Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/1002 E. 2022/1280 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1002
KARAR NO: 2022/1280
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/346
KARAR NO: 2019/240
DAVA TARİHİ: 22/03/2017
KARAR TARİHİ: 05/03/2019
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı aramda 16/11/2015 tarihli “İhracata Yönelik Devlet Destekleri” ile ilgili genel danışmanlık hizmete ilişkin sözleşme imzalandığını, özleşmede davalının Kobi Türkiye olarak anıldığını, davalının sözleşme gereği devlet hibe desteği için gerekli başvuruları yaparak işlemleri takip etmesi gerektiği, müvekkilinin 04/01/2016-08/01/2016 tarihleri arasında Sudan ülkesine yönelik olarak yapmış olduğu pazar araştırmasına ilişkin belgelerini hazırlayarak 30/06/2016 tarihinde bilgisayar ortamında önce onaya sunarak kabul üzerine belge asıllarını davalı şirkete gönderdiğini, davalı şirket kuruma ilgili evrakları gönderdiğini beyan etmiş ise de Ekonomi Bakanlığı Marmara Bölge Müdürlüğü’nün 03/10/2016 tarih ve SAYI:…-… ve Yurt Dışı Pazar Araştırması konulu yazısı ile ilgili başvurunun incelendiği, ilgili tebliğin 16. Maddesinin 1. Fıkrası gereği “Destek Ödeme Başvuruları Uygulama Usul ve Esaslarında belirtilen belgelerle birlikte ödeme belgesi tarihinden itibaren en geç 6 ay içerisinde Bakanlığa yapılır, Altı aylık sürenin hesaplanmasında Bakanlığın evrak giriş tarihi esas alınır” hükmünün amir olduğu, bahse konu projenin ulaşım harcamasına ilişkin ilk ödeme (08/01/2016) ile başvuru tarihi (11/07/2016) arasında 6 aydan fazla süre geçtiği belirtilerek ödeme talebinin reddine karar verildiğini, 2011/1 Yurt Dışı Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Desteği Hakkında Tebliğ’in 5. Maddesinde “Bu Tebliğ kapsamında sınai ve/veya ticari faaliyette bulunan şirketler tarafından gerçekleştirilen yurt dışı pazar araştırması gezilerine ilişkin giderler %70 oranında ve yurt dışı pazar araştırması gezisi başına en fazla 5.000 ABD Dolarına kadar desteklenir.” hükmünün yer aldığını, müvekkili şirket tarafından Sudan ülkesinde yapılacak pazar araştırmasına ilişkin 2.282,00 TL uçak bileti alındığını, davalının süresinde başvuru yapmaması nedeniyle müvekkilinin bu bedelin %70’i olan 1.597,40 TL destekten mahrum kaldığını, taraflar arasında imza altına sözleşmenin 4.2 maddesinde “taraflardan birinin bu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmemesi durumunda diğer tarafın herhangi bir ihtara ve ihbara gerek kalmaksızın haklı nedenle sözleşmeyi fesh etmiş sayılacağı ve Kobi Türkiye eksiksiz teslim edilen evraklarla yapılan başvuruların red ile sonuçlanması durumunda fesih tarihine kadarki hak edişleri saklı kalmak üzere sözleşme bedelini iade edeceği” hükmüne yer verildiğini, davalının bu hüküm gereğince kendisine ödenen 5.900,00 USD’yi iade etmesi gerektiği, 1.597,40 TL ve 5.900,00 USD’nin tahsili istemiyle başlatılan icra takibinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ve %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından 30/06/2016 tarihli mail ile projenin son başvuru tarihinin 08/07/2016 olduğu belirtilerek gerekli olan evrakların ayrıntılı şekilde ifade edildiğini, yine müvekkili şirket proje sorumlusu … tarafından 30/06/2016 tarihinde davacı şirket yetkilisi …’e gönderilen mail ile formda eksik kalan hususlara yönelik uyarıda bulunulduğunu, 01/07/2016 tarihinde davacı şirket yetkilisi …’in davalı müvekkilinin proje sorumlusu …’a “Bana da formları bu şekilde teslim ettiler. Bu şekilde (yani elde olan belgelerle) devam edelim, Evrak asıllarını da kargoya verdim bugün elinize ulaşır” içerikli bir mail attığını, bunun üzerine aynı gün … tarafından davacı şirket yetkilisi …’e gönderilen mail ile davalı müvekkili şirketin tüm bilgilendirme ve uyarılarına rağmen gerekli evrakları zamanında tam ve eksiksiz olarak temin etmeyen davacı şirketin onayıyla devam edilen bu işlemde ilgili daha öncesinde yapılan uyarıların son bir defa tekrarlanarak dosyanın reddedilme olasılığı ve yaşanabilecek aksaklıklardan davalı müvekkilinin sorumlu olmayacağının açıkça belirtildiğini, evrakların davacı tarafından 01/07/2016 Cuma günü kargo ile gönderildiğini ancak ilgili devlet kurumu ertesi gün 02/07/2016 Cumartesi günü çalışmadığından ve Pazartesi günü yani 04/07/2016 tarihi 2016 yılı … arefesi ve sonraki 4 gün de … resmi tatili olduğundan evrakların 11/07/2016 tarihinde ilgili idareye teslim edildiğini ancak idarenin resmi tatili hesaba katmadan evrakları kabul etmediğini, bu nedenle idarenin sorumlu olduğunu, yine evrakların tam olarak teslim edilmemesi nedeniyle davacının sorumluluğu bulunduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.5 maddesinde; “Tebliğ maddelerinde belirtilen son başvuru tarihleri dikkate alınarak, son başvuru tarihine 5 iş gününden daha az bir süre kaldıktan sonra teslim edilen evraklar ile ilgili Kobi Türkiye tarafından işlem yapılmayacak ve başvurusu gerçekleştirilmeyecektir.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında da davalı müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı beyan ederek davanın reddi ile müvekkili lehine %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Davacı ile davalı arasında 16/11/2015 tarihli ihracata yönelik devlet destekleri ile genel danışmanlık hizmetine ilişkin sözleşme akdedildiği, akdedilen sözleşme gereğince davalı şirketin, davacı şirkete devlet destekleri ve değişen mevzuat hakkında araştırma yapacağı ve davacının devlet hibe desteklerinden faydalanabilmesi için davacı adına başvuru yapacağı ve başvuruyu takip edip sonuçlandırma yükümlülüğünün bulunduğu, bu kapsamda davacının Sudan ülkesine yönelik olarak yapmış olduğu pazar araştırmasına ilişkin destek başvuru belgelerini hazırlayarak 30/06/2016 tarihinde davalıya gönderdiği, son başvurunun 08/07/2016 olduğu, oysa davacı şirketin taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3.5.maddesinde son başvuru tarihleri dikkate alınarak son başvuru tarihine 5 iş gününden daha az bir süre kaldıktan sonra teslim edilen evraklar için davalı tarafından hiç bir işlem yapılmayabileceği ve başvurunun gerçekleştirilmeyeceğinin taraflarca hüküm altına alındığı, somut olayda son başvuru tarihinin 08/07/2016 tarihi oluşu ve bu tarihin de cuma gününe denk gelişi ve bu haftanın öncesindeki aynı günlerinin de resmi tatil olduğu bu nedenle 08/07/2016 tarihi öncesi 5 iş gününün 27/06/2016 tarihinde pazartesi günü sona erdiği, davacının ise davalıya 30/06/2016 tarihinde başvurusunu yaptığı, ancak davalının da çekincesiz olarak sözleşme kapsamında başvuru evraklarını kabul ederek Marmara Bölge Müdürlüğüne başvurduğu ve davalı tarafından başvurunun Bakanlık Bölge Müdürlüğünün 17/12/2018 tarihli cevab-i yazısı ile anlaşıldığı üzere elden yapılabileceği halde kargo yolu ile 01/07/2018 tarihinde yapıldığı, … Kargonun 08/01/2019 tarihli cevab-i yazısı ile anlaşılmıştır. Davalının, davacı tarafından evrakların kendisine ulaştığı gün Bakanlık bölge müdürlüğüne elden ibraz sureti ile sunabilme imkanı bulunmasına rağmen basiretli davranmayarak evrakları kargo sureti ile gönderdiği ve teslimin resmi, idari tatiller nedeni ile geç gerçekleştiği, neticeten davacının hibe desteğinden yararlanamadığı ancak davacının zarara uğramasında sözleşme gereğince evrakları teslim etmesi gereken 27/06/2016 tarihine değin davalıya ibraz etmemesi nedeni ile davacının da kusurlu bulunduğu saptanmış ve davacının davalıya ödediği 5900 USD tutardan davacının da müterafik kusurlu bulunduğu anlaşılarak %50 nispetinde hakkaniyet indirimi yapılmış ve davacının davalıya ödediği 2950 USD’ nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, yine sözleşmeden davacının kendisinin döndüğü ve dönmede davacının da kusurlu bulunuşu nedeni ile müspet zarar talebinin ödenmesi şartlarının bulunmadığı…” gerekçesiyle, “Davalının İAA … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 2950 USD asıl alacak yönünden iptali ile takibin 2950 USD yönünden devamına, asıl alacağı icra takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca yürütülecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline,İİK 67/2 uyarınca likit alacağa yönelik haksız itiraz nedeni ile %20 oranında hesaplanan 2,195,86 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine, Davalının reddedilen kısım yönünden kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek, icra takibindeki sözleşme bedelinin iadesi taleplerinin davalı şirket tarafından teşvik alınmaması değil basiretli tacir olan davalının başvuruyu yasal süre içerisinde gerçekleştirmemesi olduğunu, davalının resmi tatil günlerini de hesaba katarak süresi içerisinde başvuru yapması gerektiğini, destek başvuru sürecinde davalı şirket tarafından talep edilen evrakların müvekkil şirket tarafından davalı şirkete iletildiğini, davalı şirket tarafından başvurunun yapılamayacağı ya da eksik belgelerin bu haliyle Ekonomi Bakanlığı Marmara Bölge Müdürlüğü’ne başvuru için iletileceği yönünde herhangi bir iradesi ya da kaydı bulunmadığını, 30/06/2016 tarihinde eksik evrakın tamamlanması için müvekkil şirkete mail atıldığını, davalı şirket tarafından sözleşmenin 3.5 maddesinde yer alan hüküm gereğince müvekkili şirketin en az 5 iş günü öncesinde evrakları tamamlaması gerektiği bildirilmişse de anılan sözleşme hükmüne kendisi itibar etmeyerek müvekkil şirketten eksik evrakların tamamlanmasını talep etmesinin başvurunun gerçekleştirileceği yönünde müvekkiline taahütte bulunduğu anlamına geldiğini, dosyası kapsamında … Kargo Şirketi cevapları gereğince 01/07/2016 tarihi (Cuma) günü kargoya verildiği iddia edilen belgelerin 11/07/2016 tarihinde Kuruma tebliğ edilmiş olduğu ve davalı şirketin sözleşme hükümlerine aykırı davranması nedeniyle müvekkili şirketin anılan teşvikten yararlanamayarak zarara uğradığını, basiretli tacir olarak kabul edilmesi gereken davalı şirketin başvuru evraklarını kargoya vererek sorumluluğundan kurtulmasının mümkün olmadığını, Ekonomi Bakanlığı Marmara Bölge Müdürlüğü İstanbul sınırları içerisinde yer almakla birlikte anılan başvurunun davalı şirket personeli tarafından elden yapılarak evrak kayıt numarasının alınması ve müvekkili şirketle paylaşılması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından başvuru tarihinden önce gönderilen belgelerle başvuru yapılması sorumluluğunun davalı şirkete ait olduğunu, kurum tarafından eksik belgelerin ek süre verilerek tamamlatılması ya da müvekkili şirket tarafından iletilen belgelerin yeterli sayılması ihtimali mevcutken davalı şirketin ihmal ve/veya kasıtlı davranışı nedeniyle müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davalı şirketin süresinde başvuru yapmaması sebebiyle sözleşmenin 4.2. maddesi kapsamında belirlenen sözleşme bedelini iade etme yükümlülüğü doğduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep etmiştir. Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4.2 maddesine göre hesaplama yaptırılıp, fesih tarihine kadarki hak ediş düşülerek iadesi gereken miktarın tespit ettirilmesi, bu rakam üzerinden eşit kusura göre davanın kısmen kabulüne karar vermesi gerekirken hatalı değerlendirme yapıldığını, davacının taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin 4.2 maddesindeki düzenleme gereğince başvuru evrakını eksiksiz teslim etmediğini, bu hususta bilgilendirme verilmesine rağmen “bu şekilde devam edelim” şeklinde bir öngörü ile hareket ettiklerini, taraflar arasındaki sözleşmenin 16/11/2015 tarihli olduğu ve sözleşmenin 01/07/2016 tarihinde fesih edildiği kabul edilse dahi sözleşmenin 7.5 ay ayakta ve geçerli olduğunun kabulü gerektiğini, sözleşme bedeli 21.958,62 TL’den bakiye 4.5 ay düşüldükten sonra 13.724,14 TL’lik bölümü hizmet bedeli olarak hak edildiğine ve kalan 8.234,48 TL yönünden ise taraflar eşit kusurlu kabul edildiğine göre sadece 4.11724 TL’sinin davacı tarafından talep edilebileceğini, ihtilaf konusu yargılamayı gerektirdiğinden ya iki tarafın tazminat isteminin kabul edilmesi yada reddedilmesi gerekirken sadece davacı taraf lehine tazminata hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.Dava, hizmet sözleşmesi kapsamında davalı tarafından edimin süresi içerisinde yerine getirilmediği iddiası ile ödenen hizmet bedelinin ve hizmetin yerine getirilmemesi nedeniyle pazar araştırmasına ilişkin mahrum kalınan gezi masrafının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında davacı tarafından 5.900,00 USD (sözleşmenin feshi nedeniyle iade edilmesi gereken hizmet bedeli) ve 1.597,40 TL (sözleşmenin feshi nedeniyle iade edilmesi gereken uçak bedeli) olmak üzere 23.556,02 TL (1 USD = 3,7218 TL) alacağın takip tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesi istemiyle 09/02/2017 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 14/02/2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalının takibe karşı 16/02/2017 tarihinde itiraz ettiği, davanın İİK’nın 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı ile davalı arasında 16/11/2015 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşmede davacının “Müşteri”, davalının “Kobi Türkiye” olarak anıldığı anlaşılmıştır. Sözleşmenin konusu; Kobi Türkiye tarafından işletmeye verilecek olan ve bu sözleşmenin “3.Sözleşmenin Kapsamı” başlığı altında tanımlanan “İhracata Yönelik Devlet Destekleri” ile ilgili genel danışmanlık hizmetleri olarak açıklanmıştır. Sözleşmenin 3.maddesinde ise; sözleşme uyarınca davalı şirketin devlet destekleri ve bu konuda değişen mevzuat hakkında araştırma yaparak gelişmeler hakkında davacıyı bilgilendireceği, davacının devlet desteklerinden faydalanması için sözleşmenin imzalanmasını müteakip İhracata Yönelik Devlet Destekleri Yıllık Kullanım Planını davacıya e-mail olarak göndereceği, davacının ise İhracata Yönelik Devlet Destekleri Yıllık Kullanım Planını kendisi doldurup davalıya e-mail olarak göndereceği, davalı tarafından davacının oluşturduğu İhracata Yönelik Stratejik Harcama Planına uygun olarak davacının devlet hibe desteklerinden faydalanabilmesi için devlet desteklerinin başvurusunu yapacağı, başvuru işlemlerini takip ederek, gerekli işlemlerin yürüteceği ve sonuçlandıracağı düzenlenmiştir. Sözleşmenin 3.5. maddesinde; “Tebliğ maddelerinde belirtilen son başvuru tarihleri dikkate alınarak, son başvuru tarihine 5 iş gününden daha az bir süre kaldıktan sonra teslim edilen evraklar ile ilgili Kobi Türkiye tarafından işlem yapılmayacak ve başvuru gerçekleştirilmeyecektir.”, Sözleşmenin 4.1. maddesinde; “Sözleşme süresi 1 (bir) yıldır…”, Sözleşmenin 4.2. maddesinde; “Taraflardan birinin bu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmemesi durumunda, diğer taraf herhangi bir ihtara ve ihbara gerek kalmaksızın haklı nedenle sözleşmeyi fesh etmiş sayılacaktır. Müşteri, Kobi Türkiye’nin talep etmiş olduğu evrakları eksiksiz temin etmelidir. Kobi Türkiye eksiksiz teslim edilen evraklar ile yapılan başvuruların red ile sonuçlanması durumunda fesih tarihine kadarki hak edişleri saklı kalmak üzere, sözleşme bedelini iade edecektir…” hükümlerine yer verilmiş, sözleşmenin 5.maddesinde genel danışmanlık hizmet bedeli 5.000 USD (Beş Bin Amerikan Doları) + KDV olarak belirlenmiştir. 2011/1 sayılı Pazar Araştırması Ve Pazara Giriş Desteği Hakkında Tebliğ’in 2.maddesinde; “Bu Tebliğ, Türkiye’de sınai ve/veya ticari faaliyette bulunan şirketler ile işbirliği kuruluşlarına pazar araştırması ve pazara giriş faaliyetlerine ilişkin olarak verilen destekleri kapsar.”, 5/1 maddesinde; “Bu Tebliğ kapsamında sınai ve/veya ticari faaliyette bulunan şirketler tarafından gerçekleştirilen yurt dışı pazar araştırması gezilerine ilişkin giderler %70 oranında ve yurt dışı pazar araştırması gezisi başına en fazla 5.000 ABD Dolarına kadar desteklenir.”, 15.maddesinde; “Bu Tebliğ kapsamındaki faaliyetlerin destek ödemesinden yararlandırılabilmesi için giderlerin ödeme belgesi ve diğer belgelerle birlikte tevsiki gerekir.” 16.maddesinde; “(1) Destek ödeme başvuruları Uygulama Usul ve Esaslarında belirtilen belgelerle birlikte, ödeme belgesi tarihinden itibaren en geç altı ay içerisinde Bakanlığa yapılır. Altı aylık sürenin hesaplanmasında Bakanlığın evrak giriş tarihi esas alınır… (5) Bu Tebliğ kapsamındaki desteklerden yararlanmak için başvuranların eksik bilgi ve belgelerini bildirim tarihinden itibaren en geç üç ay içerisinde tamamlamaları gerekir. Eksikliklerin üç ay içerisinde tamamlanmaması halinde destek başvurusu, süresi içinde yapılmamış kabul edilir. Üç aylık süre Bakanlığın evrak çıkış tarihiyle başlar ve Bakanlığın evrak giriş tarihi ile biter.” düzenlemeleri yer almaktadır. Ekonomi Bakanlığı Marmara Bölge Müdürlüğü’nün, davacı şirkete göndermiş olduğu 03/10/2016 tarihli yazıda; davacının 2011/1 sayılı Pazar Araştırması Ve Pazara Giriş Desteği Hakkında Tebliğ kapsamında başvurusunun incelendiği, Tebliğin 16.maddesinin 1.fıkrasında yer alan hükme rağmen ulaşım harcamalarına ilişkin ilk ödeme belgesi tarihi 08/01/2016 ile başvuru tarihi 11/07/2016 arasında 6 aydan fazla süre geçtiği için ödeme talebinin uygun bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı tarafından sözleşme kapsamında davalıya 5.000,00 USD + 900,00 USD KDV = 5.900,00 USD’nin ödendiği, ilgili evrakların davacı tarafından 01/07/2016 tarihinde davalıya, davalı tarafından ise yine aynı tarihte (01/07/2016) kargo yoluyla idareye gönderildiği ve 11/07/2016 tarihinde idareye teslim edildiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. Dava konusu ihtilaf; davalı tarafından 01/07/2016 tarihinde kargo yoluyla gönderilen belgelerin idareye 11/07/2016 tarihinde teslim edilmiş olması nedeniyle, ilk ödeme belgesi tarihi 08/01/2016 tarihinden, belgelerin teslim edildiği 11/07/2016 tarihine kadar 6 aylık süre geçirildiği için ödeme yapılmaması nedeniyle hizmet bedelinin ve hizmetin yerine getirilmemesi nedeniyle mahrum kalınan gezi masrafının davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Sözleşmede davalının yükümlülükleri devlet destekleri konusunda araştırma yaparak gelişmeler hakkında davacıyı bilgilendirmek, İhracata Yönelik Devlet Destekleri Yıllık Kullanım Planını davacıya e-mail olarak göndermek, davacının devlet hibe desteklerinden faydalanabilmesi için gerekli başvuruyu yaparak başvuru işlemlerini takip etmek, işlemleri yürüterek sonuçlandırmak olarak düzenlenmiş olup, davacı tarafından ilgili belgeler gönderilmiş olmasına rağmen yeterli süre içerisinde davalı tarafından başvuru yapılmadığı, davalı proje sorumlusunun 30/06/2016 tarihinde gönderdiği mail ile eksik evrakların olduğu ifade edilmiş ise de 2011/1 sayılı Pazar Araştırması Ve Pazara Giriş Desteği Hakkında Tebliğ’in 15/5 maddesi gereğince evrakların eksik teslimi halinde idare tarafından ek süre verilmesi mümkün olmasına rağmen önceden evrakların teslimi ile bu süreden yararlanılmadığı, resmi ve idari tatil günleri hesaba katılmaksızın evrakların süresinden sonra teslim edildiği anlaşılmakla, davalı tarafından sözleşme konusu hizmetin gereği gibi verilmediği tespit edildiğinden, davacı tarafından ödenen hizmet bedelinin iadesi gerekmektedir. Mahkemece bu bedelin yarısı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olduğu gibi davacı tarafından 5.900,00 USD olan sözleşme bedelinin takip tarihindeki TL karşılığının, takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile talep edilmesine rağmen “takibin 2950 USD yönünden devamına, asıl alacağı icra takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca yürütülecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline” şeklinde hüküm tesis edilmesi de hatalıdır. Davacı tarafından ayrıca hizmetin yerine getirilmemesi nedeniyle 1.597,40 TL mahrum kalınan gezi masrafı talep edilmiş ise de evrakların zamanında teslim edilmesi halinde bedelin idare tarafından ödeneceği kesin olmadığından bu talebin reddine karar verilmesinde ise bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu durumda davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün .. E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine ilişkin davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 21.958,62 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; sözleşmenin 7.5 ay ayakta ve geçerli olduğunun kabulü ile hizmet bedelinin hesaplanması gerektiğini ileri sürmüş ise de bu süreç içerisinde davacıya hizmet verildiğine dair bir delil sunulmadığından ve “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınarak bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan 21.958,62 TL’nin %20’si oranında 4.391,72 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi, davalı tarafından kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de reddedilen kısım yönünden davacının takibinde kötü niyetli olduğuna dair bir kayıt olmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddi gerekmektedir.Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince kaldırılmasına karar verilerek yargılamada eksiklik olmaması nedeniyle aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1.b.2 bendi uyarınca İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/346 E. 2019/240 K. sayılı 05/03/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,2-Davanın KISMEN KABULÜNE; a-Davalının, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı takip dosyasına vaki İTİRAZININ KISMEN İPTALİ ile takibin 21.958,62 TL üzerinden devamına, 21.958,62 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,b-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,c-Alacak tutarı 21.958,62 TL’nin %20’si oranında hesaplanan 4.391,72 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,c-Davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,3-İlk derece mahkemesi yargılama giderleri yönünden,a-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.500,00 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 402,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.097,72 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, b-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 949,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 884,56 TL’si ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan283,57 TL harç gideri toplamı 1.168,13 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ç-Davalı tarafından yapılan 200,00 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre belirlenen 13,58 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, d-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.597,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, e-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine 4-İstinaf yargılama giderleri yönünden,a-Taraflarca yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,b-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,c-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, davalı tarafından yatırılan 182,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 56,90 TL harcın davalı tarafa ilk derece mahkemesince iadesine,ç-Yatırılan gider avansından kalan kısmın taraflara ilk derece mahkemesince iadesine,d-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/11/2022