Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1154 E. 2023/113 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1154
KARAR NO: 2023/113
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/389 Esas
KARAR NO: 2018/948
KARAR TARİHİ: 19/07/2018
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/01/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile;davacı şirket Sistemli Dağıtım ile davalı … arasında akdedilen ihale sözleşmesine istinaden bir hizmet alım işi yüklenildiğini ve davacı şirket söz konusu işi yerine getirmek için işçi istihdamı yapıldığını, söz konusu iş kapsamında istihdam edilen işçilerden …ün iş akdinin sona ermesi nedeniyle işe iade talepli olarak ikame edilen dava neticesinde İstanbul 7. İş Mahkemesi 2014/24 Esas 2016/338 Karar sayılı 29.06.2016 tarihli ilamı ile davacı isçinin …’a iadesine, işe iadenin mali sonuçlarından ise … ve Sistemli Dağıtım’ın birlikte sorumlu olmasına karar verildiğini, işbu dava neticesinde verilmiş olan yerel mahkeme kararının temyiz edildiğini, dosyanın Yargıtay incelemesinde olup kesinleşmesinin söz konusu olmadığını, buna karşılık davalı … A.Ş. (…) tarafından davacı şirketin hak edişinden haksız ve hukuka aykırı olarak 20.000,00 TL kesinti yapıldığını, davacı yanın İstanbul … Noterliğinden 17.05.2016 tarih … yevmiye nolu ihtarname gönderdiğini, herhangi bir müspet sonuç elde edemediğini, akabinde Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, hak ediş kesintisine konu dosyanın, işe iade istemli tespit dosyası olup; dosyanın Yargıtay incelemesinde olduğunu, davacı isçinin 25.10.2013 tarihinde amirlerine haber vermeksizin işyeri sahasını terk ettiğini, işçiden, söz konusu tutumuna ilişkin olarak savunma istendiğini, ancak isçinin, savunma vermekten kaçındığını, davalı … A.Ş. tarafından yapılan kesintinin tarihinin 05.08.2014 olduğunu, bu tarihte uyuşmazlığa konu dava dosyasının karara dahi çıkmadığını, hakediş kesintisine konu olan dosyanın tespit istemli olup taraflar bakımından herhangi bir mali netice doğuran ilam niteliğine haiz olmadığını, hak edişin, teminat niteliğine haiz bir meblağ değil, yapılan işin karşılığı olarak idarece ödenen bir para olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerde herhangi bir düzenlemeye konu edilmemiş olan bu alacak kalemleri için herhangi bir yargı kararı yahut icra takibi bulunmuyor iken haksız ve hukuka aykırı olarak asıl işveren … tarafından sona eren bir ihale için farklı bir ihalenin hak edişinden kesinti yapılmasının kabul edilemeyeceğini belirterek davanın kabulüne, Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas dosyasındaki itirazın iptal edilerek takibin devamına, davalı yanın %20 ‘den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama masraf ve ücret-i vekâlet alacağının karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin bir Kamu İhale Sözleşmesi olduğunu, …’ın bir belediye şirketi olduğunu, ihale sonucu imzalanan sözleşmelerin 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa göre tip sözleşme olarak hazırlandığını, ihaleye giren isteklilerin de ihale dokümanındaki şartları kabul ederek ihaleye teklif verdiklerini, İhaleler sonucunda imzalanan sözleşmeler ve eklerinin 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa göre yürütüldüğünü, İdare ile yüklenici arasında imzalanmış sözleşme hükümlerinde 4735 Sayılı Kanunda sayılan hâller dışında değişiklik yapılamadığını ve ek sözleşme düzenlenemediğini, … ile davacı şirket arasında, Boğaziçi Bölge GPRS Tabanlı Mobil Tahakkuk Sistemiyle Sayaç Okuma ve Faturalandırma Hizmetinin temini için kamu ihale mevzuatı çerçevesinde, davacının çalışmış olduğu 21.09.2011-12.12.2013 tarihler arasında 2011/61, 2012/165, 2013/179, 2013/209 sayılı 6 sözleşme akdedildiğini, 23.05.2011 tarihinde imzalanan, 2011/61 numaralı 01.06.2011-31.08.2012 tarihleri arası 15 aylık İhale Sözleşmesinin 3.6 maddesinin; ” Sözleşme konusu işle ilgili yüklenicinin çalıştıracağı personeline ilişkin İş Kanunları ve diğer mevzuattan kaynaklanan sorumluluklar yükleniciye aittir” şeklinde olduğunu, çalışılmayan sürelere ilişkin olmak üzere geriye yönelik olarak sonradan düzenlenmesi gereken aylık prim ve hizmet belgelerinin; kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının işçiye tebliğ edildiği tarihten itibaren (tebliğ edilen gün hariç) onuncu iş gününün içinde bulunduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar verilmesi ve muhteviyatı prim tutarlarının da aynı süre içinde ödenmesinin zorunlu olduğunu, ödenmemesi halinde idari para cezası ve gecikme zammı uygulanacağını, bu sebeple davacının kesintiye konu olan dosyanın tespit istemli olup mali netice doğuran ilam niteliğine haiz olmadığı ve mali bir sonuç doğurmadığı konusundaki iddiasını kabul etmediklerini, davacı tacirin davalı yan ile sözleşmeyi imzalarken basiretli bir tacir gibi hareket ederek böyle bir külfetin altına girdiğini, artık sözleşme ile kabul ettiği isçilerin isçilik hak ve alacaklarından sorumlu olmadığı ve blokeli paranın iadesi için öngörülen prosedürü tamamlamadan iadesinin talebi için dava açmasının basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü ile ters düşmekte olduğunu belirterek davanın reddine, dava yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” …taraflar arasındaki sözleşmenin 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa göre tip sözleşme olarak hazırlandığını, ihaleye giren isteklilerin de ihale dokümanındaki şartları kabul ederek ihaleye teklif verdikleri , davacının çalışmış olduğu 21.09.2011-12.12.2013 tarihler arasında 2011/61, 2012/165, 2013/179, 2013/209 sayılı 6 sözleşme akdedildiği, 23.05.2011 tarihinde imzalanan, 2011/61 numaralı 01.06.2011-31.08.2012 tarihleri arası 15 aylık İhale Sözleşmesinin 3.6 maddesinde ; ” Sözleşme konusu işle ilgili yüklenicinin çalıştıracağı personeline ilişkin iş Kanunları ve diğer mevzuattan kaynaklanan sorumluluklar yükleniciye aittir” şeklinde yükümlülük bulunduğu bu madde gereğince de işçinin işe iadesinin mali sonuçlarına yüklenici davacının katlanması gerektiği ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; müvekkil şirket hakedişinden kesinti yapılması açıkça hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, dava dışı işçi tarafından açılmış olan davanın daha ilk duruşması yapılmaksızın davalı tarafından müvekkil şirketin hak edişinden kesinti yapıldığını, bir sorumluluktan bahsedilebilmesi için somut ve kesin bir olgunun ortaya çıkmış olması ve öncelikle davalı tarafın söz konusu ödemeyi gerçekleştirmiş olması ardından gerçekleştirmiş olduğu ödemeye istinaden davacıya rücu etme hakkını kullanarak rücu davası açması gerektiğini, henüz doğmamış olan bir borçla alakalı, davalının kendisinln dahi ödemeyi gerçekleştirmediği bir alacağın müvekkil şirketin hak edişinden kesinti yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca davalı taraf ile müvekkil şirket arasında imzalanmış olan sözleşmede söz konusu alacaklardan müvekkil şirketin sorumlu olacağına dair bir ibarede bulunmadığını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava; hizmet alım sözleşmesi kapsamında istihdam edilen işçinin iş akdinin feshedilmesi nedeniyle işe iade talepli olarak ikame edilen davanın mali sonuçları nedeniyle davacı alt işverinin hak edişinden yapılan kesintinin iadesi amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının hakediş kesintisine istinaden 20.000,00 TL asıl alacak, 3.072,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 23.072,33 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. İstanbul 7. İş Mahkemesinin 29/06/2016 tarih 2014/24 Esas 2016/338 Karar sayılı ilamı ile incelendiğinde; dava dışı işçi …ün 21/09/2011 tarihinde sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle işe iade talepli açılan davanın kabulü ile davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının … Sanayi ve Ticaret AŞ’de işe iadesine, davacının yasal süre içerisinde başvurusuna rağmen işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde, ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücret tutarı kadar belirlenmesine, davacının işe iade için süresi içinde işverene başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücret ve diger haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna, davanın mali sonuçlarından her iki davalının ( işbu dosyanın tarafları olan … A.Ş ile davalı …) birlikte sorumlu olduğunun tespitine karar verildiği, kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 10/04/2017 tarih 2016/33466 Esas, 2017/6166 Karar sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi kapsamında istihdam edilen dava dışı işçinin iş akdinin feshedilmesi nedeniyle işe iade talepli açılan davanın mali sonuçlarından davacı alt işverenin sorumlu olduğu iddiası ile davacı alt işverenin hak edişinden yapılan kesintinin haksız olduğu iddiası ile iadesi amacıyla işbu dava açılmıştır. Mahkemece, ihale sözleşmesinin 3.6 maddesi uyarınca işçinin işe iadesinin mali sonuçlarından davacı yüklenici sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davalı işverence, açılan işe iade davasının mali sonuçları kapsamında dava dışı işçiye bir ödeme yapılıp yapılmadığı anlaşılamamıştır. Davalı tarafça ödeme yapılması durumda taraflar arasındaki ihale sözleşmesine göre varsa davalının talep hakkı doğacaktır. Yoksa henüz ödeme yapılmadan, ileride işçiye ödenecek işçi alacağından dolayı davacının hak edişinden yapılan kesintinin haksız olduğunun kabulü gerekecektir.O halde, taraflar arasındaki ihale kapsamında istihdam edilen dava dışı işçinin işe iade davasının mali sonuçları kapsamında davalı tarafça yapılmış bir ödeme olup olmadığı sorularak bu aşamada bir ödeme yapılmamış ise henüz bir talep hakkı doğmadığından davalı tarafça yapılan kesintinin haksız olduğunun tespitine, ödeme yapılmış ise ödeme belgeleri getirtildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2017/389 Esas, 2018/948 Karar sayılı ve 19/07/2018 tarihli kararının HMK’nin 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/01/2023