Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1093 E. 2022/1430 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1093
KARAR NO: 2022/1430
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/382
KARAR NO: 2019/717
KARAR TARİHİ: 10/07/2019
DAVA: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/12/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun, müvekkili kooperatifin 1042 nolu ortağı olup, kooperatif aidat bedellerini ödemediğini, ödenmeyen işbu aidat bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takip konusu meblağı ödemediğini ve takibe karşı haksız olarak itiraz etiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “..Dosya bütün halinde kooperatiften anlayan bilirkişiye tevdii edilerek davacı ticari defterlerinin yerinde incelenmesi suretiyle sunulan rapor dosya arasına alınmıştır. Kök rapor sunulduktan sonra dosyaya sunulan bir kısım ödeme belgeleri ve beyanlar dikkate alınarak dosya ek rapor düzenlenmesi için yeniden bilirkişiye gönderilmiş olup gerek kök rapor ve gerekse ek rapor denetime elverişli bulunmuş, sonuç itibariyle ödemeler yönünden güncel olan ek rapor dikkate alınmıştır. Buna göre; 12.10.2000 tarihinde imzalanmış olan devir sözleşmesine göre davalının kooperatif ortağı olduğu, davalının Genel Kurul kararlarına göre farklı miktarda, Genel Kurul kararlarına uyulmadan işlenmiş ticari defterlere göre farklı miktarda kooperatif aidat borcunun bulunduğu, ancak kayıtlarda olmasa dahi dosyaya sunulan ödeme belgelerine göre 06.01.2017 tarihinde yaptığı ödeme bulunduğu, nihayetinde, dosyada mevcut delillere göre davalının 3.372,41 TL aidat borcunun bulunduğu, davalı tarafından 3.000,00 TL tutarında ödeme gerçekleştirildiği…” gerekçesiyle; “Davanın kısmen kabulü ile; Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine davalının itirazının kısmen iptali ile icra takibine 372,41 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi uygulanmak suretiyle devam olunmasına, Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, Asıl alacak miktarı olan 372,41 TL nın % 20’ si oranına isabet eden 74,482 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davalı tarafından takip tarihinden önce 24/03/2015 tarihinde yapılan 1.000,00 TL ödeme cari hesap kaydında görüldüğünden bu ödeme düşüldükten sonra kalan bakiye üzerinden icra takibi başlatıldığı halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda hatalı olarak bu ödemenin takip tutarından mahsup edildiğini, davalı tarafından takip dosyasına yapılan 2.000,00 TL ve 1.000,00 TL bedelli ödemelerin ise dava tarihinden sonra yapılmış olması nedeniyle icra inkar tazminatında dikkate alınması gerektiğini, asıl alacağa işletilen faiz % 1,5 olmasına rağmen mahkemece takip tarihinden sonra işleyecek faizin yasal faiz olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası dosyası ile davacı tarafından 05/04/2017 tarihinde 2014 yılı Kasım ayından 2017 yılı Mart ayı dahil kooperatif işletme aidatı olan 5.051,00 TL asıl alacak, 1.141,61 TL işlemiş faiz toplam 6.192,61 TL aidat alacağının, 5.051,00 TL asıl alacağa aylık % 1,5 oranında işleyecek faizi ile birlikte tahsili için başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrinin 20/04/2017 tarihinde davalıya tebliği üzerine, davalı tarafından 27/04/2017 tarihinde itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, davanın İİK’nın 67.maddesi uyarınca yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. İcra takibine konu alacak 5.051,00 TL asıl alacak ve 1.141,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.192,61 TL olmasına ve eldeki davada itirazın iptali talep edilmesine rağmen tevzi formunda dava değerinin 5.006,43 TL belirtildiği ve bu miktar üzerinden harç yatırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça dava değeri olan 5.006,43 TL yönünden itirazın iptali talep ediliyor ise bu miktarın ne kadarının asıl alacak ne kadarının faiz olduğunun açıklanması, takibe konu toplam alacak 6.192,61 TL üzerinden itirazın iptali talep ediliyor ise eksik harcın tamamlanması gerektiğinden öncelikle bu eksiklik ikmal edilmelidir. Mali müşavir bilirkişiden alınan raporda; kooperatifin 18/06/2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında A-1 tipi işyerleri için 01/07/2011-30/06/2012 tarihleri arasında aidat miktarının 75,00 TL, 29/09/2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında A-1 tipi işyerleri için 01/07/2012-30/06/2013 tarihleri arasında aidat miktarının 233,00 TL olarak belirlendiği ve %2 gecikme cezası alınmasına karar verildiği, diğer yıllarda aidat alınması yönünde bir karar olmadığı, kooperatif defterlerinde yapılan incelemede 2014/Kasım ayına kadar davalı tarafından aidat ödemelerinin yapıldığı ve bu tarih itibariyle davalının 151,00 TL borç bakiyesi devrettiği, genel kurul kararları gereği ve kanuni defterlere işlenmiş aidat borcunun 676,00 TL aidat (2014/Kasım 151,00 TL, 2014/Aralık 175,00 TL, 2015/Ocak 175,00 TL, 2015/Şubat 175,00 TL) + 276,15 TL g.zammı = 953,45 TL olduğu, genel kurul kararlarına uymadan davacı defterlerinde ise takip talebinde istenildiği gibi 5.051,00 TL aidat + 1.141,61 TL g.zammı = 6.192,61 TL aidat borcu olduğu, davalı tarafından icra dosyasına yapılan itiraz dilekçesinde 06/01/2017 tarihinde 3.kişi … tarafından davalı adına yapılan 1.000,00 TL ödeme dikkate alındığında davalının 03/04/2017 tarihinde 913,00 TL alacaklı olduğu, TBK 120.maddesi gereğince kooperatif tarafından istenebilecek faiz oranının % 1,5’den fazla olamayacağı belirtilmiştir. Bilirkişi raporuna karşı davacı vekili sonraki genel kurullarda yeni aidat miktarı belirlenmediği takdirde eski genel kurullarda belirlenen aidat miktarının geçerli olduğunu, bilirkişi tarafından bu husus dikkate alınmadan hatalı hesaplama yapıldığını beyanla itiraz etmiş, davalı asil ise aidat borçları ödediğini bir kısım ödemeyi ise icra dosyasına yaptığını beyan ederek 24/03/2015 tarihinde 1.000,00 TL, 06/01/2017 tarihinde 1.175,00 TL, 02/03/2017 tarihinde 175,00 TL, 22/03/2017 tarihinde 175,00 TL ödemelere ilişkin dekontları ibraz etmiştir. Ayrıca icra müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta icra dosyasına 28/05/2018 tarihinde 2.000,00 TL, 06/07/2018 tarihinde 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL ödeme yapıldığı bildirilmiştir. Tarafların itirazları üzerine düzenlenen 1. ek raporda; kök rapordaki görüşlerinde değişiklik yapılmasını gerektirir bir husus olmadığı, davalı tarafından takip tarihinden önce yapılan ödemeler düşüldüğünde bakiye 2.526,00 TL aidat ve 846,41 TL g.zammı olmak üzere toplam borcun 3.372,41 TL olduğu, bu bedelden icra dosyasına yapılan 3.000,00 TL ödeme düşüldüğünde kalan davacının 372,41 TL alacaklı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Ek rapora karşı davacı vekili, davalı tarafından 24/03/2015 tarihinde yapılan 1.000,00 TL ödemenin eski borçlarından düşülerek bakiye miktar üzerinden takip başlatıldığını ancak bilirkişi raporunda bu bedelin yeniden mahsup edildiğini, ayrıca icra dosyasına yapılan 3.000,00 TL ödemenin dava tarihinden sonra yapıldığını beyan ederek itiraz etmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen 2. ek raporda kök ve ek rapordaki tespit ve değerlendirmelerin geçerli olduğu belirtilmiştir. Kooperatife ait genel kurul kararları incelendiğinde; 29/09/2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında her bir işyeri tipi için ayrı aidat miktarı belirlenerek, A-1 tipi işyerleri için 233,00 TL aidat ayrıca %2 gecikme cezası alınmasına karar verilmiştir. 22/02/2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına kadar yeni bir aidat miktarı belirlenmediğinden eski aidat tutarlarını üyelerin aylık olarak ödemesi gerekmektedir. Bu nedenle bilirkişinin sonraki yıllarda aidat alınmasına karar verilmediği yönündeki tespiti hatalıdır. 22/02/2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında ise 01/03/2014 tarihine kadar eski aidat miktarı üzerinden devam edilmesine ve 01/03/2014 tarihinden itibaren aidat miktarının % 25 düşürülerek ödenmesine oy birliği ile karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda 01/03/2014 tarihinden itibaren ödenecek aidat tutarı 175,00 TL (233,00 TL’nin %25’i = 58,25 olup 233,00-58,25 = 174,75 TL) olarak belirlenmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan kayıtlarda da aylık aidat tutarının 175,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.Davalı tarafından takip tarihinden önce yapılan ödemelere dair (24/03/2015 tarihinde 1.000,00 TL, 06/01/2017 tarihinde 1.175,00 TL, 02/03/2017 tarihinde 175,00 TL, 22/03/2017 tarihinde 175,00 TL) dekontlar sunulmuş olup, raporda bu ödemelerin tamamı borçtan mahsup edilmiş ise de, davacı vekilinin itirazı 24/03/2015 tarihinde yapılan 1.000,00 TL ödeme düşülerek takip başlatıldığı yönündedir. Ancak alınan rapor bu iddiayı denetlemeye elverişli değildir. Zira raporda takibe konu edilen 2014 yılı Kasım ayından önceki dönem borçlarına dair kayıtların incelenmediği görülmektedir. Ayrıca davalı tarafından, dava tarihi olan 11/04/2018 tarihinden sonra 28/05/2018 tarihinde 2.000,00 TL, 06/07/2018 tarihinde 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL ödemenin mahsubu ile hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece dava tarihi itibariyle davacının alacaklı olduğu miktar tespit edilerek, dava tarihinden sonra icra dosyasına yapılan ödemelerin tarih ve miktarı belirtilerek TBK’nın 100. maddesi gereğince icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması şeklinde hüküm kurulması ve icra inkar tazminatının da dava tarihindeki koşullar itibariyle hüküm altına alınan toplam alacak miktarı üzerinden belirlenmesi gerekirken aksi yönde hüküm tesis edilmesi hatalıdır.Kooperatife ait genel kurul kararları incelendiğinde gecikme faizinin aylık %2 oranında belirlendiği anlaşılmış ise de 6098 sayılı TBK’nın 120/2.maddesi, 3095 sayılı yasanın 1/1. ve 2/1.maddesi, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 01/10/2018 tarihli 2017/2240 E. 2018/4371 K sayılı ilamı da nazara alındığında, uygulanacak azami faiz aylık % 1,5 oranındadır. Takip dosyasında da 5.051,00 TL asıl alacağa aylık % 1,5 oranında işleyecek faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir. Mahkemece asıl alacağa takip tarihinden sonra işleyecek faizin yasal faiz olarak belirlenmesi de doğru görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, öncelikle davacı vekiline dava değeri açıklattırılarak 5.006,43 TL üzerinden itirazın iptali talep ediliyor ise bu miktarın ne kadarının asıl alacak ne kadarının faiz olduğu hususunda beyanının alınması, takibe konu toplam alacak 6.192,61 TL üzerinden itirazın iptali talep ediliyor ise eksik harcın tamamlattırılması, davalıya tahsis edilen işyerinin hangi tipte olduğuna yönelik kayıtların taraflarca ibraz edilmesi, dosya kapsamındaki kök ve ek raporlar hükme elverişli olmadığından, kooperatif konusunda uzman yeni bir bilirkişiden yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca, davacı vekilinin itirazlarının da değerlendirildiği, denetime elverişli rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/382 E. 2019/717 K. Sayılı 10/07/2019 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,3-Davacı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/12/2022