Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1132 E. 2022/1326 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1132
KARAR NO: 2022/1326
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/136 Esas
KARAR NO: 2019/377
KARAR TARİHİ: 26/03/2019
DAVA: İtirazın İptali (Sigorta ödemesinden Kaynaklanan )
KARAR TARİHİ: 16/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından sigortalanan sigortalı … A.Ş’ye ait emtiaların müvekkilince sigortalandığı, güvenlik hizmeti verdiği sigortalıya ait iş yerinde meydana gelen hırsızlık sonucu bir kısım cihazların çalındığı, ihtara rağmen ödenen bedelin tahsil edilmemesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibini devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili güvenlik hizmeti sözleşme ve eklerine uygun şekilde yerine getirdiği, olayın hasta ve yakınlarına açık olan alanda, yerleşkedeki demir parmaklıkların zorlanarak binaya girilmesi suretiyle gerçekleştiği, yerleşkeye girişlerde güvenlik görevlilerinin engel olunabileceğine ilişkin herhangi bir sorumluluk bulunmadığı savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… kobi paket sigorta poliçesi ile sigorta örtüsü altına işyerinden meydana gelen hırsızlık sonucu ödenen bedelin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı ile dava dışı sigortalı arasında düzenlenen poliçe uyarınca işyerinde bulunan emtiaların hırsızlık rizikosuna karşı sigorta örtüsü altına alındığı, bu kapsamda sigortalının sorumlu emtianın hırsızlık sonucu zayi olmasının poliçe teminatı kapsamında olduğu anlaşılmıştır. Hırsızlık sonucu ekspertiz raporunda belirlenen emtianın çalındığı sabittir. Davacı hasar bedelini ödeyerek sigortalının haklarına halef olunmuştur. Rizikonun gerçekleştiği davacı tarafça kanıtlandığına göre, rizikonun teminat dışında bulunduğunun kanıtlama yükümlülüğü davalıya aittir. Bu kapsamda davalı vekili, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunmuş olup, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde, hırsızlık olayının gerçekleşme şekli dikkate alındığında, davalının personelinin güvenlik hizmetini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle %60 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, sigorta tazminatı ödeyen davacının ödeme miktarında da sigortalının haklarına halef olduğu dikkate alınarak 5.104,96-TL’lik kısmına yönelik itirazın haksız olduğu anlaşılmakla bu miktar üzerinden itirazın iptaline, sigortalının kusuruna denk gelen kısım yönünden davanın reddine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava sırasında herhangi bir sorumluluk yükletilemeyeceği, davalı şirketin alt yüklenici olduğu ve yerleşke yönetiminin talimatları doğrultusunda görevini gerçekleştirdiği, bu talimatlar kapsamında eksik yaptığı herhangi bir fiil bulunmadığı belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (T.T.K.) 1472 (6762 sayılı T.T.K.’nin 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, haksız fiile sebebiyet verdiği belirtilen davalılardan rücuen tahsili talepli başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bakırköy … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine uyuşmazlığa konu hırsızlık olayı nedeniyle dava dışı sigortalısı … A.Ş.’ye ödediği ve sigorta bedeli dayanak kılınarak 8.362,71 TL asıl alacak 145,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.508, 27 TL alacağın tahsili talepleri takip başlatılmış, davalı vekilince iş bu takibi süresi içerisinde itiraz edildiği anlaşılmıştır. Davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı sigortalı … Şti. arasında 22/07/2016-2017 tarihlerini kapsayan İşyeri Kobi Sigorta Poliçesi düzenlenmiş, dava konusu hasar 26/09/2016 tarihinde meydana gelmiş ve davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 07/11/2016 tarihinde 8.362,71 TL ödeme yapılmıştır. Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nin “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi dikkate alındığında, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık; dava konusu hasardan davalıların sorumlu olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.Hasar Ekspertiz Raporunda: sigortalı işyerinin ayrık nizamda inşa edildiği, 2 bodrum, zemin, 1 normal katttan oluşan binanın tamamında yer aldığı, binanın Cerrahpaşa Tıp Fakültesi içerisindeki merkez depo olarak kullanıldığı, haftanın 5 günü 07:30-16:20 saatleri arasında deposu sorumlusu nezaretinde açık bulunduğu, riziko adresinde alarm bulunduğu ancak olay esnasında arızalı olduğu, bina dış cephesinde kamera sisteminin olduğu içerisinde ise … güvenlik firmasının güvenlik hizmeti verdiği, sigorta yetkilisinin beyanı ve resmi tutanaklara istinaden, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi depo sorumlusunun 23.09.2016 tarih saat 16:30 sularında de bunun kapılarını kilitleyerek ayrıldığı, hafta sonu deponun kapalı olduğu, 26.09.2016 tarihi saat 09:00 sıralarında sigortalı iş yerinin faaliyete başladığı, işyeri bodrum katta bulunan alüminyum pencerenin açık olduğu, pencere önündeki demir parmaklıklığında bir insan geçebilecek aralıkta kanırtılmış olduğunu, riziko adresi dış cephesinde bulunan ve sokağı gösteren kamera görüntüsüne istinaden 26.09.2016 tarihi saat 04:38 sıralarında kimliği meçhul bir şahsın elinde poşetle hızla riziko adresinden uzaklaştığının tespit edildiği, sigorta poliçesinde sadece demirbaş teminatının olduğu, ancak çalındığı beyan edilen hastanın demirbaş kayıtlarının ulaştırılmadığı, bu nedenle hasar dosyasını teminat dışı değerlendirildiği, çalındığı beyan edilen … marka düfizyon pompasının piyasa bedelinin 800 Dolar olduğu ancak sigortalı iş yerinin 926,1902 Dolar bedelle faturalandırıldığı beyan edilen evrakları istinaden değer hesaplamasını fatura tutarı üzerinden yapıldığı belirtilmiştir.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/127991 soruşturma numaralı dosyasında davaya konu hırsızlık olayı nedeniyle daimi arama kararı edilmiştir. Sigorta uzmanı … ve güvenlik uzmanı … Tarafından düzenlenen raporda özetle: davalının özel güvenlik şirketi faaliyet belgesi ile hizmet verilen yerin alması ve hizmet veren şirkette sureti bulunması gereken özel güvenlik izin belgesi ve hizmet verilen yer ile yapılması gereken hizmet sözleşmesinin ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin koruma ve güvenlik planlarının dosyaya ibraz edilmesi gerektiği, hastanenin alanının çok geniş olduğu, ortak alan yaya girişlerinin bahçe duvarı kapılarından kontrolsüz yapıldığı, böyle bir durumda güvenliğin sağlanması zor olmakla birlikte içinde hassas ve değerli malzemelerin olduğu binaların daha güvenli korunması gerektiği, güvenlik kamera görüntüleri incelendiğinde saat 04:38 zamanında kadraja giren şahsın iki elinde de muhtemel poşet olduğu düşünülen bir eşya ile yolun karşısındaki kaldırıma hızlı bir şekilde geçtiği, 04:39:03 zamanında ise koşarak kamera görüntüsü kadrajından çıktığı, dosyadaki beyanlardan hırsızlık yapılan yere yakın noktada bir nöbet noktası bulunmadığı, devri hizmetlerinin aksaksız yürütüldüğü iddia edilse de özel güvenlik görevlilerinin dikkatsiz ve tedbirsiz özensiz davranışlarından dolayı hırsızlık olayının meydana gelmesine engel olunamadığından davalının %60 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sigortalının ise davalı tarafça verilen hizmeti denetlemediği, ayrıca hırsızlık olayının meydana geldiği binanın korumasındaki demir parmaklı zorlama ile insan girebileceği kadar zorlama ile büküldüğü, dolayısıyla emtiaların korunması yönünde yeterli tedbirlerin alınmadığı, denetim ve kontrol görevinin eksik yapılması nedeniyle meydana gelen olayda % 40 oranında kusurlu bulunduğu görüş ve tespitinde bulunulmuştur.Elektrik- Elektronik müh- sigorta eksperi tarafından düzenlenen ayrık raporda ise; dava dosyasında bulunmadığı belirtilen davalı ile hasta yönetimi arasındaki özel güvenlik sözleşmesinde var ise belirlenen görev ve sorumlulukların, hizmet şart, şekil ve yerleri ile koşullarının mevcut durumdaki verilerle karşılaştırılması ve meydana gelen hadisede hizmet kusuru, ihmal ve ayıplı hizmet açısından incelenmesi sonucunda eğer var ise kusur oranlarının belirlenmesinin gerektiği kanaatine varıldığı ve bu sebeple dosya kapsamında tespitin tam olarak yapılamayacağı belirtilmiştir.Bilirkişi heyetince düzenlenen ek raporda özetle: Kök rapordaki kusur oranlarında sabit kalındığı, davalı tarafından verilen hizmete ilişkin hizmet sözleşmesinin ve cerrahpaşa tıp fakültesinin koruma ve güvenlik planlarının dosya ibraz edilmesi gerektiği, davalının % 60 dava dışı sigortalının ise % 40 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş olup, bilirkişi heyetinde yer alan … tarafından muhalefet ek raporunda aşağıdaki tespitler yazılarak muhalefet şerhi düzenlenmiştir. 1-Medikal şirketler ile hastaneler arasındaki konsinye (ödünç) anlaşmaları çerçevesinde şırınga pompası üzerinde yapılan araştırmalarda medikal şirketler tarafından anlaşma gereği şırınga pompası cihazlarının belirlenen sayıda ve fiilen kullanılmak üzere hastane yönetimlerine verildiği, sarf malzemeleri kullanıldıkça hastane yönetimine fatura edildiği bu maksatla hastane deposunda bir miktar yedek set malzemeleri bulunduğu, buna istinaden … A.Ş. tarafından konsinye olarak dava dışı sigortalı hastaneye verilmiş olan yani bütün (100 adet) cihazların serviste kullanılmakta olabileceği, depoda bulunmayabileceğini kuvvetle muhtemel olduğunu, ancak ekspertiz raporunda bir inceleme raporunda bu yönde bir sorgulama yapılmadığı, 2-Olay sırasında depoda 9 adet cihaz bulunması ihtimalinin değerlendirilmesinde ise; cihazlar net ağırlığının 2,1 kg ve ebatlarının 307 mmx33mmx128 mm olduğu dikkate alındığında cihazın orijinal ambalajlı boyutlarının daha büyük ölçülerde olacağı, hasar sonrası çekilen fotoğraflarda depo penceresi önündeki demir parmaklıklardaki açıklığın fazla olmadığı ve cihazların bu aralıktan geçme ihtimalinin düşük olduğunu söylenebileceği, cihazın ambalajlarının çıkarıldıktan sonra götürülme ihtimalinin de pek mümkün bulunmadığı, 3- Taraflar arasında düzenlenen poliçede demirbaş olarak toplam 220.000 TL’lik bir teminat olduğu, buradan cihaz birim bedelinin 220.000/100 adet=2.200 TL olarak dikkate alındığı fakat yapılan talepteki birim bedelinin 929,19 TL olmasının sorgulanması gerektiği, 4- Hastane depo stok kayıtlarının mevcut olması nedeniyle sigorta eksperi tarafından çalındığı iddia edilen cihaz /veya sarf malzemelerin yönünden fiili sayım / tespit yapılamaması sonucu söz konusu olayda gerçek bir durum tespitine yapılamamış olduğu, dosyada sadece hastane tıbbi malzeme depo sorumlusu ile eczane sorumlusunu hafızasında kalan bilgiye istinaden yaptığı beyan ve pencere ile demir parmaklıkların sert cisimlerle zorlanması /eğilmesinin nazara alındığı görülmekle; söz konusu hırsızlık olayının beyan edildiği gibi gerçekleşmiş olup olmadığı, gerçekleşmiş ise hangi muhteviyatın ne miktarda çalındığının kesin olarak söylenemeyeceği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.Tanık … duruşmada alınan beyanda özetle; sigortalı hastanenin tıbbi malzemelerin sorumlusu olduğu, güvenlik şirketlerinin hangi şekilde ve nerede nöbet tuttuğunun bilinmediği ancak belli noktalarda nöbet tutup zaman zaman devreye gezildiği, hırsızlık olayının olduğu yerde pencerenin korkuluklarının bulunduğu ve hırsızlık olayının hafta sonu olduğu, hastanede güvenlik kameraları bulunmasına rağmen sanki özellikle güvenlik kamerasının bulunmadığı yerin seçilerek hırsızlık olayının gerçekleştirildiği, olayda haberdar edilmeleri üzerine gittiklerinde camı kırılarak veya pencerenin zorlanarak içeri girilmesi sonucunda tıbbi cihazların çalındığının görüldüğü belirtilmiştir. Tanık …’nin beyanında diğer tanık …’nın beyanında yer alan bilgiler tekrar edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalının %60 oranında kusurlu olduğu belirtilerek bu orana tekabül eden 5.104,96 TL asıl alacak üzerinden icra takibine yapılan itirazın iptaline, fazlaya dair isteminin reddine dair karar verilmiş olup işbu karara yönelik davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davaya konu uyuşmazlıkta riziko adresinde bulunan … firmasına ait 9 adet … marka perfüzyon pompasını (ameliyatlarda kullanılan şırınga pompası)’nin faili meçhul kişi tarafından çalınması nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen bedelin davalıdan tahsil talepli açılan iş bu davada; olay yeri inceleme raporu, tanık beyanları bir kamera kayıtları, ekspertiz raporunda yer alan bilgi ve belgeler ile dosyada yer alan diğer belgeler nazara alınarak öncelikle uyuşmazlığa konu hırsızlık hadisesinin beyan edildiği gibi gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı ve şüpheye mahal bırakılmadan tespit edilmelidir. Ekspertiz raporunda ve diğer kayıtlarda hastane depo stok kayıtlarının mevcut olmaması nedeniyle çalındığı iddia edilen cihaz ve/veya sarf malzemeleri yönünden fiili sayım/tespit yapılamadığı belirtildiğinden emtiaların hangi oranda eksik olduğunun (Depodaki tüm muhteviyatının listesi, depo kayıt belgeleri ve depo giriş -çıkış tutanakları gibi kayıtların dava dışı sigortalıda bulunup bulunmadığı hastaneden sorularak) tespiti amacıyla bu hususta da bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekmektedir.Tarafların kusurlu durum ve oranı yönünden ise, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı tarafın %60 , dava dışı sigortalının ise %40 oranında kusurlu olduğu belirtilerek, kusur miktarları uyarınca yapılan hesaplamaya göre davacı sigorta şirketinin davalı tarafa rücu edebileceği miktar tespit edilmiş ise de, iş bu tespite yönelik bilirkişi heyet raporunu hükme esas alınamayacağı açıktır. Zira, öncelikle dava dışı sigortalı ile davalı arasında düzenlenmesi gerekli bulunan özel güvenlik hizmet sözleşmesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin Koruma ve Güvenlik Planları ile iş bu hizmete ilişkin düzenleme teknik şartname ve eklerinin eksiksiz olarak dosya arasına alınması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece eksiklikler ikmal edildikten sonra bilirkişi heyetinden denetime elverişli rapor alınarak varılacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla; davalı vekilinin v istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2017/136 Esas, 2019/377 Karar sayılı ve 26/03/2019 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine, 4-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davalıya İADESİNE, 5-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/11/2022