz kalmış kabul edileceği ve sözleşmenin konusuz kalması veya konunun ortadan kalkması durumlarında sözleşme kendiliğinden fesholunacağı ve fesih ile beraber madde 6 uyarınca danışmana verilmiş olan iki adet teminat senedi en geç 5 gün içinde alt yükleniciye iade edileceği kararlaştırılmıştır. Ancak, 2011 yılında Libya’da meydana gelen halk ayaklanması sonucunda yönetimin değişmesi ile önceden imzalanmış olan davaya konu davalı … Uydu İletişim şirketi ile Libya Sivil Havacılık Kurumu (…) arasında imzalanan sözleşmenin bir süre uygulanamadığı, sonrasında bazı maddelerinde (sözleşmenin tarafları, sözleşmeye konu işin ve ücretinde) tadilata gidildiği, davalı … Uydu İletişim Hizmetleri şirketi ve onu temsilen Genel Müdür Yardımcısı İlban … ve işveren konumundaki Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve onu temsilen Genel Müdür… arasında 05.12.2012 tarihinde Anlaşma Tutanağı (ön Protokol) başlıklı belgenin imzalandığı, bu belgede, 2009 tarihinde imzalanmış olan, ancak her iki tarafın elde olmayan sebeplerden ötürü uygulamaya konulmamış sözleşmelerle ilgili olarak bu sözleşmelerin bazı maddelerinin tadil edilerek yürürlüğe konulması için anlaşma yapıldığının görüldüğü, bundan sonra ise, sözleşmenin tarafları ile sözleşmeye konu işin ve ücretinin de değiştiğinin anlaşıldığı, nitekim, … unvanlı yabancı bir yüklenicinin 2012 yılındaki sözleşmeye katılma şartı ile sözleşmenin değiştirildiği, malzeme, kurulum, eğitim gibi bazı hususların da değiştiği, dolayısıyla 2009 tarihli ilk sözleşmede alt yüklenici olarak yer alan …’un 2012 tarihli sözleşme kapsamında bulunmadığı, diğer yandan, daha önce kararlaştırılan 8.732.313 USD tutarındaki ihale bedelinin yerini 3.599.088,01 USD tutarlı ihale aldığı ve bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere bu işin sonunda davalı şirkete 06/03/2014-23/07/2015 tarihleri arasında yabancı banka tarafından gönderilen akreditif bedeli 3.599.088,01 USD olup önceki sözleşmeye göre % 15 lik 1.309.847 USD tutarındaki avans ödemesi yerine de ilk ödeme olarak 172.651 USD’nin yapıldığın dolayısıyla, davacının danışmanlık görevi kapsamında müdahil olduğunu ileri sürdüğü sözleşmelerin süreç içerisinde değiştiği anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda her ne kadar davacı danışmanın, sözleşmede yer alan söz konusu görevlerini ifa edip etmediğine, ya da ettiyse bunu özenle yerine getirip getirmediğine ve neticede de bunların sözleşmenin davalılar lehine gelişmesi ya da sonuçlanmasındaki etkisine yönelik bir kanıtın bulunmadığı, davacı ile davalı şirket yetkilileri arasında yapılmış olan mail yazışmalarında, davacının ihale konusu sözleşmelere katkısı yönünde herhangi bir tespit yapılamadığı yönünde görüş bildirilmiş ise de dosyaya ibraz edilen ve bilirkişi raporunda belirtilen davalı … antetli kağıda yazılmış ve … Limited firma kaşe ve imzalı 26.12.2012 tarihli yazıda; “İgili Makama; … Limited beyan eder ki, Sayın …şirketin temsilcisi olup, Libya’da her türlü resmi dairelerde işlemleri takip etmeye ve şirket ile ilgili her türlü belgeleri teslim almaya yetkilidir.”Davalı … antetli kağıda yazılmış ve … firma kaşe ve Genel Müdür Yardımcısı … imzalı 02.10.2013 tarihli, Libya Sivil Havacılık Kurumu Tripoli, Libya’ya yazılan “Waled Sharsharı Yetkilendirme” konulu yazıda; “İşbu yazıyla, **** kimlik numaralı Waled Sharshari isimli kişiyi … Uydu İletişim Hizmetleri Ltd. Şirketi adına resmi yazıları ilgili kurumlara teslim etmek ve teslim almak amacıyla yetkilendirdiğimizi bilgilerinize arz ederiz.” Davalı … yetkilisi olduğu görülen … tarafından 30.07.2013 tarihinde davacıya gönderilen e-postada özetle; “Valed, iyi geceler, Bugün … bank ile görüştük. DHL zarfını aldılar. Orada bir sorun yok. …’nin gönderdiği swift mesajında ise düzeltilmesi gereken ufak iki detay var, hatırlarsan Almanya’ya imzalanacak dokümanın adı Factory Acceprance Protocol 46 A maddesi 5. Bendinde dokümanın ismi bu şekilde geçiyor. Seninle bu konuyu konuşmuştuk ve sen de … in son yazısında bunu belirttiğini söylemiştir. Ancak anlayamadığını bir sebepten hala “…” şeklinde tarif ediliyor bu yazı, ekte Alman Bankasının hazırladığı son mesaj var, perşembe günü gönderecekler, sen de çarşamba veya perşembe bankaya gidip bu durumu izah edip cevabını …’ den çıkmasını sağlarsın, … Arapça yazısında “Factory Acceptance Prorocol” lafını kullandıysa işimiz kolay yarın seni arayacağım detaylı konuşmak için ” … tarafından 07.07.2013 tarihinde davacıya gönderilen ve konusu “… imzalar” olarak gösterilen e-postada özetle; “Selam Valed arzı edilen bilgi şu şekilde: 1-Almanya’da imzalanacak Factory Acceptance Test raporuna imza atacak personelin kimler olduğu belirtilmeli, Genel Müdür ve Maliye Müdürü hariç kalan 4 isim yazılmalı 2-Libya’da imzalanacak Inspectton Report’a imza atacak personelin isimleri, herhalde 6 kişi birden imzalamayacak, burada da isimler belli olmalı, 3-…’nin imza örneklerini kürye ile yollaması gerekiyor. Tabii bu yazı Almanya’ya gideceği için en azından isimlerin Arap alfabesinde yazılmaması lazım, onu da kontrol etmemiz gerekiyor. Yukarıdaki iki rapor dışında imza atacak sair evrakları kimlerin imzalayacağı… aklına takılan bir husus olursa yine konuşalım ” … tarafından 07.07.2013 tarihinde yine davacıya gönderilen e-postada; “…, … … banka gelmiş ve bize sormadan ek soru sormuşlar. Son durum ekte, müsait olduğunda beni arayabilir misin?” şeklinde beyanlar bulunduğu, yine, davalı … … ile davacı arasında yukarıdakilere benzer nitelikte; 14.07.2014, 08.07.2014, 20.02.2014, 21.02.2014, 08.10.2013, 02.09.2013, 27.04.2013, 29.03.2013, 25.12.2012 tarihli e-posta yazısmalarının yapıldığı tespit edilmiş olmakla birlikte davalı … yetkilisi tarafından davacıya verilmiş olan davalı şirketi Libya’da her türlü resmi dairelerde teslim etmeye yetki veren 2012 ve 2013 tarihli yetki belgeleri de dosya ibraz edilmiş olup, isticvap edilen davalı … yetkilisi, davacı vekilince dilekçe ekinde ibraz edilen dosya içerisindeki … adına atılı imzaların bulunduğu … şirketi kaşesinin bulunduğu 2 belgedeki imzaları kabul etmiş, aynı dilekçenin ekindeki … mail adresinden gönderilen ve gelen mail çıktıları gösterilerek …’den sorulduğunda ” maillerde swifte ilişkin açıklamalarda bulunmaktadır. Bunlar benim yetki alanımda değildir, maillerde 6 yıllık maildir, bu nedenlerle bunların aidiyetine ilişkin şüphelerim bulunmaktadır. Bir kısım maillerde de davacıdan yardım talebinde bulunmuşuz, ancak herhanbi bir yardımda bulunulmadı, yardım etmediğine ilişkin maillerimizde olabilir sunuldu mu bilmiyorum, başkaca yardım taleplerimiz de varmıydı anımsama imkanım yok” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Yukarıda açıklandığı üzere, davalılardan iş sahibi … ile Libya Sivil Havacılık Kurumu (…) arasında imzalanan, uydu haberleşme sistemi temini, kurulumu, işletmeye alınması ve sistem eğitimi konularını kapsayan anlaşmaların ifa ve icrası sırasında, iş sahibi … ile alt yüklenici … şirketine koordinasyon, danışmanlık ve destek hizmetleri verilmesini ilişkin 24/07/2010 tarihli sözleşmenin, davalı ile Libya Sivil Havacılık Kurumu (…) arasında imzalanan 07/10/2009 ve 20/10/2009 tarihli sözleşmelerin geçerliliğine bağlı olduğu her ne kadar 2011 yılında Libya’da meydana gelen halk ayaklanması sonucunda yönetimin değişmesi ile söz konusu sözleşmeler bir süre uygulanamamış ise de feshedilmediği, sonrasında bazı maddelerinde (sözleşmenin tarafları, sözleşmeye konu işin ve ücretinde) tadilata gidildiği, dolayısıyla sözleşmelerin revize edilerek devam edildiği, davalı iş sahibi …’un vermiş olduğu hizmetler karşılığında revize edilen ücret karşılığında kendisine toplam 3.599.088,01 USD ödeme yapıldığı görülmüştür. Mahkeme kararında ifade edildiği gibi davacının edimlerini yerine getirmesi hususunda koordinasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ilişkin somut bir eylem sözleşmede tanımlanmamış olup Libya Sivil Havacılık Kurumu ile dayanak yapılan sözleşmeler revize edildikten sonra da davacı ile davalı … arasındaki danışmanlık sözleşmesi feshedilmediği, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin sürdüğü, davalı … yetkilisi tarafından, davacının, davalı şirketi Libya’da her türlü resmi dairelerde temsil etme konusunda yetki verildiği, söz konusu sözleşme kapsamında hizmetin verilmesine ilişkin davalı … yetkilisi tarafından 2012-2014 tarihleri arasında davacıya e-postalar gönderildiği anlaşılmakla davacının üzerine düşen danışmanlık hizmetini yerine getirdiği kabulü gerekmektedir. Nitekim işin sonunda davalı …’a revize edilen sözleşme uyarınca vermiş olduğu hizmetler karşılığında toplam 3.599.088,01 USD yapıldığı anlaşılmıştır. Ancak, taraflar arasındaki danışmanlık sözleşmesinin, davalı Bosphoom ile Libya Sivil Havacılık Kurumu (…) arasında imzalanan 07/10/2009 ve 20/10/2009 tarihli sözleşmelere (ihalelere) bağlı olarak yapıldığı, işbu sözleşmelerde kararlaştırılan ihale konusu ve ihale bedeline göre taraflar arasındaki danışmanlık sözleşmenin konusunu ve bedelini oluşturduğu dolayasıyla ihalenin konusuna ve bedeline göre danışmanlık hizmet bedeli kararlaştırılmış olmakla hakkaniyet uyarınca revize edilen ihale bedeline göre taraflar arasındaki danışmanlık hizmet bedelinin güncellenmesi gerekmektedir. O halde, daha önce kararlaştırılan 8.732.313 USD tutarındaki ihale bedelinin yerini 3.599.088,01 USD tutarlı ihale aldığına ve buna göre ödeme yapıldığına göre oranlama yapılmak suretiyle (% 41,21) sözleşmede kararlaştırılan 873.000,00 USD hizmet bedelinin 359.813,00 USD olarak revize edilmesi ve bu miktar üzerinden alacağa hükmedilmesi gerekirken revize edilen ihale bedeli dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Öte yandan, revize edilen ihalede, sözleşmenin taraflarından olan davalı alt yüklenicinin de değiştiği, yerine … unvanlı yabancı bir yüklenicinin katıldığı, dolayısıyla 2009 tarihli ilk sözleşmede alt yüklenici olarak yer alan …’un 2012 tarihli sözleşme kapsamında bulunmadığı, sözleşme ile hiç bir bağı kalmadığı, kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığı, doğal olarak davalı alt yüklenici … şirketine verilmiş bir danışmanlık hizmeti bulunmadığı gibi, 24/07/2010 tarihli danışmanlık sözleşmesinin, davalı … yönünden sözleşmenin 8. Maddesi uyarınca sona erdiği gözetilerek davalı … yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07/04/1993 tarih, 1993 tarih 1993/13-41 Esas, 1993/145 Karar sayılı kararında ” talep edilen yabancı paranın dava tarihindeki rayice göre Türk Lirası karşılığı üzerinden ilam harcının hesap edilmesi gerektiği ” şeklindeki kararı dikkate alınarak dava tarihindeki Merkez Bankasınca belirlenen efektif satış kuru üzerinden yapılan hesaplamaya göre harç ve vekalet ücreti hesaplanmıştır. Açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353/b-2 madde uyarınca davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/941 E. 2019/689 K. sayılı ve 04/07/2019 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.2 bendi uyarınca KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, a-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, -Davalı … Ltd. Şti. hakkında açılan davanın REDDİNE, -Davalı … Hakkında açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 359.813,00 USD ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, b-Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli olan 74.272,30 TL karar ilam harcından peşin alınan 22.683,53-TL’nin mahsubu ile bakiye 51.588,77-TL ilam harcının davalı …den tahsili ile hazineye irat kaydına c-Davacı tarafından yatırılan 22.683,53 TL peşin harcın davalı …den alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafça sarf edilen, 27,50 TL başvurma harcı ile 1.205,00 TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.232,50 TL yargılama giderinin kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.015,50 TL’nin davalı …den tahsili ile alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına, ç-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 134.983,00 TL vekalet ücretinin davalı …den alınarak davacıya verilmesine, d-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 35.654,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, e-Davalı … Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve davalı hakkında verilen red gerekçesi farklı olduğundan davalı …’den ayrı olarak AAÜT 3/1 maddesi uyarınca hesap ve taktir olunan 153.521,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, f-HMK 333 mad gereği karar kesinleşince, kullanılmayan gider avansından, tebliğ masrafı düşüldükten sonra kalan kısmın davacıya iadesine, İstinaf Giderleri Yönünden; 3-Davalılar tarafından yatırılan başvurma harcının Hazineye irat kaydına,4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf maktu karar harcının davalılar tarafından yatırılan 22.683,52 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 22.503,62 TL harcın karar kesinleştiğinden davalılara iadesine, 5-Davalılarca sarf edilen 301,20 TL istinaf harcı, 48,60 TL posta davetiye gideri olmak üzere toplam 349,80 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilemesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.01/03/2023