Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1108 E. 2022/1522 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1108
KARAR NO: 2022/1522
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1181 Esas
KARAR NO: 2019/455
KARAR TARİHİ: 27/03/2019
DAVA: Tazminat (Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Ltd. Şti. ile davacı şirket arasında 30/03/2014 – 0/03/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no ile “kobi paket sigorta poliçesi” düzenlendiği, iş bu poliçe ile sigortalının işyerinde meydana gelecek su hasarı dahil poliçede yazan hasar sebebiyle oluşacak zararları yine poliçedeki teminat limitleri dahilinde ödemeyi üstlendiği ve 05/01/2015 tarihinde ihbar üzerine davacı şirket nezdinde … numarası ile hasar dosyasının açıldığı, hasar bedelinin tespiti amacıyla Hazine Müsteşarlığına bağlı bağımsız ekspertiz firmasının atandığı ve akabinde 25/01/2015 tarih ve … nolu rapor tanzim edildiği, toplam hasar bedeli 5.789,00 TL olduğunu, hasarlı emtialar için kuru temizleme şirketlerinden teklif alındığını, T.B.K 49. maddeye göre “kusurlu ve hukuka aykırı bir fille zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlü” olduğu, davalının ihmal ve kusuruyla sebebiyet verdiği hasar nedeniyle ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğu, davacı şirketin halefiyet hakkına istinaden sigortalısına zarar veren sigortalının üst komşusu olan davalıya göndermiş olduğu ihtar mektupları ile ödemiş olduğu hasar bedelini talep etmiş ise de, bugüne kadar kendilerine herhangi bir ödemenin yapılmadığı ve işbu davayı açma mecrubiyetinde kaldığı, yukarıda açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması koşuluyla 5.879,00 TL tazminatın 06/02/2015 ödeme tarihinden itibaren işlenmiş ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketinin davalı … Çarşısında bulunan mağazasındaki klima sularından alt katında bulunan sigortalısı işyerinin zarar gördüğüne ilişkin ekspertiz raporuna dayanarak hasar ödemesi yaptığı ve bu hasarda davalının kusurlu olduğu iddia ederek davalı aleyhine rücu davası ikame ettiği, fasılalarla çalışan bir klimadan sızan suyun dava konusu hasarı oluşturmasının mümkün olmadığı, hasarın klimadan sızan sudan meydana gelmiş ise bu suyun davalı tarafından kullanılan mağazada da hasar yaratmış olmasının gerekeceği, ancak ödemeye dayanak yapılan ekspertiz raporunda böyle bir durumdan da bahsedilmediği ve davalının her türlü hasara karşı 26/03/2014 tarih … poliçe numaralı yangın mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigorta ettirdiğini ve bu sebeple işbu davanın müvekkil sigorta şirketi olan … Sigorta A.Ş.’ne ihbar edilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ”Dava, sigorta poliçesinden kaynaklanan rucüen tazminat isteminden ibarettir. Dava dışı … Ldt. Şti. ile davacı sigorta şirketi arasında 30/03/2014-30/03/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … poliçe nolu “Kobi Paket Sigorta Poliçesi” düzenlendiği, bu poliçe ile dava dışı sigortalının işyerinde meydana gelecek su hasarı dahil poliçede yazan hasar sebebiyle oluşacak zararları poliçedeki teminat limitleri dahilinde karşılamayı davacının üstlendiği, poliçe geçerlilik süresi içerisinde kalmak üzere 05/01/2015 tarihinde dava dışı sigortalıya ait işyerinde su basması nedeniyle zarar oluştuğu, oluşan zararın poliçe kapsamında kaldığı, atanan ekspertiz tarafından toplam hasar bedelinin 5.789,00 TL olduğunun tespit edildiği, zararın oluştuğu dava dışı işyerine davalıya ait işyerinin de komşu olan işyerinin bulunduğu, Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarına göre davalının kullanımında olan klimalara ait dış ünitelerin tahliye borularından çıkan suların dava dışı sigortalıya ait işyerine sızdığı ve dava konusu zararın meydana gelmesine neden olduğunun tespit edildiği, yine bilirkişi heyetinden alınan rapora ekspertiz tarafından tespit edilen ve davacı tarafından sigortalıya ödenen 5.789,00 TL’lik zararın piyasa rayiçlerine uygun olduğunun tespit edildiği, her ne kadar bilirkişiler tarafından davalıya %25 oranında kusur izafe edilmiş ise de, dava dışı sigortalıya ve dolaylı olarak davacıya karşı tüm zarar verenlerin, meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları bu nedenle zarar verenlerin kendi aralarındaki kusur durumlarının, davacının talep edebileceği zarar miktarını etkilemediği, hal böyle olunca ortaya çıkan zararın tamamından davalının sorumlu olduğu, davalının aynı zamanda tacir olması ve basiretli davranma yükümlülüğü nedeniyle zarara neden olan klimaları kısa bir süredir kullanıyor olmasının sonuca bir etkisinin bulunmadığı anlaşıldığından sonuç olarak davanın kabulü ile; 5.789,00 TL maddi tazminatın dava dışı sigortalıya yapılan ödeme tarihi olan 09/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin zarardan sorumlu tutulamayacağı, davalının 10 günlük kiracı olduğu göz önüne alındığında bu denli zarara sebebiyet vermesinin imkan ve ihtimalinin bulunmadığı, bilirkişi raporunda davalının tali kusurlu olduğu tespit edildiği, kendisine ayıpsız teslim edilmesi gereken klima sisteminden kaynaklanan zarardan davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (T.T.K.) 1472 (6762 sayılı T.T.K.’nin 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, haksız fiile sebebiyet verdiği belirtilen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı ile dava dışı sigortalı arasında 30.03.2014-2015 tarihlerini kapsayan, Kobi Paket Sigorta Poliçesi imzalanmış olup, 05.01.2015 tarihinde sigortalı işyerinde üst kat kiracısının kullandığı klima ünitelerinin iç kısımda biriken tahliye sularının sigortalı iş yerine sirayet ederek sigortalı işyerinde bulunan dekorasyon, raf ve emtialarda hasar ve zarara sebep olduğu iddia edilmiştir. Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nin “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve 09.02.2015 tarihli ödeme belgesi dikkate alındığında, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır. Ekspertiz raporunda özetle; Sigortalı işyerinde yapılan incelemede, sigortalı firmanın … çarşısı kendi pasajı içerisinde 1/A ve 1/D olarak 2 dükkanının olduğunun belirlendiği ve hasarın 1/A da bulunan 15 m2 mağazada olduğu, sigortalı işyerinde 10 gündür üst kata yeni taşınan … firmasından su aktığının belirtildiği, klima ünitelerin içerisinde olan ve ünitenin tahliye sularının iç kısmında birikmiş olan, kullanılmaya başlandığında ise akan sularının sigortalı iş yerine sirayet ettiği, toplam hasar miktarının 5.789,00 TL olduğu belirtilmiştir. Sigorta tahkim hakimi ve mali müşavir tarafından düzenlenen kök raporda özetle; dosyada ödeme belgesinin bulunmadığı, ekspertiz raporu sonucunda hesaplanan 5.789,00 TL hasar bedelinin kadri maruf bulunduğu, davacı tarafın davalıya 18.03.2015 tarihli hasar dosyasıyla ilgili olarak rücu talebini içeren ihtar gönderdiği, ihtarnamenin davalıya tebliğ edilip edilmediğine ilişkin belgeyi yer almadığı, klimaların ilaç tarafından aktarıldığına dair bir tespitin bulunması ve bina malikinin yasadan kaynaklanan kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, kiracının ise özenle kullanma yükümlülüğü kapsamında %25 oranda kusurunun bulunduğu ve hiçbir kusuru nazara alındığında davalının 1.447,25 TL’den sorumlu olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ek raporda özetle; bina malikinin tespit edilebilmesi için davalının kira kontratı sunması ve malikin adresini bildirmesinin ihtar edilmesi gerekçeli kararın mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.Mahkemece makine mühendisi eşliğinde 13.04.2018 tarihinde yapılmış ve iş bu keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; su hasarının meydana geliş şekli ve tespit edilen hususların sigorta ekspertiz raporunda belirtile şekilde uyumlu olduğu, davalıya ait klima ünitelerinin olay sırasında önü kapalı demir panjurlu bölümde bulunduğunu ve klima ünitelerinin tahliye sularının 1/A no lu iş yerinin tavanından sızarak işyerinde su hasarına sebep olduğu kanaatine varıldığı, şu anda ise klima ünitelerinin duvar üzerine monte edildiği belirtilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair karar verilmiş olup, davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava konusu yerde davalının … Çarşısı’nda bulunan mağazada her ne kadar kira kontratı sunulmamış olsa da dosyadaki deliller kapsamında kiracı olarak yer aldığı, davalının alt katında yer alan dava dışı sigortalı …Mağazasında, klima ünitesinin tahliye sularının sigortalı iş yerine sirayet etmesi dekorasyon, emtialara zarar vermesi sonucunda hasar meydana geldiği, hasar bedelinin bilirkişi heyetince kadri maruf olarak tespit edildiği, 16.04.2018 tarihli makine mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda hasara neden olan klima ünitelerinin davalıya ait olduğunun tespit edildiği, hasar tarihinden sonra ise işbu klima dış ünitelerinin yerlerinin değiştirilerek duvar üzerine montajlarının yapıldığı ve ünite tahliye sularının birleştirilerek bir boru vasıtasıyla kaldırım kenarına uzatıldığı, borunun ucuna da şeffaf plastik bir bidon yerleştirildiği tespit edilmiştir. Her ne kadar mahkemece davanın kabulüne karar verildiği belirtilmiş ise de, gerekçeli kararın ”hukuki değerlendirme ve gerekçe” kısmında davalıya %25 kusur izafe edildiği, meydana gelen zarardan tüm zarar verenlerin müteselsilen ve müştereken sorumlu oldukları ve kendi aralarındaki kusur durumunun davacının talep edebileceği zarar miktarını etkilemediği belirtilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında ve diğer delillerden tespit edildiği üzere her ne kadar cevap dilekçesinde davalının kendisine mal sahibi ve çarşı yönetimi tarafından gösterilen şekilde klimanın yerleşimini yapıldığı iddia edilmiş ise de 16.04.2018 tarihli bilirkişi raporu ekinde bulunan fotoğrafların incelenmesinde davalının olaydan sonra klima dış ünitelerinin bina dışına taşıyarak duvar üzerine montajının yapıldığı, fotoğraflarda davalı dışında binayı kullanan diğer malik/kiracılar tarafından yerleştirilmiş klima dış ünitelerinin bina dışında duvar üzerine montajının yapılmış vaziyette yer aldığı, kullanılan klimanın davalının kullanımında ve davalıya ait olduğu yönündeki 16.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda yer alan tespit nazara alındığında; dava dışı sigortalının su basması nedeniyle oluşan hasarından davalının sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. İş bu nedenle, mahkemece davalıya %25 kusur izafe edilerek tüm zarardan yine davalının sorumlu tutulmasının dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklamalar uyarınca; mahkemece davanın kabulüne dair karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu ancak mahkeme gerekçesinin, yukarıda yer alan bilgiler nazara alındığında yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. HMK’nin 353/(1)-b-2 maddesinde, “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında …” duruşma yapılmadan karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı avukatının istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile, 6100 Sayılı HMK’nin 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.2 maddesi uyarınca KABULÜNE, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2015/1181 Esas, 2019/455 Karar sayılı ve 27/03/2019 tarihli kararının HMK’nin 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak;
A) Davanın KABULÜ İLE, 5.789,00 TL maddi tazminatın 09/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,2-İlk Derece Mahkemesi yönünden;a-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 395,45 TL harçtan, peşin alınan 98,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 296,58 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,b-Davacı tarafından yapılan ( 27,70 TL başvurma harcı + 98,87 TL peşin harç + 1.940,00 TL bilirkişi ücreti + 140,00 TL tebligat-müzekkere giderleri + 80,00 TL keşif araç ücreti + 253,80 TL keşif harcı olmak üzere ) toplam 2.464,47 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,ç-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, d-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre tayin ve takdir olunan 5.789,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 3-İstinaf İncelemesi Yönünden;a-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınan 121,30 TL’nin başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA,b-Davalı tarafından yatırılan 395,58 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalıya İADESİNE,c-Davalı tarafça sarf edilen 138,95 (başvuru harcı + posta masrafları) istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,ç-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,d-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/12/2022