Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1128 E. 2022/1364 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1128
KARAR NO: 2022/1364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/870 Esas
KARAR NO: 2019/548
KARAR TARİHİ: 09/05/2019
DAVA: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 30/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müflisin tasfiyesini Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden yapıldığını, müflis ile müvekkili şirket arasında yapılan mutabakat protokolünden de anlaşılacağı üzere müflisin müvekkil şirkete 1.213,027,04 TL borcu olduğunu, defter ve kayıtlarında bu durumu doğruladığını, iflas masasına kayıt talebinin kısmen kabul ettiğini, müvekkil alacağının 234.127,04 TL’lik kısmı haksız ve yersiz olarak reddettiğini, şirketin tüm alacakları faturalı ve kayıtlı olduğunu, cari hesap mutabakatında davalı şirket yetkilisinin de imzası bulunduğunu, müvekkil alacağının tümüyle masaya kaydı gerektiğini, müvekkile ait 234.127,04 TL alacağın iflas masasına kaydı maksadıyla bu davanın açıldığını belirterek şirket alacağının tamamının iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 08/08/2016 havale tarihli ıslah dilekçesiyle hesaplanan bilirkişi raporu doğrultusunda 1.312.711,63 TL üzerinden kayıt kabul davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı iflas idaresi vekili cevap dilekçesi ile; davacının 138 kayıt no ile 1.213.027,04 TL için iflas masasına alacak kaydında bulunduğunu, iflas dairesi tarafından “müflis şirket yetkilisi borcu kısmen kabul ettiğini, mübrez vesaike göre talep edilen (1.213.027,04) TL’sinin defter ve kabul beyanına göre (978.900,00) TL’lik kısmının tahsilde tekerrür olmamak üzere kabulüne ve (4).cü sıraya kaydına, yargılamayı gerektirir nitelikteki (234.127,04) TL’sinin reddine karar verildi” diyerek reddettiğini, İİK m 235 ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereği iflas tarihi itibariyle müflis şirkete karşı açılan alacak davaları kayıt kabul davası niteliğinde olduğunu, kayıt kabul davalarında tahsile olmadığı, alacağın iflas masasına kaydına karar verildiğini, kayıt kabul davaları alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olduğunu, belirli bir miktarın ödenmesine yönelik olmadığını, bu tür davalarda vekâlet ücretini ve harcın maktu olarak belirlenmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Davacı talebini taraflar arasındaki mutabakata göre hak ediş alacağına dayandırmış olup davalı şirket yetkilisi de iflas müdürlüğünde hal ediş alacağını imzalı beyanı ile kabul ettiğini ancak davalının kabul beyanı iflasla ile birlikte mahkememizi bağlamayacağından tarafların ticari defter kayıtları faturalar ve mutabakat incelenmiş olup iflas tarihi itibariyle teknik inceleme sonucunda davacının yaptığı işler sonucunda hakediş tutarının 3.787.673,59 TL olduğu ve davalının yapmış olduğu ödemelerin 2.474.962.00TL olduğu, neticeten davacının davalıdan bakiye hakediş alacağının 1.312.711,63 TL olduğunun hesaplandığı, neticeten, davacının dava dilekçesindeki talebinin 1.213.027,04 TL olmasına karşın davacının 1.312.711,63 TL bakiye hakediş alacağının olduğu” gerekçesiyle davanın kabulü ile 234.127,04-TL+99.684,59 TL’den olmak üzere toplam 333.811,63 TL hakediş alacağının Bakırköy …İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasında iflas tasfiye işlemleri yürütülen müflis … Ticaret Limited Şirketinin iflas masasına davacı alacağı olarak kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı iflas idaresi vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Huzurdaki davanın tespit davası niteliğinde kayıt kabul davası olup bu davada ıslah yoluna gidilemeyeceğini, dava dilekçesinde belirtilen tutardan bağımsız, hukuka aykırı olarak ıslah ile artırılan tutar üzerinden alacağın sıra cetveline kaydına yönelik verilen karar taleple bağlılık ilkesine aykırı olup kaldırılması gerektiğini ayrıca iflas idaresinin, masanın menfaatlerini gözetmekle yükümlü olduğundan talep edilen miktarın tümünün kabul edilmesini sağlayacak nitelikte belgeler olmadan talebin tümünün kabul edilmesi bu yükümlülüğe aykırılık oluşturduğunu, bu nedenle yargılamayı gerektiren kısmın iflas idaresince reddine ilişkin verilen kararın yerinde olduğunu, öte yandan, kayıt kabul davalarında vekalet ücreti ve harçların maktu olarak belirlenerek davanın açılmasına sebep olan davacı aleyhine hükmedilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, Bakırköy … İflas ve İcra Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyasından gelen 03/10/2015 tarihli cevabı yazıda; Müflis … San ve Tic. Ltd. Şti. hakkında, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/593 esas sayılı dosyasından 11/11/2014 tarihinde iflas kararı verildiği, davacı tarafından (138) kayıt numarası ile 1.213.027,04 TL alacak için alacak kaydı yaptırıldığı ve tebliğ gideri için avans verildiği, iflas idaresince talep edilen alacağın 978.900,00- TL’lik kısmının tahsilde tekerrür olmamak üzere kabulüne ve 4.sıraya kaydına, yargılamayı gerektirir nitelikteki 234.127,04 TL’sinin reddine karar verildiği, tanzim edilen sıra cetvelinin … Gazetesinde 03/09/2015 tarihinde, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 07/09/2015 tarihinde yayınlandığı, sıra cetveli ilanı ve masa kararının davacı vekiline 12/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği bildirilmiş olup davanın, sıra cetvelinin tebliğ tarihinden önce 15/09/2015 tarihinde davanın açıldığının anlaşılması üzerine işin esasının incelenmesine geçilmiştir. Davacı ile müflis şirket arasındaki ticari ilişkinin belirlenmesi ve iflas tarihi itibariyle davacının alacağının tespiti noktasında mali müşavir ve mimar/kesin hesap uzmanı bilirkişinden alınan nihai 21/07/2016 tarihli müşterek raporda özetle; “…davalıya ait inceleme konusu yapılan 2012, 2013 ve 2014 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığından lehine delil niteliğinin bulunmadığı, davalının ticari defterlerine göre iflas tarihi (11.11.2014) itibariyle 531.900,30 TL cari hesap borcu olduğu, dosyaya mübrez, iflas idaresine ait imzalı belgede müflis şirket yetkilisinin borcun 978.900,00 TL’lik kısmını kabul ettiği, yapılan teknik inceleme sonucunda davacının yaptığı işler sonucunda hakediş tutarının 3.787.673,59 TL olduğu ve davalının yapmış olduğu ödemelerin 2.474.962.00TL olduğu, neticeten davacının davalıdan bakiye hakediş alacağının 1.312.711,63 TL olduğunun hesaplandığı, neticeten, davacının dava dilekçesindeki talebinin 1.213.027,04 TL olmasına karşın davacının 1.312.711,63 TL bakiye hakediş alacağının olduğu (talebi aşan tutar 99.684,59 TL), davalı iflas idaresi tarafından 978.900.00-TL’sinin kabul edildiği, 234.127,04 TL sının reddine karar verildiği, huzurdaki davanın reddedilen 234.127,04 TL’sine ilişkin olduğu ” tespit ve görüşüne yer verilmiştir. Dosya kapsamına göre; davacı şirket ile müflis şirket arasında 2011 yılından devam eden inşaat yapım işinden kaynaklı ticari ilişkinin var olduğu, bu kapsamda davacı şirketin, davalı şirketten 3.787.673,59 TL hak ediş alacağı tespit edildiği, yapılan ödemeler dikkate alındığında iflas tarihi itibariyle davacının, müflis şirketten alacağı 1.312.711,63 TL hesaplandığı, iflas idaresince kabul edilen 978.900,00 TL alacak dışında masaya kaydı gereken 333.811,63 TL hakediş alacağı daha bulunduğu, buna göre hükme esas alınan raporun dosya kapsamı somut delillere uygun, denetlemeye ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davalı iflas idaresinin bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Davalı iflas idaresi diğer bir istinaf nedeni olarak; iflas idaresince reddedilen alacak miktarının ıslah yolu ile artırılarak kayıt kabul talebinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir. İİK 236 madde, vaktinde deftere kaydettirilmeyen alacakların, sıra cetvelinin düzenlenmesinden sonra da, İİK 254. maddede belirtilen iflasın kapanmasına kadar masaya iflas alacağının yazdırılmasını düzenlemektedir. Yani İİK 219.madde gereğince iflas idaresinin ilanı üzerine 1 aylık süre içinde iflas masasına başvur(a)mayan ya da eksik başvuran alacaklıya, İİK 236.md ile bir imkan tanınmış ve iflas kapanıncaya kadar alacağının tamamını masaya bildirmesi mümkün kılınmıştır. Nitekim Yargıtay emsal kararlarında belirtildiği üzere İİK’nın 236. maddesi gereğince iflasın kapatılmasına kadar masaya alacak yazdırmak mümkün olduğu gibi, masaya karşı kayıt davası açılması için iflas idaresine başvuru yapılması da bir ön şart değildir Bu husus Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2012/5755 Esas, 2013/36 Karar sayılı 14/01/2013 tarihli ilamında; “…Öncelikle iflas idaresine müracaat edilmemiş olsa bile kayıt kabul iddiasının doğrudan mahkeme önüne getirilmesi İİK’nun 236.maddesine göre mümkündür. Bu durumda, tarafların gösterdiği deliller toplandıktan sonra ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle İİK’nın 195 ve 196.maddeleri de dikkate alınarak, davacının iflas tarihi itibariyle müflis şirketten alacağı olup olmadığı üzerinde durulmalıdır…” şeklinde ifade edilmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/1500 Esas, 2014/6007 Karar sayılı 26/09/2014 tarihli ilamı da aynı mahiyette olup, masaya kayıt davası açılması için iflas idaresine başvuru yapılmasının bir ön şart olmadığına, doğrudan mahkemeye başvurulabileceğine işaret edilmiştir. Bu nedenle başvuru sırasında talep edilmeyen fazlaya ilişkin alacağın açılan davada ıslah ile talebin artırılması suretiyle doğrudan mahkemeden talep edilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Öte yandan, davalı iflas idaresi, kayıt kabul davalarında vekalet ücreti ve harçların maktu olarak belirlenerek davanın açılmasına sebep olan davacı aleyhine hükmedilmesini talep etmiş ise de, davacının alacak başvurusunun tam olarak kabul edilmemesi nedeni ile davanın açılmasına sebebiyet veren davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinde ve maktu karar ve ilam harcı alınmasında bir isabetsizlik görülmemiş ise de kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücreti konusunda hüküm kurulmaması hatalı ise de bu husus davacı tarafça istinaf konusu yapılmadığından yapılan yapılan yanlışlığa işaret etmekle yetinilmiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davalı iflas idaresinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı iflas idaresi vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2- Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı iflas idaresi tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 44,40 TL harcının mahsubu ile bakiye 36,30 TL’ nin istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.30/11/2022