Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1036 E. 2022/1396 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1036
KARAR NO: 2022/1396
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1090 Esas
KARAR NO: 2019/417
KARAR TARİHİ: 08/04/2019
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/12/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkil şirket ile davalı arasında 30/01/2015 tarihli “Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi” uyarınca müvekkil şirket davalı firmaya alışveriş merkezinde özel güvenlik hizmeti sunduğunu, müvekkilinin edimini tam olarak yerine getirmiş olmasına rağmen 07/10/2017 tarihinde Bakırköy …Noterliğinin 31/01/2017 tarihi itibariyle sözleşmenin feshedileceğini bildirildiğini, müvekkili tarafından özel güvenlik hizmetine ilişkin maliyetinde işçilik karşılıkları tazminatı faturalandırılmasına ilişkin 01/03/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini, bu alacaklara karşılık düzenlenen faturanın iade edilmesi ve ödeme yapılmaması nedeniyle Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasından takip yapıldığını borçlunun haksız olarak itiraz ettiğini, taraflar arasındaki sözleşme gereğince müvekkilinin bünyesinde çalışmaya devam eden personelin işçilik haklarının ödenmediğini, davalı tarafından kabul edilen faturanın ihtar tarihinden itibaren faiz kabul edileceğini, haksız itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına davalıdan tahsil edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasındaki sözleşme gereğince ilgili personele çalıştığı dönem, önce davacı tarafından ödeme yapıldıktan sonra işçi – işveren ibranamesini imzalatıp bunları müvekkiline ibraz edildikten sonra bu bedelleri müvekkiline fatura edilerek müvekkili tarafından ödeneceği belirlenmiş olup henüz davacı tarafta çalışmakta olan işçilere ödenmeyen kıdem, ihbar, tazminatlarını peşin olarak müvekkilinden talep edilmesininin hukuka aykırı olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Taraflar arasındaki sözleşmede bu husus belirlenmiş olup, yüklenicinin alt işveren olarak hizmet sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte asıl işverenlikte geçen süreye tekabül eden işçilik alacaklarının rücuen tahsilini davacının talep etme hakkı varsa da henüz kıdem tazminatı alacağı oluşmadan davacının herhangi bir ödeme de bulunmadığı anlaşıldığından sözleşmeye dayalı olarak işçilik alacaklarının talep etme hakkı bulunmadığı ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Verilen hizmete ilişkin olarak yapılan talep personellerin davacının kendi bünyesinde çalıştığı döneme ilişkin alacak kalemler olup müvekkilinin yalnız kendi bünyesinde 12.000 personel istihdam eden, Holding grubu şirketleri ile 26.000 çalışanı olan ülkenin en büyük istihdam sağlayan şirketleri arasında olduğunu, dolayısı ile ödenmesi lazım gelen fatura karşılığının ne şekilde kullanılarak değerlendirileceği müvekkilimin takdirinde olup iş bu davanın ya da davacının konusu olmadığı gibi, hali hazırda müvekkilim bünyesinde çalıştırılan personele kıdem tazminatının ödenmediği gerekçesi ile taraflar arası sözleşme ilişkisi yok sayıldığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle sözleşme kapsamında çalıştırılan işçilere ileride ödenecek olan işçi alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 1 adet faturaya istinaden 216.990,85 TL asıl alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı, takibe dayanak yapılan fatura içeriğinin taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklı kıdem, ihbar ve yıllık izin alacağına ilişkin olduğu görülmüştür. Somut olayda, … AVM’nin davacı şirket tarafından korunması ve güvenliğin sağlanması konusunda 30/01/2015 tarihli hizmet alım sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin davalı tarafça feshedilmesi üzerine sözleşme kapsamında çalıştırılan işçilere ileride ödenecek işçi alacakların (kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı) tahsili amacıyla önceden düzenlenen faturaya istinaden takip başlatıldığı, dava dışı işçilere davacı tarafça yapılmış bir ödeme olmadığı, işçilerin halen davacı bünyesinde çalışmaya devam ettiği anlaşılmıştır. Bu itibarla talep edilen işçi alacağına ilişkin işçilere yapılmış bir ödeme olmadığı, dolayısıyla davacının sözleşmeye dayalı olarak henüz bir talep hakkı doğmadığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2- Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,0 TL’ nin istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/12/2022