Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/108 E. 2020/358 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/108
KARAR NO : 2020/358
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1119 Esas
KARAR NO : 2017/807
KARAR TARİHİ:18/10/2017
DAVA:İTİRAZIN İPTALİ(Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı yan arasında fuar katılım sözleşmesi yapıldığını, davalıya 4. hallde stand kurma yönünde mutabakata varıldığını, ancak 4-8 kasımdaki fuar için 12 ekimde davalının 8 hol olarak değişiklik yaptığını bildirdiğini, yazışma yapılarak değişikliğe itiraz edildiğini, gönderilen ihtara davalının “değişiklik yapma yetkisi bulunduğu” cevabını verdiğini, davalının taahhüdünü yerine getirmediğini, yapılan sözleşme gereğince teslim edilen 155.869,46 TL’lik çekin haksız tahsil edildiğini, ödenen bedel nedeniyle Bakırköy …. İcra Müdürlünün … esas dosyasında takibe girişildiğini, ancak davalının itiraz ettiğini, itirazın iptalini %20 icra inkar tazminatı talep etmiştir.
CEVAP Davalı yana 11/01/2016 da yönetme uygun ihtaratlı tebligat yapıldığı halde 26/01/2016 tarihli dilekçe ile ek süre istenmiş 29/01/2016 tarihli 2 hafta uzatma süresinde davalı yanca yönteme uygun bir yanıt dilekçesi sunulmamıştır. İlerleyen aşamada; davalı vekili 07/10/2016 tarihli beyanında; davayı inkar etmiş sayılmakla beraber hall yönünden davacıya taahhütte bulunmadığı, değişikliğin tüm firmalara yönelik olduğu, hol değişiminin sözleşmenin esaslı unsuru olmadığı davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatı yüklenmesi içerikli ıslah dilekçesi sunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkememizin 12/07/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya bilirkişi heyetine verilmiş ve 11/08/2017 tarihli rapor alınmıştır.Bu raporda bilirkişi heyeti tarafından davacının ilk iki katılımının hall 2 de olduğu bu tür organizasyonlarda aynı yerde tanıtım yapmanın prestij göstergesi olduğu, davacının onay vermediği hall 8 değişikliği ile kendisine önerilen yerin önceki haldeki yerle benzer özellikler taşısa da (m2 yükseklik vs) ana girişe yakınlık, metroya yakınlık ve kapı girişleri gözetildiğinde dezavantajlı bir değişiklik olarak tanımlanması gerektiği tespit edilmiştir. Yanlar arasında bir fuar katılım sözleşmesi olduğu bu sözleşmenin gereği olarak davacı yanca 155,869,46 TL lik çek düzenlendiği hususunda ihtilaf yoktur, ihtilaf fuar katılım sözleşmesinin feshi gerekip gerekmediği davacının fesihde haklı olup olmadığı dolayısıyla davalının bedeli iade yükümü olup olmadığı noktasındadır. Eldeki davaya konu sözleşmenin yanları tacir olup basiretli tacir gibi davranmak zorundadır. Dosyadaki fuar katılım sözleşmesi incelendiğinde davalının davacıya tahsis edeceği bölüm yönünden bir açıklık yoktur bununla birlikte sözleşmenin 14. maddesinde katılımcı firmaya kurulum-dekorasyon mimari plan vs. yönünden fuar başlangıç tarihinden en geç 45 gün öncesine kadar bildirimde bulunması işlem yapma zorunluluğu getirilmiş iken davalı yanca 12/10/2015 itibari ile bölüm değişikliği yapılması davacıya sözleşmenin feshi hakkını verecektir. (dosyada yer alan e-postalarla davalının 12.10. İtibari ile işlem yaptığı yazışmalar sonrası davacı yanın 21/10/2015 tarihli ihtarı ile sözleşmeyi fesih ettiğinin kabulü gerekmiştir.) sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı yönünden alınan teknik bilirkişi raporu değerlendirilmiş, bilirkişinin bu tür fuarlarda yerin aynı olmasının prestij getirdiği. üstelik davalı iddiasının aksine; önceden verilen yerle sonradan tahsis edilen yerin maddi anlamda eşitlik olsa da (diğerinin simetrisi m2 olarak aynı olması vs.) manevi anlamda aynı değerde olmadığı, arka planda kaldığı, ana girişe uzak olduğu, ulaşım, görünürlük gibi fuar için önemli olacak kriterleri taşımadığı açıktır. Bu durumda davacının sözleşmenin feshinde haklı olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporu yeterli gerekçeli bulunarak hükme esas alınmış, ihtilafın gelişimi gözetildiğinde indirimi gerektiren bir yön görülmediğinden bedelin tam iadesi öngörülmüş bu nedenle davanın kabulü gerekmiştir.Her ne kadar icra inkar tazminatı talebi var ise de; eldeki dosyada ihtilaf sözleşme yorumu gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ 1- Davacı vekilince süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin 2014 yılında düzenlenen fuar hall 2 de çıktığı ve 2015 yılı için de aynı yeri beğendiği ve bu yer için anlaşma sağlandığı, ancak davalı şirketin davacının onayı ve bilgisi olmadan davacının fuar yerini değiştirildiği, davalının kötü niyetle hareket ettiği , davacı tarafça davalıya sözleşme bedeli olarak verdiği çekin iade edilmediği davacı tarafça başlatılan takibe haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek hükmün inkar tazminatı yönünden kısmen kaldırılması talebinde bulunulmuştur.2-Davalı vekilince süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde özetle, davalının, davacıya hiç bir zamanın herhangi bir hall yer taahhüdünde bulunmadığı, davacının da katıldığı 2015 yılı ve öncesinde fuarın hall 2 ve 4 olmak üzere iki hallde gerçekleştiği, davacıya gönderilen ilk planda da bir önceki sene katılmış olduğu hall 2 de yer aldığı, ancak daha sonra plan değişikliği ihtiyacı olası nedeniyle hall2 ve hall4 olarak değil hall4 ve haall 8 olarak planlama yapıldığı, hall 2 deki firmaların simetrik olacak şekilde hall 8 e taşındığı davacının daha önceki rakipleri ile birlikte aynı hall içerisinde aynı konum ve metrekarede kaldığı, hiç bir şekilde hall 4 ile ilgili olarak yazılı veya şifahi bir görüşme gerçekleşmediği, sadece imzalanan fuar katılım sözleşmesinin ön yüzünde hall kısmında hall 4 yazdığı, ancak bu ibarenin muhtemelen yanlış yazıldığı ve bir taahhüt olmadığı, davacının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu belirtilerek mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.Bakırköy ….İcra Dairesinin … sayılı takip dosyası örneği incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine ”fuar katılım sözleşmesine istinaden haksız şekilde tahsil edilen …Bankası Avcılar şubesi ne ait 30.10.2015 keşide tarihli … no lu 155.869,46 TL tutarlı çek bedelinin istirdatını içerir ‘155.869,46 TL asıl alacak’ 493,23 TL asıl alacak faizi (30.10.2015-10.11.2015) olmak üzere toplam da 156.362,69 TL alacağın tahsiline yönelik takip başlatılmış ve davalı tarafça yapılan itiraz sonucunda takibin 30.11.2015 tarihinde durdurulmasına dair karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen (Emlak 2015/4-8 Kasım Konut İş yeri satın alma Kiralama ve Finansman Fuarı) fuar katılım sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmeyi imzalayan kuruluşların ”katılımcı” … A.Ş.’nin ise ”Düzenleyici”olarak anıldığı ve iş bu sözleşme içeriğinde taraflara yüklenilen edimlerin belirlendiği sözleşmenin ilk sayfasında ödemenin 155.869,46 TL olduğu ve vadeli çek ile yapılacağı ve ayrıca hall/stand no : HOL 4 olarak belirtildiği, iş bu sözleşmenin davalı tarafında kabulünde olduğu ve söz konusu ibarenin muhtemelen yanlışlıkla yazılmış bir ibare olduğu belirtilmiştir.Davacı şirket katılımcı olarak davalı şirketin düzenlediği 04-08 Kasın 2015 tarihleri arası Emlak Fuarına katılmaya karar verdiği, taraflarca fuar katılım sözleşmesinin düzenlendiği, davacı şirketin holl 4 de stand kuracağını düşünerek hazırlıklar yaptığı (broşür dağıtma, davetiyeler bastırma) 12 Ekim 2015 tarihinde davalı şirket çalışanın davacı şirkete göndermiş olduğu mail sonucu holl 4 ün holl 8 olarak değiştirildiği, davalı şirketle tekrar görüşme sağlandığı ancak olumlu cevap alınamadığı, davalı şirkete Bakırköy … Noterliği vasitasıyla gönderilen ihtarname ile fuara bu koşullar altında katılmayacaklarını belirterek sözleşmeye istinaden ödenen 155.869,46 TL lik çekin iade edilmesi istenildiği, ancak çekin iade edilmediği ve tahsil edildiği ve iş bu nedenle çek bedelinin istirdadı hususunda Bakırköy …İcra Dairesini … E sayılı dosyası ile takip başlattıklarını ancak takibe haksız olarak itiraz edildiği belirtilerek itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi talep edilmiştir.Davacı tarafça davalıya hitaben gönderilen 21 Ekim 2015 tarihli ihtarnamede taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 4 holle ilişkin olduğu ve buna göre hazırlıklar yapıldığı ancak, 20 Ekim 2015 tarihinden davalı şirket çalışanlarınca gönderilen mailde stant yerinin 8 nolu holl olarak belirtildiği ve bu durumun sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği, katılım sözleşmesinin iş bu nedenle haklı olarak feshedildiği belirtilerek, sözleşmeye istinaden alınmış olan 155.869,46 TL tutarlı çekin iade edilmesi istenilmiş ve karşı tarafa mehil müddeti olarak tebliğden itibaren 2 iş günü verilmiş ve ihtarname 23.20.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.Yukarıda belirtilen ihtarnameye cevap olarak davalı tarafça dabavıya hitaben Bakırköy 40. noterliği vasıtasıyla gönderilen cevabi ihtarnamede ise ;sözleşmeye aykırı davranılmadığı, 8 no lu hollun önceki senelerde tahsis edilen holler ile aynı niteliği taşıdığı, davacı tarafça belirtilen sebeplerin fuara katılımı engeller mahiyette gerekçeler teşkil etmediği ve kötü niyetli beyanlar olarak değerlendirildiği ihtar edilmiştir.Bilirkişi heyetince düzenlene raporda özetle; aslında bahse konu alanın holl 2 olduğu, davacının 2014 ve 2015 yıllarında holl2 yi kiraladığı, hol 4 olarak biline alana hiçbir zaman davacının talip olmadığı, dekorasyon uygulamasında bir sorun oluşturmasa da, hemen ortak koridora açılan kapı önünde metroya en yakın olan hol 2 deki davacının katılmak istediği alan bilirkişi heyetince en kıymetli alan olarak değerlendirilmiş, fuar süresi olan 4 günlük dönem içerisinde davacının hedeflediği kitleye ulaşamayacağını düşündüğü alan içerisinde olmak istememesinin kiracının insiyatifinde olması gerektiği, ayrıca sözleşme içeriğinde davalıya tek taraflı olarak stand alanlarının yer değişikliği konusunda karar verme yetkisinin verildiğini belirtir madde bulunmadığı, davacı şirketin daha önceki dönemlerde katıldığı alanda katılmayı düşündüğü ve bu şartlarda gerçekleşmediğinden katılmadığı kanaatinin oluştuğu, hol 8 in metroya en uzak noktada olduğu ve hol 8 in arabayla binaların etrafından geçilerek ulaşışabilecek yer olduğu belirtilmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda her ne kadar stand alanların ölçüm bakımından benzer özellikler taşısa da ana girişe yakınlık, metroya yakınlık ve kapı girişleri gözetildiğinde tek taraflı yapılan değişikliğin davacıyı olumsuz olarak etkilediği ve bu durumda davacı tarafça yapılan feshin haklı olduğu belirtilerek çek bedelinin tahsili talepli davalı alehine başlatılan takibe yapılan itirazın iptalin karar vermiştir.Davalı tarafça ileri sürülen istinaf sebeplerinin incelenmesinde; HMK m. 353/3 uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporuna, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin ilk sayfasında stand no :holl 4 olarak belirtilmesi, bu belirtmenin yanlışlıkla yazıldığı yönündeki davalı beyanının hayatın olağan akışına uygun olmayışı, sözleşmede davalı tarafa belirlenen yere ilişkin tek taraflı değişiklik hakkı verdiğine dair bilgi yer almaması, standların yer alacağı hollerin nicelik bakımından birbirinden farklı özellikler sahip olması, ana girişlere yakınlık – uzaklığın, metroya yakınlığın 4 gün sürecek fuar için önemli değerde bulunması birlikte değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına göre Bakırköy …İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline dair verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı tarafın sunduğu istinaf sebeplerin incelenmesinde ise; Takibe konu alacak sözleşmeye dayalı olup, davalının sorumlu olduğu borç tutarının iş bu sözleşmeden kaynaklı ödeme olduğu ve yapılan ödemenin belirlenebilir özellikte olduğu kuşkusuzdur. Mahkemece, davaya konu edilen alacağın baştan bilinebilir (likit, muayyen, belirlenebilir) nitelikte bulunduğu gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeyle icra inkar tazminatı talebinin reddedilmiş olması İİK 67/2. maddesine aykırılık oluşturmakta olup, davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. (Yargıtay 19 HD.’nin 2011/ 3004 Esas , 2011/4511Karar sayılı içtihadı)Sonuç itibariyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının icra inkar tazminatı yönünden HMK’nun 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak; davanın kabulüne, davalının Bakırköy …İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 155.869,46 TL asıl alacak ve 493,23 işlemiş faiz olmak üzere toplam:156.362,69 TL üzerinden devamına, hükmedilen 155.869,46 .TL alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,A-Davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK m. 353/1-b,1 maddesi uyarınca REDDİNE,B-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, – Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1119 Esas, 2017/807 Karar ve 18/10/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİ İLE, 1-Davanın KABULÜNE, Davalının Bakırköy ….İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 155.869,46 TL asıl alacak ve 493,23 işlemiş faiz olmak üzere toplam 156.362,69 TL üzerinden devamına2-Asıl alacak olan 155.869,46 TL nin %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-Alınması gereken10.681,13 .TL ilam harcından1.888,48 .TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8792,65 .TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, ( tahsilde tekerrür olmaması amacıyla ilk derece mahkemesince düzenlenen 25.12.2017 tarihli harç tahsil müzekkeresinin infazda göz önünde bulundurulmasına) 4-Davacının peşin yatırdığı 1.888,48 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan gider avansından harcanan tebligat , posta gideri, bilirkişi gideri toplamından oluşan 1.179,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca hesap ve takdir edilen 18.804,46 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,8-Artan gider avansı var ise, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN: Davacı yönünden ;9-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 2.670TL+31,40=.2.701,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 10-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcı 85,70 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davalı yönünden; 11-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 85,70.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 12-Alınması gereken 10.681,13 TL karar harcından istinaf eden tarafından yatırılan toplam (1.888,48 .TL) harcın mahsubu ile bakiye 8.792,65 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 13-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 14-Artan gider avansı varsa, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,HMK’nun 361/1.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere15/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.