Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1014 E. 2022/1482 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1014
KARAR NO: 2022/1482
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/890 Esas
KARAR NO: 2018/1276
KARAR TARİHİ: 25/12/2018
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 21/12/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle oluşan alacağa ilişkin 8 adet fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalının buna itiraz etmeksizin kabul ettiğini, davalının bu borcu ödememesi üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başladıklarını davalının bu takibe itiraz ederek durdurduğunu müvekkilinin alacağının tahsili için huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkil şirketin müşterilerine ait reklamların, davacı şirketin müşterilerine ait internet sitelerinde bulunan reklam alanlarında yayınlanması konusunda tarafların anlaşma sağladığını, bu anlaşma çerçevesinde sektörde yaygın olduğu üzere davacı tarafından hizmet verilmeden önce faturalar düzenlenerek müvekkili şirkete yollandığını, müvekkilin ise ise fatura bedellerine ilişkin hizmet verildikçe aylık verilen hizmet bedeline tekabül eden kısımdan (tüketilen reklam bedellerinden) tarafların mutabık oldukları komisyon bedeli düşüldükten sonra davacı yana ödeme yapıldığını, davacı tarafından davaya konu edilen hizmet (reklam yayını) tamamlanmadan bu faturalara dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, davacının ekonomik darboğazda olduğunu hukuki boşluklardan yararlanarak borçlarından kurtulmaya çalıştığını, haksız olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “…Taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, alacağın davalıya henüz hizmet sağlanmadan fatura edildiği, taraflar arasında reklam gösteriminin kapsamını ve şeklini içeren herhangi bir imzalı akit bulunmadığı, sadece e-posta yolu ile yapılan yazışmalar olduğu, davacının davaya konu reklam gösterimine ilişkin, davalıya herhangi bir rapor ya da gerçek zamanlı raporlama imkanı sağlamadığı bu doğrultuda, faturanın hizmetin verildiği anlamına gelmeyeceği durumunun dosya kapsamı itibariyle tespit edildiği ve davalı tarafın verilmeyen hizmet dolayısıyla fatura bedelinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı” gerekçesiyle davanın ve davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; her iki tarafın ticari defterleri incelendiğini, hem davacı hem davalı tarafın ticari defterlerinde alacağın gözüktüğünü ve davalı tarafın hizmeti almadığına dair bir iade fatura kesmediği tespit edildiğini, incelenen e-posta yazışmalardan sadece faturaların düzenlediği tarihten sonra reklamın gösterilmesinin de devam etmiş olduğu, bu fatura tutarın bitene kadar reklam gösterimin devam edeceği şeklinde anlaşıldığını, oysa müvekkili şirketin alacağı için İstanbul … İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası ile 2016 yılı haziran ayında cebri icra yoluna başvurmuş olup takibe konu faturalarda 2014 yılı ağustos ayı ile 30.01.2015 yılları arasındaki faturalar olduğunu, yani müvekkil şirket hizmeti verdiğini ve fatura bedellerini alamadığından bir yıl sonra alacağını cebri icra yoluna koyduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, konaklama hizmetinden kaynaklanan faturaya dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 1 adet faturaya istinaden 91.096,00 TL asıl alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup alınan kök raporda özetle, ” İcra takibine dayanak yapılan faturaların her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı yanın ticari defterlerinde 01/01/2016 tarihi itibariyle davalı yandan 91.096,00 TL alacaklı göründüğü, davalı yanın ticari defterlerinde, 01/01/2016 tarihi itibariyle davacı yana 92.365,43 TL borçlu göründüğü” tespiti yapılmıştır. Davalı iş yerinde inceleme yapılmak suretiyle alınan ek raporda “… Yapılan incelemede, davalı firmanın teknik personeline dava dosyasında da yer alan davacı çalışanları ile yapılan yazışmalar ve reklam gösterimine ilişkin raporlar konu olduğu, davalı ve davacının arasında reklam gösteriminin kapsamını ve şeklini içeren herhangi imzalı bir akit bulunmadığı sadece e-posta ile yapılan yazışmalar olduğu tespit edildiği, davacının, davaya konu olan reklamların gösterimine ilişkin herhangi bir teknik bilgi yada rapor sunmadığı, davalının sunduğu yazışmalar, davaya konu olan tutarların hizmet alımının tamamlanmasından sonra olmadığı, aksine hizmetin alımı tamamlanmadan faturanın kesildiğini gösterdiği, ” yönünde görüş ve tespitine yer verilmiştir. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde taraflar arasında, davalı şirketin müşterilerine ait reklamların internet sitesinde yayınlanması hususunda ticari ilişki bulunduğu, icra takibine dayanak yapılan faturaların hem davacının hem davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının itiraza konu bakiye 91.096,00 TL alacağın davalının muhasebe kayıtlarından da teyit edildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili, hizmet verilmeden önce faturaların düzenlendiğini, faturaya konu hizmetin verilmediğini iddia etmiş olup mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, hizmet alımı gerçekleşmeden sadece taraflar arasında yapılan elektronik yazışma kapsamının ardından faturaların düzenlendiği, faturaya konu reklamın gösterimine ilişkin yani hizmetin verildiğine ilişkin somut veri sunulamadığından davanın reddine karar verilmiş ise de söz konusu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olması hizmetin verildiğine karine oluşturmakta olup aksi davalı tarafça ispatlanması gerekmektedir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27/06/2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamı ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 10/02/2016 tarihli 2015/4576 E. 2016/621 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 08/02/2016 tarihli 2015/5485 E. 2016/550 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 09/12/2015 tarihli 2015/2467 E. 2015/7975 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 11/01/2016 tarihli 2015/4473 E. 2016/19 K. Sayılı benzer mahiyette ilamları) Davalı vekili her ne kadar söz konusu faturaların hizmet alımından önce düzenlendiğini, faturaya konu hizmetin verilmediğini iddia etmiş ise de faturaları iade etmediği gibi ticari defterlerine kaydettiği anlaşılmakla emsal Yargıtay kararlarında ifade edildiği gibi hizmetin verildiğine karine oluşturduğu gözetilerek aksi davalı tarafça ispatlanamadığından bu faturalar yönünden alacağa yapılan itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken hukuki yanılgı ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.İİK 67/2.maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almaktadır. Takip tutarı davalının ticari defterlerine kayıtlı bakiye fatura bedeli olup alacak likit/belirlenebilir olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/b-2 madde uyarınca davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, HMK’ nın 353/1-b-2 bendi uyarınca İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/890 E. 2018/1276 K. Sayılı ve 25/12/2018 karar tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,2-Davacının davasının KABULÜ İLE,a-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E, sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin 91.096,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağın takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,b-İİK 67/2 maddesi uyarınca takip tutarı olan 91.096,00 TL’nin % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,a-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.222,77 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.100,22 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 5.122,55 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, b-Davacı tarafından yatırılan 1.100,22 TL peşin harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafça sarfedilen 33,50 TL başvurma ve vekalet harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 96,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.130,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,c-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.038,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,d-HMK’nun 333. Maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın talep halinde ilgili tarafa iadesine, İstinaf İncelemesi Yönünden;3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcının istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,5-Davacı tarafından sarf edilen 165,70 TL istinaf harcı, 35,00 TL posta davetiye gideri olmak üzere toplam 200,70 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilemesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.21/12/2022