Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1103 E. 2023/65 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1103
KARAR NO: 2023/65
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/744 Esas
KARAR NO: 2018/1168
KARAR TARİHİ: 27/11/2018
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/01/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında 15.11.2014 tarihli bir sözleşme akdedildiğini, söz konusu sözleşme hükümleri gereği müvekkili şirketin davalı adına personel istihdam ettiğini ve bu personeli (davalı) … mağazalarında yine davalı emir ve talimatları ile çalıştırdığını, davalı şirketin de verilen bu hizmet karşılığında müvekkili şirkete komisyon ödemesi yapıldığını, ancak; davalı şirketin, kendilerine Beyoğlu … Noterliği’nin 29.06.2016-… tarih ve yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek; taraflar arasında akdedilen sözleşmeyi “haklı nedenle” feshettiğini bildirmiş ise de sözleşmenin feshinin haksız olduğunu, ayrıca sözleşmede belirtildiği şekilde ihbar öneli verilerek yapılmış bir fesih olmadığını, bu nedenle iş bu haksız fesih nedeni ile müvekkili şirketin dolaylı ve doğrudan her türlü zararı talep etme hakkı bulunduğundan sözleşmeden kaynaklanan 224.653,00 TL’lik komisyon alacağının ödenmesi talep edildiğini, ancak, davalı tarafından sadece 96.372,96 TL komisyon alacağı ödemesinin yapıldığını, eksik ödeme üzerine ödenmeyen bakiye komisyon bedellerinin tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu bildirerek davalının İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasındaki sözleşmenin 8.1 maddesinde tarafların, belli şartlar dahilinde sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceğinin hükme bağlandığını, 8/4. Maddesinde ise davalının, işbu sözleşmeyi 60 gün önceden bildirimde bulunmak kaydı ile derhal ve tazminasız olarak feshedebileceği karalaştırıldığını, bu durumda yalnızca ve en fazla anılan 60 güne ilişkin doğarsa komisyon ödemelerinden sorumlu olacağı hükme bağlandığını, devam eden süreçte davacı şirket tarafından sözleşmesel yükümlülüklere aykırı davranılmaya başlandığını ve müvekkili şirket tarafından müteaddit defalar uyarıda bulunulmasına rağmen söz konusu aykırılıkların hiçbir suretle giderilmediğini, davacı şirketin hiçbir uyarıya olumlu yanıt vermediğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davacı şirkete gönderilen Beyoğlu … Noterliği’nin 29.06.2016 tarihli ihtarnamesi ile taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 30.06.2016 tarihi itibariyle haklı nedenle tek taraflı olarak feshedildiğini, davacı … zor durumda bırakmamak adına tamamen iyiniyetli olarak 20.09.2016 tarihinde sözleşmenin 8/4. maddesinde düzenlenen olağan fesih süresine uygun olarak kararlaştırıldığı şekilde davacı şirketten hizmet alınmamasına rağmen 60 günlük süreye ilişkin toplam 96.372,96 TL tutarında komisyon ödemesinin de peşinen yapıldığını, ayrıca davacı şirketin işçilerinin SGK ödemelerinin ve maaşlarının ödendiğini bildirerek davanın reddine, İİK md. 67 uyarınca %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” taraflar arasındaki sözleşmenin 8.4.maddesine göre; “Ayrıca … işbu sözleşmeyi herhangi bir zamanda ve hiçbir gerekçe göstermeksizin, 60 (altmış) gün önceden bildirimde bulunmak kaydı ile derhal ve tazminatsız olarak feshedebilir. Say Danışmanlık sözleşmenin bu şekilde feshi halinde …’den ilgili aya ilişkin doğmuş alacakları dışında başkaca hiçbir bedel, tazminat, yoksun kalınan kar vb. talep etmeyeceğini gayrikabili rücu kabul beyan ve taahhüt eder” hükmünü içermektedir. Sözleşmenin bu hükmüne göre davalı …, sözleşmeyi herhangi bir zamanda hiçbir gerekçe göstermeden 60 gün önceden bildirimde bulunarak tazminatsız feshetme hakkına sahiptir. Davalı sözleşmenin fesih bildiriminden sonraki iki aya ilişkin komisyon ödemesini yapmış olduğu görülmüştür. Davalı sözleşmenin 8.maddesine göre fesih sonrası iki aylık ücreti ödemiş olduğundan, davacı sonraki aylara ilişkin ücret ve başka tazminat isteyemeyeceği ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili tarafından dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava; Taraflar arasındaki personel temin sözleşmesinin davalı tarafından feshi nedeniyle sözleşmeden doğan komisyon alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının sözleşmeden kaynaklı komisyon alacağına istinaden 128.260,57 TL asıl alacak, 3.726,58 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 131.987,15 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, sözleşmeden kaynaklı komisyon alacağının miktarına ilişkin mali müşavir bilirkişisinden alınan 10/09/2018 tarihli raporda özetle; ” Taraflar arasında akdolunan sözleşme kapsamında, davacının davalıya, 2014 yılında 1786 adet , 2015 yılında 1876 adet ve 2016 yılının ilk 6 ayında (fesih tarihine kadar) ise 965 adet personel temin ettiği, davacının davalıya temin etmiş olduğu personele yapılan aylık brüt ücret, (işçi, işveren yükümlülükleri, ücret, pirim ye mek, yol, vs) toplamı üzerinden %6 + KDV miktarınca komisyon ilave ederek bedelini aylık periyotlar ile …’e fatura ettiği, fatura edilen bu miktarların 2014 – 2015 yıllarının tüm ayları itibariyle ve 2016 yılının ilk 5 ayı itibariyle; davalı tarafından, davacıya ödendiği, ancak; sözleşme vadesi 15.11.2016 tarihinde doluyor olmakla birlikte, davalı … tarafından keşide edilen Beyoğlu … Noterliği’nin 29.06.2016 tarihli ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin tek taraflı olarak … tarafından 30.06.2016 tarihi itibariyle (süresinden 4,5 ay evvel) feshedildiği, davalı …’in sözleşmenin haklı nedenlere dayalı olarak feshedildiğini beyan etmekle birlikte sözleşmenin fesih ile ilgili 8. maddesinde belirtilen şartlara uyulmadığı görüldüğü gibi fesihin haklı nedenlere dayanmadığı, mahkeme tarafından da, fesihin, haksız bir fesih olduğu kanaatine varılması halinde; erken fesih nedeniyle davacının davalıdan, 4,5 aylık kar kaybı nedeniyle, aylık brüt 40.836,82 TL (KDV) olmak üzere toplam (KDV dahil) 216.843,51 TL alacaklı olduğu, işbu alacağın 96.372,96 TL’lik 2 aylık kısmı davalı … tarafından 20.09.2016 tarihinde ödenmiş olmakla, davacının 20.09.2016 tarihi itibariyle alacak miktarının 119.999,55 TL olduğu, bu şartlar altında takip ( 19.12.2016 ) tarihi itibariyle davacının davalıdan olan alacak miktarının; 119.999,55 TL Asıl Alacak, 3.499.99 TL İşlemiş Faiz (Avans faizi % Toplam 123.499,54 TL olması gerektiği, davacının ise takip talebinde, 128.260,57 TL Asıl Alacak, 3.726,58 TL İşlemiş Avans Faizi Toplam … 131.987,15 TL alacak talep etmiş olup; asıl alacak ve işlemiş faiz miktarının da tespitlerinin toplam (131.987,15 TL – 123.499,5-4 TL=) 8.487,61 TL) üzerinde olmakla, aşan kısmın uygun olmadığı, davacının 119.999,55 TL olan asıl alacağına, takip (19.12.2016) tarihinden itibaren, avans faiz oranlarında (değişmesi halinde değişen nispetlerde) faiz talep edebileceği” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Somut olayda; taraflar arasında, davacının istihdam ettiği personeli, davalıya ait mağazalarda davalı şirket adına ve onun emir ve talimatları doğrultusunda çalıştırması, davalının da bunun karşılığında davacıya komisyon ödemesi yapılması konusunda 15 Kasım 2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1 yıl süreli sözleşme imzalandığı, davalı şirketin Beyoğlu … Noterliği’nden keşide ettiği 29.06.2016 tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile; “taraflar arasında akdedilen 15.11.2014 tarihli sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini” bildirdiği, davalı şirket tarafından Beyoğlu … Noterliğinden 30.06.2016 tarihinde … yevmiye no ile keşide edilen cevabı ihtarnamede davalının söz konusu sözleşmeyi haklı nedenle fesih hakkı bulunmadığı bu itibarla sözleşme feshinin haksız olduğu, iş bu haksız fesih nedeni ile davacı şirketin dolaylı ve doğrudan her türlü zararının davalıdan talep edileceği bildirildiği akabinde Beyoğlu … Noterliğinin … yevmiye sayılı ve 09.09.2016 tarihli ihtarnamesi ile söz konusu sözleşmeden kaynaklanan 224.653,00-TL’lik komisyon alacağının ödenmesini talep edildiği, fesihten sonra davalı şirket tarafından davacı şirkete 2 aylık 96.372,96-TL komisyon alacağı ödemesi yapıldığı, sözleşmenin 4,5 ay önce feshedilmesi nedeniyle davalı tarafça yapılan 2 aylık komisyon ödemesi düşüldükten sonra bakiye kalan 2,5 aylık komisyon alacağın ödenmemesi nedeniyle işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Sözleşmenin feshi başlıklı 8.1 maddesi ” taraflar, diğer tarafın sözleşmenin ve eklerinin herhangi bir hükmünü yerine getirmemesi veyahut eksik veyahut gecikmeli olarak ifa etmesi halinde yazılı ihtarda bulunacak ve ihlali giderilmesini talep edecektir. İhtarın kendisine ulaşmasından itibaren bir hafta içerinde ihlalin giderilmemesi halinde diğer taraf sözleşmeyi derhal fesih edebilir. Bu halde sözleşmenin feshinden doğacak her türlü zarar ve ziyandan ihlal eden taraf sorumludur.” 8.4. Maddesi ” Ayrıca … işbu sözleşmeyi herhangi bir zamanda ve hiçbir gerekçe göstermeksizin 60 gün önceden bildirimde bulunmak kaydı ile derhal ve tazminatsız olarak fesih edebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Söz konusu sözleşme incelendiğinde, davalının, haklı nedenle sözleşmeyi feshedebileceği gibi herhangi bir zamanda tek taraflı olarak fesih hakkı bulunmaktadır. Ancak, davalının sözleşmeyi haklı nedenle feshedilmesini için sözleşmenin 8.1 maddesi gereğince davacının sözleşmenin ve eklerinin herhangi bir hükmünü yerine getirmemesi veyahut eksik veyahut gecikmeli olarak ifa etmesi halinde öncelikle yazılı ihtarın yapılması, bir haftalık süre içerisinde ihlallin giderilmemesi şartının gerçekleşmesi yada yada sözleşmenin 8.4 maddesi gereğince tek taraflı feshedebilmesi için 60 gün önceden bildirim yapılması gerekmektedir. Mahkemece, her ne kadar davalı … şirketinin, sözleşmeyi herhangi bir zamanda hiçbir gerekçe göstermeden 60 gün önceden bildirimde bulunarak tazminatsız feshetme hakkına sahip olduğu, fesih bildiriminden sonraki iki aya ilişkin komisyon ödemesinin yapılmış olması nedeniyle, davacı sonraki aylara ilişkin ücret ve başka tazminat isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davalı tarafından gönderilen fesih ihbarnamesinde, sözleşmenin 8.4 maddesi uyarınca değil, 8.1 maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiği bildirilmiş olup cevap dilekçesinde de davacı şirket tarafından sözleşmesel yükümlülüklere aykırı davranılmaya başlandığını ve müvekkili şirket tarafından müteaddit defalar uyarıda bulunulmasına rağmen söz konusu aykırılıkların hiçbir suretle giderilmediğini, davacı şirketin hiçbir uyarıya olumlu yanıt vermediğini, bunun üzerine sözleşmenin feshedildiğini savunmuştur. O halde sözleşmenin, 8.1 maddesinde düzenlenen şartlara uygun şekilde haklı nedenle feshedilip edilmediği araştırılması gerekirken tek taraflı fesih işlemine ilişkin 8.4 maddesinin tatbik edilmesi hatalı olduğu gibi davalı şirket tarafından sözleşmenin 8.4 maddesinde belirtildiği şekilde 60 günlük ihbar öneli verilerek usulüne uygun yapılmış bir fesih de söz konusu değildir. Sözleşmenin 8.1 maddesinde düzenlenen fesih şartları incelendiğinde, davacının sözleşmenin ve eklerinin herhangi bir hükmünü yerine getirmemesi veyahut eksik veyahut gecikmeli olarak ifa etmesi halinde öncelikle yazılı ihtarın yapılması, bir haftalık süre içerisinde ihlallin giderilmemesi gerekir. Davacının, hangi sözleşmesel yükümlülüğünü yerine getirmediği, eksik yerine getirdiği veya sözleşmenin hangi ediminin ihlal ettiği davalı tarafça ispata elverişli yasal deliller ile kanıtlamadığı gibi bu hususta ihlalin giderilmesine ilişkin davacıya yapılmış bir yazılı ihtar ve önel de verilmiş değildir. O halde, davalının fesih ihbarı, sözleşmenin 8.1 ve 8.4 maddesinde düzenlenen şartları taşımadığı ve haklı nedene dayanmadığından, sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle davacının komisyon alacağından kaynaklı davalı tarafça karşılanmayan 2,5 aylık kar kaybını talep etme hakkı bulunmaktadır. Davacının talep edebileceği kar kaybı ve işlemiş faiz alacağı konusunda alınan 10/09/2018 tarihli bilirkişi raporu denetime açık, kapsamlı hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu, buna göre erken fesih nedeniyle nedeniyle davacının davalıdan, 4,5 aylık kar kaybı nedeniyle, aylık brüt 40.836,82 TL (KDV) olmak üzere toplam (KDV dahil) 216.843,51 TL alacaklı olduğu, işbu alacağın 96.372,96 TL’lik 2 aylık kısmı davalı … tarafından 20.09.2016 tarihinde ödenmiş olmakla, davacının 20.09.2016 tarihi itibariyle alacak miktarının 119.999,55 TL, temerrüt faiz tutarının 3.499,99 TL ( davacı tarafça tazminat istemli ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği 09/09/2016 tarihinden takip tarihine kadar avans faiz üzerinden hesaplanan) olduğu tespit edilmekle hesaplanan miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken hukuki yanılgı ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. İİK 67/2.maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almaktadır. Takip tutarı sözleşmede kararlaştırılan bakiye fatura bedeli olup alacak likit/belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Talep edilen döneme ilişkin 2,5 aylık komisyon alacağı likit/belirlenebilir olduğu nitekim 2 aylık döneme ilişkin komisyon alacağı davalı tarafça tespit edilerek ödeme yapıldığı dikkate alınarak kabul edilen miktar üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/b-2 madde uyarınca davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kuruluştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile, HMK 353/1.b.2 maddesi uyarınca İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/744 Esas, 2018/1168 Karar sayılı ve 27/11/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,2- Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, a-Davalının, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 119.999,55 TL asıl alacak, 3.499,99 TL temerrüt faiz olmak üzere toplam 123.499,54 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,b-Alacağın takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,c-İİK’nun 67.maddesi kapsamında kabul edilen 123.499,54 TL takip tutarının % 20’si oranında hesaplanan 24.699,90 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,ç-Alınması gerekli 8.436,25 TL karar ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.594,08 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.843,25 TL nispi karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, d-Davacı tarafından yatırılan 1.594,08 TL peşin harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafça sarf edilen, 36,00 TL başvurma ve vekalet harcı, posta gideri; 136,50 TL bilirkişi ücreti; 850,00 TL, olmak üzere toplam 1.022,50 TL yargılama giderinin kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 956,75 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına, e-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 19.524,93 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, f-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 8.487,61 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, g-HMK 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıranlara resen iadesine, İstinaf İncelemesi Yönünden;3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf maktu karar harcının istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 135,50 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,5-Davacı tarafça sarf edilen 165,70 TL istinaf harcı, 32,45 TL posta davetiye gideri olmak üzere toplam 198,15 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilemesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.11/01/2023