Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1182 E. 2023/90 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1182
KARAR NO: 2023/90
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2017
ESAS NO: 2014/1691
KARAR NO: 2017/1252
DAVA: Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ: 14/02/2011
KARAR TARİHİ: 18/01/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket ile müflis … Şirketi arasında imzalanan 01/08/2008 tarihli taşeronluk sözleşmesi ile müflis şirketin yükleniciliğini üstlendiği inşaatta davacının dış cephe ve alüminyum doğrama işlerini üstlendiğini, üstlendiği işi yerine getirdiğini, yapılan hak edişlerin müflis şirket çalışanları tarafından onaylanarak kabul edildiğini, sözleşme bedelinin KDV hariç 1.516.213,57 TL olup, müflis şirketin yapılan işe karşılık verdiği çeklerden bir çoğunun ödenmediğini, bu nedenle fatura kesilmediğini, müflis şirketin iflasından sonra iflas masasına 17/07/2010 tarihli dilekçi ile 683.366,10 TL alacak bildirildiğini, iflas idaresinin gerekçe göstermeden alacağın 628.366,10 TL’lik bölümünün reddine karar verdiğini bildirmiş, davacının kabul edilmeyen alacağını iflas masasına kaydına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı taraf cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ” Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir. Müflis … Şirketi’nin Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/899 Esas sayılı dosyasında iflasına karar verilmiş, karar 14/04/2011 tarihinde kesinleşmiş, ikinci alacaklılar toplantısı 13/09/2012 tarihinde yapılmış, davacı tarafça 683.366,10 TL alacağın masaya kaydı için yapılan başvurunun iflas idaresince 55.000,00 TL’lik bölümü için kabulüne, 628.366,10 TL’lik bölümünün reddine karar verilmiş, sıra cetveli oluşturularak 31/01/2011 tarihinde ilan edilmiş, davacı tarafça tebliğ gideri verilmemiş, davanın ilandan itibaren yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. Bir süre İflas İdaresi görev yapmış olsa da idare memurlarının görevlerinden istifa ettikleri, ikinci alacaklılar toplantısında iflas idaresinin oluşturulmadığı ve tasfiyenin iflas müdürlüğünce re’sen yürütüldüğü görülmüştür. Davacı tarafça sunulan tüm delillerin toplanmasından sonra dosyada toplanan deliller üzerinde yapılan incelemenin yeterli görülmemesi üzerine davacı ticari defter ve kayıtları ile dosyada toplanan deliller üzerinde yapılan inceleme sonunda bilirkişi kurulu 19/08/2016 tarihli raporunda davacı tarafça ıslak imzaları ihtiva etmeyen, fotokopi olarak sunulan, hak ediş belgesinin iddiayı ispata yeterli olmadığı, taraflar arasındaki taşeron sözleşmesinin varlığı konusunda itilaf bulunmadığı, sözleşmeye göre ödemelerin 60 ve 90 günlük çeklerle yapılacağının kararlaştırıldığı, davacının iddia ettiği yedi adet çekin toplam tutarının 1.150,000,00 TL olup, yalnız 150.000,00 TL’lik bedelli çekin ödendiğinin iddia edildiğini, bu durumda davacının ödenmeyen ve elinde bulanan çek tutarının 1.000.000,00-TL olduğunu, buna rağmen davacı tarafın ödemeden sonra alacağının 683.366,10 TL olduğunu iddia ettiğini, davacının müflis şirketten alacaklı tutarın tespit edilemediğini, iddiaya konu altı çekten dördünün fotokopisinin altında miktarlar belirtilerek havale geldi açıklamalarının bulunduğunu, bu ifadelerin çek bedellerinin tahsil edildiği konusunda emare teşkil ettiğini, bu duruma göre davacı tarafça alacağın varlığının kanıtlanamadığı bildirilmiştir. Tüm dosya kapsamı toplanan deliller; bilirkişi rapor ve ek raporları ile davacının müflis şirketten alacağının varlığını kanıtlayamadığı, davacı şirket ile müflis şirket arasında varlığı inkar edilmeyen sözleşme bulunsa da davacı tarafça sunulan hak ediş belgesinin fotokopi olması nedeniyle iddiasını ispat eder nitelikli belge bulunmaması yanında bilirkişi kurulu raporunda da ayrıntılı açıklandığı şekilde tahsil edilemediği iddia edilen çeklerden dördünde miktarı belirtilerek havale geldi olarak yapılan açıklamaların belirtilen bedeller miktarında tahsilatın yapıldığını gösterdiği, davacının alacağının varlığını ikna edici yeterli usulüne uygun belgelerle kanıtlaması gerekmesine rağmen bu nitelikteki belgelerle alacağının varlığını kanıtlayamadığı, bilirkişi kurulu rapor ve ek raporundaki belirlemelerin dosya kapsamına usul ve yasaya uygun olup, raporun ve ek raporun gerekçeli ve denetime elverişli nitelikte bulunduğu, kendi ticari defter ve kayıtları ve sunduğu deliller ile davacının alacağının varlığını kanıtlama yükümlülüğü bulunmasına rağmen kanıtlayamaması karşısında her ne kadar davalı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenememişse de bu durum karşısında incelenmesine gerek bulunmadığı anlaşılmakla kanıtlanamayan davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; ”Hükme esas alınan Raporda hak edişlerin teknik personel tarafından imzalandığı, yetkili imza ya da mühür bulunmadığından bahisle hak edişlerin ispat için yeterli olmadığına ilişkin tespite yer verilmiştir. Ancak görüleceği üzere dosya içerisindeki mevcut hak edişler ile dosya içerisine sunmuş olduğumuz ödenmeyen çekler örtüşmektedir. Bu durum dahi hak edişlerin gerçeğe uygun olduğunu ve müvekkil şirketin alacağının ispatı için yeterlidir. Daha önceden de beyan ettiğimiz üzere kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için hak edişlerin usulüne uygun olmadığı kabul edilse dahi üzerindeki imzalar nedeniyle yazılı delil başlangıcı hükmünde kabul edilmesi ve bu delili destekler nitelikte tanık veya dosya içerisindeki çeklerin varlığı ile hak edişlerin kesin delil hükmünü kazandığının tespiti gerekmektedir. Müvekkil Şirket tarafından haricen tahsil edilen çek miktarları toplam ödenmeyen çek miktarından düşülerek iflas masasına bildirilmiş ancak gerek iflas masası gerek Yerel Mahkeme adeta haricen tahsil edilen çekleri tekrar bildirmediğimiz için müvekkil şirketi cezalandırmıştır. Tüm dilekçe ve beyanlarımızda beyan ettiğimiz üzere hak edişlerin ödemesi yapılmadığı için defterlere kaydı yapılmamıştır. Müvekkil şirket ödemesini alamadığı hak edişleri fatura ederek kdv ödemek istememiştir. Kaldı ki almadığı bir ödemeye fatura keserek vergi ödemesi mevzuata da aykırılık teşkil edecektir.” beyan ederek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır. Davacı taraf, müflis davalı ile imzalanan taşeronluk sözleşmesi kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiğini, hakedişlerin düzenlendiğini ancak alacaklarını tahsil edemediklerini, iflas masanın alacak kayıt taleplerinin 628.366,10-TL lik kısmını reddettiğini beyan ederek alacağın kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, Kadıköy İflas Müdürlüğü’nün 01/03/2011 tarihli cevabı yazısında; Müflis … Tic. Ltd. Şti. hakkında, Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/899 esas sayılı dosyasında 29/06/2010 tarihinde iflas kararı verildiği, davacı tarafından (28) kayıt numarası ile 683.366,1 TL alacak için alacak kaydı yaptırıldığı ve tebliğ gideri için avans verilmediği, iflas idaresince talep edilen alacağın 55.000,00-TL’lik kısmının tahsilde tekerrür olmamak üzere kabulüne ve 4. sıraya kaydına, yargılamayı gerektirir nitelikteki 628.366,10 TL’sinin reddine karar verildiği, tanzim edilen sıra cetvelinin … Gazetesinde 31/01/2011 tarihinde, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 02/02/2011 tarihinde yayınlandığı, sıra cetveli ilanı ve masa kararının davacı vekiline 12/02/2011 tarihinde tebliğ edildiği bildirilmiş olup davanın, 14/02/2011 tarihinde süresinde açıldığının anlaşılması üzerine işin esasının incelenmesine geçilmiştir. Dosya kapsamına göre; İstanbul İl Özel İdaresi yetkilisi ile davalı müflis … Tic. Şti. arasında İstanbul … Noterliği’nden 04.08.2008 tarih, … yevmiye numarası ile İstanbul İl Genel Meslisi ve İl Özel İdaresi Hizmet Binası İnşaatı İşi” ne ait Anahtar Teslimi Götürü Bedel İşleri için sözleşme akdedilmiştir. Davacı taşeron … Tad. Şti. ile davalı yüklenici … Tic. Ltd. Şti. arasında İstanbul, Fatih, İl Özel İdaresi Binası İnşaatı Dış Cephe Alüminyum ve Doğrama İşleri (giydirme cephe kaplaması ‘kapaklı, yarı kapaklı ve silikon cephe) ve cam işlerini kapsayan” işine ait 1.516.213,57-TL KDV toplam tutarlı anahtar teslimi 01.08.2008 tarihli taşeron sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmenin 14. Maddesinde ödeme şartları “Hak ediş raporları bu sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesinde düzenlenen esaslar çerçevesinde, iş programındaki puantajlara göre kanuni kesintiler de yapılarak 30 günde bir düzenlenir. Taşeron hak edişin (9495’i) ödemesi müteahhidin idareye yaptığı ilgili hak edişin idarece tahakkuka bağlandığı tarihten itibaren, taşeron hakediş tutarının 1/2 si 60 günlük kaları 90 günlük çekle ödenecektir. ” şeklinde belirlenmiştir. Davacı vekili, dava dosyasına üç adet hakediş raporu fotokopisi ibraz etmiş olup hakediş raporlarından 31/12/2008 ve 30/05/2009 tarihli olanlarda davacı taşeron şirket yetkilisinin, saha mühendisleri …, …, hakediş ve planlama … ve şantiye şefi …’ın ve şantiyeler müdürü …’ın imzaları; 30/10/2009 tarihli hakediş raporunda ise davacı taşeron şirket yetkilisinin, saha mühendisi …, hakediş ve planlama … ve şantiye şefi …’ın imzaları mevcuttur. Hakediş detayları şu şekildedir; Hakediş Tarihi 31.12.2008, Toplam Tutar 310.850,95, bir önceki hakediş Tutarı 00, Bu hak ediş Tutarı 310.850,95 2) Hakediş Tarihi 30.05.2009, toplam tutar 941.629,60, bir önceki hakediş Tutarı 310.850,95 , Bu hak ediş Tutarı 630.778,65 3) Hakediş Tarihi 30.10.2009, toplam tutar 1.421.423,75, bir önceki hakediş Tutarı 941.629,60, Bu hak ediş Tutarı 479.794,14 olmak üzere toplam tutar 1.421.423,75 TL dir. Davacı vekili, 05/06/2015 tarihli beyan dilekçesinde dava konusu iş kapsamında müflis şirketin yedi adet avans çeki verdiğini, bunlardan 31/10/2008 tarihli 175.000,00 TL bedelli çekin ödendiğini, 100.000,00 TL lik başka bir çekin icraya konulduğunu ancak tahsil edilemediğini iddia ederek beş adet çek aslını dosyaya sunmuştur. Davalı tarafından keşide edilen muhatabı davacı olan ve dördü davacı tarafından ciro edilen çekler şu şekildedir. 1-… Taksim şubesi … çek numaralı, 31/10/2008 keşide tarihli 175.000,00 TL bedelli çek üzerinde keşidecenin ödemeden men talimatı üzerine işlem yapılmadığı işlenmiştir. Ayrıca çek üzerinde 15/12/2008 tarihinde 75.000,00 TL, 01/01/2009 tarihinde 100.000.00 TL havale geldiği şerhi mevcuttur. 2- Teb Taksim şubesi … çek numaralı, 28/11/2008 keşide tarihli 175.000,00 TL bedelli çek üzerinde keşidecenin ödemeden men talimatı üzerine işlem yapılmadığı işlenmiştir. Ayrıca çek üzerinde 15/12/2008 tarihinde 75.000,00 TL, 01/01/2009 tarihinde 100.000.00 TL havale geldiği şerhi mevcuttur. 3- … Taksim şubesi … çek numaralı, 26/12/2008 keşide tarihli 175.000,00 TL bedelli çek üzerinde keşidecenin ödemeden men talimatı üzerine işlem yapılmadığı işlenmiştir. Ayrıca çek üzerinde 30/01/2009 tarihinde 100.000,00-TL, 04/03/2009 tarihinde 75.000.00 TL havale geldiği şerhi mevcuttur. 4- … Taksim şubesi … çek numaralı, 30/01/2009 keşide tarihli 175.000,00 TL bedelli çek üzerinde keşidecenin ödemeden men talimatı üzerine işlem yapılmadığı işlenmiştir. Ayrıca çek üzerinde 05/03/2009 tarihinde 50.000,00 TL, 04/04/2009 tarihinde 50.000.00 TL, 05/05/2009 tarihinde 40.000,00 TL havale geldiği şerhi mevcuttur. 5-… Taksim şubesi … çek numaralı, 27/02/2009 keşide tarihli 175.000,00 TL bedelli çek üzerinde çekin karşılıksız çıktığı işlenmiştir. Çek davacı tarafından ciro edilmemiş olup üzerinde havaleye dair şerh de mevcut değildir. Davacı vekili dava dilekçesinde çekler ödenmediği ve alacağın tahsili sıkıntıya girdiği için müflis şirkete fatura kesilmediğini, alacak tahsil edildiğinde KDV eklenerek fatura kesilmesinin planlandığını beyan etmiş, fatura kesilmediği için ticari defterler ibraz edilmemiştir. Mahkemece İl özel İdaresine dava konusu ihale sözleşmesi ve buna ilişkin tüm istihkaklar ve belgelerin gönderilmesi için müzekkere yazılmış, İstanbul Valiliği Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğünce dava konusu ile ilgisi olmayan İstanbul İl Özel İdaresi Hizmet Binası İl Genel Meclisi Salonu Kentsel Işık Görüntüleme Güvenlik Otomasyon Yapım işinin ihale sözleşmesi ve buna ilişkin tüm istihkaklarının bulunduğu beş adet klasör gönderilmiştir. Bu klasörlerde dava konusu işlere ilişkin hesaplamaya esas olacak metraj sahifeleri, ataşman, defter vs. bulunmamaktadır. Bilirkişilerce, davalı müflis şirkele ait ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere 19/04/2016 günü İstanbul Anadolu İflas Müdürlüğüne gidilmiş. müflis şirket ticari defterlerinin iflas müdürlüğüne teslim edilmemiş olması nedeniyle müflis ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması mümkün olmamıştır. İnşaat mühendisi, mali müşavir ve hukukçu bilirkişiden alınan 19/08/2016 tarihli raporda; davacı tarafça ıslak imzaları ihtiva etmeyen, fotokopi olarak sunulan, hak ediş belgesinin iddiayı ispata yeterli olmadığı, taraflar arasındaki taşeron sözleşmesinin varlığı konusunda ihtilaf bulunmadığı, sözleşmeye göre ödemelerin 60 ve 90 günlük çeklerle yapılacağının kararlaştırıldığı, davacının iddia ettiği yedi adet çekin toplam tutarının 1.150,000,00 TL olup, yalnız 150.000,00 TL’lik bedelli çekin ödendiğinin iddia edildiğini, bu durumda davacının ödenmeyen ve elinde bulanan çek tutarının 1.000.000,00 TL olduğunu, buna rağmen davacı tarafın ödemeden sonra alacağının 683.366,10 TL olduğunu iddia ettiğini, davacının müflis şirketten alacaklı tutarın tespit edilemediğini, iddiaya konu altı çekten dördünün fotokopisinin altında miktarlar belirtilerek havale geldi açıklamalarının bulunduğunu, bu ifadelerin çek bedellerinin tahsil edildiği konusunda emare teşkil ettiğini, bu duruma göre davacı tarafça alacağın varlığının kanıtlanamadığı bildirilmiştir. Mahkemece kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ise de; dava konusu ihale evrakları, tüm istihkaklar ve hakediş raporları gibi belgeler il özel idaresinden temin edilmemiş, davacının sunduğu çekler ile ilgili keşideci tarafından neden ödemeden men talimatı verildiği ilgili bankadan sorulmamış, davalı müflisin defterlerinin nerede olduğuna dair bir araştırma yapılmamış, davalı tarafa ticari defter ve belgelerin ibrazı için usulüne uygun bir ihtar yapılmamıştır. Ayrıca davacının fotokopisini sunduğu hakedişlerde imzaları olan şahısların davalı çalışanı olup olmadığına dair Sgk kayıtları getirtilmemiş, hak ediş belgesi düzenleme yetkisi bulunup bulunmadığı hususu da araştırılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur. Mahkemece bu eksiklikler giderilerek davacının yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, getirmiş ise hesaplamanın yapılması ve alacağın tahsil edilip edilmediğinin araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1691 E. 2017/1252 K. Sayılı 27/12/2017 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 3-Davacı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/01/2023