Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1156 E. 2023/11 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1156
KARAR NO: 2023/11
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/04/2019
ESAS NO: 2017/1117
KARAR NO: 2019/488
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 15/12/2017
KARAR TARİHİ: 04/01/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Davacı … A.Ş’nin müşterilerinin talebi üzerine gerek müşterilerinin iş yerlerinde gerekse ürünleri üzerinde uluslararası standartlarda denetim ve gözetim faaliyetlerini yürüten ve dünyaca tanınan saygın bir firma olduğunu, davalı şirket ile aralarında, şirket bünyesinde yapılacak olan Tanzanya PVoC (ürün uygunluk değerlendirme) uygunluk değerlendirme programı sertifikalandırma işlemi için rapor hazırlanması konusunda anlaşma sağlandığını, davacı … A.Ş’nin sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirerek denetlemeleri yaptığını, denetleme sonucu ortaya çıkan raporları ve faturaları davalı şirkete göndermiş olduğunu, anılan hizmet sözleşmesindeki tüm yükümlülükleri yerine getirilmesine rağmen, davalı tarafın denetim bedellerini ödemediğini, davalı şirkete ödemekle yükümlü olduğu bedelleri ve cari hesap ekstresi gerek telefonda gerek şirket yazışmaları ortamında sıkça hatırlatmış olmasına rağmen davalı şirketin herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun sonucunda İstanbul … İcra müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden davalı şirket aleyhine İcra takibi başlatıldığını ve davalının icra takibine haksız bir şekilde itiraz ettiğini belirterek; davalının takibe itirazının iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; Müvekkilinin icra takip dosyasında talep edilen miktarda borcunun bulunmaması nedeniyle takibe itiraz edildiğini, davaya konu icra takibinde, davacı tarafından talep edilen meblağın müvekkilinin ticari defter ve kayıtları ile uygunluk arz etmediğini, fatura ile cari hesap şeklinde çalışan müvekkilinin, davacı firmaya ödemelerin muhtelif zamanlarda yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından düzenlenen 10 adet fatura, davacının ticari defter ve belgeleri, gönderilen e- mailler, icra dosyası ve davalı vekilinin cevap dilekçesinde müvekkilinin davacıya belirtilen miktarda borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin davacı firmaya kısmi ödemeler yaptığını belirttiği, bilirkişi incelemesine davalı tarafın ticari defter ve belgelerlerini sunmaması, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı göz önüne alındığında, davacı tarafından davalıya verilen hizmet karşılığı davacı tarafından düzenlenen 8.932,69 TL bedelli 10 adet faturanın davalı tarafından ödenmediği, bu nedenle bu miktar asıl alacak için yapılan icra takibine itirazın yerinde olmadığı, takip tarihinden önce davalının temerrüde dürüşüldüğüne dair herhangi bir ihtarname veya belge sunulmadığından icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne ve alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına, reddedilen faiz kısmı ile ilgili davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davacıya yapılan kısmi ödemelerin hesaplara yansıtılmadığını, ödemeler nispetinde gerekli düşümler yapılmadan takibe geçildiğini, alacağın likit olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, tacirler arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkindir.İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 8.932,69 TL asıl alacak, 346,17 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.278,86 TL cari hesap alacağı için ilamsız icra takibi yapıldığı, süresinde itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu, borçlu tarafından yapılan itirazın davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, bu haliyle davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.Mahkemece usulüne uygun şekilde ticari defterlerin incelenmesi için gün belirlenmiş, davalı vekiline inceleme gününü bildirir duruşma tutanağı tebliğ edilmiştir. Mahkemece alınan 19/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, dava konusu olan toplam 8.932,69 TL tutarlı 10 adet faturanın davacı tarafın cari hesap ekstresinde ve ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacı şirketin ticari defterlerinde ve cari hesap ekstresinde dava açıldığı tarihte davalı şirketten 8.932,69 TL alacaklı olduğunu belirtmiştir.Davaya konu somut olayda; taraflar arasında davalı şirket bünyesinde yapılacak olan Tanzanya PVoC (ürün uygunluk değerlendirme) uygunluk değerlendirme programı sertifikalandırma işlemi için rapor hazırlanması konusunda anlaşma sağlandığı, davacının yükümlülüklerine yerine getirdiği, taraflar arasında bu hususta bir anlaşmazlık bulunmadığı, davacının düzenlediği e-faturaların defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının defter sunmaktan imtina ettiği, ödeme yaptığına dair belge ibraz etmediği, bu bağlamda; davacının davalıdan 8.932,69 TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.Takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması ve davalının takibe itirazının haksız olması sebebi ile İİK 67/2 maddesine göre hükmolunun alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporuna, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK M. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1.b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 14/09/2021 tarihli 2021/10 E. 2021/61 K. sayılı ilamında; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesinde ifade edilen (1) sayılı tarifenin 1/e bendinde belirtilen işin esasının hüküm altına aldığı kararlardan anlaşılması gerekenin, ilk derece mahkemesi yerine geçilerek verilen ve icra kabiliyeti söz konusu olan kararlar olduğu, ilk derece mahkeme kararlarına dair istinaf başvurusunun esastan reddi yönündeki kararların ise icra edilebilir karar niteliğinde olmadığı için maktu harca tabi olduğu ifade edilmiştir. Somut dosya yönünden Dairemizce yapılan inceleme neticesinde verilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararı icra edilebilir bir karar niteliğinde değildir ve ilk derece mahkemesi kararının geçerliliği devam etmektedir. İlk derece mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeni bir karar verilmediği için emsal ilamda açıklanan hususlar Dairemizce de uygun bulunarak, davalı yönünden istinaf karar harcının maktu olarak belirlenmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 155,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 24,90 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/01/2023