Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1119
KARAR NO: 2022/1500
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/03/2019
ESAS NO: 2016/224 Esas
KARAR NO: 2019/345
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 04/03/2016
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili tarafından davalı aleyhine Bakırköy 4 AHM’nin 2014/557 Esasında açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından … nolu 22/04/2012 – 2013 tarihli işyeri sigorta poliçesi ile sigorta edilen sigortalısı … A.Ş. ye ait … Mah. … Sk. No:… Bahçelievler İstanbul adresindeki işyeri 05/01/2013 tarihinde … Alışveriş Merkezi ile Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi arasında kalan E-5 karayolu altından … hat kablo geçirilmesi, döşenmesi işlemleri yapılırken kazı işlemleri sırasında İski kanalizasyon hattına zarar verilmesi sonucu kanaldan akan pis suların sigortalı işyerinin bodrum katına dolması sonucu hasarlandığını, İstanbul Büyükşehir Belediyesinden ilgili altyapı ruhsatını alan … Bakırköy İşletme Müdürlüğü ve taşeron firması davalı … Taah. Ltd. Şti’nin gerekli kontrolleri yapmadan ve dikkatsizlik ile haksız fiil ile zarara sebebiyet verdiğini, yapılan ekspertiz sonucu akan pis sular dolayısıyla asma tavan elektrik tesisatı armatörler ve diğer emtialar nedeniyle 9.206-TL hasar miktarı tespit edildiğini ve sigortalısına 09/07/2013 tarihinde bu miktarın ödendiğini belirterek 9.206-TL zararın sigortalısına ödeme tarihi olan 09/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
CEVAP Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile davacı tarafın ortaya attığı iddialar, müvekkili şirketin meydana geldiği iddia edilen zararın gerçekleşştiği tarihlerden Dr. Sadi Konuk Araştırma Hastanesi inşaatında gerçekleştireceği enerji çekme işlemini davacı tarafın iddia ettiği tarihlerde gerçekleştirememesi nedeniyle müvekkilinin yaptığı çalışmanın 23/03/2012 ila 23/05/2012 tarihleri arasında gerçekleştiğini, hiçbir surette kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için müvekkili şiretin davacının gerçekleştiğini iddia ettiği zararın meydana geldiği zaman diliminde söz konusu hastane inşaatında çalıştığını kabul etse dahi müvekkili şirketin taşeron sıfatıyla hareket ettiğinden iddia edilen zararın meydana geldiği bölgedeki çalışmada karar merci olarak hareket etmediği ve … tarafından bu alanda çalışmak durumunda bırakıldığının açık olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; ”Davacı şirket tarafından iddia olunan hasar elektrik kablolarının döşenmesi nedeniyle olmuş ise, bu zarardan diğer davalı … Taahhüt Ltd. Şti. sorumlu olacaktır. Müvekkil şirkete yükletilebilecek bir zarar bulunmamaktadır. Zira ekte sunulan Tip-C/1 Enerji Müsaadesi Belgesi’nden de açıkça görüleceği üzere, tesisat müvekkil şirket tarafından döşenmemiştir. Söz konusu kablo tesisi büyük anlamda yatırım gerektirdiği için diğer davalı … Ltd. Şti., maliyetini de kendisi karşılamak üzere bu tesisin inşası için enerji müsaadesi almış; tesis işini üstlenmiştir. Dolayısıyla müvekkil şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden davanın husumetten reddi gerekmektedir.” şeklinde beyanda bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ” Dava konusu uyuşmazlık dava konusu kazının ve hasarın kim tarafından meydana getirildiği, oluşan hasardan davalıların sorumlu olup olmadıkları, sorumlulukları varsa davacının davalılardan talep edebilecekleri alacak miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır. Dava; rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı …, sigortalısının uğradığı zararı karşılamış olmakla, halefiyet ilkesine göre, (TTK. m.1472) maddesi kapsamında, ödediği tazminat dolayısıyla sigortalının haklarına sahip olur ve zarardan sorumlu olan üçüncü kişilere karşı kusuru ölçüsünde doğrudan doğruya dava açarak rücu hakkını kullanabilir.Davacı … şirketinin sigortalısı dava dışı … Hizmetleri A.Ş. 22.04.2012 / 22.04.2013 vade aralığında davacının … nolu “ İşyeri yangın sigorta poliçesi” ile sigortalısıdır. Talimatla dinlenilen tanık … beyanında, olay tarihinde …’ın İşletme Müdür Yardımcısı olduğunu, bu işi davalı … Mühendisliğin üstlendiğini, gerekli izinleri aldığını, E-5 in altından oraya bir hat çekildiğini bildiğini, o tarihte hattın çekiminden dolayı İSKİ borularına zarar verildiği, bundan kaynaklı bir sızma vc hasarın meydana geldiği huşunda bilgi veya müracaat, şikâyetin taraflarına gelmediğini, bilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir. Mahkememizce dinlenen davalı tanıkları, beyanlarında özetle; … Mühendislik firmasının … ve … şirketlerinin taşeronu olduğunu, elektrik işlerinin yapımını taşeron olarak üstlendiğini, bu maksatla hastaneye gidecek olan kabloların yeraltına aldıklarını, hasar hakkında bilgisinin olmadığını, söz konusu işin 2012 mart / mayıs arasında … kontrollüğünde yapıldığını, davalı … Mühendisliğinde ismini hatırlamadıkları bir taşeronu olduğunu, bu taşeronun görevinin hastanenin yanındaki E-5 karayolunu delmek olduğunu, bunların …’ın kendi elemanı olmadıklarını, … şirketinin bu iş için bu ekibi tuttuğunu, yaklaşık 2 ay sürdüğünü, söz konusu işin 2012 yılı mart / mayıs aylarında yapıldığını beyan etmişlerdir. Mahkememizce dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, inşaat bilirkişisi …, elektrik bilirkişi mühendisi …, sigortacı … tarafından düzenlenen raporda, özetle ve sonuç olarak; 05.01.2013 tarihinde meydana gelen olayda hasar bedelinin 9.206,00 TL ve 2. davalının gerekli tedbir ve Önlemleri almadığı için %100 kusurunun bulunduğu, davacı … Sigortanın 2. Davalı … Taahhüt Ltd. Şti. rücu hakkı bulunduğu, …’ın husumet itirazının değerlendirilmesi mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir. Tarafların beyan ve itirazları üzerine, İBB İski Genel Müdürlüğü’ne yeniden yazılan müzekkereye verilen 29/11/2018 tarihli cevapta; Bahçelievler İlçesi, … Mah. … Sokak, no:… adresinde 07/01/2013 tarihinde … Hastanesi … adına saat 08:44’de telefon ile kanal arıza emri oluşturulduğu, arızanın saat 11:15’de “tıkalı kanal açılmıştır faaliyet” açıklamasıyla giderildiği, 05/01/2013 ve 10/01/2013 tarihleri arasında ilgili adresten sistemlerine kayıtlı kanal arızası dışında bir iş emri oluşturulmadığı bildirilmiştir. Davacı … şirketinin sigortalısının uğradığı gerçek zararın tespiti açısından yapılan değerlendirmede; dosya kapsamına sunulan ekspertiz raporunda, davacının sigortalısına ait işyerinde meydana gelen hasarın bedeli 9.206,00 TL olarak belirlendiği, anılan hasar bedelinin davacı tarafından dava dışı sigortalısına 09.07.2013 tarihinde ödendiği, Buna ait dekont ve ibranamenin dosyasında mevcut olduğu, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda hasar bedelinin kadri marufunda olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla mahkememizce itibar edilmiştir. Davalıların söz konusu zarardan sorumluluğuna gelince; Davalı … Taahhüt Ltd. Şti. savunmalarında, müvekkilinin …’nden aldığı 26.11.2008 Tarih 3796 sayılı Tip C/l enerji müsaadesine dayanarak Bakırköy Doktor Sadi Konuk Araştırma Hastanesi İnşaatına enerji sağlamak adına yatay sondaj yöntemi kullanmak suretiyle E-5 karayolu altından 23.03.2012 – 23.05.2012 tarihleri arasında çalışma yaptığını, aradan 10 aylık zaman geçtikten sonra hasarın müvekkiline affedilmesinin yerinde bulunmadığını, müvekkili şirketin kalan işleri tamamlamak bakımından … AVM adına 09.01.2013 tarihi itibariyle düzenlemiş olduğu taahhütnameden önce 05.01.2013 tarihinde meydana gelen zarardan sorumlu tutulmasının yerinde bulunmadığını, sürecin yöntemi ve işin takibindeki hataların nedeniyle müvekkili şirkete atılı iddiaların muhatabının … olduğundan bahisle haksız açılan davanın reddine yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişse de, Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin A Blok inşaatı geçici kabul eksik ve kusurlarının tamamlanması işinin iş sahibi … Koll. Şti. tarafından davalı … Taah. Ltd. Şti’ye 06/12/2012 tarihli sözleşme ile verildiği, işe sözleşme tarihinden itibaren 5 gün içerisinde başlanıp, 22 gün içerisinde bitirileceğinin kararlaştırılmış olduğu, …, Bakırköy İşletme Müdürlüğü’nün 24. 01.2013 Tarih 530 sayılı ilgi yazılarıyla Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesine ait Tip C1 … yeraltı kablo tesisi işinin geçici kabulünün 23.01.2013 tarihinde yapıldığının bildirildiği, bunun yanında her ne kadar İSKİ’ye yazıyan ilk müzekkereye verilen 08/04/2016 tarihli cevabı yazıda; bildirilen adreste yapılan inceleme neticesinde İski Bakırköy Şube Müdürlüğü sorumluluğunda herhangi bir altyapı tesisi bulunmadığından, altyapı tesislerine herhangi bir hasar verilmediği, ilgili firmalara hasar nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmişse de, yeniden yazılan müzekkereye verilen 29/11/2018 tarihli cevapta; söz konusu adreste 07/01/2013 tarihinde … Hastanesi … adına saat 08:44’de telefon ile kanal arıza emri oluşturulduğu, arızanın saat 11:15’de “tıkalı kanal açılmıştır faaliyet” açıklamasıyla giderildiğinin bildirildiği nazara alındığında davalının savunması ve davalı tanıklarının beyanlarının aksine 05.01.2013 tarihinde meydana gelen hasarın davalı … Mühendislik’in yaptığı çalışma sonucu meydana geldiği kanaatine varılmış bu davalı yönünden davanını kabulüne karar verilmiştir. Davalı … A.Ş. savunmalarında, hasarın elektrik kablolarının döşemesi nedeniyle olması halinde bu zarardan diğer davalının sorumlu olduğunu, Tip C1 Elektrik müsaadesi belgesinden de görüleceği üzerine kablonun müvekkili tarafından döşenmediğini, diğer davalının işi üstlendiğini, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunmuş, yukarıda belirtildiği üzere, yapılan işin … Mühendislik tarafından yapılmış olup, … tarafından … Mühendisliğe verilen 12.10.2011 tarihli Tip C1 elektrik müsaadesi belgesi mevcut olup, yukarıda belirtildiği üzere … Mühendislik’le … İnş. Tic. Koll. Şti. ve May Yapı Ltd. Şti. arasında taşeronluk sözleşmeleri bulunduğu, bunun dışında … Mühendislik’le … arasında işin yapımına ve …’ın işin yapımında denetim yükümlülüğü bulunduğuna ilişkin mahkememizce denetlenip değerlendirilebilecek bir sözleşme bulunmadığı anlaşılmakla, davalı …’ın dava konusu zarardan sorumluluğunun bulunmadığı kanaatiyle bu davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; ” İstanbul Büyükşehir Belediyesinden ilgili altyapı ruhsatını alan davalı … Bakırköy İşletme Müdürlüğü ve taşeron firması davalı … Taah. Ltd. Şti.’nin gerekli kontrolleri yapmadan ve dikkatsizlik ile haksız fiil ile zarara sebebiyet verdikleri ortaya çıkmıştır. Bilindiği gibi, Yapı eseri olarak addedilen havadaki ve yer altındaki,kaldırımdaki nakil hatları, elektrik direk ve telleri davalılardan …’ın işletme ve sorumluluğundadır. Sözü edilen nakil hatlarındaki çalışmalar esnasında İSKİ kanalizasyon hattına zarar verilmesi sonucu kanaldan akan pis suların sigortalı işyerinin bodrum katına dolması sonucu meydana gelen zarardan TBK’nın 49. Maddesi gereği haksız fiil hükümleri uyarınca …’ın sorumluluğu doğacaktır. …’ın haksız fiil sorumluluğu haricinde TBK’nın 70. Maddesi gereği yapı eseri maliki olarak bakım eksikliği başkasının fiilinden doğmuş olsa bile zarar görene karşı yine kusursuz sorumluluğu da bulunmaktadır. davalı …’ın yasa gereği yapı eseri olarak addedilen havadaki ve yer altındaki, kaldırımdaki nakil hatları, elektrik direk ve telleri bakım,gözetim ve denetim yükümlülüğünün bulunması aşikâr olmasına rağmen husumet yokluğu nedeniyle davanın … yönünden reddi kararı usul ve yasaya aykırı olup, bozulması gerekmektedir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DAVALI … VEKİLİNİN İSTİNAFA CEVAP DİLEKÇESİ Davalı vekili ”Davacı şirket tarafından iddia olunan hasar elektrik kablolarının döşenmesi nedeniyle olmuş ise, bu zarardan diğer davalı … Ltd. Şti. sorumlu olacaktır. Müvekkil şirkete yükletilebilecek bir zarar bulunmamaktadır. Ziradosyada mübrez Tip-C/1 Enerji Müsaadesi Belgesi’nden de açıkça görüleceği üzere, tesisat müvekkil şirket tarafından döşenmemiştir. Söz konusu kablo tesisi büyük anlamda yatırım gerektirdiği için diğer davalı … Taahhüt Ltd. Şti., maliyetini de kendisi karşılamak üzere bu tesisin inşası için enerji müsaadesi almış; tesis işini üstlenmiştir. Dolayısıyla müvekkil şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden müvekkil şirket yönünden davanın reddi gerekmektedir. Müvekkil şirket ile diğer davalı arasında taşeron ya da eser sözleşmesi olmayıp, müvekkil şirketin tesisin maliyetini karşılayamaması nedeniyle imalatının diğer davalıya bırakılması söz konusudur. Tesis tamamlandıktan sonra geçici kabulü yapılacaktır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde de diğer davalının hasarı karşılayacağına ilişkin taahhüt verdiği beyanı yer almaktadır.” şeklinde beyanda bulunmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava TTK. 1472. maddesi gereğince, davacı … şirketinin işyeri sigorta poliçesi nedeniyle sigortalısına yaptığı ödemenin halefiyet ilkesi uyarınca, zarar verenden rucüen tazmini davasıdır. Davacı … tarafından, dava dışı sigortalı … Hiz. A.Ş. için 22/04/2012 – 2013 tarihli işyeri sigorta poliçesi düzenlenmiştir. Dava konusu hasar 05/01/2013 tarihinde meydana gelmiş ve davacı … tarafından sigortalısına 09/07/2013 tarihinde 9.206-TL ödeme yapılmıştır.Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi dikkate alındığında, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.Hasar dosyasında mevcut ekspertiz raporunda; ” E-5 altından yapılan … elektrik hat döşemesi sırasında iskiye ait kanalizasyona zarar vermesi sonucu bu bölüm altına rastgelen hastane soyunma odaları tavanlarına akan pis sular, asma tavan elektrik tesisatı ve bir bölüm armatürlere zarar verdiği” tespit edilmiştir.Mahkemece dava, davalı … Ltd. Şti. yönünden kabul edilmiş, davalı … yönünden ise husumetten reddedilmiştir.Davacı taraf, istinaf itirazında davanın, davalı … yönünden de kabulünün gerektiğini beyan etmektedir.Uyuşmazlık davalı … Mühendislik A.Ş’nin davalı …’tan aldığı enerji müsaadesi ile yaptığı yer altı kablo tesisi işi sırasında meydana gelen zarardan davalı …’ın sorumlu olup olmadığından ibarettir.Mahkemenin gerekçeli kararda belirttiği üzere; davalı …’ın sunduğu 12.10.2011 tarih Tip C1 elektrik müsaadesi belgesi incelendiğinde, ile Doktor Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesine 34.5 kV üzerinden enerji verilmesi işinin davalılardan … Mühendisliğin üstlendiği, Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 23.02.2012 tarihli altyapı ruhsat formunun düzenlendiği görülmüştür. Anılan işlerin yapımı için Davalı … Tic. Ltd. Şti. ile yine dava dışı … Ticaret Kolektif Şti. ile taşeronluk sözleşmeleri imzalamıştır. Davalı …’ın Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi inşaatının belirli elektrik işlerini iş sahibi … Ltd. Şti’den yüklenici olarak 05/01/2011 tarihli sözleşme ile aldığı, işin 31/10/2011 tarihi itibariyle tamamlanmasının ön görüldüğü, aynı zamanda Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin A Blok inşaatı geçici kabul eksik ve kusurlarının tamamlanması işinin iş sahibi … Koll. Şti. tarafından davalı … Ltd. Şti’ye 06/12/2012 tarihli sözleşme ile verildiği, işe sözleşme tarihinden itibaren 5 gün içerisinde başlanıp, 22 gün içerisinde bitirileceğinin kararlaştırıldığı, dosyaya sunulan sözleşme evraklarından anlaşılmıştır. …, Bakırköy İşletme Müdürlüğü’nün 24. 01.2013 Tarih 530 sayılı ilgi yazılarıyla Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesine ait Tip C1 8600 kVA (lxl600kVA + 4×1250 kVA + 2×1000 kVA) 1065 nolu SM + OG yeraltı kablo tesisi işinin geçici kabulünün 23.01.2013 tarihinde yapıldığı belirtilmiştir. … Taah. Ltd. Şti tarafından … Alışveriş Merkezi yönetimine sunulan 09/01/2013 tarihli ve 26 sayılı yazıda; Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin enerji ihtiyacını karşılaması amacıyla …nce verilen 26/11/2008 tarihli enerji müsaade belgesi uyarınca 1065 no.lu trafo merkezini ve ilgili kabloları tesis etmekte olduklarını, bahse konu trafo imalatlarının …’a devredilen alan dışarısında kalan kısımlarının tamamlandığını, alışveriş merkezine ait olan alanda 15-20 metre arasında yükseltilmiş zemine kadar olan kısımda asfalt alan kesilerek, geri kalan kısımlar ise tava ve rögarlar güzergahından tamamlanacağı, gerekli çalışma esnasında oluşacak zararları karşılamayı ve yer asfaltlamalarını 2 iş günü içerisinde tamamlamayı taahhüt ettiklerini bildirdikleri görülmüştür. Tüm dosya kapsamından; davalı … ile davalı … A.ş arasında dava konusu işin yapımına ve …’ın işin yapımında denetim yükümlülüğü bulunduğuna ilişkin bir sözleşmenin olmadığı, davalı … A.Ş’nin yüklenicisi olduğu Sadi Konuk Hastanesi inşaatı için davalı …’tan, gereken güç, fazla olduğu için isteğin alçak gerilim şebekesinden karşılanamaması sebebi ile yüksek gerilim şebekesinden karşılanmasını istediği, davalı … enerji talebinin kabul edildiği, davalı … A.Ş’nin hastane inşaatı için yeraltı kablo tesisi yaparken hasarın meydana geldiği bu bağlamda davalı …’ın hasarda sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla; mahkemece bu davalı yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. HMK M. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK M. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK M. 353/1.b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/12/2022