Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1118 E. 2022/948 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1118
KARAR NO: 2022/948
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/222
KARAR NO: 2019/667
DAVA TARİHİ: 28/02/2018
KARAR TARİHİ: 20/06/2019
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı firma ile arasındaki anlaşma gereği gümrük işlemelerini gördüğünü ancak davalının talep edilen evrak asıllarını göndermediğini, sadece fotokopileri gönderdiğini, bunun üzerine müvekkilnin fotokopi evraklarla gümrükteki işlemlerde takılma ihtimalinin yüksek olduğunu kendilerine beyan ettiğini, davalı şirket gümrük işlemlerinde yaşanan gecikmelerin müvekkil şirketten kaynaklandığını ileri sürerek 05/05/2017 tarihli Seri … sıra numaralı 3.285,95 TL uçak bedeli ve 412,93 TL ATR evrak bedeli olarak toplamda 3.698,88 TL’lik fatura kestiğini, müvekkilinin bu faturaya itiraz ettiğini, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi sebebiyle doğan 3.698,88 TL’lik borç için Kadıköy … Noterliği kanalıyla 20 Haziran 2017 tarihinde … yevmiye numarasıyla ihtarname gönderildiğini, davalı tarafça kesilen faturaların hukuka aykırı olduğunu, söz konusu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini beyan ederek , borçlunun haksız olan itirazın iptali ile takibin devamını, likit olan alacağa haksız olarak itiraz eden davalının %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini dava ve talep etmiştir.Davacı vekili 4. celse alınan beyanında dava değerinin sehven 4.396,00-TL olarak göstermiş iseler de icra takibi değerinin işlemiş faiz ile birlikte 3.707,77 TL olduğunu, bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın danışmanlık hizmetini gereği gibi ifa etmediğini, müvekkil şirketin müşterisinin talebini zamanında yerine getirebilmesi için uçak gönderimi yapması gerektiğini, davacı firmanın belge taleplerinde oluşan ve inceleme tarihlerindeki gecikmeden kaynaklı uçak yükleme bedel yansıtmasına ilişkin olarak müvekkile yöneltilen uçak yükleme talebinin tamamen davacı tarafın yetersiz bilgilendirme ve yetersiz ilgisinden kaynaklı olarak ortaya çıktığını, davacı tarafın müvekkilin maddi ve manevi olarak zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, iş bu sebeple davacı tarafa kesilen 05/05/2017 tarih ve 638 nolu fatura bedelinin davacı tarafça kötü niyetli bir şekilde ticari defterlere işlenmemesi sebebi ile müvekkile gönderilen davaya konu ödeme emrinden doğan bir alacağın aslen bulunmadığını beyan ederek davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “…Taraflar arasındaki asıl uyuşmazlık; davacının davalı adına gerçekleştirdiği gümrük işlemlerinde kusurunun bulunup bulunmadığını, varsa davalı yanın zarara uğrayıp uğramadığı, bu nedenle davalının düzenlediği faturanın yerinde olup olmadığı hususlarındadır. Mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere; davalının 29/12/2016-11/01/2017 tarihleri arasındaki 13 günlük gecikme iddiasıyla ilgili yapılan değerlendirme de gümrükçe davacının birtakım bilgi ve belgeler talep ettiği, bunun dışında beyannamenin verilmesini beklemeyi gerektirecek başka bir husus bulunmadığı, teknik olarak davacı gümrük firmasına gecikme bedeliyle atfedilecek bir husus bulunmadığı, ATR belgesinin davacı tarafından vize ettirilmesi gerektiğine rağmen davacı Gümrük Müşavirlik Şirketinin bu sorumluluğunu yerine getirilmemesi nedeniyle davalı yanın yurt dışından belgenin dönüşüne ilişkin 412,93-TL gidiş-dönüş masrafını davacıdan isteyebileceği, buna göre davalının davacıya düzenlediği 3.698,88-TL’lik faturanın navlun bedeline ilişkin kısmı olan 3.285,95-TL’lik kısmının yerinde olmadığı, buna karşı ATR belgesinin gidiş-dönüş masrafına ilişkin 412,93-TL’lik kısmının yerinde olduğu, davacının 3.698,88-TL cari hesap alacağından 412,93-TL düşüldüğünde davacının davalıdan 3.285,95-TL talep edebileceği” gerekçesiyle, 1-Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine davalının itirazının 3.285,95 TL asıl alacak ve yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin ve işlemiş faize ilişkin talebin reddine, 2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20 si oranında 657,19-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava; tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2. maddesinde “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.”, aynı yasanın “Parasal sınırların artırılması” üst başlığı ile Ek Madde 1’de, “(1) 200 üncü, 201 inci, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz. (2) 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” hükümleri yer almaktadır. Mahkemece 3.285,95 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesine konu kararın verildiği tarih 20/06/2019, kabul edilen miktar 3.285,95 TL’dir. Kararın verildiği tarih itibariyle istinaf kanun yoluna başvuru için parasal sınır 4.400,00 TL olarak belirlenmiştir. Yani bu miktarın altında olan kararlar kesin olup, istinafa konu kararın verildiği tarih itibariyle kararın kesin olduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 346. maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak aynı yasanın 352/1.b maddesi gereğince, istinaf mahkemesince karar verilir. Açıklanan yasal düzenlemeler gereğince, kanun yolu başvurusuna konu edilen kararın, karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle, istinafı kabil bir karar olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 352/1.b maddesi uyarınca reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,4-İstinaf yargılaması için davalı tarafça yapılan giderlerin davalı üzerinde bırakılmasına,5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1.b bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/09/2022