Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1080 E. 2022/1466 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1080
KARAR NO: 2022/1466
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/12/2018
ESAS NO: 2018/127
KARAR NO: 2018/1346
DAVA: Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ: 07/02/2018
KARAR TARİHİ: 21/12/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirkete sigortalı olan dava dışı … Aş’nin … AVM’ye giden elektrik kablolarına, davalı tarafça zarar verilmesi nedeni ile onarıldığını ve hasar bedelinin ödendiğini beyanla ödenen 4.165,00-TL’nin 23/12/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı … Enerji AŞ vekilinin cevap dilekçesinde özetle: davaya konu bölgedeki çalışmaların müvekkili şirket tarafından ihale usulüyle ihale şeklinde … Enerji Tic. San. – …’a yaptırdığını, davacı taraf sigortalısına ait … Avm’ye giden enerji kablolarının mevzuata aykırı olarak yer altına döşendiğini, bu nedenle mevzuata uygun şekilde kazı çalışması yapan yüklenici … San. – …’ın ya da müvekkil şirketin meydana gelen zararda %100 kusurlu olduğu şeklindeki iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirketin yüklenicilerinden … San.’ın tesis edeceği kablolar için kazı çalışması yaparken … Avm’ye giden enerji kablolarının Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği ile … Genel Müdürlüğü Elektrik Dağıtım Şebekeleri Enerji Kabloları Montaj (uygulama) Usul Ve Esaslarına göre yapılmaması sebebiyle enerji kablolarının hasar gördüğünü, haksız davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesin talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından talep edilen tazminat alacağının zamanaşımına uğradığını, davanın öncelikle zamanaşımı ve husumet nedeniyle reddine karar verilmesini, bu davada belirtilen adreste ve civarında müvekkili şirketin -…- grup numarasıyla … Aş firmasına ihale edilen “İstanbul Avrupa Yakası Grup-8 Elektrik Tesis Yapım İşi” kapsamında çalışma yapıldığını tespit edildiğini, ancak davalı tarafından zarar verildiğine ilişkin davacı tarafın tek taraflı olarak tutmuş olduğu zabıt dışında herhangi bir bilgi belge bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından … A.Ş’ye 2016/00/08 tarihli Hizmet Alım Sözleşmesi gereği buradaki işlerin yapımının üstlenilmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin 24. ve 25. sayfalarında yer alan 30.15.1 maddelerinde belirtilen hükümleri gereği dava konusu uyuşmazlık hakkında müvekkili şirket yüklenici … A.Ş’nin sorumlu olacağından, davanın haksız olduğunu, husumette taraf olmadıklarını, alacağın zamanaşımına uğradığını, ihale ile davalı … Şirketine işin ihale edildiğini, zararın kendilerinden istenilmesinin mümkün olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ” Dava, davacı sigortacının, poliçe kapsamında sigortalısına ödediği bedeli TTK’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet ilkesi gereği zararın meydana gelmesinden sorumlu olduğunu iddia ettiği davalılardan tahsili talebine ilişkindir. Davacı tarafından dosyaya sunulan 21.10.2016 tarihli Yangın Ekspertiz raporunun incelenmesinde; poliçenin başlangıç tarihinin 29.10.2015 bitiş tarihinin ise 29.10.2016 olduğu, kazanın poliçenin kapsadığı 30.07.2016 tarihinde meydana geldiği, davaya konu kaza nedeniyle toplam hasar bedelinin 41.651,98 TL olarak hesaplandığı görülmüştür. Davalı … vekili tarafından, her ne kadar zamanaşımı süresinin dolduğu ifade edilmiş ise de; somut olayda ki dava konusu; davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödediği hasar bedelinin, davalı şirketinden tahsili talebi olup, rucü’en alacak talebine ilişkindir. Davaya konu kazanın 30.07.2016 tarihinde meydana geldiği, davanın ise 04.04.2017 tarihide açıldığı, dolayısıyla, davanın zamanaşımı süresinin dolmadan açıldığı gibi ayrıca, davacı tarafından sigortalısına 11/01/2011 tarihinde yapılan ödeme sonrası davanın da yasal süre içinde açıldığı, zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacının dava dışı sigortalısının sahip olduğu AVM’nin batı yan bölümünde 116. sokakta yapılan çalışma esnasında AVM’ye ait enerji kablosunun kopartılarak hasar verildiği, meydana gelen hasardan alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre davalılardan …’ın ve …’ın taşeronu durumunda olan diğer davalı … Enerji Şirketinin sorumlu olduğu, davacı ile dava dışı sigortalı arasında hasarın oluştuğu AVM’nin 29.10.2015-29.10.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Yangın ve Yangın Mali Mesuliyet poliçesi düzenlenmiş olması sebebiyle davacı sigortacının, dava dışı sigortalının başvurusu üzerine yapılan eksper incelemesi neticesinde sigortalısına 4.165,00 TL hasar bedelini ödeyerek Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğu, alınan bilirkişi raporu ile hasar ile sigortalıya ödenen bedelin uyumlu olduğunun tespit edildiği, davalılardan … Enerji Şirketinin zarardan yüklenicisi … Tic. San.’ın sorumlu olduğu iddialarının sübut bulmadığı anlaşılmakla; davanın kabulü ile 4.165,00-TL hasar bedelinin ödeme tarihi 23.12.2016 tarihinden itibaren tarafların tacir ve aralarındaki sözleşmelerin ticarî nitelikte olması nedeni ile avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve mütesalsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … Enerji A.ş vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; “Mahkeme eksik inceleme ve hatalı tespitlere dayanan bilirkişi raporuna göre hüküm kurmuş olup aynı dava konusuna ait ekte sayın daireye sunduğumuz bilirkişi raporunda müvekkil şirketin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Sayın Dairede yargılaması devam eden işbu dava konusu olay ile aynı konuda bir başka sigorta şirketinin açmış olduğu davada alınan bilirkişi raporunda müvekkil şirketin kusurunun bulunmadığı ve sorumlu tutulamayacağı tespit edilmiştir (Bakırköy 3. ATM 2017-1208 E. Sayılı dava dosyasında alınan bilirkişi raporu). Sayın Mahkemeye sunduğumuz cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesinde üzerinde durduğumuz üzere davacı tarafın sigortalısının enerji kabloları ilgili mevzuata aykırı döşenmiştir. İşbu hususta … tarafından söz konusu AVM besleme işinin kabulünün yapılıp yapılmadığı, nasıl yapıldığı hususunun sorulması ve söz konusu işe ilişkin tüm bilgi ve belgelerin celbi gerekmektedir ki bu şekilde kabloların mevzuata uygun şekilde döşenmiş olup olmadığı hususu netleşsin. Ancak Sayın Mahkeme tarafından bu yönde herhangi bir araştırma yapılmamıştır. İşbu sebeple, … Alışveriş Merkezi’ne giden enerji kablolarının ilgili Yönetmelik ve usul ve esaslara aykırı olması sebebiyle söz konusu zararın meydana geldiği ve müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, meydana gelen zararda kusurun … AVM’ye giden enerji kablolarını döşeyen şirkete ait olduğu açıktır. Zarar kalemlerinin olayla bağlantılı olup olmadığı, sigortalının müterafik kusuru araştırılmamıştır. her ne kadar bilirkişi raporunda ve hükümde değerlendirilmemişse de dava dilekçesinde iddia edildiğinin aksine söz konusu bölgede çalışma yüklenici “… San. – …” tarafından ihale usulü anahtar teslim şekilde gerçekleştirilmiş olup bu nedenle müvekkil şirket açısından davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Kararının kaldırılmasına ve sayın daireniz tarafından gerekli yargılamanın yapılarak bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ve davanın reddine, aksi takdirde açıklanan sebepler neticesinde HMK M. 353-1/A-6 uyarınca kesin olarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep ederiz” Davalı … A.ş vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu hasarda müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, zarar kalemlerinin hasar ile ilgisiz olduğunu, ekspertiz raporuna göre değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, yönetmelikte belirtilen hususların yerine getirilmemesinden ötürü davacının müvekkili şirketten herhangi bit tazmınat talep etme hakkı bulunmadığını, söz konusu olayda jeneratör kullanımı nedeniyle meydana gelen maddi zararın tazmini için özel hükümler düzenlendiği için haksız fiil hükümlerine göre karar verilmeyeceğini, davalının ağır kusuru ile illiyet bağının koptuğunu beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava TTK. 1472. maddesi gereğince, davacı sigorta şirketinin sigorta poliçesi nedeniyle sigortalısına yaptığı ödemenin halefiyet ilkesi uyarınca, zarar verenden rucüen tazmini davasıdır.Davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı … A.Ş. Ve/veya … Yönetim A.Ş., ve/veya Kiracılar ve,veya kiralayanlar ve/veya … Şirketleri ve/veya İştiraklaeri ve/veya …, Sigorta Ettireni … A.Ş. İle başlangıç tarihi 29.10.2015, bitiş tarihi 29.10.2016 olan, 180.000.000,00 TL sigorta bedelli, … AVM Grup Poliçesi düzenlenmiştir. Sigortanın konusu, riziko adresi olan … Avmde veya burada kain sigortalılara ait veya sigortalılara emanet edilmiş veya sigortalıların gözetimi altında ya da sorumluluğunda bulunan her türlü bina ve muhteviyat ile kar/kira kaybı ve sorumluluklarıdır. Poliçenin 11. Sayfasında riziko mahallindeki arızi inşaat/montaj işleri nedeni ile poliçede yazılı teminatların gerçekleşmesi sonucu sigortalı değerlerde yaşanabilecek hasarlar teminata dahil olduğu belirtilmektedir. Davacı sigorta şirketinin bu poliçedeki katılım oranı %10’dur. Dava konusu hasar 30/07/2016 tarihinde meydana gelmiş ve davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 23/12/2016 tarihinde 4.165,20 TL ödeme yapılmıştır. Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi dikkate alındığında, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır. Ekspertiz raporunda; ”Mezkur hadisede, şebeke enerjisinin olmadığı esnada AVM nin mağazalar ve ortak alanlarında 61.262 kw elektrik tüketimi olduğu hesaplanmıştır. Hasarın giderilmesine kadar geçen ve AVM ye şebeke enerjisi verilmeyen 12,5 saat boyunca Avm nin 15 adet dizel jenaratörün tam kapasite çalıştığı belirlenmiştir. 15 adet jenaratör için KDV’siz 60.708,00 TL tutarında yakıt sarf edilmiş olup bu bedelin bir kısmı mağaza sayaçlarına göre kiracılardan tahsil edilmiştir. Jenaratör üretimine göre mağazaların elektrik gideri olan 33.867,12 TL’den … birim fiyatına göre mağazalardan alınan elektrik giderinin (10.680,03TL) mahsubu ile mağazalardan tahsil edilemeyen jenaratör yakıt farkı 23.187,09 TL olarak tespit edilmiştir. Jenaratör üretimine göre ortak alanların elektrik gideri olan 22.000,00 TL’den … birim fiyatına göre ortak alanların elektrik giderinin (6.938,93-TL) mahsubu ile ortak alanların jenaratör yakıt farkı 15.064,89 TL olarak tespit edilmiştir. Toplam hasar; 2.750,00 TL kablo tamiri ve işçilik, 650 TL trafo bakım servis ücreti ve 38.251,98 TL yakıt ücreti olmak üzere toplam 41.651,98 TL olup, Ray sigorta hissesi 4.165,20 TL” olarak belirlenmiştir. Elektrik mühendisi, sigorta uzmanı ve hukukçu bilirkişi tarafından 08/10/2018 tarihinde sunulan raporda özetle; dava konusu zararın, davalı …’ın taşeronu durumunda olan davalı … Enerji Şirketinin 30.07.2017 tarihinde, sigortalının sahip olduğu AVM’nin batı yan bölümünde 116.sokakta yaptığı çalışma esnasında AVM’ye ait enerji kablosunu kopartarak hasar vermesi sonucu ortaya çıktığını, bu nedenle davalı …’ın taşeronu durumunda olan davalı … Enerji Şirketinin davacının sigortalısına verdiği zarardan TBK.49/1 maddesinde düzenlenmiş haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olduğunu, bu nedenle davacı sigortacının sigortalısına ödemiş olduğu sigorta tazminatının rucuen tahsilini davalı … Enerji Şirketi’nden talep etme hakkına sahip olduğunu, davalının iddia ettiği üzere hasarın meydana gelmesinde elektrik kablolarının hatalı döşenmiş olduğu yönündeki iddialarının olayın teknik olarak incelendiğinde bu hususun varlığının tespit edilmediğini, davanın bir yıllık zaman aşımı süresi içinde açıldığı, davacının sigortacısı ile davalı yüklenici … arasında herhangi bir akdi ilişki bulunmadığından kendisinin taşeronu durumunda bulunan … Enerji Şirketinin vermiş olduğu zarardan sorumlu olmayacağını, ayrıca davalı … Enerji Şirketinin zararın kendi taşeronu durumunda olan … Şirketi tarafından verildiği iddia edilmişse de bu konuda bir tespit yapılmadığını, sonuç olarak davacı tarafından sigortalıya yapılmış olan sigorta tazminatı ödemesinin belgesi (Dekontu) sunulduğu takdirde, davacının Davalı … Enerji’den dava tarihi itibariyle 4.165,20-TL tutarında rücuen tazminat alacağının bulunacağı, davacı alacağının, ödeme tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi (talep gibi avans faizi) ile birlikte tahsili gerekeceği, diğer Davalı …’ın bu davada taraf sıfatının bulunmayacağı, davacının bu davadaki talep hakkınını zamanaşımına uğramamış olduğu yönünde mütalaa olunmuştur. Davalı … Enerji A.Ş. vekili, müvekkili şirketin yüklenicilerinden … Tic. San.’ın tesis edeceği kablolar için kazı çalışması yaparken … Avm’ye giden enerji kablolarının Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği ile … Genel Müdürlüğü Elektrik Dağıtım Şebekeleri Enerji Kabloları Montaj (uygulama) Usul Ve Esaslarına göre yapılmaması sebebiyle enerji kablolarının hasar gördüğünü, hiçbir uyarı şeridi ve kumlama taşlama yapılmaması sebebiyle hasarın meydana geldiğini beyan ederek olay yerine ilişkin fotoğrafları dosyaya sunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının bu itirazı ve sunduğu fotoğraflar incelenmemiş, buna ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Davalı taraf, istinaf dilekçesinde, aynı olaya ilişkin diğer sigorta şirketinin taraflarına karşı açtığı Bakırköy 3. ATM 2017-1208 E. Sayılı dava dosyasında alınan bilirkişi raporunu sunmuştur. Elekrik mühendisi …’ın düzenlediği bu raporda; ”Mevzuatta detayı verilen kablo montaj usulü dosya kapsamına sunulan fotoğraflara uyarlandığında kablo montajının mevzuata uygun olmadığına kanaat getirilmiştir. Şayet hasara uğrayan orta gerilim kablosu yeterli derinlikte olmuş olsa idi, kablonun üzerindeki kumun üzerine ve aynı kanala döşenen AG ve YG kabloları arasına tüm kablo boyunca dolu tuğla veya en az 6 cm kalınlıkta beton plaka veya plastik vb. malzemelerden yapılmış koruyucu elemanlar yerleştirilmiş olsa idi, kablo üzerinde ayırt edici elenmiş kum olmuş olsa idi huzurdaki olay meydana gelmeyecekti. Dava dışı kablo montajını yapan şirket ile yine dava dışı kontrolleri, geçiçi ve kesin kabul işlerini yapan …m %100 oranında kusurlu oldukları kanaatine varılmıştır. Davalı … İnş. A.Ş. ye kusur atfedilemeyeceği, davalı şirket vekilinin itirazında haklı olduğu,” mütalaa olunmuştur. Uyuşmazlık davalı …’ın alt yüklenicis, olan davalı … A.Ş’nin (… Enerji A.Ş.) 30/07/2016 tarihinde dava dışı sigortalı alışveriş merkezinin yan cephesindeki sokakta kazı çalışması yaparken sigortalıya iletim yapan enerji kablosuna hasar vermesi neticesinde sigortalının zarara uğrayıp uğramadığı, davalıların sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumlu olduğu miktarın ne olduğundan ibarettir.Davalıların davacının sigortalısına karşı sorumluluğu haksız fiilden, kaynaklanmakta, davalılar arasındaki hukuki ilişki ise hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.Davalılar arasında 09/02/2016 tarihli Elektrik Dağıtım Şebekeleri YG (OG) Dağıtım Hatları Yapı İşleri Sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin Türü, İstanbul Avrupa Yakası Grup-8 Elektrik Tesis Yapım İşi ile ilgili iş verenin göstereceği işlerin yapılmasıdır. 6.7. Maddesi ”Herhangi bir işin. ŞİRKET yapı denetim görevlisinin denetimi altında yapılmış olması Yüklenici” nin üstlenmiş olduğu işi bütünüyle projelerine, sözleşme ve şartnamelerine, fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapmak hususundaki yükümlülüklerini ve sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
10.9. Maddesi ”ŞİRKET’in talebi olmaksızın yüklenici, proje harici hiçbir iş yapamaz. Proje tadilatının zorunlu olması durumunda yükleni tadilatı yapılacak işin. gerekceleri ile birlikte teknik hesaplarını ve tadilat projesini hazırlayarak ŞİRKET’e yazı ile bildirecektir. Yapılacak tadilatın ŞİRKET tarafından uygun görülmesi halinde, tadilat projesini yetkili birime onaylatacaktır. 11.1 maddesi İş Programı; Yüklenici, sözleşmenin imza tarihinden itibaren 10 (On) gün içinde, Şirket verilen örneklere uygun hazırlayacağı ayrıntılı iş programını onaylanmak üzere Şirketin Tesis Müdürlüğü departmanına teslim edecektir. Yüklenicinin 15 (on beş) gün içersinde iş programını hazırlayarak Şirkete onaylattırmadığı durumlarda, iş programı şirket tarafından tek taraflı olarak yapılır ve onaylanır. Yüklenici, bu şekilde yapılan ve kendisine verilen iş programına uymak zorundadır. 13.2. Maddesi; bu Sözleşmenin konusu işi ve/veya hakedişini, kısmen veya tamamen üçüncü şahıslara veya başka bir firmaya İşverenin yazılı izni ile devir ve temlik edebilir. Alt yüklenici çalıştırabilir. Alt yüklenicilerin yaptıkları işlerle ilgili sorumluluğu yüklenicinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.” düzenlemelerini içermektedir. Davalı … Enerji A.ş’nin (… Enerji A.ş) ile dava dışı yüklenici … arasında da bu işe ilişkin 21/03/2016 tarihli elektrik dağıtım şebekeleri yapım işleri sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmede de davalılar arasında imzalanan sözleşmenin 6.7, 10.9, 11.1 maddeleri düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK’nun 66. maddesinde; “Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz.” hükmü yer almaktadır. Adam çalıştıranın sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türlerinden özen sorumluluğudur. Kanun koyucu TBK M. 66’da adam çalıştırana genel nitelikte objektif bir özen yükümlülüğü yüklemiştir. Sorumluluğun kaynağı, adam çalıştıranın özen yükümlülüğünü yani çalışanlar üzerindeki denetim ve gözetim ödevini yerine getirmemesine, kanun tarafından kendisine yükletilen bu tür objektif bir ödevi ihlal etmesine dayanmaktadır… Adam çalıştıranın sorumluluğu bir kusur sorumluluğu değildir. Zira burada adam çalıştıranın sorumluluğu, kendisinin veya emrinde çalıştırdığı kişinin kusurlu olup olmamasına bakılmaksızın kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır. Gerçekten sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlaliyle meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir (Fikret Eren, Ünsal Dönmez, Eren Borçlar Hukuku Şerhi, Cilt II, s. 1479, 1480). TBK’nun 61. maddesinde; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”, TBK’nun 49. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükümleri düzenlenmiştir. Yukarıda yer verilen sözleşme hükümleri nazara alındığında, davalı …’ın imzalanan sözleşme konusu işlerin yapımı sırasında denetim, kontrol, talimat verme yetkisinin bulunduğu, dava dışı … ile davalı … Enerji A.ş’nin (… Enerji A.Ş.) arasındaki sözleşmenin alt yüklenici sözleşmesi olduğu ve bu sözleşmenin de ana sözleşmeye bağlı olup, …’un diğer davalı …’a sorumluluğu kapsamında denetim ve kontrol yetkisinin bulunduğu, bu kapsamda TBK 66. maddesi uyarınca adam çalıştıran sorumlulukları nedeniyle tüm davalıların meydana gelen zarardan TBK 61. maddesi uyarınca sorumlu oldukları anlaşılmaktadır. Ancak davalı …’un, kabloların yönetmeliğe uygun şekilde döşenmediği için zararın meydana geldiğine dair itirazı vardır ve bu itirazı babında Bakırköy 3. ATM 2017-1208 E. Sayılı dava dosyasında alınan bilirkişi raporunu sunmuştur. Mahkemece, davalının kabloların yönetmeliğe uygun şekilde döşenmediği için zararın meydana geldiğine dair itirazı değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur. Somut olayda, öncelikle zarar gören kabloların yönetmeliğe uygun döşenip döşenmediği, kablolar yönetmeliğe uygun döşense idi davalıların eylemi sonucu, söz konusu zararın meydana gelip gelmeyeceği, tarafların kusur durumunun ne olacağı ve zararın miktarının tespiti için farklı bir elektrik mühendisi bilirkişinden rapor alınmalıdır. Davalı … Enerji A.Ş’nin (… Enerji A.Ş.)’nin zararın meydana gelmesinde kusuru var ise; davalı …’ın TBK 66. Madde uyarınca sorumlu olup olmadığı değerlendirilmeli; davalı … Enerji A.Ş’nin (… Enerji A.Ş.)nin kusuru yok ise davalı …’ın kabloların yönetmeliğe uygun döşenmemesinde kusuru olup olmadığı, kablo döşenmesine ilişkin sözleşme temin edilip, sözleşme hükümleri değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir. Açıklanan sebeplerle, davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yaptıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/127 E. 2018/1346 K. Sayılı 28/12/2018 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,3-Davalılar tarafından ayrı ayrı yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,4-Davalılar tarafından ayrı ayrı yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,5-Davalıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/12/2022