Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1204 E. 2023/328 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1204
KARAR NO: 2023/328
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1108 Esas
KARAR NO: 2019/578
KARAR TARİHİ: 18/06/2019
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında 12/08/2015 tarihli Web Siteleri On-Line Reklam Satış Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereğince davalıya ait bir internet sitesini ve mobil uygulamasını satın aldıklarını bu alım için davalı yana 760.000,00 TL+KDV tutarında çekler verdiğini, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalının edimini yerine getirmediğini bu sebeple defalarca uyarı yaptıklarını buna rağmen davalının edimlerini yerine getirmediğini, internet sitesini 3 şahıslara kullandırdığını ve verilen çekleri icra takibine koyduğunu, müvekkilinin bu durumun tespiti için İstanbul 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/598 D.İş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırdığını, bu davada sözleşmeye aykırı davranıldığının tespit edildiğini, bu sebeple davanın kabulü ile verilmiş olunan 31/05/2016 tarihli, 59.000,00 TL tutarlı … çek nolu çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespitini, bu çek dolayısıyla açılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibin iptalini, haksız ve kötü niyetli davalı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının bahsi geçen sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmak istediğini, davalının 2016 Mart – Nisan- Mayıs tarihli çeklerini ödemediğini, defalarca süre talep ettiğini ancak ödeme yapmadığını, müvekkilininde alacağını tahsil amacı ile icra takibi başlattığını, davacının haksız olarak davayı açarak edimini yerine getirmemeye çalıştığını, bu sebeple davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… Taraflar arasında davalıya ail web sitesinin davacıya da kullandırılmasına İlişkin bir sözleşme yapıldığı, bu sözleşme uyarınca kararlaştırılan bedele karşılık davacı tarafından davalıya dava konusu çeklerin verildiği, bu çeklerden sadece bir tanesinin ödendiği, diğer çeklerin ödenmediği, davalının çek bedellerinin ödenmemesi nedeniyle sözleşmeyi feshettiği .Taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesine göre: “… Sözleşme bedeli (… tarafından garanti edilen gelir) işbu sözleşme süresince ve sözleşmede belirtilen hakların karşılığı olmak üzere toplamda 760.000 TL + KDV’dir”: Sözleşmenin “…” başlıklı 6. maddesinde göre: “…com’un 10 işgünü veya daha uzun süre ile hizmet vermesinin teknik/ idari alt yapı eksikliklerinden kaynaklı olarak imkânsız hale gelmesi halinde aksaklığın giderilmesinin imkansız olduğunun ….com tarafından bildirilmesi halinde Angelfish sözleşmeyi feshederek vadesi gelmemiş çeklerini alır”. Söz konusu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından sözleşme bedeninin garanti edilmiş olduğu, buna göre sözleşme bedelinin veya sözleşme bedeline istinaden verilen çeklerin iadesinin talep edilebilmesi için “…com’un 10 işgünü veya daha uzun süre ile hizmet vermesinin teknik/ idarî altyapı eksikliklerinden kaynaklı olarak imkânsız hale ” gelmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davacı tarafın, davalının taahhüt ettiği hizmetleri tam ve gereği gibi yerine getirmediğini, bir başka deyişle ayıplı ifa durumunun bulunduğunu bu ayıp nedeniyle …com’un 10 işgünü veya daha uzun süre ile hizmet vermesinin teknik/ idari alt yap{eksikliklerinden kaynaklı olarak imkânsız hale getirdiğini” geçerli delillerle ispat etmesi gerektiği açıktır. Davacı tarafından bu yönde herhangi bir somut delil sunulmamıştır. Tam aksine yukarıda, teknik inceleme bölümünde, davalının vermeyi taahhüt ettiği hizmetlerin ayıplı olmadığı, davacı tarafından bildirilen kusurların hızlıca gederildiği, davacının davalıya gönderdiği mailde mali sıkıntı yaşadığını bildirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının ayıp iddiasını kanıtlayamadığı, davalının fesih bildiriminin haklı olduğu, tarafar arasındaki sözleşmenin 6. maddesi uyarınca davacı sözleşmenin bedelini garanti etliğinden, sözleşmenin feshedilmiş olmasının dava konusu çeklerin bedellerinin talep edilmesine bir engel olmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalının sözleşmenin 3.1. maddesi uyarınca reklam alanlarını ve uygulamalarını sağlamak ve davalının reklam yerleştireceği yerde gerekli linki/kodu bulundurmakla yükümlü olduğu, reklam verenler için çok önemli … verilerinin mevcut olmamasının davacının müşteri bulmasını engellediği, davalı tarafın …com adlı web sitesindeki çıplaklık görüntüleri ve pornografik içerikler olduğunu davacıdan sakladığını, bilirkişilerin tespit dosyasında yer alan bilgileri gözardı ettiği, bilirkişi raporunda iş bu erotik içeriklerin davalı tarafça hızlıca giderildiği yönündeki tespitin nasıl yapıldığının anlaşılamadığı, rapora maddi hataların (çek bilgileri) yapıldığı ve davalının sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediği belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu borç sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafça davacı aleyhine 31.05.2016 kişi de tarihli 59.000,00 TL bedelli çek dayanak kılınarak toplam 64.224,10 TL’nin tahsili talep edilmiştir. Davacı (…) ile davalı (…com) arasında düzenlenen Web Siteleri On-Line Reklam Satış Hizmet Sözleşmesi’nde; sözleşme konusunun …’in, …com işletim hakkı dahil mülkiyet hakkını elinde bulundurduğu www….com web sitesinin ana sayfaları, takip eden diğer sayfaları, mobil web siteleri ile İOS/Android uygulamaları ve diğer benzeri içeriklerin reklam satışları, reklam içeriklerinin ve mevcut reklam envanterinin pazarlanması, promosyon ve sponsorluk hizmetleri için gerekli çalışma şekil ve şartlarını belirlemeyi taahhüt etmesi ile tarafların bu konudaki hak, taahhüt ve yükümlülüklerinin belirlenmesine ilişkin olduğu belirtilmektedir. Sözleşmenin 3. maddesinde …com’un hak ve yükümlülükleri belirtilmiş olup, buna göre (3.1.) ….com, mevcut reklam alanlarını ve uygulamalarını sağlamak ve Angelfish’in reklam yerleştireceği yerde gerekli linki bulundurmakla yükümlü olduğu ayrıca web sitesinin tasarımını bozmamak kaydıyla yeni reklam alanları oluşturacağı, (3.2.) davalının hem davacıya hem de reklamın yayın süresince reklam verene reklamın bulunduğu sayfaya şartsız giriş izni vereceği, (3.7) davalının 3. şahıs kurum ve kuruluşlara karşı her zaman dürüstlük kuralına ve ilgili mevzuatın gereklerine uygun biçimde davacının yanında yer alacağı, gerekli bilgi ve belgelerin temin edileceği, tam bir işbirliği içerisinde olacağını kabul edildiği, (3.8.) davalının sözleşmeyi konu websitelerinde, … kodlarını ve …’nin anlaşmalı olduğu, …’nın ölçüm kodlarını sürekli olarak ekli tutmayı kabul ve taahhüt edeceği, (3.9.) davalının aylık 15.000.000 sayfa gösterimi ve aylık 300.000 de tekil ziyaretçi rakamları ile … Türkiye’nin anlaşmalı olduğu, …’nın ölçüm rakamlar arasındaki farkın %15’i geçmeyeceğini kabul ve taahhüt ettiği, (6) sözleşmede belirtilen www….com sitesinde belirlenen hizmetleri ciddi bir biçimde ve 10 iş gününü aşacak şekilde aksatabilecek davalının yetersizliğinden hata kusur kastından kaynaklanan sorunların oluşması ve/veya teknik/idari/altyapı eksikliklerinden kaynaklanan sebeplerle hizmetlerinin verilmesinin 10 iş günü veya daha uzun süre ve imkansız hale gelmesi halinde sözleşmenin askıya alınarak aksaklığın giderimi için uygun bir mehil tayin edileceği belirtilmiştir. 09.06.2016 tarihli davacı tarafından davalıya gönderilen mailde ekonomik olarak zor durumda olduğu bilgisi verilmiştir. 10 .06.2016 tarih ve … yevmiye numaralı Beyoğlu … Noterliği vasıtasıyla davalı tarafça davacıya gönderilen ihtarnamede, sözleşme gereğince ödeme yükümlülüklerini yerine getirilmesi aksi takdirde sözleşmenin feshedileceği ve 20.07.2016 tarih ve … yevmiye numaralı davacı tarafça davalıya gönderilen ihtarnamede, sözleşmenin yükümlülüklerinin davalı tarafça ihlal edildiği, bu sözleşme nedeniyle davacıdan teslim alındığı belirtilen 30.04.2016-28.02.2017 dönemlerini kapsayan şekilde düzenlenmiş 12 adet çekin 3 gün içerisinde davacıya iade edilmesi ihtar edilmiştir. 25.07.2016 tarihli … yevmiye numaralı Beyoğlu … Noterliği vasıtasıyla davalı tarafça gönderilen cevabi ihtarnamede, sözleşmedeki yükümlülüklerin tam ve eksiksiz olarak yerine getirildiği, devam eden süreçte Haziran 2016 tarihli çeklerin karşılıksız çıktığı, karşılıksız çıkan çeklerle ilgili olarak icra takibi başlatıldığı, çeklerin iadesinin yalnızca çek bedellerinin ödenmesi halinde gerçekleşebileceği belirtilmiştir. 28.011.2016 tarihli … yevmiye numaralı davacı tarafça gönderilen cevabi ihtarnamede, çeklerin 10 gün içerisinde iade edilmesini talep edildiği ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerin 10 gün içerisinde yerine getirilmemesi halinde 10 günlük sürenin bitiminde sözleşmenin kendiliğinden fesholunacağı belirtilmiştir. İstanbul 6. Asliye ticaret mahkemesinin 2016/958 D.İş sayılı dosyasında bilişim uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; talep eden ait olduğu beyan edilen reklam yayın kodlarının tespit edilemediği, tespit tarihinde ….com ana sayfa kodlarının incelenmesi esnasında … ölçüt firmasına ait kodun tespit edilemediği, web fitrelemesine yönelik inceleme sonrasında http://www…com/ ve http://www… adreslerinin fitrelerde Entertainment kategorisine tanımlandığı ek olarak Fortinet sistemleri tarafından bloklandığı, Intel … tarafından … (Hafif çıplaklık), … sistemi tarafından … (Yetişkinlere Yönelik) olarak tanımlandığı, bu nedenle kurumsal sistemler tarafından erişimin engellenmesi tercihinin yapılabileceği, içeriğinin tespiti talep edilen 3 sayfada çıplaklık içeren içeriklerin bulunduğu, talep dilekçesinde sitede olduğu belirtilen http://www…..com /Reklam adresinde sayfanın mevcut olmadığı, sayfanın en yakın arşivlenmiş görüntüsünü 06.04.2001 tarihli görüntüsünde tespiti talep edenin bilgilerinin reklam sağlayıcı olarak yer aldığı tespit edilmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda “Genel Sıkıntılar; Davacının ekte sunmuş oldukları E-posta yazışmaları ilk tarihi 23 Mayıs 2016 ve son yazışmanın 03 Haziran 2016 olduğu ve yazışmaların geneli incelendiğinde; davacının ifade ettiği gibi bazı kodlamalarda sıkıntılarının olduğu, fakat bu sıkıntıların davalı çalışan/yetkilileri tarafından hızlıca ilgilenerek giderildiği ve süreçler konusunda davacı çalışan/yetkililerine bilgi verildiği, erotik İçerikler; Davacının ekte sunmuş oldukları E-posta yazışmaları ilk tarihi 02 Kasım.2015 ve son yazışmanın 03 Kasım 2015 olduğu ve yazışmaların geneli incelendiğinde davacının ifade ettiği gibi bazı erotik içeriklerden dolayı sıkıntılarının yaşandığı fakat bu sıkıntıların davalı çalışan/yetkilileri tarafından hızlıca ilgilenerek giderildiği ve süreçler konusunda davacı çalışan/yetkililerine bilgi verildiği gözükmektedir. Buna ek olarak bahsi geçen mail yazışması 02 Kasım 2015 olmuş ve davacı davalı İle Haziran 2016 kadar çalışmaya devam ettiği gözükmekte olduğu ve bu süreç içinde bu erotik İçeriklerle ilgili başkaca bir e-posta vb. dosyaya sunulan bir yazışma olmamıştır. …; site istatistiklerini tutan bir servistir. Bu servis kullanılmak istendiği takdirde bunun takibinin reklam firması olan davacı tarafça yapılması gerekmektedir. Sözleşmenin 3.8 maddesi uyarınca, davacı taraf Google’ın sunduğu ve …’un bir alternatifi olan … kodlarını oluşturarak kullanmayı tercih ederek bahsi geçen ….com internet sitesine eklettirerek kullandırılmıştır. Kaldı ki davacı dava dilekçesine … için oluşturmuş olduğu kodlarını ek lenerek gösterilmişir. Fakat … için “www…com.tr”de … kodunun nasıl görüntülendiği örnek olarak vermiştir. Yani kendi oluşturduğu … kodunu göstermemiştir. Anlaşılan davacı bahsi geçen ….com internet sitesinde kullanılmak Üzere … kodunu oluşturmamış» bu sebeple başka internet sitesinde ki yani “www…com.tr”de … kodunun nasıl görüntülendiği örnek olarak gösterdiği anlaşıldığı ve E-posta yazışmalarında vs. davacının bu iddiasını destekleyen hiçbir yazışma vb. bir bilgi bulunmadığı, davaya konu 31.05.2016 tarihli 59.000,00 TL. bedelli … nolu çekin her iki taraf ticari defterlerine işlendiği, bu çekten dolayı davacının ticari defterlerine göre alacaklı görüldüğü, davalı ticari defterlerinde ise borçlu görüldüğü, defter kayıtlarının bir birinin teyit ettiği, bu durumda davacının ayıp iddiasını kanıtlayamadığı, davalının fesih bildiriminin haklı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesi uyarınca davacı sözleşmenin bedelini garanti ettiğinden, sözleşmenin feshedilmiş olması dava konusu çeklerin bedellerinin talep edilmesine engel teşkil etmediği” şeklindedir. Bilirkişi heyetince düzenlenen ek raporunda: kök rapordaki bilgiler tekrar edilmiştir. Taraflar arasında gerçekleşen mail yazışma örnekleri dosyaya sunulmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair karar verilmiş olup davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 2004 Sayılı İİK’nin menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72. maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. “… Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Fakat, menfi tespit davasını açan davacı (borçlu), davalının (alacaklı) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip, bilakis bu ilişkinin doğduğunu bildirerek başka bir nedenle hukukî ilişkinin geçersiz olduğunu veya son bulduğunu ileri sürmekte ise bu iddiayı ispat yükü TMK’nin 6. maddesi gereğince davacıya düşer. Örneğin; alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer (Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372)…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2021/(19)11-659 Esas 2022/82 Karar sayılı ilamı). Yargıtay HGK. 25/05/2016 Tarih ve 2014/19-861 Esas,2016632 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 20. maddesinde tacir olmanın bağlandığı genel hükümler düzenlenmiş olup, tacirler arasındaki ihbar veya ihtarların ne şekilde yapılacağı bu genel hükümler arasında yer almaktadır. 6762 sayılı TTK’nin 20/3. fıkrasında diğer tarafı temerrüde düşürmek veya sözleşmeyi fesih yahut ondan rücu amacıyla yapılacak ihbar veya ihtarların muteber olması için bu işlemlerin noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahut telgrafla yapılmasının şart olduğu hüküm altına alınmıştır. Taraflar TTK 16. madde hükmünce tacir olduğundan Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 13/10/2015 tarih ve 2015/8094 Esas, 2015/12630 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere ayıp ihbarının TTK’nin 23/3. maddesinde öngörülen süreler içinde yapılması gerektiği gözetildiğinde, davalının ayıp iddiasını ve ayıp ihbarının yasal süre içerisinde ve TTK’nin belirttiği şekilde geçerli olarak yapıldığını kanıtlaması gereklidir. – Zorunlu kodların siteye konmadığı yönündeki itiraz: Bilirkişi raporunda teknik açıdan yapılan tespitlere taraflar arasındaki e-posta yazışmaları incelenerek sonuca ulaşıldığı belirtilmiştir. Buna göre davacının sunduğu e-posta yazışmalarının ilk tarihi 23.05.2016 ve son yazışma tarihi 03.06.2016 olduğu, bu haliyle davacının ifade ettiği gibi bazı kodlamalarda sıkıntıların yaşandığı ancak bu sıkıntıların davalı çalışan yetkilileri tarafından hızlıca giderildiği belirtilmiştir. Öncelikle belirtilmesi gerekir ki taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin gereği gibi yerine getirilmesi esastır. Bilirkişilerin tespit ettiği üzere kodlamalarda sıkıntılarının yaşandığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi tarafından sıkıntılarının davalı tarafça hızlıca ilgilenerek giderildiği belirtilmekle, dosyada yer alan bilgi ve belgelerden (mail yazışmalarından) bu tespitin yerinde olduğuna karar vermek gerekmiştir. -… kodunun oluşturulması itirazı: Bilirkişi heyetince belirtildiği üzere … ve … site istatiklerini tutan servis olup davacının kendi oluşturduğu … kodunu göndermediği belirtilmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan istinaf yolu başvuru dilekçesinde iş bu kodun davalı tarafça taahhüt edildiğini ve … verilerinin mevcut olmamasının davacının müşteri bulmasını engellediğini belirtmiştir. Tarafından düzenlenen sözleşmenin 3.8. Maddesinde ”….com sözleşmeye konu web sitelerinde, … kodlarını ve …’nin anlaşmalı olduğu …’nın ölçüm kodlarını sürekli olarak ekli tutmayı kabul ve taahhüt eder”. Hükmü yer almaktadır. ….com internet sitesinde kullanılmak üzere … kodunu oluşturulmadığı, e-posta yazışmalarında davacının bu iddiasını destekleyen hiçbir yazışma bulunmadığı nazara alındığında, aksi yöndeki davacı istinafının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. -…com adlı web sitesinde toplumun örf, adetlerine aykırılık teşkil ettiği belirtilen görüntülerin bulunduğu yönündeki iddia: davacı vekilince sunulan bilgi ve belgelerde pornografik içerikleri nedeniyle şahıs ve firmaların reklam vermekten kaçındığını, davalı şirkete bu durumun bildirilmesine rağmen bu içeriklerin davalı tarafça siteden kaldırılmadığını belirtmiştir. Bilirkişi heyetince mail yazışma rağmen bu konuya ilişkin olarak 03.11.2015 tarihine ilişkin olduğu, bazı erotik içeriklerden dolayı sıkıntıların yaşandığı ancak bu sıkıntının davalı tarafça hızlıca giderildiği ve 02.11.2015 tarihinden haziran 2016 tarihine kadar davacının yaklaşık 8 ay süreyle davalı ile çalışmaya devam ettiği, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/958 D.İş dosyasında da bu konuya ilişkin ekran görüntülerinin sözleşmenin feshinden yaklaşık 2 ay sonra yani 15.08.2016 tarihi olduğu tespiti yapılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda teknik açıdan incelemede taraflar arasındaki e-posta yazışmalarının nazara alındığında, davacının bu konuya ilişkin sıkıntısının kısa bir döneme ilişkin olduğu ve bilirkişi tarafından ”Erotik İçerikler; Davacının ekte sunmuş oldukları e-posta yazışmaları ilk tarihi 02 Kasım.2015 ve son yazışmanın 03 Kasım 2015 olduğu ve yazışmaların geneli incelendiğinde davacının ifade ettiği gibi bazı erotik içeriklerden dolayı sıkıntılarının yaşandığı fakat bu sıkıntıların davalı çalışan/yetkilileri tarafından hızlıca ilgilenerek giderildiği” yönündeki tespit nazara alındığında davacının ileri sürdüğü itirazların reddine dair karar vermek gerekmiştir. HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporuna, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 121,30 TL’nin başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL’nin istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL’nin harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL’nin istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye GELİR KAYDINA,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01.03.2023