Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1042 E. 2023/229 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1042
KARAR NO: 2023/229
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/03/2019
ESAS NO: 2016/562
KARAR NO: 2019/234
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/05/2016
KARAR TARİHİ: 15/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin farklı sektörlerde uzmanlaşmış profesyonel kadrosu ile talepte bulunan şirketlere uygun orta ve üst düzey yöneticileri seçerek istihdamı konusunda hizmet verdiğini, davalı şirketin …-… Grup Müdürü ihtiyacına ilişkin olarak müvekkili şirkete irtibata geçtiğini, davalı şirketin ihtiyacına ilişkin olarak müvekkili şirket danışmanı … ile şirketin İnsan Kaynakları&Yönetim Sistemleri Direktörü olan … ile konu hakkında toplantı yapıldığını, toplantı sonucunda davalı şirkete sunulacak hizmete ilişkin sözleşme iletildiğini, sözleşmenin 30/05/2014 tarihinde onaylandığını, 15 sayfalık sözleşmenin 12. Sayfasındaki fatura bilgileri kısmının el yazısı ile doldurulduğunu ve … tarafından imzalandığını, sözleşmenin diğer sayfalarının imzalanmamalarının tarafların birbirlerine olan güvenlerinin sonucu olduğunu, davalı şirketin ihtiyacına ilişkin olarak çalışma başlatıldığını, davalı şirketin ihtiyacı kapsamında en uygun 5 aday tespit edilerek mülakatlar planlandığını, iki aday olan … ve …’in davalı şirket sahibi ve genel müdür yardımcısı ile görüşmesi neticesinde …’nun davalı şirket tarafından uygun bulunduğunu, kendisine yapılması planlanan teklif kapsamının da müvekkili şirkete bildirildiğini, davalı şirket yetkilisinin müvekkili şirketin sunmuş olduğu hizmetin bedelinde indirim talep ettiğini, bunun müvekkili şirket tarafından kabul edilmemesi üzerine daha önce taraflar arasında anlaşılan sözleşme bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, … ile … arasında yapılan email yazışmalarından sözleşmenin kurulduğunun anlaşıldığını, email yazışmalarının HMK’nın 202. Maddesi kapsamında delil başlangıcı olup söz konusu ilişkinin tanık dahil her türlü delille ispatlanabileceğini, …net’e müzekkere yazılarak …’nun söz konusu sitede ilanı olup olmadığı, bu sitede yayınlanan ilana istinaden davalı şirkette istihdam edilip edilmediği hususlarının sorulmasını talep ettiklerini, davalı şirketin … ile anlaştığını, hali hazırda davalı şirkette çalıştığını, müvekkili şirket tarafından sunulan danışmanlık hizmet bedeli olan toplam 29.074,08 TL’nin sözlü olarak ödemesinin yapılmasının istenildiğini, ödemenin yapılmadığını, Beşiktaş …Noterliği’nin 23/09/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilmek suretiyle 3 gün içinde ödeme yapılması için son kez ihtar edildiğini, ihtarnamenin 25.09.2014 tarihinde şirket çalışanı … tarafından tebellüğ alındığını, davalı şirketin belirtilen süre içerisinde herhangi bir ödeme yapmadığını, ihtarnameye de cevap vermediğini, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası kapsamında ilamsız takibe girişildiğini, bu takibin davalının itirazı üzerine durdurulduğunu, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasına davalıya haksız ve dayanaksız şekilde yapmış olduğu itirazların iptalini, takibin aynı şekilde devamını, davalının yasal icra inkar tazminatını ödemesine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili icra dairesi ve yetkili mahkemenin davalının (takip borçlusu) ikemetgahının bulunduğu İstanbul Anadolu Adliyesi olduğunu beyan ettiklerini, Yargıtay Kararlarında herhangi bir sözleşme bulunmadığı takdirde genel haciz yolu ile başlatılan icra takiplerinde yetkili icra dairesi (ve Mahkeme) borçlunun ikametgahının bağlı bulunduğu Adliye İcra dairesi veya Mahkemesi olduğunu, davacının başlatmış olduğu icra takibine bakıldığında faturanın bile bulunmadığını, davacı tarafın elinde herhangi bir sözleşme olmadığını, icra takip talebinde, takibin sebebi olarak noterden keşide edilen ihtarname gösterildiğini, icra takibine ve iş bu Mahkemenin bulunduğu yer yönünden yetki itirazında bulunduklarını, davalı … firmasında sözleşme imzalama ve personel alımına karar verme yetkisinin Genel Müdür …’da olduğunu, taraflar arasında herhangi bir sözleşme imzalanmadığını, davalı firmanın İnsan Kaynakları Yöneticisi … ile yazışmalar yapıldığı ve bazı kişilerin önerildiğinin görüldüğünü, bununla birlikte …’in … firmasına ilişkin fatura bilgisi verdiği hususunun görüldüğünü, davacı firmanın, iddia ettiği alacağa ilişkin neden fatura kesmediğini, müvekkili firmanın, işe alımlar ile ilgili olarak danışmanlık hizmeti almak için yaklaşık beş senedir …net firmasıyla sözleşme dahilinde çalıştığını, müvekkili firmanın işe alım ilanlarının …netin internet sitesinde yayınlandığını, ilana başvuruda bulunacak kişiler ile ilgili bilgilerin de …nete gittiğini, dava dilekçesinde belirtilen iş pozisyonuna ilişkin ilan …net in internet sayfasında yayınlandığını, daha sonra işe alınan …’nun da davalı şirkete …netin ilanı üzerinden iş başvurusu yaptığını, davalı şirketin bulunduğu merkez binaya bazı firmalar kendilerini tanıtmak amacıyla ziyarete geldiğini, departman yöneticileriyle tanıştıklarını, merkez binada yaklaşık 300 kişi çalıştığını, en az 15 adet departman ve bu departmanların yöneticileri mevcut olduğunu, …’in insan kaynakları departmanında yönetici olarak çalıştığını, …’in iş pozisyonu ile ilgili olarak kariyer net ilanı üzerinden başvuruda bulunan kişilerle görüştüğünü, bu kişilerden başvuru formları aldığını, ilgili departmanın yöneticisine yönlendirdiğini, daha sonra işe alımı gerçekleşen …nun gerek işe başvurusu ve gerekse davalı şirketle teması …net üzerinden gerçekleştiğini, bu noktada davacı tarafın bir takım insanların isimlerini davalıya tavsiye etmesinin aslında hiçbir anlamı olmadığını, …net üzerinden daha önceki tarihlerde başvuran insanları sanki yeni bir insanmış gibi, yada madenden yeni çıkmış bir cevher gibi göstermeye çalışması yanlış bir anlayış ve mesnetsiz bir davranış olduğunu, davalı şirkette çalışan insan kaynakları yöneticisi … isimli şahsın kariyer net üzerinden iş görüşmesi yaptığı, form doldurttuğu … isimli kişiyi daha önceden hiç görmemiş gibi tanışmamış gibi davranarak başka bir insan istihdamı yapan bir firma ile aynı kişi üzerinden görüşmeler içine girmesi hem iş ahlakına hem de İş Kanuna aykırı olduğunu, davacının talebi haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının alacak talebinin reddini, takip konusu yapılan alacak için haksız icra takibi tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine ihtarnameye dayalı 29.074,08 TL hizmet bedeli, 465,98 TL işlemiş faiz, 151,11 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 29.691,17 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafın … ve … ile ve bir de … ile … arasında geçen email yazışmalarını sunduğu; davacı taraftan … ile davalı şirketten … arasında olduğu görülen yazışmalardan, davacı şirket ile davalı şirket arasında davalı şirketin …-… Grup müdürü pozisyonu için görüşmeler yapıldığı, davacı şirketin bu kapsamda adayların özgeçmişlerini ve maaş beklentilerini paylaştığı, adaylar için görüşme saatleri ayarlandığı, … tarafından …ye göndeirlen 01.07.2014 tarihli e-mail de; adaylarla görüşmelerini tamamladıklarını, … Beyin ön plana çıktığını, genel müdürün seyahatte olması nedeniyle sürecin haftaya sarkacağını, ayrıca genel müdürün hizmet bedelinde indirim talep ettiğini, yarın itibariyle görevden ayrılacağını, pozisyonla ilgili olarak … beyin de sürece hakim olduğunu ve onla yürütebileceğini belirttiği, …’nun …’ye gönderdiği 10.07.2014 tarihli emailde, … ile görüşme olup olmadığını ve … Beyin gelip gelmediğini sorduğu, yine 15.07.2014 tarihli emilde … bey ile görüşürse işi alacağını beyan ettiği, davalı şirketin birebir email yazışmalarına bir itirazı olmadığı, ancak …’in işçi alma konusunda yetkisinin olmadığını ve …’in bu tarz eylemleri nedeniyle kendisinin defalarca uyarıldığını beyan ettiği, bu yazışmalardan davacı şirketin davalı şirkete …-… Grup müdürü konumu için aday önerdiği ve bunlardan … üzerine yoğunlaşıldığının anlaşıldığı, davalının taraflar arasında sözleşme olmadığını, …’in sözleşme yapmaya yetkisi olmadığını savunduğu, zaten taraflar arasında yazılı anlaşma olmadığı hususunun davacı tarafın da kabulünde olduğu, Davacı taraf davalı şirkete söz konusu pozisyon için …’nun da içinde bulunduğu bir kaç aday önermişse de taraflar arasında bu kapsamda hizmet sözleşmesi olduğu hususunun net olarak ne tanık beyanlarından ne de dosya kapsamından tespit edilemediği, …’in de süreci net olarak hatırlamadığı, … Net firmasından gelen yazı cevabından davalı şirket ile aralarında işçi bulmaya yönelik hizmet sözleşmesi olduğu ve …’nun planlama grup müdürü pozisyonu için … Net üzerinden de davalı şirkete başvusunun olduğu, taraflar arasındaki email yazışmalarından da … ile genel müdürün görüşüp sözleşme imzalandığına yönelik bir kabul olmadığı, açıklanan nedenlerle davacı şirketin davalıya hizmet verdiğini ispatlayamadığı, bu nedenle mahkememizce hizmet bedelinin belirlenmesine yönelik bilirkişi raporu alınması talebinin reddine karar verildiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmamış olsa da söz konusu davanın Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 03.03.2017 tarih ve 2015/2 esas 2017/1 karar sayılı kararından önce açıldığından “sair deliller” denilmekle yemin deliline dayanmış kabul edilmeleri gerektiğini ileri sürmüş olsa da bizatihi bu ictihadı birleştirme kararında açıklandığı üzere 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan davalarda tarafların dava ve cevap dilekçeleri ile delil listelerinde “sair deliller, her türlü delil ve sair deliller” gibi ibarelerin bulunması halinde tarafların yemin deliline başvurmuş sayılamayacakları belirtilmiş olup iş bu davanın 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olması nedeniyle davacı tarafın yemin teklif etme talebinin reddine karar verilmiş ve ispatlanamayan davanın reddine, davacı taraf takip yapmakta haksız olsa da kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla yemin deliline dayanma taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğunu, tanıkların beyanları ve dosyada mevcut mail yazışmaları ile taraflar arasında ticari ilişki ve verdikleri hizmeti ispat ettiklerini, sözleşmenin davalıya özel olarak hazırlandığını ve mail olarak gönderildiğini, fatura bilgilerinin verilmiş olmasının bir hizmet alınmaya hazır ve razı olunduğunu belgeleyen önemli bir vesika olduğunu, sözleşmenin diğer sayfaların imzalanmamış olmasının ise, tamamen tarafların birbirlerine olan ticari güvenlerinin bir sonucu olduğunu, müvekkilinin adayları davalı ile görüştürdüğünün davalının da kabulünde olduğunu, …netin 11 ay sonra açıklama yapmasının davalı lehine delil yaratma amaçlı olduğunu, kariyer.net ilanından yaklaşık 4,5 ay sonra müvekkil şirketin davalı şirkete adayları önerdiğini, …’nun ise ilandan 7 ay sonra işe alındığını, aradan geçen bu süreler dikkate alındığında, davalı …’ın, …’nu, …net üzerinden yaptığı başvuru üzerine işe aldığını iddia etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, …netin işe alınanlar listesinde …nun isminin yer almadığını, davalının iddiasını ispatlayamadığını beyan ederek; ”Hatalı Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, tarafımıza yemin deliline dayanma hakkı verilmeyerek hukuki güvenlik ve belirlilik hakkımızın ihlal edildiği dikkate alınarak hak ihlalinin giderilebilmesi adına yemin deliline dayanma hakkımızı kullanabileceğimizin tespiti ile dosyanın aynı yerel mahkemeye gönderilmesine, Aksi halde; Davalı tarafından itiraza uğramayan dosyadaki tüm mailleşmeler, imzanın kendisine ait olduğu bizzat kendisi tarafından kabul edilen … imzalı fatura bilgileri isimli belge ve sair delillerin haklı olarak delil başlangıcı kabul edilmesi suretiyle dinletilen ve haklılığımızı ortaya koyan tanık beyanlarına itibar edilerek alacağımızın bilirkişi marifetiyle hesaplatılmasına ve davamızın kabulüne karar verilmesini talep ederiz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, tacirler arasındaki hizmet ilişkisinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine ihtarnameye dayalı 29.074,08 TL hizmet bedeli, 465,98 TL işlemiş faiz, 151,11 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 29.691,17 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıya dava konusu edilen yönetici istihdamı hizmetini verip vermediği, dava dışı …’nun davacı şirketin verdiği hizmet sonucu davalı şirketçe işe alınıp alınmadığından ve buna göre de talep ettiği alacağa hak kazanıp kazanmadığından ibarettir.Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı ve hizmete ilişkin fatura düzenlenmediği hususu, davacı tarafın da kabulündedir. Davacı delil olarak; davalı adına düzenlenmiş planlama grup müdürü seçilmesi için sunulan teklifi, davalı şirketin insan kaynakları yöneticisi …’in imzasını taşıyan fatura bilgilerini içerir formu ve … ile diğer davalı yöneticisi … ile yapılan mail yazışmalarını sunmuştur. Maillerin içeriğinden; 11/06/2014 tarihinden itibaren davacının planlama grup müdürü pozisyonu için dava dışı …’nun da içerisinde bulunduğu adayları ve bilgileri davalıya ilettiği, davacı yetkilisi ile davalı yetkilisinin adayların randevu tarihlerini planladıkları, davalı yetkilisi …nun da davacı şirket yetkilisi ile randevu konusunda mailleştiği, 01/07/2014 tarihli mailde davalı şirket İK yetkilisi …’in dava dışı …’nun adaylar arasında ön plana çıktığını, genel müdürün seyahatte olması sebebi ile sürecin gelecek haftaya sarkacağını, genel müdürün hizmet bedelinde indirim talep ettiğini, bir ay önce verdiği ve yönetim ile paylaştığı karar gereği ertesi gün itibari ile görevinden ayrıldığını, davacı ile çalıştığı pozisyon ile ilgili olarak …nun sürece hakim olduğunu belirtmiştir. Ayrıca dosya kapsamında davacı şirketin, dava dışı … ile iş görüşmesi için yaptığı yazışmalardan; davacının, 20/06/2014 tarihinde görüşme yapılacağını dava dışı …’na bildirdiği, …rı yöneticisinin bu görüşmeleri yapmaya yetkili olmadığını ileri sürmüş ise de bu hususta bir delil ibraz edilmemiştir. Davalı taraf, belirtilen iş pozisyonuna ilişkin ilanın Kariyer.net internet sitesinde yayınlandığını ve dava dışı …’nun …net sitesi üzerinden iş başvurusu yaptığını iddia etmektedir. Mahkemece …net şirketine müzekkere yazılarak ”dava konusu çalışan …nun …net sitesince yayınlanan herhangi bir ilanının olup olmadığı ve mevcut ise bu ilan ile mi istihdam edildiği ve kariyer.net sitesine bu kapsamda ödeme yapılıp yapılmadığı” sorulmuş, gelen cevabı yazıda; davalı …’ın “…” kodlu ilanına …’nun herhangi bir başvurusu bulunmadığını belirterek, davalının 01.01.2011 tarihinden bu yana kariyernet sistemi üzerinde işe alındı olarak işaretlediği 47 adayın listesini sunduğu, listede …’nun isminin olmadığı görülmektedir. …net’in 12/10/2017 tarihli yazısında ise; önceki yazı cevaplarında hata olması nedeniyle 25.11.2016 tarihli müzekkere cevabını düzeltmek istediklerini, … kodunun … firmasının ilan kodu değil, doğrudan …netin sisteminde …’ın tasniflendiği kod olduğunu, … kodlu … firmasının Planlama Grup Müdürü başlıklı ilanına bahsi geçen …’nun 27/01/2014 tarihinde ve Kategori Ürün Müdürü başlıklı ilana 21.09.2013 tarihinde başvurusunun bulunduğunu belirtiği, dolayısıyla …’nun davalı şirketin iş ilanına Kariyer.net üzerinden başvurusunun olduğunun anlaşıldığı belirtilmiştir. Mahkemece, davalı şirketten …’nun işyeri dosyasının celbedildiği, davalı şirket ile … arasında 13/08/2014 tarihi arasında hizmet sözleşmesinin imzalandığı, …’nun planlama grup yöneticisi olarak işe alındığı, söz konusu şahsın brüt aylık maaşının 13.000,00 TL olduğu, yine davalı şirketin sunduğu kayıtlardan …’in davalı şirkette insan kaynakları ve kalite sistemleri direktörü olarak çalıştığı, hizmet sözleşmesinde …’in yetkilerinin tek tek tanımlanmadığı, …’in 23.06.2014 tarihinde istifa dilekçesi sunduğu ve 02.07.2014 tarihinde işten ayrıldığı görülmektedir.Mahkemece dinlenen davacı tanıklarının; davalı şirket ile davalı şirkete ihtiyaç duyduğu bölümde eleman bulma konusunda anlaştıklarını, taraflar arasında sözleşme olduğunu, bu kapsamda davacı şirketin yaptığı çalışma kapsamında davalı şirkete 5 kişinin önerilmesi sonucu … ile anlaşıldığını, hizmet bedelinin işe alınacak şahsın yıllık brüt ücret toplamının % 17 si oranında olduğunu, davalı şirketin indirim talep ettiğini bu nedenle fatura kesmediklerini, tanık … ise; kendisinin işçi bulma, işçilerle görüşme, gerekirse işçileri veya üst düzey yöneticileri genel müdürle görüştürme yetkisi olduğunu, öncelikle işçi veya üst düzey yöneticilerinin kendilerinin onayından geçtikten sonra genel müdürler veya ilgili birim yöneticiyle görüştüğünü, genel müdür veya ilgili müdür onaylarsa sözleşmenin imzalandığını, davacı şirketle görüşmelerinin olduğunu, taraflar arasında yazılı sözleşme olduğunu tahmin ettiğini, ancak tam olarak hatırlamadığını, …’nu tanımadığını, davacı şirketin bu şahsı önermiş olabileceğini, ancak hatırlamadığını, …’nun …net aracılığıyla işe alınıp alınmadığını da bilmediğini, davalı şirketin onayı olmadan herhangi bir adayla görüşmediğini, duruşma sırasında kendisine fotokopi olarak gösterilen planlama grup müdürü fatura bilgileri yazan belgenin altındaki yataşa ait imzanın kendisine ait olduğunu beyan ettiği görülmektedir. Her ne kadar mahkemece ”…’nun planlama grup müdürü pozisyonu için …net üzerinden de davalı şirkete başvusunun olduğu, taraflar arasındaki e-mail yazışmalarından … ile genel müdürün görüşüp sözleşme imzalandığına yönelik bir kabul olmadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; …’ nun …net sitesindeki Planlama Grup Müdürü başlıklı ilana 27/01/2014 tarihinde başvurmasına rağmen, davalı tarafın bu tarihten davacının devreye girdiği haziran 2014 tarihine kadar bu kişi ile iş görüşmesi yaptığına dair dosyada bilgi ve belge mevcut değildir. Davacının 11/06/2014 tarihinde …’nu davalı şirkete tavsiye ettiği, 20/06/2014 tarihinde iş görüşmesi için randevu planlamasının yapıldığı ve görüşmenin bu tarihte yapıldığı, akabinde 13/08/2014 tarihinde …’nun davalı şirketçe işe alındığı, Kariyer.netin gönderdiği davalının 01.01.2011 tarihinden bu yana kariyernet sistemi üzerinde işe alındı olarak işaretlediği 47 adaylık listede …’nun yer almadığı da dikkate alındığında davacı tarafın dava konusu hizmeti verdiğini kanıtladığının kabulü gerekmektedir. Mahkemece davanın kanıtlanamadığından bahisle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından davacının hak kazanacağı hizmet bedelinin tespiti için piyasa rayicin ne olduğuna dair sektör bilirkişisinden rapor alınarak hesaplama yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan sebeplerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yaptıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/562 E. 2019/234 K. Sayılı 05/03/2019 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,3-Davacı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/02/2023