Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1031 E. 2022/1375 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1031
KARAR NO: 2022/1375
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1027
KARAR NO: 2019/176
DAVA TARİHİ: 13/09/2014
KARAR TARİHİ: 13/02/2019
DAVA: Sigorta (İşyeri Sigortasından Kaynaklı Rücu)
KARAR TARİHİ: 07/12/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; maliki davalı … AŞ olan … Avm’de diğer davalı olan … Ltd Şti’nin işlettiği 1. Kattaki sinema kompleksinin 5 nolu salonunda yapılan kaynak çalışması sırasında 08/09/2012 tarihinde çıkan yangında davacı nezdinde sigortalı dava dışı … şirketine ait … isimli restaurantta oluşan 124.676,38 USD (60,840.68 USD değerinde mal kaybı ve 63.835,70 USD kazanç kaybı) zarardan 3.000,00 USD muafiyet tenzili yapıldıktan sonra bakiye 121.676,38 USD’nin müvekkili tarafından sigortalıya ödediğini, yapılan ödemeye istinaden hem kanun gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu hem de sigortalı … ile yapmış olduğu temlik sözleşmesi gereği sigortalının haklarını temlik aldığını, bu nedenle muafiyet bedelini de talep etme hakkına sahip olduğunu, işbu davanın gerek TBK m. 49 ve TBK m. 66 çerçevesinde haksız fiil ve adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu (kaynak çalışmasını yaptırmak üzere istihdam ettiği kişinin dikkatsiz ve özensizliğinden kusursuz olarak sorumluluğu) nedeniyle 1. no.lu davalı …’ya gerekse de TBK m. 69 çerçevesinde yapı malikinin kusursuz sorumluluğu bulunması ve kiralayan olarak sözleşmesel sorumluluğu (en yakın itfaiyenin binadan 20 km kadar uzakta olmasına rağmen bina malikinin bu hususu hesaba katıp gerekli yangın söndürme önlemlerini almadığı, binada yangına karşı gerekli önlemler alınmış olsaydı yangının çıkmayacağı ya da en azından bu denli büyümeyeceği ve dava konusu zarara yol açmayacağı) sebebiyle 2. davalı …’a ikame edildiğini beyan ederek, dilekçenin sonuç ve istem kısmında;”Müvekkilimizin 124.676,388 ABD Doları tutarındaki alacağına ek olarak itibaren ödeme gününe kadar işleyecek devlet bankalarının ABD Doları ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek orandaki gecikme faizi ile birlikte Davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” karar verilmesinin talep etmiştir.
CEVAP Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya sebebiyet verdiği iddia edilen … isimli şahsın kolluktaki ifadesinde kaynak işi yapmadığını, dava dışı … Ltd. Şti. adına olay yerinde söküm işleri yaptığını beyan ettiğini, bu nedenle adam çalıştıran olarak … Ltd. Şti. sorumlu olduğundan müvekkilinin husumet ehliyetinin olmadığını, ceza soruşturmasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, yangının çıkış nedeninin tam olarak tespit edilemediğini, hasar miktarının artmasında davacının sigortalısının çatı kaplamasında kullanılan membran malzemesinin etkisinin tespit edilmesi gerektiğini, diğer davalı ile müvekkili arasındaki kira sözleşmesinin henüz yürürlüğe girmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; AVM’nin dava dışı … Sigorta A.Ş nezdinde sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, malik olan müvekkilinin BK 69 maddesi gereğince sorumluluğunun bulunmadığını, yangının diğer davalı kiracının mecurda yaptığı tadilattan kaynaklandığını, bu durumun İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/452 D. İş dosyası ile sabit olduğunu, müvekkilinin malik ve işleten olarak tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, müvekkilinin davacının sigortalısı ile aralarında kira ilişkisi olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “…Yangının çıkış sebebi sinema salonunda yapılan kaynak çalışmaları sırasındaki kıvılcımların yangına ve zarara sebebiyet verdiği, bu yangın sebebiyle davacının sigortalısının bulunduğu binada meydana gelen zarar nedeniyle zararın tahsili talep edilmiş olup davacının sigortalısının doğrudan yangından zarar görmediği, aşırı ısı ve dumandan kaynaklı zarar gördüğü anlaşılmış olup bu zarardan davalıların sorumlu tespiti ihtilaf konusudur. Sorumluluk ve kusur durumunun belirlenmesi konusunda iş sağlığı ve güvenliği konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda … Ltd Şti’de çalışan …’in herhangi bir SGK kaydı olmadığı, kontrolsüz yetkisiz kişilerin sinemaya girdikleri, iş yerinde gerekli disiplin kontrol ve denetim mekanizması kurarak iş sağlığı ve güvenliği konularında eğitmediği, işin tehlikeleri ve olası yangın tehlikesine yönelik tedbirlerin alınmadığı, … Mağazacılık A.Ş yönünden herhangi bir spring sisteminin olmaması veya mevcutsa bile devreye girmemiş olmasından dolayı sorumlu olduğu belirtilmiştir. Çorlu Belediyesine ve itfaiye dairesine yazılan müzekkere cevabında alışveriş merkezinde spring sisteminin mevcudiyetine ilişkin projenin bulunmadığı belirtilmiştir. Yeni isimle açılacak olan sinema salonunun tadilatı için … Ltd Şti’nin mesul müdürü ile … adına … A.Ş iş Güvenlik Uzmanı, Teknik İşler Müdürü, İdari İşler Müdürü, Genel Müdür tarafından imzalanan iş izni formu düzenlendiği, tadilat işini yapacak …’e izin verildiği, izin formunda tadilat işinin 06/09/2012-21/09/2012 tarihleri arasında sipiral makinası ile demir profillerin kesileceği ve kaynak makinasıyla kaynaklı montajların yapılacağı, yapılacak işlerin taşeron … ve işçileri … ve … isimli kişilerin çalıştırılacağı belirtilmiştir. Taşınmazın maliki olan davalı … A.Ş her ne kadar işveren sıfatı bulunmasa dahi BK 58. madde gereğince kusursuz sorumlu olduğu göz önüne alınarak yangın sebebiyle meydana gelen hasardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlulukları değerlendirilerek…”, “121.676,38 USD’nin ödeme tarihi olan 09/04/2014 tarihinden itibaren devlet bankalarının ABD Doları ile açılmış mevduata uyguladığı 1 yıllık vadeli mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiş, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden davanın tam kabulüne yönelik hüküm tesis edilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … Ticaret A.Ş. vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin mülkiyet ve işletmesinde olan AVM’nin Binaların Yangına Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak inşa edildiğini, yangın önleme ve koruma konusunda her türlü güvenlik önlemlerinin eksiksiz olarak alındığını, yangına maruz kalan AVM binasının yapımından kaynaklanan herhangi bir bozukluk olmadığını, müvekkilinin çalışma izni isteyen davalı …’nın sorumlu müdürüne, kaynak çalışması yapan …’e, bu işte …’le çalışacak diğer elemanlara iş güvenliği ile ilgili güvenlik önlemlerini alması için sözlü ve yazılı uyarılarda bulunduğunu, çalışma yapılana yangın tüpleri konulduğunu, meydana gelen zararlardan kiracının sorumlu olduğunu, davacının yangın zararı kapsamında sigortalısına ödediği tüm tutarların zararla orantısız ve son derece fahiş olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili 06/11/2019 tarihinde sunmuş olduğu istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; Davalı … vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, istinaf talebini haricen öğrendiklerini, bu nedenle istinafa cevap sürelerinin dolmadığını, öğrenme tarihinden itibaren istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesini sunduklarını beyan ederek, davalı … şirketinin istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiş ayrıca katılma yoluyla istinaf isteminde ise sigortalıdan alınan temlik belgesi uyarınca eldeki dava açıldığından olay tarihi olan 08/09/2012 tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken mahkemece 09/04/2014 tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, karardaki faiz başlangıç tarihinin düzeltilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.Dava; işyeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı Sigorta Şirketi sigortalısına hasar bedelini ödemiş, TTK’nun 1472. maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olarak alışveriş merkezinde yangının çıktığı davalı … Tic. Ltd. Şti. ve AVM’nin işletmecisi ve maliki aynı zamanda sigortalının kiralayanı olan … Tic. A.Ş.’ye karşı eldeki davayı açmıştır. Dava, rücu talebine dayanmakta olup, rücu ve halefiyet Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; davacı sigorta şirketinin sigortalısı hangi görevli ve yetkili mahkemede dava açacak idi ise, sigorta şirketinin de halefiyet gereğince, aynen sigortalı gibi o mahkemede dava açabileceğine işaret edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1. maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır. HMK 114/1.c maddesi uyarınca “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarından olup, HMK 138 maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK 115. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” düzenlemesi yer almaktadır. 6100 sayılı HMK 4.maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin görev alanı belirlenmiş ve 4/1.a maddesinde ise kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinde görüleceği belirtilmiştir.Aynı yangın olayı nedeniyle Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/06/2019 tarihli 2016/6483 E. 2019/7301 K. sayılı ilamında; “…Somut olayda, sigortalı işyerlerinde oluşan yangın hasarı sebebiyle meydana gelen zarar sigortacı tarafından sigortalılara ödenmiş olup ödenen tazminatın dava dışı sigortalı işyerlerini kiraya veren davalı bina maliki … A.Ş’den ve onun işyeri sigortacısı … Sigorta A.Ş’den, yangının çıktığı … A.Ş kiracısı … Ltd. Şti.’den, sinamada tadilat yapan taşeron …’ten tahsili talep edilmiştir. Dava dışı sigortalı şirketler ve davalı … Tic. Ltd. Şti., davalı bina maliki … A.Ş. kiracısıdır. Bu nedenle dava dışı sigortalılar … Tic. A.Ş ve … A.Ş ile davalı … A.Ş arasındaki temel hukuki ilişki kira sözleşmesine dayanmaktadır. Yine yangının çıktığı … Tic. Ltd. Şti. ile davalı … A.Ş arasındaki hukuki ilişki de kira sözleşmesine dayanmaktadır. Taraflar arasında uyuşmazlık kira ilişkisinden doğduğuna göre; davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesindedir…” denilerek temel ilişki kira ilişkisi olduğundan, sigortacı tarafından halefiyet yoluyla açılan davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğine işaret edilmiştir.Dosya kapsamında yer alan kira sözleşmeleri incelendiğinde; … AŞ’nin … Avm’de … Normal kat … nolu mağazayı 01/09/1999 tarihinde … Ltd. Şti. firmasına kiraya verdiği, yangından önce sinema salonunu kapatıp eşyalarını depoya taşıdığı, 01/09/2012 tarihli yeni kira sözleşmesine istinaden … tarafından bahse konu yerin … Ltd. Şti.’ye kiraya verildiği, ayrıca davacı şirket sigortalısı … A.Ş ile … A.Ş. arasında 25/06/1999 tarihli ve 20 yıl süreli kira sözleşmesinin mevcut olduğu anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, dava dışı sigortalı … Ltd. Şti. ile davalı … AŞ arasında temel ilişki kira ilişkisi olduğundan ayrıca davalılar … AŞ ve … Ltd. Şti. arasındaki ilişki de kira sözleşmesinden kaynaklandığından, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir ve halefiyet gereğince dava açan sigorta şirketi yönünden de aynı mahkeme görevlidir. Mahkemenin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/1.c ve 115 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermesi gerekirken; yazılı olduğu biçimde işin esası hakkında karar vermiş olması istinaf sebebi olarak gösterilmese de görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan re’sen değerlendirilmiş ve taraf vekillerinin esasa yönelik istinaf sebepleri şimdilik incelenmeksizin, kararın 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.3 ve 355. maddeleri uyarınca kaldırılması dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin ve davalı … Ticaret A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 355.maddesi uyarınca KABULÜ ile Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1027 E. 2019/176 K. sayılı 13/02/2019 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,3-Taraflarca ayrı ayrı yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,5-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.a.3 ve 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/12/2022