Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/11 E. 2020/10 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/11
KARAR NO : 2020/10
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2017
NUMARASI : 2015/306 Esas – 2017/598 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/03/2015
KARAR TARİHİ: 24/09/2020
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜDAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirket tarafından davalı şirket tarafından müvekkil şirketin tesislerine gönderilen atıkların bertaraf edildiğini, bertaraf işlemi neticesinde icra takibine konu edilen faturaların davalı şirkete gönderildiğini, ancak davalı şirket tarafından müvekkil şirketine herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine alacağın tahsili amacı ile Kocaeli…. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile; icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlunun takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek; itirazın iptalini, takibin devamını ve davalı hakkında % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirket hisselerinin tamamının 22/05/2013 tarihinde … tarafından satın alındığını, anılan şirketin 21/08/2013 tarihinde ünvanının … A.Ş. olarak değiştiğini, davacı şirket ile müvekkil davalı şirket arasında hiçbir ticaret, alacak borç veya hizmet ilişkisi bulunmadığını, davacı şirketin iddia ettiği borcun nereden doğduğuna dair herhangi bir bilgilerinin mevcut olmadığını, davacı şirketin herhangi bir fatura ve sözleşme ibrazında da bulunmadıklarını, müvekkil şirketin davacı şirkete hiçbir atık göndermediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacının, davalıya atık bertaraf hizmeti verdiği, davalıya ait malzemenin davacı tarafından bertaraf edildiği ve davacının asıl alacak iddiasına dayandığı, davacı defterleri üzerinde yapılan incelemede davacının alacak iddiasını ispatladığı, dosyada alınan 20/01/2016 tarihli bilirkişi raporu denetime uygun bulunduğundan rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davalının 3.136,70-TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ve takibin devamına, takipten önce ihtar şartı yerine gelmediğinden takipteki işlemiş faiz talebinin reddine, asıl alacak üzerinden davacının icra inkar tazminatının kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ İlk Derece Mahkemesince gerekçeli kararın davalı vekiline 27/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili 07/11/2017 tarihinde süresi içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin, müvekkil şirkete karşı Kocaeli …. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyası ile takibe giriştiğini ve bu takibe 01/10/2014 tarihinde itiraz ettiklerini, davacının takibe dayanak hiçbir fatura, belge vs sunmadığını, İcra İflas Kanunu’nun 58.maddesi “Alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdii mecburidir.” hükmünü içerdiğini, taraflar arasında hiçbir, ticaret, alacak-borç veyahut hizmet vb ilişki bulunmadığını, davacı tarafça borcun kaynağına ilişkin belge sunulmadığını, davacının tesislerinde, müvekkil şirket tarafından gönderilen atığı bertaraf ettiği ve alacağın bu işleme dayandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirket tarafından davacıya hiçbir atık gönderilmediğini, bilirkişi incelemesinde 05/12/2016 tarihli bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere müvekkili şirket kayıtlarında davacıya ait herhangi bir fatura, belge, cari hesap veya bu şirkete benzer bir işleme rastlanılmadığının tespit edildiğini, yine faturanın müvekkili şirkete fatura tebliğ edildiğinin davacı tarafça ispatlanamadığını, 03/04/2017 tarihli raporda belirtilen belgelerin ise dava konusu fatura alacağına ilişkin delil teşkil etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiği, müvekkili şirketin hiçbir belge gösterilmeden açılan takibe yaptığı itirazın kötü niyetli olduğunu söylemek mümkün olmadığından icra inkar tazminatı talebinin de haksız ve hukuka aykırı olup reddi gerektiğini belirterek, istinaf dilekçesi ile ileri sürdüğü gerekçeler ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 2015/306 Esas sayılı dosyaya ait kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davacının davasının reddine tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle davacı tarafça başlatılan icra takibine, davalının itiraz edilmesi sebebiyle İİK 67.maddesine dayalı olarak açılmış itirazın iptali davasıdır.İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır.Kocaeli …. İcra müd. … Esas sayılı dosyası ile davacı tarafından icra takibine konu ödeme emrinin davalı tarafa 25/09/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 01/10/2014 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardır. İcra takibinin usulüne uygun ve yetkili icra dairesinde yapılması gereği dava şartıdır. Bu durumda mahkemece İİK’nın 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK’nın 164.maddesi uyarınca ön sorun olarak incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir ancak mahkemece bu yönde bir değerlendirme yapılmamıştır. İtirazın iptali davalarında geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartı olup icra dairesinin yetkisine usulüne uygun bir itiraz bulunduğunda, bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmesinden sonra yargılamaya devam edilmesi gerektiğinden dava şartı yönünden eksik inceleme söz konusudur. Bu durumda, öncelikle icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkili olup olmadığı tespit edilmelidir. Ayrıca davanın temelini oluşturan icra takibinde 3.136,00 TL asıl alacak ve 253,45 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.390,15 TL alacak talebinde bulunulmuş, borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla iş bu itirazın iptali davası açılmış, dava dilekçesinin harca esas değer bölümünde 3.136,00 TL asıl alacak gösterilerek bu miktar üzerinden peşin harç yatırılmış ancak konu bölümü ile netice ve talep bölümünde “borçlunun haksız olan itirazının iptali ile takibin devamına” denilerek takipte talep edilen işlemiş faizi de kapsayacak biçimde istemde bulunulmuştur. Mahkemenin gerekçeli kararında da “davacının asıl alacak iddiasına dayandığı” belirtilmiş ancak hükümde davanın kısmen kabulü ile takibin asıl alacak 3.136,00 TL yönünden aynen devamına, 253,45 TL işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu durumda gerek dava dilekçesi gerekse kararda dava değeri yönünden çelişki bulunmaktadır. Hakimin aydınlatma ödevi (HMK.’nun 31) çerçevesinde davacıya davası açıklattırılarak davanın, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde belirtilen asıl alacak ve işlemiş faize yönelik mi, yoksa harca esas değer bölümünde belirtilen asıl alacağa yönelik mi olduğu saptanarak, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde belirtilen asıl alacak ve işlemiş faize yönelik olduğunun belirlenmesi halinde 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca eksik harç tamamlatılarak yargılamaya devam edilmelidir. Açıklanan nedenlerle, dava değeri tam olarak tespit edilmeden, eksik harç ikmal edilmeden ve icra dairesinin yetkisi yönünde itiraza ilişkin değerlendirme yapılmadan hüküm kurulmuş olması sebebiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 355 ve 353.1.a.4 maddesi gereğince kaldırılmasına, davalı tarafın sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/306 E., 2017/598 K., sayılı 14/09/2017 tarihli kararının HMK’nun 355 ve 353/1.a.4 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcının davalı tarafından yatırılan 148,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 65,00 TL harcın talep halinde davalıya İADESİNE 5-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/09/2020