Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1025 E. 2022/1279 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1025
KARAR NO: 2022/1279
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2018
ESAS NO: 2017/338 Esas
KARAR NO: 2018/1232
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/04/2017
KARAR TARİHİ: 09/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında sözleşme imzalamak sureti ile ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişki nedeniyle oluşan cari hesap bakiyesi nedeniyle 18/03/2016 ve 12/03/2016 tarihli faturaların düzenlendiğini bu fatura bedellerini davalının ödememesi üzerine noterlik vasıtası ile ihtarname gönderdiklerini buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile icra takibine başladıklarını davalının bu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edip durdurduğunu, müvekkilinin alacağının tahsili amacı ile huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini, davalı aleyhine %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; ”Davacı tarafın incelenen ticari defterlerine göre davalı tarafından 19.10.2016 tarihi itibariyle 6.231,96 TL cari hesap alacaklısı olduğu sonuç ve kanaatine varılmakladır.” şeklinde rapor sunmuştur. Davalı vekilinin talebi ve beyanları da dikkate alınarak davalı defterlerinin incelenmesi ve ek rapor için dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi ek raporunda; davalının 19/10/2016 tarihi itibari ile davadışı firmalar tarafından yapılan ödemelerin cari hesaptan düşülmesi halinde davacıya 6.231,96 TL borçlu olduğunun tespit olunduğu belirtilmiştir. Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, alacağın davalıya fatura edildiği ancak davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı,bunun üzerine İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile itirazın iptaline davalı bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinin yetkil olduğunu, bilirkişi incelemesi eksik ve hatalı olup hükme esas alınmaması gerektiğini, bakiye borcun dava dışı kişilerce ödendiğini, hesap mutakabatı yapılmadan takibe geçilmesinin TMK md.2’ye aykırılık teşkil ettiğini beyan ederek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, tacirler arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkindir. İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyası örneğinin incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 19/10/2016 tarihli açık hesap borcu (Kadıköy … Noterliğinin … sayılı ihtarnamede belirtilen iki adet faturadan kaynaklanan bakiye 6.231,96TL alacağın tazmini talepli takip başlatılmış, ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmiş ve davalı tarafça 27/10/2016 tarihli beyan dilekçesinde borca ve ferilerine itiraz edildiği belirtilmiştir. Borçlu tarafından yapılan itirazın davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, bu haliyle davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında 01.01.2016 tarihli malzeme geri kazanım amacıyla ömrünü tamamlamış lastik toplama, taşıma ve tedarik hizmeti verilmesi sözleşmesi imzalanmıştır. Davalı taraf, davanın yetkili mahkemede açılmadığı hususunu istinaf itirazı olarak ileri sürmektedir. HMK’nın 116.maddesinde ilk itirazlar sıralanmış ve a bendinde “Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı” ilk itirazlar arasında sayılmıştır. HMK’nın 117.maddesinde ise ilk itirazların dava şartlarından sonra ön sorunlar gibi incelenerek karara bağlanacağı ifade edilmiştir. Yasal düzenlemeler uyarınca kesin yetki kuralının söz konusu olmadığı hallerde mahkemelerin yetkisine yönelik itirazlar ilk itirazlardan olup cevap süresi içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Davalı taraf mahkemenin yetkisiz olduğu yönünde istinaf itirazında bulunmuş ise de; bu iddia ilk derece mahkemesinde ileri sürülmemiştir. ”İstinaf kanun yolunda yapılamayacak işlemler” başlıklı HMK 357. maddesi gereğince; bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemeyeceğinden davalının bu itirazı değerlendirilmemiştir. Davanın esasının incelenmesine gelince; Davaya konu faturaların muhteviyatının ömrünü tamamlamış lastik tedarik hizmeti-: Goldena (Bölge dışı-İst-Tra), ÖTL fedarik hizmeti -Task(Bölge içi) , ÖTL tedarik hizmeti- Mutlu çevre (Bölge içi) , Eleçleme Hizmeti, Boşaltma hizmeti iskontosu” bedeli olduğu, faturada belirtilen hizmetin sözleşmede yazılı olduğu, hizmet bedellerinin sözleşmede belirtilen birim fiyattan hesaplandığı, davalı tarafın faturalara 8 gün içinde itiraz etmediği görülmektedir. Mali müşavir bilirkişisince düzenlenen kök ve ek raporda; ”Davacı tarafın incelenen ticari defterlerine göre davalı tarafından 19.10.2016 tarihi itibariyle 6.231,96 TL cari hesap alacaklısı olduğu görülmüştür, davalı tarafın ticari defterlerine göre; 2016 yılında davacının düzenlemiş olduğu faturaların her iki firmanın defter kayıtlarında olmasına rağmen, davadışı “… ” adlı firmadan davacıya 20.04.2016 tarihinde 32.100,00 TL’nin ödendiği ve davalının cari hesabına işlendiği, 28.07.2016 tarihinde ise yine dava dışı … Holding A.Ş.. Tarafından 73.000,00 TL havale geldiği bunun davalı tarafından davacıya verilen 13.01.2016 tarih ve … numaralı teminat mektubunun (sözleşmenin 6.maddesi teminat başlığı altında bahsedilmiştir.) nakde çevrilmek istenmesi nedeniyle teminat mektubunun kefili olan dava dışı … tarafından havale edildiği ve bu ödemelerin davalının ticari defterterinde görülmediği ve cari hesap farklılığının bu ödemelerden kaynaklandığı. bu ödemelerin mahsubu halinde davalının 31.12.2016 tarihi itibariyle davacıya 6.231,96 TL borcu bulunacağı görülecektir.” şeklinde mütalaa olunmuştur. Denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda belirtildiği gibi her iki tarafın ticari defterlerine göre davacının davalıdan 6.231,96 TL alacaklı olduğu, davalının icra takibine itirazının haksız olduğu, davalının ödemeye ilişkin belge sunmadığı, sabit olduğundan; HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporuna, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı anlaşılmakla; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1.b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 106,42 TL’nin mahsubu ile arta kalan bakiye 25,72 TL harcın istemi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/11/2022