Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1122 E. 2022/1414 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1122
KARAR NO: 2022/1414
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2019
ESAS NO: 2018/213 Esas
KARAR NO: 2019/234
DAVA: Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 30/09/2016
KARAR TARİHİ: 14/12/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete … no’lu yeni tüm işyeri sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … Tic. Ltd. Şti’nin kullanmakta olduğu işyerine 07/05/2016 tarihinde sigortalı mahallin üst katında bulunan ve davalı … Tic. Aş ‘nin kiracı olarak kullanmakta olduğu işyerinin girişe göre sol tarafındaki tuvalet lavabo tesisatının patlaması sonucu su baskını meydana geldiğini, suların önce alt kata, sonra sigortalı işyerinin asma katına ve sonrasında sigortalı işyerinin giriş katındaki deposunu ziyaret ederek maddi hasar meydana geldiğini, davalının meydana gelen hasar sebebiyle kusuru bulunduğunu, TBK uyarınca davalının gerekli bakım ve özeni göstermediğini ve hasardan sorumlu olduğunu, ekspertiz raporuna göre sigortalı işyerindeki hasarın 12.373,90 TL olduğunu, müvekkilinin sigortalıya parayı 24/06/2016 tarihinde ödediğini beyanla rücuen tazminat alacağı olan 12.373,90 TL’nin ödeme tarihi olan 24.06.2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı … şirketinin husumeti taşınmazın malikine değil, kiracı olan müvekkiline tevcih etmesinin hukuka uygun olmadığını , söz konusu hasarın nitelik itibariyle apartman malikinin sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davacı şirketin gerçek hasarın çok üzerinde ödeme yaptığını, ekspertiz raporunda zarar gördüğü iddia olunan ayakkabıların tamamının zarar gördüğünün kabul edildiğini ayrıca hiçbir ekonomik değeri kalmamış gibi piyasa satış fiyatına uygun fiyatlarla rapor tanzim edildiğini, o ayakkabıların muhafaza edilmesi gerektiğini, çünkü yeniden yapılacak incelemede önemli olduğunu bu nedenle zarar miktarını kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ” Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 20/04/2017 tarih ve 2016/883 esas 2017/561 karar sayılı görevsizlik kararına karşı Mahkememizin 25/10/2017 tarih ve 2017/590 esas 2017/1023 karar sayılı ilamı karşı görevsizlik kararı verildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2017/2845 Esas 2018/144 karar sayılı ilamıyla mahkememizin yargı yeri olarak belirlendiği anlaşıldı. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalının kiracı olarak kullanmakta olduğu işyerinden su sızması sonucu davacının sigortalısına ait işyerine zarar verip vermediği, zarar meydana gelmiş ise davalının kiracı olarak kiralanana özenle kullanma yükümlülüğünü ihlal edip etmediğini, doğan zarardan sorumlu olup olmayacağı hususlarında olduğu anlaşıldı. Davacı … şirketi ile dava dışı … Tic Ltd Şti arasındaki yeni tüm işyeri sigorta poliçesine göre 1 yıl süre ile 10/03/2016-10/03/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigorta sözleşmesinin akdedildiği, riziko adresinin dava konusu olan ve hasarlanan sigortalı işyerinin bulunduğu yer olduğu, sigortalı işyerinde hasara sebep olan olayın poliçe kapsamında olduğu, davalının meydana gelen olaya kusuruyla sebebiyet verdiği ve hasarın da bu şekilde oluştuğu, bu durumda davacının, kendi sigortalısının uğramış olduğu zararı ödemesi sebebiyle bu nispette kusuru ile zararın oluşmasına sebebiyet veren davalıya rücu etme hakkının bulunduğu, davacının, kendi sigortalısına 12.373,90 TL ödeme yapmış olduğu, alınan bilirkişi raporunda emtia hasarı olarak davacı tarafından sigortalısına ödenen 8.346,60 TL’nin gerçekçi olduğunun belirtildiği, ekspertiz raporunda demirbaş hasarı olarak belirtilen telefon santrali hasarına ilişkin servis raporu sunulmadığından bilirkişi raporunda bir değerlendirme yapılmamış olsa da ekspertiz raporunda bu konuda değerlendirmenin yapıldığı, buna göre onarım bedelinin santralin rayiç değerine yakın olduğunun, ıslanan kartlar dikkate alınarak talep edilen tutarın makul bulunduğunun belirtildiği, telefon santrali hasarının da 1.424,70 TL olarak tespit edildiği, davacı tarafından rücu hakkı kapsamında emtia hasarı ve demirbaş hasarı toplamından oluşan 9.771,10 TL’nin kusuru ile olaya sebebiyet veren davalıdan talep edilebileceğinin Mahkememizce değerlendirildiği, boya, badana ve dekorasyon hasarından oluşan 2.602,80 TL’nin ise aslında davacının sigortalısının değil, sigortalının kiracı olarak bulunduğu yerin sahibinin yani kiralayanın zararı olarak kabul edilmesi gerektiği, ekspertiz raporunda davcının sigortalısının söz konusu yeri mevcut dekorasyonu ile kiraladığının, yine davacının sigortalısı ile … arasında söz konusu yerin kiralanmasına ilişkin sözleşmede kiralanan yerin durumunun oturmaya hazır olduğunun belirtildiği hususları dikkate alındığında davacı tarafından rücu hakkı kapsamında 2.602,80 TL boya, badana ve dekorasyon hasarının kusuru ile olaya sebebiyet veren davalıdan talep edilebilmesi şartlarının mevcut olmadığının Mahkememizce değerlendirildiği anlaşılmakla” gerekçesi ile davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 9.771,10 TL’nin ödeme tarihi olan 24/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, mahkemece keşif mahalline gidilmediğini, bilirkişinin zarar gören emtianın cinsini, miktarını, bedelini tespit ederek kusur durumunu değerlendirmesi gerektiğini, emtialar incelenmeden ekspertiz raporuna göre tespit yapıldığını, raporun ve keşfin hukuka aykırı olduğunu, rapora itirazların değerlendirilmediğini, emtiaların hasarlı olsa da müvekkiline teslim edilmesi gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.Dava; sigortacının, dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin, hasardan sorumlu olduğunu iddia ettiği davalıdan 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı … şirketi tarafından, dava dışı sigortalı … Ltd.şti’nin … Mah. … Cad. … Sokak … İş merkezi no:… Zeytinburnu/İstanbul adresindeki işyeri için 10/03/2016-2017 tarihlerini kapsayan Yeni Tüm İşyeri Sigorta Poliçesi düzenlenmiş, dava konusu hasar 07/05/2016 tarihinde meydana gelmiş ve davacı … şirketi tarafından sigortalısına 1.424,70 TL telefon santrali hasarı, 8.921,40TL emtia bedeli ve 2.602,80TL boya badana sabit dekorasyon bedeli olmak üzere toplam 12.948,90 TL ödeme yapılmıştır.Poliçeyle demirbaş-yangın, emtia-yangın, boya badana, sabit dekorasyon konularında teminat verildiği, muhteviyat deprem, sel/ su baskını, muhteviyat hırsızlık, dahili su, duman, yer kayması, kar ağırlığı, dolu, fırtına, kara — hava — deniz taşıtları çarpması, GLKHH, KNH- terör, enkaz kaldırma- muhteviyat, cam kırılması vb konularda ek teminatlar verildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu dahili su hasarı ek teminatı için poliçede “Satış faaliyetinin yürütüldüğü bölümden bağımsız olarak sadece depolama amacıyla kullanılan bölümlerdeki emtialara gelecek zararlar, emtianın yerden 12 cm. yüksekte palet/ raf/ askı üzerinde depolanmadığı durumda, dahili su hasarları da azami 1.500 Euro olmak üzere muhteviyat sigorta bedelinin %2’si kadar tenzili muafiyet tazminatından tenzil edilir. Üst kat, çatı gibi yüksek bölümlerden gelen suyun doğrudan emtiaların üzerine damlayarak, akarak meydan getirdiği zararlar için muafiyet uygulanmayacaktır.” özel şartı bulunmaktadır. Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dava görevli mahkemede açılmış olup, davacı tarafından sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi sunulmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu hasarın hangi nedenden kaynaklandığı, davalının sorumlu olup olmadığı ve hasar miktarı noktalarında toplanmaktadır. Hasar dosyasında mevcut 07/05/2016 tarihli vardiya amiri ve iki güvenlik görevlisinin düzenlediği tutanakta; kat kontrolü sırasında 2. kat koridorunda su birikintisi olduğunun farkedildiği, suyun aynı kattaki davalı işyerinin kapısının altından geldiğinin tespit edildiği, firma personeli ile bakıldığında içeride lavabonun altındaki spiral hortumun patlaması sonucu su bastığı, suyun oradan 1. kata indiği, oradan da zemin katta bulunan … ayakkabı firmasına inmiş olduğu, içeride bulunan ürünlerde maddi hasara sebebiyet verdiği tespit edilmiştir.Ekspertiz raporunda; Riziko Mahallinin İş Merkezinin giriş katında yer aldığı, sigortalının mahalde kiracı olduğu, mahalli mevcut dekorasyonu ile kiraladığı, üst katta bulunan …Tekstil firmasınin kiracı olduğu mahalde girişe göre sol tarafta yer alan tuvalet lavabosu altı tesisatı patlaması sonucu su baskını meydana geldiğinin öğrenildiği, o işyerine yayılan suların önce alt kata, oradan sigortalı işyerinin asma katına ve sonrasında sigortalı işyerinin giriş katındaki deposuna sirayet ettiği, hadisenin dahili su kapsamında değerlendirildiği, riziko mahallinde asma katta bulunan ofis ve merdiven sahanlığında laminat parkelerin hasar gördüğü, merdiven kovasının tavan ve duvar boyasının ıslandığı, giriş kattaki depoda kısmen parkenin hasarlı olduğu, her iki katta 30 adet kare taş yünü levhanın sudan etkilendiği, demirbaş kapsamında 1 adet HP lap topun suya maruz kaldığı, ayrıca telefon santralinin ıslandığı, kontrolü ve servis raporu ibrazi istendiği, emtia kapsamında ise ayakkabı kutuları, karton poşetler, ayakkabılar ve çantaların ıslandığı, kesin ayrım ve tasnif sonrasında 2.ekspertiz için haber verilmesi istenmiştir. İkinci ekspertiz: Sigortalı yaptığı kurtarma çalışması neticesinde ıslanan emtianın büyük oranda kurtarıldığı, depodaki ürünlerin çoğu kutuları değiştirilerek talep kapsamına çıkarıldığı, ıslanan ve satışı mümkün olmayan çanta ve ayakkabıların kontrolünün yapıldığı, hasarın 1.424,70 TL telefon santrali hasarı, 8.921,40TL (KDV hariç) ekli listedeki emtia bedeli ve 2.602,80TL boya badana sabit dekorasyon bedeli olmak üzere toplam 12.948,90 TL olduğu belirtilmiştir. Emtianın bedelinin tespitinde emtianın alış faturaları, sigortalı firmanın mizanı ve fotograflar incelenmiş, sovtaj indirimi yapılmıştır. İnşaat mühendisi, deri mühendisi ve sigorta uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda; ”Keşif günü sigortalının bu işyerini terk ettiği, burayı başka bir firmanın kullanmakta olduğu görülmüştür. Yapılan incelemede ekspertiz raporunda belirtilen su akıntısı ile ilgili boya, badana ve dekorasyon hasarların tamamen giderilmiş olduğu, demirbaş hasarı ile emtia hasarlarının da işyerinde bulunmadığı görülmüştür. Bu nedenle dahili su hasarı ile ilgili değerlendirmede ekspertiz raporundaki tespit ve bulgular dikkate alınmıştır. Ekspertiz raporuna göre davalı … firmasının kiracı olduğu mahalde girişe göre sol tarafta yer alan tuvalet lavabosu altı tesisatı patlaması sonucu su baskını meydana geldiğinin öğrenildiği, o işyerine yayılan suların önce alt kata, oradan sigortalı işyerinin asma katına ve sonrasında sigortalı işyerinin giriş katındaki deposuna sirayet ettiği, hadisenin dahili su kapsamında değerlendirildiği görülmektedir. Boya, badana-sabit dekorasyon hasarı: 2.602,80TL olarak hesap edilmiştir. Bu hesaplamanın doğru ve kadri marufun olduğu kanaatine varılmıştır. Ekspertiz raporunda sigortalının mahalde kiracı olduğu, mahalli mevcut dekorasyonu ile kiraladığı belirtilmiştir. Bu nedenle davacının 2.602,80 TL tutarındaki boya, badana ve dekorasyon hasarı talep edemeyeceği, bu hasarları takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere işyeri sahibinin talep edebileceği görüşündeyiz. Ekspertiz raporunda demirbaş hasarı olarak telefon santralı hasarı: 1.424,70 TL hesap edilmiştir. Raporda telefon santralinin ıslandığı, kontrolü ve servis raporu ibrazı istendiği belirtişmiş, ancak dosyada servis raporuna rastlanmamıştır. Bu konu uzmanlık alanımız dışında kaldığı için kanaat bildirilememiştir. Ekspertiz raporunda; toplam 182 adet ayakkabı,11 adet çanta, 500 adet kutu ve 240 adet taşıma poşetinin su baskını sonucu kullanılamayacak hale geldiği tespiti yapılmıştır. Elimizde incelenmesi için numune bulunmadığından, daha önce yapılan ekspertiz raporunun baz alınması zorunludur. Hakeza işbu ekspertiz raporu incelendiğinde; fiyatların dosya içeriğinde yer alan faturalardaki tutarlar ile yakın olduğu teyit edilmiştir. Bu bilgiler ışığında, davacı … şirketi tarafından sigortalısına ödenen 8.346.40 TL hasar tazminatının gerçekçi olduğu kanaatine varılmıştır.Bilindiği üzere, Türk Ticaret Kanunu’nun 1481. maddesine göre, “Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur.” Yani buna göre, sigorta şirketi, kendi sigortalısının uğramış olduğu zararı öder ve daha sonra tazmin ettiği zarar ölçüsünde, bu zarardan sorumlu olan kişilere karşı rücu etme hakkını kazanır. Somut olayda, gerek Hasar Ekspertiz Raporunda gerekse işbu bilirkişi raporumuzda dava dışı sigortalının üst katında ikamet eden davalının, yaptırmış olduğu tadilat sebebiyle dahili su baskının meydana geldiği anlaşıldığından davalının kusuruyla hasara sebep olduğu kanaatine ulaşılabilmektedir. Bu sebeple de davacı … şirketinin dava dışı sigortalısına tazminatı ödedikten sonra sigortalısının halefi olduğu ve oluşan hasar için 12.373,90 TL olarak ödediği tutarlı tazminatın 9.771,10 TL lık kısmını, kusuruyla hasara sebep olan davalıdan rücuen talep edebileceği kanaati oluşmaktadır.” mütalaa olunmuştur.Somut olayda; hasarın davalının işyerinin tuvalet lavabosu altı tesisatının patlaması sonucu akan suların davacının sigortalısının işyerine zarar vermesi ile gerçekleştiği, hasarın sigorta kapsamında olduğu, davalının kusurlu olduğu, hesaplanan hasar kalemlerinin kadri marufunda olduğu, sigortalısına ödeme yapan davacının sigortalısının halefi olduğu ve ödediği bedeli talep edebileceği anlaşılmaktadır.Açıklanan nedenlerle, dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygun olup, resen yapılan incelemede kamu düzenine aykırı herhangi bir husus da tespit edilemediğinden, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde olmayıp 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 14/09/2021 tarihli 2021/10 E. 2021/61 K. sayılı ilamında; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesinde ifade edilen (1) sayılı tarifenin 1/e bendinde belirtilen işin esasının hüküm altına aldığı kararlardan anlaşılması gerekenin, ilk derece mahkemesi yerine geçilerek verilen ve icra kabiliyeti söz konusu olan kararlar olduğu, ilk derece mahkeme kararlarına dair istinaf başvurusunun esastan reddi yönündeki kararların ise icra edilebilir karar niteliğinde olmadığı için maktu harca tabi olduğu ifade edilmiştir. Somut dosya yönünden Dairemizce yapılan inceleme neticesinde verilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararı icra edilebilir bir karar niteliğinde değildir ve ilk derece mahkemesi kararının geçerliliği devam etmektedir. İlk derece mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeni bir karar verilmediği için emsal ilamda açıklanan hususlar Dairemizce de uygun bulunarak, davalı yönünden istinaf karar harcının maktu olarak belirlenmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, davalı tarafından yatırılan 166,66 TL’den mahsubu ile bakiye 85,96 TL’nin istemi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/12/2022