Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/115 E. 2021/85 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/115
KARAR NO: 2021/85
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/10/2017
NUMARASI: 2014/1088 Esas – 2017/1094 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/02/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında … Ajansı’nın temiz üretim mali destek programı kapsamında desteklenen geri dönüşüm tesisinde kapasitenin artırılması ve güneş panelleri ile su ısıtma ünitesi kurularak çevresel etkinin azaltılması başlıklı projeye ilişkin sürecin takip edilmesi, danışmanlık ve koordinasyon hizmetlerinin verilmesi hususunda hizmet sözleşmesi düzenlenip imzalandığını, sözleşme bedelinin 10.000,00 TL + proje bedelinin %3’ü olarak belirlendiğini, sözleşme kapsamında davalıya projenin hazırlanarak teslim edildiğini, proje bedeli 887.500,00 TL olduğundan %3 ünü 26.625,00 TL ve 10.000,00 TL’nin toplamı 36.625,00 TL’nin davalı tarafça ödenmesi gerekirken davalının sadece 3.000,00 TL ödeme yaptığını ileri sürerek bakiye 33.625,00 TL’nin tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilerek % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4.2.maddesi gereğince onay bedelinin … Ajansından gelecek ilk ilk ödemenin banka hesabına gelmesinden sonra yapılacağı yönüne şerh düşüldüğünden ve müvekkili şirket hesabına bir ödeme yapılmadığından borcun muaccel hale gelmediğini, verilen hizmetin hatalı ve yanıltıcı olduğunu, söz konusu hatalı danışmanlık hizmeti nedeniyle müvekkili şirketin projesinin iptal edildiğini ve müvekkilinin mali destek alamadığını, bu nedenle sadece sözleşmenin imzalanmasıyla ödeneceği kararlaştırılan 3.000 TL’nin davacıya ödendiğini, davacı firmanın daha ilk başvuruda müvekkili şirketi yanıltarak taleplerinin tamamını projeye dahil ettiğini fakat daha sonra müvekkili şirketin Dilovası OSB’de bulunan arazisine inşaat izni verilmeyince, projenin içinde var olan inşaat desteğinin de müvekkili şirkete verilmediğini, bunun sonucunda da projenin tamamının iptal edildiğini ve müvekkili şirketin davacının hatalı yönlendirmesiyle kalkınma ajansından (projenin içinde olup) esasen alabileceği birçok marka desteğinden de yoksun kaldığını, müvekkili şirketin kalkınma ajansından hiçbir bedel tahsil edemediği belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1088 E. 2017/1094 K. sayılı 10/10/2017 tarihli kararı ile; “…Gerek sözleşme hükümleri, gerekse tanzim olunan proje ve Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ile yapılan yazışmalar, tutulan kayıtlar üzerinden dosya bilirkişi heyetine tevdii edilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiştir. 13/06/2014 tarihinde davalı şirketin “ek bina inşaatı için ruhsat alamadıklarını, bu nedenle de bu şartlarda projeyi gerçekleştiremeyeceğimiz için kendi isteğimizle projeden çekilmek zorunda kalıyoruz” diyerek talepte bulunduğu, … Ajansının da 21/03/2016 tarihli yazısından da davalının kendi isteği ile destekten vazgeçtiğini bildirdiği açıktır. Davacının hazırladığı projede,evraklarda bir eksiklik veya kusur olmamıştır. Davacı kendi edimini yerine getirmiştir. Davalı başka sebeplerle işi üstlenemeyeceğine karar vererek destek için yaptığı başvuruyu kendisi çekmiştir. Davacı açısından bu çekilme önem arz etmez, davacının alacağı muaccel hale gelmiştir. Davalı şirketin, sözleşme ile kararlaştırılan 10.000 TL ile proje bedelinin %3 ü olan tutarı davacıya ödemesi gerekir…” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilerek davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından … Ajansı adlı kamu kurumundan sağlanan mali destek için aracılık hizmeti verilmiş ise de verilen hizmetin hatalı ve yanıltıcı olduğunu, davacı firmanın daha ilk başvuruda müvekkili şirketi yanıltarak taleplerinin tamamını projeye dahil ettiğini fakat daha sonra müvekkili şirketin Dilovası OSB’de bulunan arazisine inşaat izni verilmeyince, projenin içinde var olan inşaat desteğinin de müvekkili şirkete verilmediğini, bunun sonucunda da projenin tamamının iptal edildiğini ve müvekkili şirketin davacının hatalı yönlendirmesiyle kalkınma ajansından (projenin içinde olup) esasen alabileceği birçok marka desteğinden de yoksun kaldığını, müvekkili şirketin kalkınma ajansından hiçbir bedel tahsil edemediği ve edemeyecek olduğu halde sözleşmenin 4.1. maddesinde belirtilen proje bedelinin yüzde %3’ünden sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu ve davacının sebepsiz zenginleşmesi anlamına geldiğini, proje her ne şekilde iptal edilmiş olursa olsun, müvekkili şirketin kalkınma ajansından hiçbir bedel tahsil etmemesi nedeniyle davacının bu aşamada ancak gerçekleştirmiş olduğu hizmete karşılık olarak belirlenen sabit ücreti talep edebileceğini ve 3.000,00 TL sabit ücretin de davacıya ödendiğini, sözleşmenin 4.3. Maddesi “belirtilen komisyon tutarının alınacak olan desteğin ilk ödemesi banka hesaplarına geçmesi ile hesaplanarak toplam komisyon bedeli 7 iş günü içinde defaten ödenir” hükmünü içerdiğinden ve müvekkili şirket, kalkınma ajansından hiçbir bedel tahsil etmemiş ve edemeyecek olduğundan, tahsil edilen/edilecek proje bedelinin %3’ünden de bahsetmenin mümkün olamayacağını, yine müvekkili şirketin banka hesaplarına alınacak desteğin ilk ödemesi geçmediğinden belirtilen komisyon bedelinin de hesaplanarak ödenmesinin söz konusu olamayacağını, Yerel Mahkeme kararına dayanak oluşturan 05/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda dahi “borcun muacceliyeti ise alınacak olan desteğin ilk ödemesinin banka hesaplarına geçmesine bağlanmıştır.” denilmekle, borcun muacceliyeti alınacak desteğin ilk ödemesinin banka hesaplarına geçmesine bağlandığından ve müvekkilinin banka hesabına alınacak desteğin ilk ödemesi hiçbir şekilde geçmediğinden icra takibine konu borcun bağlandığı muacceliyet olgusunun da gerçekleşmediğini belirterek açıklanan ve sunulan gerekçeler re’sen göz önüne alınacak nedenlerle, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1088 E., 2017/1094 K. sayılı 10/10/2017 tarihli kararının kaldırılmasına ve davanın tümüyle reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, danışmanlık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası ile davacı tarafından davalı hakkında 33.625,00 TL alacağın tahsili istemiyle 08/07/2014 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emri davalı/borçluya 22/07/2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafından takibe 25/07/2014 tarihinde itiraz edilmesi üzerine davacı tarafından 16/09/2014 tarihinde İİK 67. maddesi gereğince yasal süre içerisinde dava açılmıştır. Taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince, davacı şirketin proje dosyasını hazırlayarak teslim ettiği, … Ajansınca temiz üretim mali destek programı kapsamında projenin 30/05/2014 tarihinde kabul edildiği, proje bedelinin 887.500,00 TL olduğu, davalı tarafından sözleşme kapsamında 3.000,00 TL ödeme yapıldığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf konusu ise projenin iptal mi edildiği yoksa davalı şirketin projeden kendi isteğiyle mi çekildiği, bu durumun davacı tarafından verilen hizmetin hatalı olmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, sözleşme bedelinin hangi şartlarda ödeneceği, davacının sözleşme kapsamında varsa hak ettiği ücret noktalarında toplanmaktadır. Davalı tarafından sözleşmede belirtilen 10.000,00 TL sabit bedelin 3.000,00 TL’si davalı tarafından 31/01/2014 tarihinde 1.500,00 TL ve 07/02/2014 tarihinde 1.500,00 TL olarak ödenmiştir. … Ajansınca temiz üretim mali destek programı kapsamında projenin 30/05/2014 tarihinde kabul edilmesi akabinde davacı tarafından sabit ücret bakiye bedeli yönünden 02/06/2014 tarih ve … no’lu 7.000,00 TL bedelli fatura düzenlenmiştir. Bu bedel ve proje bedelinin % 3’ü ise davalı tarafça ödenmemiştir. 20/01/2014 tarihli hizmet sözleşmesinin konusu, … Ajansının temiz üretim mali destek programı kapsamında davacı … tarafından danışmanlık hizmeti verilmesi, davalı yararlanıcı tarafından bu hizmet nedeniyle bedel ödenmesi olarak tanımlanmıştır. Davacı … Danışmanlığın sorumlulukları sözleşmenin 2.2.maddesinde “firma analizinin yapılması, firma menfaatleri ön planda tutularak destek planlaması ve organizasyon yapılması, proje ile ilgili başvuru dosyasının evraklarının hazırlanması, proje hazırlanması ve onaylanma sürecinin takip edilmesi ve sonuçlandırılması, raporlamaların yapılması, destek sürecinin sonlandırılması”, davalı yararlanıcının sorumlulukları ise sözleşmenin 2.3.maddesinde “davacının talep ettiği belgelerin verilmesi, kurum ile irtibatın sağlanması, danışmanın kullanımı için 1 bilgisayar ve yazıcının sağlanması, ilgili bölüm yöneticisinin danışmana kendi faaliyet alanıyla ilgili tam bilgi vermesinin sağlanması, proje onaylanması sürecinin yürütülmesinde kullanılacak bilgi ve belgeler için yeterli miktar ve nitelikte personelin üst yönetimce sağlanması” olarak belirtilmiştir. Sözleşmenin bedeli 4. maddede “4.1.Sözleşmenin bedeli 10.000,00 TL + proje bedelinin % 3’üdür. 4.2.Sözleşmenin imza edilmesi ile sabit tutarın 3.000,00 TL’si peşin, geri kalan tutar projenin onaylanması ile defaten ödenir. 4.3.Belirtilen komisyon tutarının alınacak olan desteğin ilk ödemesi banka hesaplarına geçmesi ile hesaplanarak toplam komisyon bedeli 7 iş günü içinde defaten ödenir. 4.4.KDV bedele dahildir. % 18 KDV fatura tutarına dahildir.”, Sözleşmenin yürürlük koşulları başlıklı 5. maddesinin 5.2.bendinde ise “Projenin onaylanması ile bedel kesinlik kazanır ve her hal şartta ödenecektir… “, 5.3.bendinde “İş bu sözleşme ile yararlanıcı yükümlülüklerini yerine getirmekle mükelleftir. Getirmemesi durumunda sözleşme feshedilir ve alacaklar muacceliyet kesbeder” hükümleri ile sözleşmenin notlar kısmında “4.2.’de belirtilen onay bedeli alınan ilk ödemede yapılacaktır. (… Ajansından bankaya gelen ilk ödemeden sonra yapılacaktır.)” ifadesi yer almaktadır. Davalının savunması, davacı tarafından hatalı hizmet verildiği için hibenin iptal edildiği yönündedir ve hatalı hizmete gerekçe olarak davalı şirketin yanıltılarak taleplerinin tamamının projeye dahil edildiğini fakat davalı şirketin Dilovası OSB’de bulunan arazisine inşaat izni verilmeyince, projenin içinde var olan inşaat desteğinin de davalı şirkete verilmediğini ileri sürmüş ancak inşaat izni alınması için başvuru yapılıp reddedildiğinde dair bir kayıt sunmamıştır. Ayrıca davalı şirket tarafından davacıya bu yönde bir bildirim yapılmadığı, ihtar gönderilmediği de sabittir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmede davacının sorumluluklarının düzenlendiği 2.2. maddesinde, davacının proje kapsamında inşaat izni alması gibi bir yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Sözleşmenin 4.maddesinde sözleşme bedeli belirlenmiş, 5.2. maddesinde ise projenin onaylanması ile bedelin kesinlik kazanacağı ve her hal şartta ödeneceği düzenlenmiştir. Projenin … Ajansınca başarılı bulunarak kabul edildiği ihtilafsız olup, davalı şirketin 13/06/2014 tarihli “Yapmak istediğimiz yatırımın, mevcut yerleşimimizde yer darlığı nedeniyle gerçekleştiremeyecek olmamız nedeniyle, projede yer alan ek bina inşaatı için bağlı bulunduğumuz Dilovası Organize Sanayi Bölgesi’ne ruhsat için başvuruda bulunduk. Fakat Dilovası OSB bu inşaata ruhsat vermemek için zorluk çıkarttı bu şartlarda, projemizi gerçekleştiremeyeceğimiz için kabul olan projemizden kendi isteğimiz ile çekilmek zorunda kalıyoruz.” şeklindeki dilekçesiyle kendi isteğiyle projeden çekildiği sabittir olduğundan, davacı proje bedeline hak kazanmıştır. Davalı tarafça sözleşmenin 4.3. maddesi “belirtilen komisyon tutarının alınacak olan desteğin ilk ödemesi banka hesaplarına geçmesi ile hesaplanarak toplam komisyon bedeli 7 iş günü içinde defaten ödenir” hükmünü içerdiğinden ve davalı şirket kalkınma ajansından hiçbir bedel tahsil etmemiş ve edemeyecek olduğundan, tahsil edilen/edilecek proje bedelinin %3’ünden de bahsetmenin mümkün olamayacağı, yine müvekkili şirketin banka hesaplarına alınacak desteğin ilk ödemesi geçmediğinden belirtilen komisyon bedelinin de hesaplanarak ödenmesinin söz konusu olamayacağı, şartın gerçekleşmediği belirtilmiş ise de; sözleşmede bedelin ödenmesi sözleşmenin 5.2. maddesinde “projenin onaylanması” şartına bağlanmıştır ve şart gerçekleşmiş olduğundan, davalının bu yöndeki savunması yerinde değildir. Sözleşmenin 4.2.maddesi ise ödeme şartı değil, ödeme tarihinin belirlenmesi için konulan bir hükümdür. Ancak davalının kendi isteği ile projeden çekildiği ve destek ödemesinin bu nedenle yapılmayacağı sabit olduğundan, ödeme tarihi için bu maddenin de değerlendirilmesine gerek bulunmamaktadır. Zira davacı tarafından icra takibi 08/07/2014 tarihinde başlatılmış, işlemiş faiz talebi ise bulunmadığından, davalının projeden çekilme talepli dilekçesi ise 13/06/2014 tarihli olduğundan, takip tarihinde alacak muaccel hale gelmiştir. Sonuç itibariyle, davacının sözleşme kapsamında toplam alacağı 10.000,00 TL + 26.625,00 TL (887.500,00 TL’nin %3’ü) = 36.625,00 TL’dir. Davalı tarafından 3.000,00 TL ödendiği için bakiye alacak miktarı 33.625,00 TL olup takip talebi ile uyumludur. Açıklanan nedenlerle, dosya kapsamına göre İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygun olup, resen yapılan incelemede kamu düzenine aykırı herhangi bir husus da tespit edilemediğinden, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde olmayıp 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.l bendi gereğince REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan 85,70 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 2.296,92 TL harçtan, davalı tarafından peşin yatırılan 574,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.722,69 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı tarafça yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/02/2021