Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1179 E. 2023/105 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1179
KARAR NO: 2023/105
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/369
KARAR NO: 2019/350
KARAR TARİHİ: 19/04/2019
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/01/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin, davalı tarafından işletilmekte olan … isimli otele verilecek hizmetleri konu olan Oteli Lisans ve Servis Sözleşmesi’nin imzalandığını, davacı servis sağlayıcısı sıfatı ile davalının işlettiği otelin odalarında bilgisayar programlar ve yazılımlar kullanılmakta olduğunu, işletilen otelde online satış mecraları üzerinden oda konaklama hizmeti almak isteyen turistlerin rezervasyon yapmakta olduğunu, bu kapsamda Otel Websitesi Seo çalışması sözleşmesi imzlandığını, bu sözleşme kapsamında davalı davacıya 3000-Euro + KDV ücret ödemeyi taahhüt ettiğini, ayrıca yine aynı tarihte taraflar arasında Otel Websitesi Google Adwords reklam çalışması hizmet sözleşmesinin imzalandığını, bu kapsamda online hizmetler reklam ve danışmanlık hizmeti için 5000-Euro + KDV ücret ödemeyi taahhüt ettiğini, davalı 2015 sonuna kadar cari hesap borcundan kısmen davacının hak ettiği rezervasyon komisyonu bedellerini ödemiş fakat katma değerli hizmetlere ilişkin faturaları ödemeyerek davacıya iade ettiğini, ayrıca yine 1.458,48-Euro tutarındaki online rezervasyon kanal yönetim sistemleri yıllık ücret faturasını ödemediğini, davalı Google’a reklam mecra kira bedellerini Google’a ödemediğini, davalının, davacıya dava tarihi itibariyle borcu olan 39.044,00-TL’nin işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ödenmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının, sözleşme gereği iki adet çekle 2015 yılı için ödeme yapıldığını, sözleşme şirket çalışanı taraflar arasında 1 yıllık olarak imzalandığını, sözleşmelerin başlama tarihinin 26/05/2014 olarak değiştirilmesine yönelik ek protokol yapıldığını, Seo çalışması için davalıdan 10 adet anahtar sözcük listesi şirket tarafından istenilerek anahtar sözcükler elektronik posta aracılığıyla gönderilmiş olup sözcükler Google arama motorunda bulunmadığını, 02/06/2015 tarihinde davalı tarafından İstanbul … Noterliği’nin … yevmiye numarasıyla tespit yaptırıldığını, sözleşme şartlarını yerine getirmediği halde davalı 2016 yılı için Seo ve Adword hizmet bedeli adı altında 26/05/2015 tarihli iki adet fatura gönderdiğini, iş bu faturalar gerekçesi de yazılarak Bakırköy … Noterliği’nin 04/06/2015 tarih … yevmiye numaralı ihtarnameyle iade edildiğini, şirket faturaları tekrar gönderince davalının yine Bakırköy … Noterliğinden 13/08/2015 tarihinde çekmiş olduğu ihtarla faturaların bir kez daha iade edildiğini, Google Adwords imzasız standart sözleşmesinde davalının imzaladığı iddia edilen sözleşmenin gönderilmediğinden imza itiraz hakkının saklı olduğunu, Chanel Manager sözleşmesini de haksız ve hukuksuz olarak fesih edildiğini ve davalının hizmet alımının engellendiğini, 1888,53-Euro bedeli peşin almasına rağmen dava konusu iki sözleşme borcunun ödenmemesini gerekçe göstererek hizmet alımının engellendiğini, davanın reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… otel websitesi seo çalışmasına ilişkin sözleşme ile otel websitesi google adwords çalışması hizmet sözleşmesi kapsamında hizmet bedelinden kaynaklı alacak isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Anılı sözleşmeler gereğince davacı tarafından davalı tarafa verilmesi gereken hizmetin içeriği ve kapsamı saptanarak davalı tarafa hizmetin verilip verilmediği hususlarının aydınlatılması amacı ile teknik bilirkişinin tespitleri irdelenmiştir. Bu kapsamda yapılan inceleme sonucunda; 2014 tarihli otel websitesi seo çalışmasına ilişkin sözleşme kapsamında davacı tarafın google arama motoru optimizasyonu hizmetini yerine getirdiği, sözleşme kapsamında yapılması gereken uyarlama hizmetinin davalı tarafa sunulduğu, aynı tarihli otel websitesi google adwords çalışması ile verilmesi gereken hizmetin davacı tarafından davalı tarafa sözleşmeye konu hizmetin alınabilmesi için gereken kullanıcı adı ve şifrenin e-mail yolu ile gönderilmesi ile tamamlandığı, bu noktadan sonra davalının google reklam hizmetini alabilmesi için google’a reklam ücretlerini ödemesinin gerektiği, bu ödemenin yapılmaması nedeni ile google adwords kayıtlarında davalıya ait otel isminin görünmediği, böylece reklam hizmetinden davalının faydalanamadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme 26/05/2014 tarihli olup 1 yıl süreli otel websitesi seo çalışmasına ilişkin sözleşmenin bitiş tarihinden önce fesih ihbarında bulunulmadığı için akdin 1 yıl daha uzadığı, akit gereğince kararlaştırılan sözleşme bedelinin 3.000 euro + 540 Euro kdv olmak üzere 10.149,18-TL olarak hesaplandığı, bir diğer sözleşme olan 26/05/2014 tarihli otel websitesi google adwords çalışması hizmet sözleşmesinin ise 2 yıl süreli olarak kararlaştırıldığı, 26/05/2015- 26/05/2016 olan 2 . dönem sözleşme bedelinin (KDV dahil 6.372 Euro’nun ikinci döneme isabet eden 6.372 Euro/2) 3.186 Euro olmak üzere 9.134,25-TL olarak hesaplandığı, bu hali ile davacı yanın anılı her iki sözleşme gereğince üstlendiği edimleri yerine getirmekle hesaplanan hizmet bedellerine hak kazandığı sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulü ile, 19.283,43-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; bilişim uzmanı bilirkişi tarafından inceleme yapılması gerektiğini, bilişim uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda davacı tarafın sözleşmelerden kaynaklı teknik edimlerin yerine getirmediğini, aynı zamanda ön inceleme duruşmasında usulüne uygun düzenlenmediğini, davacının üzerine düşen yükümlülüklerin neler olduğu ve hangilerinin yerine geçildiği belirtilmediğini, bilgisayar mühendisi bilirkişi tarafından 17.11.2017 tarihli yapılan rapor ile 2. raporda davacı edimlerinin nasıl yerine getirdiği anlaşılamadığını ve denetime elverişli rapor düzenlenmeden hüküm kurulduğunu belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, hizmet sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin incelenmesi: 1-Otel Websitesi Seo Çalışması İçin Sözleşme’sinde, iş bu sözleşmede otel olarak, 1 adet websitesine internet arama motorlarına yönelik optimizasyon çalışması (Seo) yapılacağı, otelin, web sitesi optimizasyonu için servis sağlayıcısına, orjinal dpi formatında otel ve oda resimlerini, otel ve oda özelliklerini, otel iletişim ve adres bilgilerini, SPA bilgilerini ve fotoğraflarını, verilen tüm hizmetlerle ilgili detayları, konaklama tipini, komisyon dahil oda satış fiyatlarını, toplantı ve kongre odaları bilgi ve fotoğraflarını elektronik ortamda sağlamakla yükümlü olduğu, otelin servis sağlayıcısına, FTP, Plesk, domain ve/veya FLA şifre ve dosyalarını, otelin Facebook, Twitter, Linkedin şifrelerini sağlamakla yükümlü olduğu, ancak bu bilgiler sağlandıktan sonra, servis sağlayıcısının çalışmalara başlayacağı, iş bu sözleşmenin 10 adet anahtar sözcük için geçerli olduğu, fiyatlandırmanın 3000 USD +KDV (10 adet anahtar sözcük için geçerlidir) ve geçerlilik süresi 1 yıl olan iş bu sözleşmede taraflardan herhangi birinin, geçerlilik süresi bitiş tarihinden 90 gün öncesinde yazılı bildirimi yapmamışsa anlaşmanın süresinin 1 sene daha uzayacağı, bu anlaşmanın bu şekilde devamlılığının sürdürüleceği 26.05.2014 tarihli sözleşmede belirtilmiştir. 2-Otel Websitesi Google Adwords Reklam Çalışması Hizmet Sözleşmesi’nde; bu anlaşma ile otelin servis sağlayıcısının, 1 adet otel websitesine Google internet arama motoruna yönelik adwords reklam kampanyaları yönetimi, optimizasyon çalışması ve adwords danışmanlığı yapmasını talep ettiği, Google Adwords Reklam Çalışması, Google Arama Motorunda adwords isimli kampanyalarda reklam vermeyi içerdiği, iş bu sözleşmeye Google’a ödenecek reklam ve adwords ücretlerini de dahil olduğu, otel, Google’a ödenecek reklam bedellerini ayrıca direkt Google’a ödemeyi kabul ettiği, Google Adwords Reklam Çalışması 5.400 USD+KDV (yıllık peşin olarak hizmetin başında ödeneceği), geçerlilik süresi 2 yıl olan iş bu sözleşmede taraflardan herhangi birinin, geçerlilik süresi bitiş tarihinden 90 gün öncesinde yazılı bildirimi yapmamışsa anlaşmanın süresinin sene daha uzayacağı, bu anlaşmanın bu şekilde devamlılığının sürdürüleceği, sözleşmenin erken feshi durumunda, fesih tarihinden sözleşme sonuna kadarki kısmın toplam ücretinin % 50’sinin ödeneceği 26.04.2014 tarihli sözleşmede belirtilmektedir. Taraflar arasında düzenlenen ”Booklogic Google Adwords ve SEO Çalışması Sözleşmeleri’ne Ek Protokol” de 22.04.2014 tarihinde … (… Hotel) ile … Şti. (davalının eski unvanı) arasında imzalanan Otel Websitesi Google Adwords Reklam Çalışması Hizmet Sözleşmesi ve Otel Websitesi Seo Çalışması İçin Sözleşme’sinin hizmetin başlama tarihinin bu ek protokolün imzası ile 26.05.2014 olarak değiştirildiği, bu hüküm dışındaki tüm hükümlerin imzalandığı şekliyle geçerliliğini muhafaza ettiği belirtilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen mail yazışmaları dosya arasına alınmıştır. Bilgisayar Mühendisi … tarafından düzenlenen 17.11.2017 tarihli raporda özetle; yapılan incelemede kontrol panelinin kurulu olduğu, sistemin Web ortamında çalıştığı, davalı tarafın gerekli doneleri vermediği için sistemde sorunlar oluştuğu, veri girişi yapılamadığı için kanal bağlantılarının yapamadığı, davanın temel konusunu Seo çalışması oluşturduğu ve bu çalışmanın Google arama motorlarında ilk kelimelerin girildiğinde ilk sıralarda çıkması için yapılan bir çalışma olduğu, bu çalışma ile ilgili dosya içeriğinde davacının sunmuş olduğu verilerin bu hizmetin verildiğine dair bir bilgi içermediği görüş ve tespitinde bulunmuştur. Muhasebe Hukuk İlişkileri (E) Öğr.Üyesi Prof. Dr. … ile turizm bilirkişisi … tarafından düzenlenen kök raporda; davalı tarafından, davacı şirkete edimlerin ifa edilmediğine ilişkin herhangi bir temerrüt ihtarnamenin keşide edilmediği, davacının ”Seo-senelik hizmet bedeli (3.000 Euro) konulu” 3.540 EURO bedelli TL karşılığı 10.149,18 TL bedelli bir hizmet faturası kestiği, davalı şirketin bu faturayı ihtarname ile iade ettiği, yine davacının ”Adwords-Senelik Hizmet Bedeli (5.400 Euro)” konulu KDV dahil 6.372 Euro bedelli, TL karşılığı 18.268,50 TL bedelli 1 adet Hizmet satış faturası kestiğı, faturanın davalı tarafa tebliğ edildiği ve noter kanalıyla iade edildiği, yine davacı tarafın ”gecikme faizi” konulu KDV dahil 602,63 Euro karşılığı 1.836,68 TL tutarındaki faturasının davalı tarafa tebliğ edildiği, ancak davalının bunu noter kanalıyla iade ettiği, sözleşmede gecikme faizinin talep edilebileceğine ilişkin bir düzenleme yer almadığı, 26.05.2015 tarihli sözleşmeye ilişkin olarak 90 gün önceden fesih ihbarında bulunmadığından sözleşmenin 1 yıl daha uzadığı, taraflar arasındaki 2 yıl süreli Otel Websitesi Google Adwords Reklam Çalışması Hizmet Sözleşmesi’nin devam etmekte olduğu, ancak 26.05.2015 -2016 dönemine ait sözleşme bedeli olan KDV dahil 6.372 Euo tutarındaki sözleşme bedelinin davalı tarafça ödenmemesi ve davaya sunulan belgelere göre erken feshin söz konusu olduğu anlaşıldığından davacının talep edebileceği alacak tutarının (6.372 Eurox0,50) 3.186 Euro karşılığı 9.134,25 TL olarak kabulü, TCMB kısa vadeli krediler avans oranı tatbiki hesaplanacak faizle birlikte (10.149,18+9.134,25=) 19.283,43 TL alacak tutarında bulunabileceği, sözleşmede gecikme faizi talep edebileceğine ilişkin bir düzenleme yer almadığından gecikme faizi talebinin akdi dayanaktan yoksun olduğu ve bu haliyle toplam 19.283,43 TL alacaklı olduğu görüş ve tespitinde bulunulmuştur. Muhasebe Hukuk İlişkileri (E) Öğr. Üyesi Prof. Dr. … turizm bilirkişisi … ve Bilgisayar Mühendisi … tarafından düzenlenen raporda özetle; (teknik inceleme) uyuşmazlık konusu olan 2 adet sözleşme bulunduğu ve Otel Websitesi Seo Çalışması İçin Sözleşme’nin google arama motorunda optimizasyon hizmeti niteliğindeki ediminin yerine getirildiği, hizmetin verildiğine dair mail mevcut olduğu, Otel Websitesi Google Adwords Reklam Çalışması Hizmet Sözleşmesi’nde ise verilecek hizmet teknik olarak mümkün olmadığı çünkü davacı tarafından davalı tarafa söz konusu hizmeti alabilmesi için gereken kullanıcı adı ve şifreyi mail yoluyla gönderilmiş olmasına rağmen davacının yükümlülüğünün bu noktadan itibaren kalktığı, davalının bu hizmeti alabilmesi için Google’a reklam ücretlerini ödemesi gerektiği, bu ödemeyi yapmadığı için de Google adwords kayıtlarında otelin adının gözükmediği, sehven bu hususun 17.11.2011 tarihli raporda gözden kaçırıldığı ve toplam davacının 19.248,43 TL alacağının bulunduğu belirtilmiştir.19.08.2014 tarihli mailde, davacının, davalıya yönelik adword bütçesi için kredi kartı bilgilerini Google’ın sistemine girilmesi gerektiği, reklam bütçesi davacı firma ile ilgisi olmadığından doğrudan Google hesabına aktarılacağı belirtilmiş ve mailde kredi kartı bilgilerini girilmesi için gereken Google şifresi davalı tarafa bildirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne (19.248,43 TL) dair karar verilmiş olup davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf sebeplerinin incelenmesi: Öninceleme duruşması: -HMK’nin 136. maddesinde davacının, cevap dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde cevaba cevap dilekçesi; davalının da davacının cevabının kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde ikinci cevap dilekçesi verebileceği, HMK 137 maddesinde dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön incelemenin yapılacağı, mahkemece ön inceleme aşamasının başlaması üzerine hakimin hazırlık işlemleri yapacağı, tarafların dilekçelerini ve delillerini inceleyeceği, uyuşmazlık konuları tüm olarak belirleyeceği ve öncelikle HMK 114-115 maddesi uyarınca dava şartları ve HMK 116-117 maddeleri uyanınca ilk itirazlar üzerine hakkında dosya üzerinden karar vereceği, mahkemenin duruşma ön inceleme aşamasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında bir karar veremez ise HMK 140 maddesi uyarınca tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyeceği belirtilmiştir. Ön inceleme tamamlandıktan sonra ön inceleme günü için duruşma günü tayin edilmeli ve HMK 139. maddesi uyarınca bu hususun duruşma günü olarak taraflara bildirmesi ile taraflar ön inceleme duruşmasına davet edilmiş sayılmalıdır. Öncelikle, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilerek taraflar sulhe ve arabuluculuğa teşvik edilmeli, bu hususlar tutanağa geçirilerek duruşmada bulunan tarafların imzaları alınmalı, taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterdiği takdirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen deliller toplanıp birlikte değerlendirilmeli ve sonuca varılmalıdır. Mahkemece düzenlenen 14.10.2016 tarihli ön inceleme duruşma tutanağı incelenmesinde, ön inceleme duruşmasının 15.02.2017 tarihine bırakıldığı, işbu tarihte yapılan ilk inceleme duruşmasında, taraf vekillerinin beyanı alındıktan sonra uyuşmazlık konusunun tespit edildiği, HMK’nin 30/2 maddesi gereğince sulh ve arabuluculuğa teşvik edildiği, taraf vekillerinin bu konuya ilişkin beyan ve imzaları alındıktan sonra tahkikat aşamasına geçildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle, davalı vekilinin ön inceleme duruşmasının usulüne uygun yapılmadığı yönündeki istinaf sebebinin dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Sair istinaf sebeplerinin incelenmesi, Dosyadaki bilgi ve belgeler, bilirkişi heyeti tarafından yapılan tespitler nazara alındığında; Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan 2 adet sözleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkin açılan iş bu davada, sözleşmelerden biri belli anahtar kelimelerinin yüklenmesi halinde online arama motorunda daha kolay bulunmayı yani otel Web sitesinin bulunması sağlayan bir hizmet olup yıllık peşin ödemeli 3.000 Euro+KDV olarak hizmet bedeli düzenlenmiştir. Sözleşme 26.05.2016 tarihinden 90 gün önce fesih bildirimde bulunulmadığından 1 sene (sözleşme maddesi uyarınca) 26.05.2016 tarihine kadar uzamıştır. Davacı sözleşmeden kaynaklı olarak ”Seo-senelik hizmet bedeli (3.000 Euro)” açıklamalı, 3.540 Euro bedelli TL karşılığı 10.149,28 TL hizmet satış faturası düzenlemiş ve hizmetlerin verilmediğine ilişkin herhangi bir ihtarname dosyaya ibraz edilmemiştir. Seo çalışmalar yapıldığını ilişkin mailler dosyayı sunmuş olup 15.11.2015 tarihli davacının gönderdiği mail de ”… – ekte Ekim 2014 SEO performans raporlarınız bilgilerinize sunulmuştur. Söylenenin aksine Ekim ayında, Ağustos ve Eylül aylarında göre rezervasyon cirosu 52% artış göstermiştir ve 5494 Euro olmuştur. Aşağıda ve ekte detayları görebilirsiniz. Ekim ayı İstanbul için Eylül ayına göre düşük bir ay olmasına rağmen artış ciddi bir artıştır. Bu artışı sağlamamızdaki en önemli etken geçiş ve dönüşüm oranlarımızı artırmış olmamızdandır. Websitenize giren kişilerin rezervasyona dönüşmesine etki edecek ciddi değişiklikler yaptık. Bunun sonucunda da mevcut ziyaretçi sayısı ile daha fazla ciroya ulaşıldı.” 13 Mayıs 2016 tarihli mailde “… Rezervasyonlarda artış var Ocak’ta 2700 Euro 12 rezervasyon yapılmış. 8-10 bin Euro düzeyine bir sene dolmadan çıkarız. İkinci sene ise 15-20 bin euro bandına çıkarız.” Tarihi okunaksız sunulan başka bir mailde ” … Rezervasyonu sayısı artmadığı dediğiniz 12 kat artmış Aralık ve Ocak için. Bu şekilde ay bazında karşılaştırmanızı rica ederim. Ancak sizden yeterli işbirliği çabasını göremediğimizi ve hala adwords ve tripadvisor için kredi kartı bilgilerinizi beklediğimizi hatırlatmak isterim. Buralarda komisyonlu ve tıklanma başı maliyetli satış yapıyorsunuz. Acil bu konuyla ilgili dönüşlerinizi beklerim.” şeklinde davacı tarafça bu hizmetin yerine getirildiği anlaşılmaktadır. Otel Websitesi Google Adwords Reklam Çalışması Hizmet Sözleşmesi yönünden ise davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen 26.05.2015 tarih ve 870986 seri numaralı ”Adwords -Senelik Hizmet Bedeli (5.400 Euro)” konulu ve KDV dahil 6.372 Euro bedelli, TL karşılığı 18.268,50 TL bedelli 1 adet hizmet satış faturası kesildiği ve davalının bu faturaya itiraz ederek Bakırköy … Noterliği vasıtasıyla iade ettiği, davacının iş bu hizmeti alabilmesi için davalı tarafa kullanıcı adı ve şifreyi belirten e-mail i gönderdiği ve davalının bu hizmeti alabilmesi için sözleşmede de belirtildiği üzere Google reklam ücretini ödemek gerektiği, ücretin ödenmemesi nedeniyle Google Adwords kayıtlarında davalı otelin adının yer almadığı dosyadaki bilgi ve belgelerden tespit edildiğinden davacının sözleşmeden kaynaklı edimin ifa ettiği anlaşılmaktadır. İş bu nedenle, aksi yöndeki davalı istinaf sebebinin dosya kapsamına uygun olmadığı açıktır. HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporuna, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 14/09/2021 tarihli 2021/10 E. 2021/61 K. sayılı ilamında; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesinde ifade edilen (1) sayılı tarifenin 1/e bendinde belirtilen işin esasının hüküm altına aldığı kararlardan anlaşılması gerekenin, ilk derece mahkemesi yerine geçilerek verilen ve icra kabiliyeti söz konusu olan kararlar olduğu, ilk derece mahkeme kararlarına dair istinaf başvurusunun esastan reddi yönündeki kararların ise icra edilebilir karar niteliğinde olmadığı için maktu harca tabi olduğu ifade edilmiştir. Somut dosya yönünden Dairemizce yapılan inceleme neticesinde verilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararı icra edilebilir bir karar niteliğinde değildir ve ilk derece mahkemesi kararının geçerliliği devam etmektedir. İlk derece mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeni bir karar verilmediği için emsal ilamda açıklanan hususlar Dairemizce de uygun bulunarak, davalı yönünden istinaf karar harcının maktu olarak belirlenmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınan 121,30 TL’nin başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 330,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 150,10 TL’nin istemi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy çokluğu (harç yönünden) ile karar verildi. 18/01/2023
MUHALEFET ŞERHİ 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 2. maddesinde “Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tabi olduğu” belirtilmiştir. Harçlar Kanunu Genel Tebliği, (1) Sayılı Tarife Yargı Harçlarının III- karar ve ilam harcı başlıklı 1/a maddesinde “Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68.31 oranında nisbi harç alınacağı”, 1/e maddesinde “(değişik:5235/m. 52) yukarıdaki nisbetlerin Bölge Adliye Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, Danıştay ve Yargıtay’ın tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları içinde aynen uygulanacağı” belirtilmektedir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 27.12.2021 tarih ve 2021/9035 E. 2021/7367 K. sayılı ilamında da ”… Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen karara yönelik olarak yapılan temyiz başvurusu üzerine HMK’nın 344 maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilen muhtıra kapsamında 1 haftalık kesin süre içerisinde gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi’nce HMK’nin 366/1 maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 344/1 maddesi uyarınca davacının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen 05/11/2021 tarihli ek kararda hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nin 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi 05/11/2021 tarihli ek kararının onanmasına” dair karar verildiği nazara alındığında; nisbi değere tabi bulunan davalarda, davanın kabulüne/kısmen kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı aleyhine davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulması halinde Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddi ile nisbi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerektiği düşüncesiyle, sayın çoğunluğun bu konuya ilişkin görüşüne katılmamaktayım.