Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1157 E. 2022/1463 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1157
KARAR NO: 2022/1463
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/641 Esas
KARAR NO: 2019/269
KARAR TARİHİ: 04/03/2019
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/12/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından davalı şirkete ait Mecidiyeköy’deki … AVM isimli alışveriş merkezinde bulunan iş yerinin yılbaşı süsleme işinin yapıldığını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre alacakla ilgili müvekkili tarafından toplam 38.940-TL’lik fatura düzenlendiğini, bakiye 18.000-TL’nin ödenmemesi nedeniyle davalı şirket aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle haksız itirazın iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından yaptırılan iş bedelinin tamamının ödendiğini, ayrıca müvekkili şirkete yapılan işte istihdam edilen bir kısım işçilerin başka yerde de çalıştırıldığını, işçilerin ücretlerinin de davalıdan istendiğini, davacı tarafın eksik bırakmış olduğu işi dava dışı başka bir firmaya yaptırıldığını, davalı tarafa herhangi bir borçları bulunmadığından yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre davacı tarafından üstlenilen işle ilgili davalı şirket adına toplam 38.940-TL’lik irsaliyeli fatura düzenlendiği, faturanın davalı şirket çalışanı olan …’a teslim edildiği, söz konusu faturaya dayalı olarak davalı tarafın yapmış olduğu ödemelerin mahsubundan sonra bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere davacı tarafın 18.000-TL asıl alacağının bulunduğu, davalı tarafın eksik olan işlerin dava dışı üçüncü bir firmaya yaptırıldığı hususunun ispatlanamadığı, nitekim eksik işlerin yaptırıldığı iddia edilen tarihten sonra bile davacı şirkete 05/12/2017 ve 22/12/2017 tarihlerinde ödeme yapıldığı, eksik olan işlerin üçüncü bir kişiye yaptırılması durumunda aynı işle ilgili davacı tarafa ücret ödenmesinin ticari hayatın olağan akışına uygun olmadığı dikkate alınarak davanın kabulüyle icra takibine yönelik itirazın iptaline ve likit olan alacağa yapılan itiraz nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacının takip tutarında herhangi bir alacağı bulunmadığı, sözleşmeye uygun olarak işin tamamlanıp tamamlanmadığını incelenmediği, faturanın teyidi alındıktan 8 gün içerisinde … yevmiye numaralı ihtarname ile iade edildiği, yılbaşı süslemesi yapılması işinin süreli olması ve mağduriyet yaşanmaması adına dava dışı firmaya işini tamamlattırıldığı, bu hususun ayrıca tutanaklarda da tespit edildiği, bu durumdan önce davacıya ödemeler yapılmış ise de bunun davacının işyeri eksiksiz bir şekilde bitirdiği anlamı taşımadığı, icra inkar tazminatına hükmedilmesinde hukuka aykırı olduğu, yüklenicinin sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmediği ve çalışanlarını başka bir firmada çalıştırması nedeniyle sözleşmenin feshedildiği hususunda incelenmediği belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, hizmet sözleşmesine dayalı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bakırköy … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, 31.12.2017 tarih ve 18.000 TL tutarlı cari hesap dayanak kılınmak suretiyle 18.000 TL cari hesap ve 581,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.581,42 TL alacağın tazmini talepli davalı aleyhine takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 18.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilince borca ve tüm ferilerine itiraz edildiğine ilişkin 21.05.2018 tarihli itiraz dilekçesi sunulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça düzenlenen 29.12.2017 tarih ve … numaralı toplam 38.940 TL bedelli faturanın açıklama kısmında ”Mecidiyeköy … AVM yılbaşı süslemeleri, malzeme ve işçilik bedelleri” yazılı olup davalıya yönelik düzenlendiği ve davalı şirket çalışanı olarak bildirilen …’a teslim edildiği belirtilmiş ancak oldukça silik yazıldığı için teslim tarihi anlaşılamamıştır. Kadıköy SGK’den mahkemeye gönderilen yazı cevabında dava dışı …’ın 2007-1 döneminde 31.07.2018 tarihine kadar davalı işyerinde çalıştığı belirtilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen montaj sözleşmesinin incelenmesinde; davalının işveren davacının ise yüklenici sıfatının yer aldığı, sözleşme konusunun yüklenici tarafından sözleşme kapsamında gerçekleştirmek üzere taahhüt edilen İstanbul … projesi AVM inşaatı led aydınlatma armatürleri ve ledli görsel sistemler montaj ve işleri olduğu ve belirtilen teknik özelliklere uygun olarak … AVM yılbaşı dekorasyonu işi kapsamında, anahtar teslimi sabit fiyatlarla montaj işleri konusunu teşkil ettiği, yüklenicinin sözleşme konusu teşkil eden işi, keşif özetinde belirtilen teknik özelliklere ve miktarlarda, eksiksiz, kusursuz çalışır halde ve taahhüt edilen zaman içerisinde, hiçbir ilave ücret talep etmeksizin yaparak işi tamamlayacağı, yüklenicinin ise sözleşme konusu işin ifası sırasında kanun ve tüzükler uyarınca aynen hükümlere uymayı ve bunlardan doğacak her türlü sorumlulukları yerine getirmeye, her türlü idari, mali, cezai ve hukuki sorumluluğu kendisine ait olduğunu, işçilerin ve 3. şahısların maruz kalacağı bilumum sakatlık, ölüm maddi ve manevi zararlardan mütevellit her türlü tazminat taleplerini yüklenmeyi kabul ve taahhüt ettiği belirtilmiştir. Kadıköy … Noterliği vasıtasıyla gönderilen 28.12.2017 tarihli ihtarnamede, davalı tarafça taraflar arasında düzenlenen montaj sözleşmesi uyarınca sözleşme şartlarına uyulmaması nedeniyle sözleşmenin feshedildiği ve işin teslim süresinin gecikmesinden kaynaklı cezai şart tutarının tahsili ile işin başka bir firmaya tamamlattırmak zorunda kalınmasından dolayı her türlü zararın tazmini cihetine gidileceği ihtar edilmiştir. … AVM gece müdürü … ve davalı şirket sorumluları tarafından düzenlenen tutanakta; davacı şirketin, davalı şirketin taşeron olarak bulunduğu ve … AVM’den alt taşeron olarak yılbaşı dekorasyonu yapmak üzere izin alındığı, belirlenen şartlarla AVM içerisinde faaliyet göstermesine izin verildiği, 6 Aralık 2017 Çarşamba gecesini 7 Aralık 2017 Cuma gününe bağlayan gece … Şti. elemanlarının üçüncü bir şirket olan … hesabına yangın kablosu çekme işinde çalıştıklarının tespit edildiği belirtilmiştir.Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde davacının sözleşmede kararlaştırılan işi süresinde tamamlamadığı ve işin tesliminin gerçekleşmediği, bu durumun eksik ifa teşkil ettiği belirtilmiştir. Mali müşavir … tarafından düzenlenen raporda özetle; tarafların 2017 yılı ticari defterlerini incelenmesinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının ticari defterlerine göre, dava tarihinde davalıdan 18.714,49 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalının ticari defterlerine göre ise davalı dava tarihinde davacıdan 20.940 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça düzenlenen 38.940 TL faturaya 8 günlük itiraz süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, davalının takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davalının, davacı taraftan 20.940 TL cari hesap alacağının bulunduğu belirtilmiştir. Mali müşavir …. tarafından düzenlenen raporda özetle; tarafların ticari defterlerinde zorunlu yasal tasdiklerinin yapıldığı, davacının ticari defterlerinin incelenmesinde 38.940 TL’lik faturadan 18.000 TL iş avansı nedeniyle yapılan tahsilatlardan mahsubu ile davacı şirketin 20.940 TL alacaklı olduğu, davalı işletmenin kayıtlarına göre ise uyuşmazlığa konu 38.940 TL’lik faturaların şirket kayıtlarına işlenmediği, davalı şirket çalışanı tarafından teslim alındığı ancak Kadıköy … Noterliği … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı şirkete gönderildiği (bilirkişi raporunda da iş bu ihtarnamenin dava dosyası içerisine sunulmadığı belirtilmekle) davalı şirketin ödemiş olduğu iş avansı toplamı 18.714,49 TL’nin davacı şirketten alacak olarak kayıt altına alındığı, Davacı tarafından işin eksik yapıldığı ve dava dışı … İşletmesine yaptırıldığı iddia edilen işle ilgili olarak yapılan incelemede davalı şirket tarafından davacı şirkete yapılan ödeme tarihleri ile dava dışı şirket … faturasıyla yapılan karşılaştırmalarda önemli çelişkiler tespit edildiği, ayrıca davacının eksik yaptığı ve dava dışı şirkete tamamlattırıldığı söylenen işle ilgili olarak dava dışı işletme tarafından 27.11.2017 tarihli faturanın davalı şirkete hitaben düzenlenmiş olduğu, oysa davacı şirketin davalı şirket çalışanı …’a 29.12.2017 tarihli irsaliye fatura ile teslimat yaptığı dikkate alındığında eksik olduğu iddia edilen iş yerinin davacı tarafından düzenlenen 29.12.2017 tarihli fatura sonrası davalı şirket iddialarına konu edilmesi gerektiği, ayrıca davalı tarafından 24.11.2017 – 05.12.2017 ve 22.12.2017 tarihlerinde toplam 18.714,49 TL ödeme yaptığı, eksik yapıldığı iddia edilen işlerine ilişkin olarak dava dışı firma faturasını 27.11.2017 tarihinde olduğu dikkate alındığında 05.12.2017 ve 22.12.2017 tarihlerinde davacı şirkete ödeme yapmaya devam edilmiş olmasının yanı sıra dava dışı şirkete de ayrıca ödeme yapıldığı anlamına gelmekle birlikte bu durumu bir çelişki yarattığı, davacı şirketin dava tarihi itibari ile 18.000 TL ana para ve takip tarihine kadar 497,25 TL, takip tarihinden dava tarihine kadar 234 TL olmak üzere toplam 731,25 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu görüş ve tespitinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair karar verilmiş olup davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 6102 sayılı TTK’nin 21/2 maddesinde “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 11/11/2020 tarihli 2019/3926 E. 2020/2954 K. sayılı ilamında; “… Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur. Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi halinde alacaklının HMK’nin 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir…” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 10/02/2016 tarihli 2015/4576 E. 2016/621 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 08/02/2016 tarihli 2015/5485 E. 2016/550 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 09/12/2015 tarihli 2015/2467 E. 2015/7975 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 11/01/2016 tarihli 2015/4473 E. 2016/19 K. sayılı ilamları da aynı mahiyettedir. Yukarıda da belirtildiği üzere ispat yükü açısından faturaların davalı tarafça süresinde iade edilip edilmediği önem arz etmektedir. Nitekim süresinde iade edildiğinin borçlu tarafından kanıtlanması halinde faturaya konu hizmetin verildiği iddiasının davacı tarafça kanıtlanması, faturanın süresinde iade edilmemesi halinde ise faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilecektir.Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, faturanın teslim tarihinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere uyuşmazlığa konu 38.940 TL’lik faturanın düzenlenmesi aşamasında davalının sigortalı çalışanı …’a teslim edildiği belirtilmiş ve fatura sağ alt kısmında bu kişinin ismi yazılmış ise de hangi tarihte teslim aldığı fatura örneği silik olduğundan dolayı anlaşılamamaktadır. Öncelikle bu eksikliğin giderilmesi gerekmektedir. 07.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, dosyada mevcut bulunmayan Kadıköy … Noterliği’nce düzenlenen 09. 01.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ve işbu ihtarnamenin tebliğine ilişkin düzenlenen mazbatanın da dosya arasına alınması, incelenmesi gerekmektedir. Aynı zamanda, dosyada mübrez iki bilirkişi raporu birbiriyle çeliştiği anlaşılmakla, uyuşmazlığa konu alacağın şüpheye mahal bırakılmaksızın tespiti için bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesine yönelik yeni bir bilirkişiden denetime elverişli rapor alınması gerekmektedir. Anılan nedenlerle, davalı tarafın istinaf sebeplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK’nin 353 1/a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2018/641 Esas, 2019/269 Karar sayılı ve 04/03/2019 tarihli kararının HMK’nin 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davalıya İADESİNE, 5-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/12/2022